5G mobil elektronik haberleşme altyapılarının kurulması, işletilmesi ve hizmetlerin sunulmasına ilişkin yetkilendirme ihalesi dün tamamlanmıştı. 5G ihalesinde 2 frekans bandında 11 paket için verilen en yüksek tekliflerin toplam tutarı, KDV dahil 3 milyar 534 milyon dolar oldu. 5G ihalesinde Turkcell 5, Türk Telekom 4, Vodafone 2 paket satın aldı. 5G ihalesinde A1 700 HMZ lisans hakkını 429 milyon dolarla Turkcell en yüksek teklifi verdi. Bunun ardından Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç, ilk basın toplantısını gerçekleştirdi.
Ali Taha Koç, “Türkiye’nin geleceği açısından dün tarihi bir gündü. Bugün burada Turkcell’in lider operatör olarak yoluna devam edeceğini gururla söylüyorum. Dünkü ihalede kazanan sadece Turkcell değil, Türkiye oldu. Bu teknolojiyi ülkemizin dört bir yanına taşıyacak olmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi.
“5G TÜM EKOSİSTEMİ BİRBİRİNE BAĞLAYACAK”
Sözlerine haberleşme teknolojilerinin nasıl evrildiğini hatırlatarak devam eden Koç, “Hikaye 1980’lerde Japonya’da başlıyor. Sadece ses taşımasıyla analog olarak başlayan 1G yolculuğu. 2G ile dijitalleşiyor ve SMS gibi hizmetler hayatımıza giriyor. Mobil internetin kapıları ise hepinizin bildiği üzere 3G ile açılıyor. Veri paylaşımı, web erişimi, görüntülü arama ve e-posta gibi yenilikler telefonlarımıza taşınıyor. 4G ile yüksek hıza kavuşuyoruz. Biz ise bu yolculuğa daha hızlı olan 4.5G teknoloji ile buluşuyoruz. Bugün akıllı telefonlarda milyonlarca insan aynı anda aktif olabiliyor, yüksek kaliteli video izlenebiliyor. Artık ülkemiz için sıra 5G ‘de. Bu teknoloji hızın yanında gecikmeyi de minimuma indiren bir teknoloji olarak yazılım tabanlı üstün bir mimariye sahip. Akıllara gelen bir soru var; 5G iletişimde bir evrim mi, yoksa devrim mi? 5G sadece hızı artıran bir teknoloji değil, iletişimin doğasını değiştiren bir dönüşüm aslında. Aslında yeni bir dönem değil, yeni bir çağ başlıyor. 4.5G insanları yüksek hızla birbirlerine bağladı, 5G ise etrafımızdaki tüm ekosistemi birbirine bağlayacak. 4.5G’de iletişim kavramı vardı yerini 5G ile etkileşim kavramına bırakacak. 4.5G’ye göre çok daha fazla cihazın aynı anda bağlandığını göreceğiz” dedi.
5G HANGİ YENİLİKLERİ GETİRECEK?
5G’nin getireceği yeniliklere de değinen Koç, bu yeniliklerden ilkinin mimari dönüşüm olduğunu söyleyerek şöyle devam etti; “Bu yeniliklerden ikincisi sabit kablosuz erişim. 5G’de en büyük farkı oluşturacak konu da sabit kablosuz erişim olacak. Turkcell bu teknolojiyi hepinizin de bildiği gibi superbox adını verdiği ürünle sizlerle tanıştırdı. Ancak artık 5G ile ev internetinde uyumlu superbox’lar farklı bir deneyimi hayatımıza sokacak. Bir diğer yenilik şebeke dilimleme. Peki bunun ne olduğuna bakacak olursak; farklı sektörlere şebeke ve ağlar kurabileceğiz. Böylece birden fazla sektöre ihtiyaçları doğrultusunda özel çözümler sunma fırsatına kavuşacağız. Bir başka özellik de özel şebekeler. Bu özellik de de tamamen kurumlara özel esnek bir altyapı kurabiliyoruz. Artık kurumlar kendi alanlarında kendilerine özel 5G altyapısı kurabilecek. Son olarak ise veriyi merkeze göndermeden kullanıcıya en yakın noktada işleme imkanı sunan uç bilişim yaklaşımı. Bu özellikte veri dolaşımı minimum olduğu için artık gecikmelere milisaniyeler seviyesinde olacak.”
“TÜRKİYE ORTALAMASINI KİMİN DÜŞÜRDÜĞÜNÜ BİLİYORSUNUZDUR…”
Türkiye’de 4.5G’de ortalama indirme hızlarının 40-50 Mbps seviyesinde olduğunu, Turkcell’in ise 70-80 Mbps seviyelerinde olduğunu dile getiren Koç, “Türkiye ortalamasını kimin düşürdüğünü hepiniz biliyorsunuzdur” diyerek serzenişte bulundu.
5G’nin hızını örnek vererek açıklayan Koç, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Biz 1000 Mbps ve üzeri hızlar vereceğiz. 4.5G’de gecikmeler 30-40 milisaniye şeklindeydi, 5G’de ise 5 milisaniyenin altındaki gecikmelerden bahsediyoruz. Yani bir göz kırpmanın 10’da biri kadar bir gecikme demek. 4.5G’de aktif bağlantı sayısı binler seviyesinde konuşuluyordu. Artık 5G’de bu sayı milyonlara ulaşacak. Bu da nesnelerin interneti dediğimiz yeni bu çağın altyapısı anlamına geliyor. Bu dönüşüm artık bireylerin ötesinde etrafımızdaki tüm sistemleri kapsayan bir yapıya doğru evriliyor.”
“ODAK NOKTAMIZ GÜVENLİK”
Böyle kritik bir altyapıda önemli olan odak noktasının güvenlik olduğunu belirten Koç, güvenliğin artık bir seçenek değil zorunluluk olduğunu söyleyerek, “Bu ölçekli bir etkileşimi olduğu bir ortamda ilk sorumuz net. Güvenliği nasıl en üst seviyeye çıkartırız? Cevabı ne? 5G ile. 5G’nin güvenlik mimarisi önceki nesillere göre hem çok katmanlı hem de çok esnek hem de akıllı. En önemlisi ağın her katmanında her seviyesinde istediğimiz şekilde özel güvenlik önlemleri alabilmemiz artık 5G ile mümkün. Bu aşamada biraz önce bahsettiğim şebeke dilimleme teknolojisi sadece bir performans aracı olmuyor. Aynı zamanda bizim için bir güvenlik çözümü olarak da karşımıza çıkıyor. Her sanal ağ için kendi güvenlik politikalarını uygulayabileceğimiz küçük küçük ağlar oluşturabileceğiz. Az önce değindiğim ve bahsettiğim bu uç bilişim de yeni bir güvenlik katmanı olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü artık veriyi en yakın noktada işlediğimiz için bu da veriyi bir anlamda kaynağında koruyarak verinin transferini minimize ederek siber işleri de minimize etmemizi sağlıyor. Turkcell olarak güvenliği yalnızca yalnız teknik standartlarla sınırlı tutmuyoruz. Çünkü bizim için 5G ülkemizin dijital egemenliğini de güçlendirecek stratejik bir yatırım. Bu kadar güçlü ve güvenli bir altyapıyı kurarken bir diğer önemli sorumluluğumuz da verimlilik ve sürdürülebilirlik. 5G yalnızca daha fazla veri taşımakla kalmıyor. Aynı zamanda bunu çok daha az enerjiyle yapabiliyor. Yani iletişimin geleceği artık yalnızca güçlü değil. Artık elimizde güvenli, güçlü, verimli, sürdürülebilir bir 5G altyapısı var. 5G’de asıl dönüşümün üretim, ulaşım, eğitim, sağlık gibi endüstriyel alanlarda olmasını bekliyoruz. Sanayide artık 5G’deki düşük gecikme veya yüksek güvenlik özelliklerinden dolayı bütün fabrikalarımızın bağlantılı hale gelmesini bekliyoruz” dedi.
TURKCELL BU DÖNEME NASIL HAZIRLANDI?
5G’ye ulaşmak için küresel kurallarını belirleyen uluslararası kuruluşlarda aktif görevler aldıklarını söyleyen Ali Taha Koç, “600 milyon euro baz istasyonlarına yatırım yaptık. 4,5G altyapımızı kurarken ekipmanlarımızı mümkün olan en yüksek seviyede 5G’ye uyumlu olarak aldık. 2018 yılında, tam bundan 7 yıl önce Türkiye’de ilk 5G testini Turkcell olarak biz yaptık. 2019’dan itibaren örnek saha uygulamalarıyla beraber Dört Büyükler’in statlarında, İstanbul Havalimanı’nda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Teknofestler’de kurduğumuz pilot alanlarla 5G’yi deneyimledik. Bizim için 5G hazırlıkları yalnızca teknik yatırımlarla sınırlı değil, ayrıca cihaz ekosistemi tarafından da önemli adımlar attık. Araştırmalarımıza göre, kullanıcılarımızın yüzde 50’si telefonlarının 5G’ye uyumlu olduğunu zannediyor. Ama aslında ülkemizde 5G uyumlu telefonların oranı yüzde 25-26 oranında. 1 Nisan 2026 tarihinde yani 5G’ye ilk sinyalini verdiğimiz tarihte bu oranın artmasını hedefliyoruz. Bu anlamda da sizlerle, bu dönüşümü sizlerle beraber gerçekleştireceğiz ve bu farkındalığı oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.
