Küçük ev aletleri sektöründe uzun yıllar satış ve pazarlama deneyimi olan Gökhan Türkeş Öngel, Türkiye’nin ithalat ağırlıklı yapısına karşı üretim kararı alarak sektörde yerli üretimi başlatan öncülerden biri oldu. Öngel, Celal Toprak ile İş Dünyası programında ihracat, üretim, Türk cumhuriyetleriyle ekonomik ilişkiler ve Çin ile ticaretin geleceği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Kolay olanı seçmedim, üretime girdim” diyen Öngel, yüzde 95 oranında ithal edilen ürünlerin pazarında yerli üretimle başarıya ulaştıklarını belirtti. Başlangıçta sektörde “Don Kişotluk” olarak görülen bu kararın, zamanla pek çok girişimciye ilham verdiğini ve yan sanayinin gelişmesiyle üretimin kolaylaştığını söyledi.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN BENZER DÖNÜŞÜM MÜMKÜN
Öngel, benzer bir üretim atağının elektrikli araçlar alanında da yapılabileceğini vurguladı. “Bugün girersek, 20-25 yıl içinde ihracat fazlası veririz” diyen Öngel, Türkiye’nin bu alanda Avrupa ve Orta Doğu’nun üretim merkezi olabileceğine inandığımı belirtti.
Ancak bu vizyonun gerçekleşmesi için sadece kamunun değil, özel sektör ve STK’ların da aktif rol alması gerektiğinin altını çizdi. Kamunun bu konudaki farkındalığını artırmaya ihtiyaç olduğunu belirten Öngel, Çin’le yapılan iş birliklerinin stratejik olarak yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
“TÜRKİYE’DE BİR ÇİN MASASI KURULMALI”
Çin’in küresel ticaretteki agresif ve çok boyutlu stratejisini değerlendiren Öngel, Türkiye’nin bu ticari ilişkiyi kendi lehine çevirebilmesi için devlet düzeyinde bir “Çin Masası” kurulmasını önerdi. Bu masanın, Çin’le hangi sektörlerde işbirliği yapılabileceği, ne gibi şartlarda üretim izni verileceği gibi kritik kararları koordine etmesi gerektiğini savundu.
“Çin’in üretim gücü çok yüksek. Eğer bu ilişki doğru yönetilmezse Türkiye sadece bir geçiş güzergâhı haline gelir” diyen Öngel, bu tür iş birliklerinin ülkeye teknolojik katkı sağlaması için Türk mühendislerin süreçte aktif rol almasının şart olduğunu ifade etti.
TURAN COĞRAFYASINDA EKONOMİK BİRLİK ŞART
Programda Türk Cumhuriyetleri ile gelişen ekonomik ilişkiler de ele alındı. Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi ülkelerle kurulan bağların sadece siyasi değil, ekonomik olarak da güçlendirilmesi gerektiğini belirten Gökhan Türkeş Öngel, “Mayden Turan” adını verdikleri bir kalite sistemi ile bu coğrafyada gümrüksüz ticaret ağı kurulmasını önerdi.
“Türkiye’nin üretim tecrübesi ve kardeş ülkelerin doğal kaynakları birleşirse bu coğrafya kalkınır” diyen Öngel, bu sürecin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir dayanışmaya da zemin hazırlayacağını ifade etti.
KADIN KOOPERATİFLERİNE DESTEK
Ardahan, Kars ve Iğdır’ın Türkistan coğrafyasına açılan kapı olduğunu belirten Öngel, bu bölgelerdeki kadın kooperatiflerinin ve STK çalışmalarının büyük önem taşıdığını söyledi. “Kadınlar çok güçlü geliyor. Kurdukları vakıf ve derneklerle bölgeye değer katıyorlar” ifadelerini kullanan Öngel, bölge halkının entelektüel birikimi ve milli duyarlılığıyla Türkiye’ye katkı sağladığını dile getirdi.
UMUT VEREN AYDINLARA İHTİYACIMIZ VAR
Programın sonunda ise gençlerin artan umutsuzluk duygusuna dikkat çeken Öngel, Türkiye’nin potansiyeline inançla sahip çıkılması gerektiğini söyledi. “Aydın, umut verir. Çözüm önermeyen kişinin, eleştiri hakkı yoktur” diyerek sosyal moralin ekonomi kadar önemli olduğunun altını çizdi.
