AÇIK
Türkiye, 2024’te uyguladığı ekonomik politikaların meyvelerini topladı; yabancı girişi 43.7 milyar dolara ulaşırken, yerli yatırımcılar bankalardaki döviz hesaplarını 17.9 milyar dolar azalttı.
Merkez Bankası’nın rezervleri, 2024 yılında tarihi bir zirve kaydetti. Mayıs 2023’te 98.5 milyar dolar olan rezervler, 27 Aralık 2024’e gelindiğinde 155.1 milyar dolara yükseldi. Bu artış, swap hariç net rezervlerin de -60.5 milyar dolardan 43.7 milyar dolara ulaşmasını sağladı, bu da net rezervlerde 104.3 milyar dolarlık bir artış anlamına geliyor. 2024’te yaşanan bu rezerv artışı, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan güveninin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, rezervlerin bu seviyeye çıkması, Merkez Bankası’nın piyasa müdahaleleri için daha fazla manevra alanı sağladı, böylece döviz kurundaki volatilitenin azaltılmasında önemli bir rol oynadı.
Bu rezerv artışı, Türkiye’nin dış finansman kapasitesini ve kredi notlarını olumlu yönde etkiledi. 2024 yılı boyunca, üç kredi kuruluşundan iki kademe not artışı gelirken, gri listeden çıkış süreci de risk primini önemli ölçüde düşürdü. Bu gelişmeler, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki kredibilitesini artırarak, borç çevirme oranlarının iyileşmesine yardımcı oldu. Bankacılık sektöründe dış borç çevirme oranı yüzde 121’den 163’e, reel sektörde ise yüzde 98’den 146’ya çıkmasıyla, finansal istikrar sağlandı ve ekonomik güven arttı.
2024 yılında, yerli yatırımcıların TL’ye geçişi belirgin bir şekilde hızlandı. Kur korumalı hariç TL mevduatı, 4.1 trilyon liradan 11.3 trilyon liraya yükselirken, toplam TL mevduatı da 7.5 trilyondan 12.4 trilyona çıktı. Bu dönemde, kur korumalı mevduatın payı da önemli ölçüde azaldı; 3.4 trilyon liradan 1.1 trilyon liraya gerileyerek toplam mevduat içindeki payı yüzde 26.2’den 5.9’a düştü. Bu değişim, yatırımcıların TL’ye olan güveninin ve TL varlıklarının cazibesinin arttığını göstermektedir. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payının Ağustos 2023’te yüzde 31.9 iken, 2024 sonunda yüzde 59.4’e çıkması, ekonomik istikrarın ve TL’nin değer kazanmasının bir göstergesi olarak dikkat çekti.
Mevduatta TL’ye olan ilginin artması, döviz mevduatlarında da önemli bir azalışa yol açtı. Mart 2024’te 210.4 milyar dolar olan döviz hesapları, yıl sonunda 188.5 milyar dolara düşmüş oldu. Bu düşüş, yerli yatırımcıların dövizden vazgeçip TL’ye yönelmesiyle, ekonomik politikaların başarısını ve TL’nin reel değer kazanımını pekiştirdi. TL’ye geçiş, enflasyonla mücadelede önemli bir adım olarak görülürken, aynı zamanda iç talepteki artışın da bir göstergesi oldu.
Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki kredibilitesini artıran bir diğer önemli faktör, düşük borçluluk oranları oldu. Toplam borcun milli gelire oranı, dünya ortalaması yüzde 327, gelişmekte olan ülkeler ortalaması ise yüzde 241 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 110 olarak gerçekleşti. Kamu borcunun milli gelire oranı ise dünya ortalaması yüzde 97, gelişmekte olan ülkeler ortalaması yüzde 71 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 28 olarak kaldı. Bu, Türkiye’nin borç yönetimindeki disiplinini ve ekonomik programlarının etkinliğini göstermektedir. Düşük borçluluk oranları, yatırımcı güvenini artırarak, ülkenin finansmana daha kolay erişmesini sağladı.
Borçluluk oranlarının düşük kalması, Türkiye’nin ekonomik dalgalanmalara karşı daha dirençli olmasına olanak tanıdı. Bu durum, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisini artırarak, ülkenin finansal piyasalarda daha avantajlı bir konum elde etmesine yardımcı oldu. Ayrıca, düşük borçluluk, kamu finansmanında daha esnek politikalar uygulanmasına imkan verdi ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğini destekledi.
2024 yılında yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi özellikle yerel seçimlerin ardından hızlandı. BDDK ve TCMB verilerine göre, yabancılar 2024’te 16.2 milyar dolarlık devlet iç borçlanma senedi satın alırken, swap kanalıyla giriş 27.5 milyar dolar oldu. Bu girişler, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan güveninin somut bir göstergesiydi. Yabancı girişinin 43.7 milyar dolara ulaşması, ekonomik programların başarısını ve Türkiye’nin finansal piyasalardaki istikrarını pekiştirdi. Bu, aynı zamanda TL varlıklarına olan ilginin artmasına da katkıda bulundu.
Yerli yatırımcıların döviz hesaplarından TL’ye geçişi de 2024’te hızlandı; döviz mevduatlarında 17.9 milyar dolarlık bir düşüş gerçekleşti. Bu hareket, TL’ye olan güvenin artmasıyla, ekonomik istikrarın ve enflasyonun düşüş trendinin bir yansıması olarak görüldü. Yabancı girişleri ve TL’ye geçiş, ekonomik dengelenme sürecini desteklerken, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve istihdam artışına da katkı sağladı. İstihdamda 2024’ün ilk 10 ayında 843 bin kişilik artış sağlandı ve işsizlik oranı 18 aydır kesintisiz tek hanede kaldı.
2024 yılında Türkiye’ye yabancı yatırımcılar tarafından swap ve DİBS kanalıyla toplamda 43.7 milyar dolarlık yatırım yapıldı.
TCMB’nin toplam rezervleri Mayıs 2023’te 98.5 milyar dolardan, 27 Aralık 2024’te 155.1 milyar dolara çıktı. Bu, 56.6 milyar dolarlık bir artışa karşılık gelir.
2024’te yerli yatırımcıların döviz mevduatlarında 17.9 milyar dolarlık bir azalma yaşandı, bu da TL’ye geçişin hızlı olduğunu gösteriyor.
GÜNDEM KORİDORU
07 Mayıs 2025