Avrupa ile Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik iş birliği, her iki bölgenin de ekonomik büyüme[1]sine önemli katkılar sunan dinamik bir ilişkiyi temsil ediyor. İki bölge arasındaki ticaret hacmi, yıllar içinde sürekli olarak artış gösteriyor. Örneğin 2023 yılı itibarıyla Hollanda ile Türkiye’nin ticaret hacmi 10 milyar Doları aştı. Hollanda, Türkiye’nin en büyük beşinci ticaret ortağı konumunda. Özellikle tarım ve otomotiv sektörlerindeki Türk ürünleri Hollanda pazarında talep görüyor. Öte yandan Hollanda’nın, Türkiye’deki yatırımları da dikkat çekici bir seviyede. Diğer Avrupa ülkeleriyle de ilişkiler geliştirilmeye devam ediyor. Avrupalı şirketler, özellikle lojistik, enerji ve tarım alanlarında önemli projelere imza atıyor. Bu yatırımlar, Türkiye’nin stratejik konumu ve genç iş gücü gibi avantajlarını değerlendirme fırsatı sunuyor.
Aynı zamanda, Türk firmalarının da Avrupa pazarına girişi, yenilikçi yaklaşımlar ve yüksek teknoloji ile birleşince karşılıklı faydayı artırıyor. Bu sebeple Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasındaki bağların kuvvetlenmesi önemli. Özellikle iş dünyası ve genç girişimcilerin arasında iş birlikleri yapılması ve yeni projelerin artırılması iki bölge için de katma değer manâsına geliyor. Bu süreçte, Hollanda’daki Türk iş insanlarının ekonomik gücü ile Türkiye’deki gençlerin teknoloji ve bilgi birikimini birleştirerek başarılı ortaklıklar kurulması muhtemel. Gençlerin yaratıcı projeleri, yeni teknolojiler ve inovasyon alanında fırsatlar sunarken, bu iş birlikleri iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirebilir. Bu sayede hem yeni projeler hayata geçirilebilir hem de Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik gücü artırılabilir. Öte yandan Türk iş insanları ile gençlerin arasında düzenlenecek buluşmalar söz konusu iş birliklerini somut bir çıktıya dönüştürebilir.
Tam bu noktada, özellikle Hollanda ile ülkemiz arasındaki bağların geliştirilmesi hususunda en etkin isimlerden DTİK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanı ve DTİK Hollanda Temsilcisi Turgut Torunoğulları, “Hollanda’daki gençlerin projeleri olacak, bizler de onların teknoloji bilgileriyle farklı bir şey yaratabilir miyiz diye bakıyor olacağız. Türk iş insanlarından para, gençlerden teknoloji bilgisiyle nasıl bir iş birliği ortaya çıkar ona bakacağız” diyor.
“SONUCA YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”
Yıllardır DEİK bünyesinde başarılı çalışmalar yürüten Turgut Torunoğulları, Dünya Türk İş Konseyi’nin (DTİK) kurulma aşamasından itibaren yaşanan süreci anlatırken “DTİK’in ilk kuruluşundan itibaren biz vardık” diyor. DTİK’in ilk kurulduğu yıllardan itibaren iyi işler yaptığını, kurulduğu zamana kıyasla artık çok profesyonel çalışıldığını ifade eden Torunoğulları, DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak’tan da söz ederek, “Nail Başkanımız’ın döneminde daha sonuca yönelik çalışmalar yapıyoruz ve şu anda da Avrupa’da da şu 1 sene içinde çok güzel işler yaptık. Hemen hemen her ülkeden şehir ve ülke temsilciliklerimizi kurduk. 2025 döneminde DTİK’le ilgili dolu dolu bir programımız var” şeklinde konuştu.
İŞ BİRLİKLERİ DÜNYAYA YAYILACAK
DEİK’in asıl görevi yurt dışında yaşayan Türklerle, Türkiye’de yaşayan Türklerin arasında köprü görevi görmek ve yatırım yapmak isteyen insanları bir araya getirip bu yatırımlara yardımcı olmak. Turgut Bey de bu görevi başarılı bir şekilde sürdürdükle[1]rini söylüyor ve Hollanda’daki Türk gençleriyle iş birliği yapmak üzere düzenledikleri buluşmaları şu şekilde anlatıyor: “Hollanda’da Türkiye’den gelen binlerce genç var. Sadece Türkiye’den gelip cips fabrikasında çalışan 3000 tane genç var. Beyaz yakalı dediğimiz gençler bunlar. Sayın Büyükelçimiz ve DEİK’in katkılarıyla 300 gençle bir toplantı yaptık. Çok da verimli geçti toplantı. Çok yoğun katılım talebi oldu. Türkiye’den çok fazla genç gelmiş, biz onları bir araya toplamak için böyle bir karar almıştık. Bu süreçte gençleri bir araya toplamayı başarabilirsek, bunu Avrupa’nın diğer ülkelerinde de yapmayı planlıyoruz.”
TEKNOLOJİ BİLGİSİ GENÇLERDEN SERMAYE İŞ İNSANLARINDAN
Torunoğulları, Hollanda’da yaşamını devam ettiren Türk gençlerinin o ülkede olma motivasyonlarını ve iş yapış biçimlerini şu sözlerle anlattı: “Türkiye’den buraya gelmiş gençlerin çoğu Türkiye’deki tanınmış firmaların üst düzey yöneticileri. Bu gençlerin ülkelerine karşı bir sorunları yok. Türkiye’yi seven insanlar. Zaten sevmeseler koşa koşa toplantılarımıza gelmezler. Bunların derdi nedir? Dünyada sürekli olarak bir yer değişimi oluyor. Bunlar da yer değişimi yapmış ama ileride bu insanların tekrar ülkemize döneceğini ve tecrübelerini Türkiye’de kullanacaklarını düşünüyorum. Bu gençler 10-15 yıl sonra hem ekonomi olarak güçlenecek hem de beyin gücü olarak güçlenecek. Geri Türkiye’ye gelip katkıları olacak. Bu şekilde iki ülkenin de gelecekte ekonomisine yön verecek insanlar olacak. Ayrıca iki ülke arasında ilişkileri de güçlendirecek müthiş bir fırsat bu.”
Kendi şirketini kurduğunu ve gençlerden ne beklediklerini ise şu şekilde dile getiriyor Torunoğulları: “Ben şirketimi kurdum, bir noktaya getirdim. Şimdi bu gençlerin projeleri olacak, bizler de onların teknoloji bilgileriyle farklı bir şey yaratabilir miyiz diye bakıyor olacağız. Türk iş insanlarından para, gençlerden teknoloji bilgisiyle nasıl bir iş birliği ortaya çıkar ona bakacağız. Biz burada başarılı olursak bu gençlerin dernek başkanlarını da aynı zamanda DTİK’in Hollanda Temsilciler Kurulu’na alıyoruz.”
“DIŞARIDAN GELEN DAHA ÇOK PARA ALIYOR”
Torunoğulları, Hollanda’da aynı işi yapan yerli ve yabancı çalışanların maaş koşullarını anlatırken, yerli halkın aynı fabrikada çalıştığı bir Türk’ten daha az maaş alma konusunda memnuniyetsiz olduğundan bahsetti. Bir Hollandalı ile Türkiye’den gelen birinin, aynı fabrikada çalışmasına rağmen ücret konusunda eşit maaşa sahip olmadığını dile getiren Başkan, Bir Hollandalı ve bir Türk cips fabrikasında çalışıyor. Örneğin Hollandalı 5000 Lira maaş alıyor diyelim, Türk bu denklemde 6500 Lira civarında bir maaş sahibi oluyor. Yani arada vergi alım farkı var birimler arasında. Biz diyoruz ya Suriyelilerden vergi almıyoruz falan. Bu kanun varmış aslında Hollanda’da. Bu sebeple çalışan Hollandalılar isyan ediyorlar “Dışarıdan gelenler daha çok para alıyorlar” diye. Hollanda’nın motivasyonu beyin gücünü satın almak aslında.”
“BİZİM TENCEREMİZ AVRUPA’NIN ROLEX’İ”
Turgut Bey’in on parmağındaki marifetlerden bir diğeri de yıllar önce personel olarak girdiği tencere firmasına yıllar içerisindeki başarıları beraberinde sahip olma hikâyesi elbette. Turgut Bey’den bu başarılı hikâyeyi şu sözlerle dinliyoruz: “1981’de temsilcilik açtım. Tencere, tava bizim asıl işimiz. 700’ü geçti şimdi, evlere pazarlıyoruz. Ürünlerimizi Avrupa’ya pazarlıyoruz Simtronic markasıyla. Bizim tence[1]remiz Avrupa’nın Rolex’i.”
