Türkiye’de derin izler bırakan ve 11 ilde büyük yıkıma yol açan 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. Bu süreçte Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), hasar ödemeleriyle ön plana çıktı.
6 Şubat depremleri sonrasında DASK, Türkiye genelinde 630 bin hasar ihbarı üzerine yaklaşık 39,7 milyar lira ödemede bulundu. Bu tazminatın yüzde 90’ı 6 ay içinde ödenirken, eksik veya hatalı beyanlar nedeniyle bazı ödemeler 2024 yılına sarktı.
DASK, sigorta şirketleri, acenteler ve bankalarla işbirliği yaparak, Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) poliçelerinin düzenlenmesini kolaylaştırdı ve bu süreçte sigortalılık bilincinin artmasına önemli katkı sağladı.
Depremler sonrasında sigortalılık bilincinin artması, özellikle Marmara Bölgesi’nde poliçe sayısının artmasına yol açtı. İstanbul ve çevresinde sigortalılık oranı yaklaşık yüzde 1 artarken, ülke genelinde günlük poliçe üretimi yüzde 55 oranında artış gösterdi. Ancak, bu artışın kalıcı olmadığı, zamanla normal seviyelere döndüğü görüldü.
DASK, hedef olarak tüm konutların sigortalanmasını ve bu bilincin kalıcı hale gelmesini amaçlıyor.
Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS), konutların deprem ve deprem kaynaklı risklere karşı korunması amacıyla geliştirilmiş. Tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi konutlar için geçerli olan bu sigorta, sadece deprem değil, depremden kaynaklanan yangın, infilak, yer kayması ve tsunami gibi olaylar için de güvence sağlıyor.
Konutun tamamen kullanılamaz hale gelmesi durumunda bile, tapuda kayıtlı hak sahibine tazminat ödemesi yapılıyor.
ZDS kapsamına giren binalar arasında, sadece meskenler değil, içlerinde ticari faaliyetler de yürütülen alanlar bulunuyor.
Ancak, “ticarethane” olarak kayıtlı binalar ZDS kapsamına alınmaz, bu tür binalar için “cins tashihi” yapılması gerekiyor. ZDS kapsamı dışında kalan binalar için İhtiyari Deprem Sigortası alternatifi mevcut. Bu sigorta, toplumun depreme karşı finansal olarak hazır olmasını sağlayarak, afet sonrası yaşamın normale dönüş sürecini hızlandırıyor.