Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılının Ekim-Aralık dönemine ilişkin yapı izin istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı ve belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarında dikkat çekici bir düşüş gözlemlendiğini bildirdi. Geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yapı ruhsatı verilen bina sayısı %16,7, daire sayısı %17,4 ve yüz ölçümü %16,5 azalırken, yapı kullanma izin belgelerinde ise bina sayısında %10,5’lik bir artış yaşandı. Bu veriler, inşaat sektöründe ruhsat alımlarında daralma, tamamlanan projelerde ise canlanma olduğunu gösteriyor.
TÜİK’in açıkladığı verilere göre, 2024’ün 4. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı, 2023’ün aynı dönemine göre %16,7 azalarak inşaat sektöründe yeni proje başlangıçlarının yavaşladığını ortaya koydu. Daire sayısındaki %17,4’lük ve yüz ölçümündeki %16,5’lik düşüş, sektörel talepte bir gerileme olduğunu işaret ediyor.
Toplam yüz ölçümü 52,4 milyon metrekare olarak gerçekleşirken, bunun 28,4 milyon metrekaresi konut, 12,1 milyon metrekaresi konut dışı ve 11,9 milyon metrekaresi ortak kullanım alanı olarak dağıldı. Kullanma amacına göre en büyük payı, 36,6 milyon metrekareyle 2 ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar aldı; bu da çok katlı konut projelerinin hâlâ ağırlıkta olduğunu gösteriyor.
Sanayi binaları ve depolar, 4 milyon metrekareyle ikinci sırada yer alarak endüstriyel yapıların da yapı ruhsatlarında önemli bir yer tuttuğunu kanıtladı. Ancak, önceki çeyreklere kıyasla ruhsat verilen toplam yüz ölçümünün azalması, inşaat sektöründe maliyet artışları ve ekonomik belirsizliklerin etkisini hissettirdiğini düşündürüyor.
2024’ün ilk üç çeyreğinde sırasıyla %22,7, %18,8 ve %16,7’lik düşüşler, sektörde uzun vadeli bir daralma trendinin devam ettiğini gösteriyor. Belediye yatırımlarındaki bu gerileme, yeni konut arzının azalabileceği endişesini de beraberinde getiriyor.
Yapı kullanma izin belgeleri, 2024’ün 4. çeyreğinde önceki yıla göre daha olumlu bir tablo sergiledi; bina sayısında %10,5, daire sayısında %16,9 ve yüz ölçümünde %13,3’lük artış kaydedildi. Toplam yüz ölçümü 42,4 milyon metrekareye ulaşırken, bunun 23,5 milyon metrekaresi konut, 9,6 milyon metrekaresi konut dışı ve 9,2 milyon metrekaresi ortak kullanım alanlarından oluştu.
Bu veriler, pandemi sonrası ertelenen projelerin tamamlanarak kullanıma açıldığını ve inşaat süreçlerinin son aşamalarında bir hareketlilik yaşandığını ortaya koyuyor. Kullanma amacına göre en yüksek pay, 30,2 milyon metrekareyle yine 2 ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalara ait oldu; bu da çok katlı konutların tamamlanan yapılarda baskın olduğunu doğruluyor.
Sanayi binaları ve depolar, 2,9 milyon metrekareyle ikinci sırada yer alarak endüstriyel yapıların da tamamlanma süreçlerinde önemli bir rol oynadığını gösterdi.
Ancak, ruhsatlardaki düşüşle karşılaştırıldığında, yeni projelerin azaldığı bir dönemde tamamlanan yapıların artması, sektörde bir döngüsel geçiş yaşandığını düşündürüyor. Bu durum, kısa vadede konut piyasasına olumlu yansıyabilir, ancak uzun vadede yeni ruhsatların azalması arz sorunlarına yol açabilir.