Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), merakla beklenen 2025 Şubat ayı enflasyon rakamlarını kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) şubat ayında yüzde 2,27’lik bir artış gösterirken, yıllık enflasyon oranı yüzde 39,05’e düştü. Ocak ayında yüzde 42,12 olan yıllık enflasyonun gerilemesi, ekonomik göstergeler açısından dikkat çekiyor.
ŞUBAT AYI ENFLASYON VERİLERİ
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, şubat ayında TÜFE’de yaşanan yüzde 2,27’lik artış, beklentilerin bir miktar altında gerçekleşti. Yıllık bazda ise enflasyon, ocak ayındaki yüzde 42,12 seviyesinden yüzde 39,05’e inerek son aylarda devam eden düşüş trendini sürdürdü. Bu gerileme, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların hafiflemesiyle ilişkilendiriliyor. Enflasyondaki bu düşüşün, Merkez Bankası’nın sıkı para politikalarının bir yansıması olabileceğini gösteriyor. Ancak, aylık bazdaki artışın hâlâ dikkat çekici bir seviye olması, fiyat istikrarına yönelik çabaların devam etmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Enflasyon verileri, memur ve emekli maaş zamları ile asgari ücret görüşmeleri gibi konularda da belirleyici bir rol oynuyor. Şubat ayı itibarıyla enflasyon farkı yüzde 1,33 olarak hesaplanırken, toplam zam oranının yüzde 6,40’a ulaştığı belirtiliyor. Bu durum, yılın ilk iki ayındaki enflasyon birikiminin, ilerleyen aylarda yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinde etkili olabileceği anlamına geliyor.
YILLIK ENFLASYONDAKİ GERİLEME VE ETKİLERİ
Yıllık enflasyonun yüzde 39,05’e gerilemesi, Türkiye ekonomisinde son dönemde gözlenen yüksek enflasyon baskısının bir miktar azaldığını işaret ediyor. Ocak ayındaki yüzde 42,12’lik oranla kıyaslandığında, bu düşüş, hükümetin enflasyonla mücadele hedeflerinde ilerleme sağlandığını düşündürüyor. Ancak, bazı bağımsız araştırma gruplarının şubat ayı için daha yüksek enflasyon oranları açıklaması, resmi verilere yönelik güven tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. TÜİK’in verileri ile alternatif hesaplamalar arasındaki farkların, halk arasında ekonomik algıyı etkilediğini ve bu durumun tüketici güvenine yansıyabileceğini ortaya koyuyor.
Bu gerileme, özellikle ithal ürünlerin fiyatlarındaki artış hızının yavaşlaması ve döviz kurlarındaki relatif istikrarla ilişkilendiriliyor. Şubat ayı verilerinde, enerji ve temel gıda maddelerindeki fiyat artışlarının önceki aylara göre daha ılımlı olduğu gözlemleniyor. Buna rağmen, hizmet sektörü gibi bazı kalemlerdeki fiyat yükselişleri, enflasyonun hâlâ kontrol altına alınması gereken bir unsur olduğunu gösteriyor. Ekonomi uzmanları, son günlerde yaptıkları değerlendirmelerde, yıllık enflasyondaki bu düşüşün sürdürülebilir olması için yapısal reformların önemine dikkat çekiyor.
