Z kuşağı birçok alanda olduğu gibi yemek alışkanlıklarında da değişimin önünü açıyor. Bunun en büyük örneği ise son zamanlarda popülerliği giderek artan noodle’ın market raflarındaki yerini her geçen gün daha fazla artırmasıyla görünüyor. Tabii bu durum, normal olarak geleneksel yemek olan makarna yerini noodle’a mı bırakıyor sorusunu akıllara getiriyor. Şu an için makarnanın tamamen gözden düştüğünü söylemek doğru olmaz ancak noodle’ın hızlı bir şekilde yükselişe geçtiğini görmemek de mümkün değil.
Günümüzde enflasyonla birlikte yükselen fiyatlar en çok gıda sektörünü etkiledi. Artan fiyatlar ürün gramajlarının düşmesine sebep olurken diğer yandan da sağlık açısından herkesin tedirgin olmasına yol açıyor. Bu durum özellikle insanların hızlı tüketim ürünlerine ön yargıyla yaklaşmasına sebep oluyor. Noodle da hızlı tüketim ürünlerinden biri olduğu için konuya öncelikle sağlık açısından başlamak istiyorum. Bizzat, Indomie’nin Tekirdağ’daki fabrikasını her detayına kadar gezen biri olarak, sağlık konusuna çok dikkat ettiklerini baştan söylemem gerekiyor. Hijyen konusuna fabrikanın her alanında özen gösteriyorlar. Ürünlerin hazırlanma ve paketlenme bölümüne girmek için birçok hijyen kurallarını yerine getirmeniz gerekiyor. Bir de bu konuda, tüketicilerin istedikleri zaman gelip fabrikayı gezebileceklerini de söylüyorlar.
TÜRKİYE’DEKİ TOPLAM YATIRIM 40 MİLYON DOLAR CİVARINDA
Şimdi gelelim Türkiye’nin önemli noodle markalarından biri olan Indomie’yi tanımaya…
Endonezya menşeili bir marka olan Indomie, Türkiye’de Adkotürk Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. bünyesinde hizmet veriyor. Üretimleri ise tamamen Türkiye’de yapılıyor. Indomie Fabrika Müdür Yardımcısı Sencer Gündü, “Adkotürk, faaliyetlerine 2010 yılında start verdi. Türkiye’deki ilk üretim ise 2014 yılında başladı” diyor. Endonezya’da Indofood Holding çatısı altında hizmet veriyor olsalar da noodle konusunda çok uluslu bir marka olarak dikkat çekiyorlar. Dünya genelinde 130’dan fazla ülkede bulunuyorlar ve aynı zamanda dünyada hızlı tüketim şirketleri sıralamasında dokuzuncu sırada yer alıyorlar. Şu ana kadar Türkiye’deki toplam yatırımları ise 40 milyon Dolar civarında. Sencer Gündü, bu yatırımların önümüzdeki dönemde daha da artabileceğinin altını çiziyor.
Dünya genelinde toplam 550-600 milyon Dolarlık bir piyasası olan Noodle, her geçen gün sadece Türkiye’de değil dünya genelinde de popülerliğini artırıyor. Sencer noodle’ın artan popülerliği ile ilgili şunları söylüyor: “Türkiye’de Indomie olarak kişi başı tüketimde 6,5 paketlere ulaştık. Kuzey Avrupa ülkelerinde de aşağı yukarı Türkiye’dekiyle aynı rakamda tüketiliyor. Suudi Arabistan’da ise bu rakam 16-17’leri buluyor. Artık noodle sadece Asya bölgesine özel olmaktan çıktı ve dünyanın her bölgesinde tercih edilen bir besin oldu.”
Türkiye’de noodle tüketiminin gelişmesinde Z kuşağının büyük etkisi olduğunu vurgulayan Gündü, yaptıkları araştırmalarda, son zamanlarda her yaş grubundan insanın noodle tüketmeye başladığını vurguluyor. Kendimden bir örnek verecek olursam üniversite okuduğum zamanlarda evimizin baş ve özel besin kaynağı makarnaydı. Şu an ise kendi gözlemlerime dayanarak söylüyorum; yeni nesil kolay, pratik ve hızlı pişirilmesinden dolayı noodle’a yönelmiş durumda. Sadece öğrenciler üzerinden gitmek de doğru olmaz. Günümüz koşullarında çalışanların, özellikle de tek yaşayan çalışanlar pratik bir yiyecek olan noodle’ı tercih ediyor.
Indomie fabrikasında bir noodle’ın hazırlanma süresi, yani undan paketlemeye kadar geçen süre 15 dakika. Kullandıkları un ise özel karışımlı bir un. Tabii özel karışımın sırrını vermese de Sencer Gündü, “Hazırladığımız unu özel amaçlı un olarak isimlendiriyoruz. Şöyle söyleyebilirim; ekmeklik ve makarnalık arasında bir un kullanıyoruz ve tamamen Türkiye’de üretilen buğdayı alıyoruz. Ürünlerimizin hepsi Türkiye’de üretilen buğday ile hazırlanıyor” diyor.
Sencer Gündü
“ÜRETİMİMİZİN YÜZDE 15’İNİ İHRAÇ EDİYORUZ”
Indomie, Türkiye’de sadece noodle üretimi ve satışı yapıyor. Başka bir ürün satışı yapmıyor. Sadece noodle satışı yaparak Türkiye’nin her bölgesinde toplam 130 bin perakende satış noktasına ulaşmış durumdalar. Bu rakam içinde sadece marketler yer almıyor, metro istasyonlarında ya da durak kenarlarında bulunan gıda otomatları da yer alıyor.
Neredeyse bilinen bütün marketlerde Indomie markasıyla noodle satışı gerçekleştirdiklerini söyleyen Gündü, “Kuru gıda raflarının yüzde 30’u noodle kategorisinden oluşuyor. Bu kategorinin içerisinde erişte de var. Bunu söylemeden geçmeyelim. Ancak her geçen gün noodle’ın yeri raflarda genişliyor” diyor ve ekliyor: “Yıllık ortalama 1 milyar paket üretim yapıyoruz. Bu üretimin yüzde 85’i iç pazarda yer alırken, yüzde 15’ini de ihraç ediyoruz. Bizim dışımızda noodle üretimi yapan toplam 4 fabrika daha var. Diğer üreticileri de katarsak Türkiye’nin toplam noodle ihracatı yüzde 25-30 civarında.”
Sizlere noodle’ın hazırlanışını ve Türkiye’deki yükselişini bizzat gezmiş olduğum Indomie fabrikası ve Sencer Gündü’nün vermiş olduğu bilgiler üzerinden aktarmaya çalıştım. Son olarak, yemek konusunda gelenekselci biri olarak Indomie fabrikasını gezene kadar noodle’a karşı bir ön yargım vardı. Ancak soyalı noodle’ı tattıktan sonra fikrim değişti. Bakalım Z kuşağının etkisiyle başlayan noodle furyası, makarnayı yerinden edebilecek mi?
