Anadolu sermayesinin reklamcısı olduk” diyor Dolphin Ajans Başkanı Nazmi Özkoyuncu. 1994 yılında Gaziantep’te kurduğu ajansla çıktığı yolculuğu önce ulusal, ardından uluslararası bir başarı hikâyesine dönüştüren Özkoyuncu, reklamcılığın yalnızca bir görsel ya da slogan değil, aynı zamanda markanın ruhunu yansıtan bir sanat olduğunu savunuyor. Bugün Almanya pazarında Dolphin Global ile büyüyen ajans, Avrupa’daki kültürel farkları analiz ederek Türk markalarının yurt dışında güçlenmesini sağlıyor. Özkoyuncu, “Yapay zekâ çağındayız ama bir markanın ruhunu doğru konumlandırmak hâlâ insan sezgisi ve yaratıcılık ister” diyerek reklamcılığın geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulunuyor.
ANADOLU’DAN DÜNYAYA TAŞIYOR REKLAMIN RUHUNU
Gaziantep’te kurduğu Dolphin Ajans ile Anadolu’nun en büyük organize sanayi bölgelerinden birinde reklamcılık serüvenine adım atan Nazmi Özkoyuncu, bugün uluslararası bir ağa sahip olmanın gururunu yaşıyor. “Reklamın ruhunu müzik oluşturur” diyerek markalara değer katan Özkoyuncu, Avrupa pazarındaki başarılarını, Anadolu sermayesi için atılması gereken adımları ve sosyal medya çağında jingle’ların gücünü Türkiye’de İş Dünyası için anlattı…
GAZİANTEP’TE AJANS KURMAK RİSKTİ…
1994’te Gaziantep’te başlayan yolculuklarını anlatan Özkoyuncu, o dönem Anadolu’nun en büyük organize sanayi bölgelerinden birinde ajans kurmanın risklerini şu sözlerle anlattı; “Risksiz iş neredeyse yoktur. Evet, çok erkendi ama güçlü bir vizyonla yola çıktık. Yerelden başlayıp bölge illerinin reklamlarına koştuk. Tecrübe kazandıkça önce ulusal, sonra uluslararası markalara hizmet vermeye başladık. Özkoyuncu’ya 2006’da aldıkları “Anadolu’nun En İyi Prodüksiyon Ajansı” ödülünün vizyonlarını nasıl etkilediğini sorduğumuzda ise şu yanıtı alıyoruz: “Anadolu sermayesinin reklamcısı olduk adeta. Onlara daha yakındık, aynı kültürü yaşadık ve bu sayede markalarımızı daha iyi konumlandırdık. Doğru sloganları bulmak en büyük gücümüz oldu.”
“AVRUPA’DA KÜLTÜRÜ İYİ OKUDUK”
2021’de Dolphin Global ile Almanya pazarına giren ajans, Avrupa’daki reklamcılık anlayışını analiz ederek yeni bir bakış açısı geliştirmiş. Özkoyuncu, Avrupa’daki çalışmaları şöyle aktarıyor: “Avrupa’ya ihracat yapan markalarımız vardı. KDV ve teşvik konularında destek verdik. Oranın kültürünü inceledik ve uyguladık; böylece başarı kendiliğinden geldi. Şimdilerde başka ajanslara da bu anlamda hizmet veriyoruz. Meslektaşlarımız bize ‘iyi ki varsınız’ diyor.”
“REKLAMIN RUHUNU MÜZİK OLUŞTURUR”
Reklamcılığın en önemli unsurlarından birinin müzik olduğunu vurgulayan Özkoyuncu, doğru jingle’ı bulma sürecinin önemine değinerek, “Markayı temsil eden lideri iyice dinliyoruz ve müşterinin ne vaat ettiğini analiz ediyoruz. Gerisi o dinlediklerimizden sihirli cümlelere ve şarkıya dönüşüyor” diyor. Türkiye’de ve dünyada unutulmaz bulduğu reklam müzikleri sorulduğunda ise şu örnekleri sıralıyor: “Eti Çikolata, Vernel, Akbank, Öncü Salça, Flora Halı, Trendyol çok iyi jingle’lar yaptı. Dünyadan ise Nike’ın ‘Just Do It’i ve Mercedes’in ‘Sorry’si aklımda kalanlardan.” Jingle’ların sosyal medya çağında da güçlü bir etki alanı olduğunu söyleyen Özkoyuncu, şu uyarıyı yapıyor: “Herkes jingle yaptırıyor ama birçoğu markayı tam konumlandırmıyor ve akılda kalmıyor. Reklamın kötüsü olmaz derler ama gıcığı olur; bu da markaya eksi puan yazar. Sosyal medyada kabul görürse patlar, yoksa söner gider.”
“YAPAY ZEKÂ JİNGLE YAPAR AMA RUH VEREMEZ”
Reklamcılığın geleceğiyle ilgili öngörülerini de paylaşan Özkoyuncu, yapay zekânın yükselişine dikkat çekerek, “Çağın mesleği reklamcılık, her marka in-house ekip kurmak zorunda olacak bir evrim geçirecek. Yapay zekâ bilinçli kullanılırsa zamandan kazandırır. Ama yapay zekâ jingle yapar; o jingle sentetik olur, duygusal değil. Kokusu olmayan çiçeklerde nasıl ruh yoksa, duygusuz reklam da bir yere varamaz” diye konuşuyor.
DOLPHİN’DEN UNUTULMAZ PROJELER
Nazmi Özkoyuncu, hafızalara kazınan projelerinden de şu şekilde söz etti; “Flora Halı reklamını Rafet El Roman yönetmenliğinde çektik. Müziği onun sesinden dinlerken, sözler bizim ajansımızdan çıkmıştı. Çaykur için hazırladığımız reklamda ise Davut Güloğlu oynadı.” maz derler ama gıcığı olur; bu da markaya eksi puan yazar. Sosyal medyada kabul görürse patlar, yoksa söner gider.”
