Teşvik paketinin detayları ve İTO’dan önemli vurgular
Avdagiç, yeni sistemin sunduğu avantajlara değinerek, “Yatırım kredilerinde 11,5 ila 18,4 puan faiz-kâr payı desteği ile yatırım tutarının yüzde 20’sine ve 240 milyon liraya varan teşviklerin, üretime ve girdi maliyetlerine olumlu etki yapacağını” vurguladı. Ayrıca, işletmelerin öz kaynaklarıyla yapacakları makina alımlarına sağlanacak makina bedelinin yüzde 25’ine, yatırım tutarının yüzde 15’ine ve 240 milyon liraya kadar nakdi desteğin yatırımları hızlandıracağını ifade etti.
Teşvik bölgelerindeki OSB’lerde çalışanların SGK primi işveren paylarının 14 yıl, çalışan paylarının ise 10 yıl boyunca hükümet tarafından karşılanmasının olumlu adımlar olduğunu belirten Avdagiç, bu teşviklerin sadece OSB’lerdeki firmalara değil, OSB dışındaki firmalara da verilmesinin yararlı olacağını dile getirdi. Ayrıca, inovasyona yönelik girişimlerin de özel ve güçlü bir teşvik mekanizmasıyla desteklenmesi gerektiğine inandıklarını ekledi.
Büyüme rakamları ve sanayi üretimi üzerine uyarılar
Avdagiç, TÜİK tarafından açıklanan ilk çeyrek büyüme verilerine de değindi. Türkiye ekonomisinin çeyreklik bazda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 büyüme kaydettiğini ancak bu büyüme tablosunda sanayideki yüzde 1,8 ve tarımdaki yüzde 2’lik gerilemenin ciddi sinyaller içerdiğini kaydetti. Makina-teçhizat yatırımlarındaki yüzde 1,8’lik daralmanın da dikkat çekici olduğunu belirtti.
“İç talebi soğutmanın tüm bedeli sanayiciye yüklenmemeli”
İTO Başkanı Avdagiç, ihracatın yatay seviyede kalırken, ithalatın yüzde 3 arttığına dikkat çekerek, “İç talebi soğutmanın tüm bedeli sanayiciye yüklenmemeli. Büyüme kompozisyonumuzu sanayi ve ihracat ağırlıklı yapıdan uzaklaştırmamalıyız” uyarısında bulundu.
Dezenflasyon programının ortak hedef olduğunu vurgulayan Avdagiç, enflasyonun indirilmesi hedeflenirken, yüzbinlerce kişiye istihdam sağlayan sanayicinin ödediği maliyetin hafifletilmesinin elzem hale geldiğini ifade etti. Sanayi üretimini güçlendirecek her tedbirin dezenflasyon programına da güveni artıracağını belirten Avdagiç, yatırımları ve ihracatçının rekabet gücünü artıracak politikaların hızla devreye alınmasını beklediklerini söyledi. “Enflasyonla mücadele reçetesinde sanayi üretiminin soluk alma kapasitesini güçlendirecek uygulamalara ağırlık verilmeli. Bilhassa tarım sektörünü yeniden büyüme patikasına yönlendirmekten vazgeçmemeliyiz” dedi. Enflasyonu baskılamak için ihracatı da baskılama yönteminin uzun vadede olumlu sonuçlar getirmeyeceğini ve sanayiyi soğutan bir dezenflasyon programının, enflasyonla mücadelenin tamamına zarar vereceğini sözlerine ekledi.
Avdagiç son olarak, kredi piyasasında düzenleyici faaliyetlerle finansman açığının kapatılmasının enflasyonla mücadeleye katkı vereceğini ve enflasyonun altında kalan kurların cari denge üzerinde baskı yapmasına izin verilmemesinin önem taşıdığını ifade etti.
