Yazarlar

Yeni nesil taşımacılıkla zaman ve maliyetten tasarruf

Son yıllarda teknolojinin gelişimiyle lojistik sektörü de değişim ve dönüşüm furyasına ayak uydurmaya başladı. Bu değişime ayak uydurabilenler ön plana çıkarken, uymayanlar ise geri planda kaldı. Hubtic ise sektördeki dijitalleşme adımlarına kendi yorumunu katarak büyük bir ivme yakaladı. Sundukları tüm çözümlerde operasyonel zorlukların ve yüksek maliyetlerin önüne geçebilmeyi amaçladıklarını söyleyen Hubtic CEO’su Abdullah Cansu, aynı zamanda sektörün geleceğini belirleyecek üç temel unsurun dijitalleşme, maliyet yönetimi ve sürdürülebilirlik olduğunun altını çizdi.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası21.09.2023
Yeni nesil taşımacılıkla zaman ve maliyetten tasarruf

Son yıllarda teknolojinin gelişimiyle lojistik sektörü de değişim ve dönüşüm furyasına ayak uydurmaya başladı. Bu değişime ayak uydurabilenler ön plana çıkarken, uymayanlar ise geri planda kaldı. Hubtic ise sektördeki dijitalleşme adımlarına kendi yorumunu katarak büyük bir ivme yakaladı. Sundukları tüm çözümlerde operasyonel zorlukların ve yüksek maliyetlerin önüne geçebilmeyi amaçladıklarını söyleyen Hubtic CEO’su Abdullah Cansu, aynı zamanda sektörün geleceğini belirleyecek üç temel unsurun dijitalleşme, maliyet yönetimi ve sürdürülebilirlik olduğunun altını çizdi.

Gelişen teknolojilere paralel olarak sunulan hizmetler dijital alanlara daha çok yönelmemizi sağlar. Bu yönelim ise hayatımızı A’dan Z’ye etkileyerek işleri daha kolay ve hızlı yapmamıza olanak tanır. Lojistik sektörü ise son dönemlerde, özellikle de pandemi döneminde dijitalleşme adımlarını başlatarak yenidünya düzenine ayak uydurma çabasına girdi. Bu adımla zaman kaybını minimize etmek için harekete geçen sektörü ve Hubtic’in faaliyetlerini CEO’su Abdullah Cansu ile konuştuk…

Öncelikle bize biraz Hubtic’i anlatır mısınız? Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

Hubtic, uluslararası taşımacılık işlemlerinin tek bir platform üzerinden yönetilmesini sağlayan dijital bir lojistik şirketi. Geliştirdiğimiz algoritma ile müşterilerimize yalnızca bir dakikada en uygun fiyat teklifini sunabiliyor, yük verenler ve araçlarımız arasında doğru eşleştirmeyi yapıyor ve yüklerin optimal şekilde taşındığından emin oluyoruz. Kısacası sürece verimlilik, şeffaflık ve hız kazandırıyoruz. Komple ve parsiyel olmak üzere kara yolu, deniz yolu ve hava yolu taşımacılığı yaparken, intermodal taşımacılık ile de sürdürülebilirliğe katkı sağlıyoruz.

Neredeyse her sektör dijital dünyanın dinamiklerine ayak uydururken lojistik sektörünün bu trendin gerisinde olduğunu görüyoruz. Sektörü dijitalleştirme fikri ilk olarak nasıl doğdu, yaşadığınız ya da gördüğünüz hangi zorluktan sonra bu kararı aldınız?

Ben üniversite eğitimimi Almanya’da tamamladım. RWTH Aachen Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra PwC’de yaptığım stajın ardından yönetim danışmanlığı alanının ilgimi çektiğini fark ettim. Ardından yine stajyer olarak başladığım tedarik zinciri yönetimi alanında Avrupa’nın en büyük danışmanlık firmalarından birisi olan Kloepfel Consulting’te Türkiye Yöneticiliğine kadar yükseldim. Bu firmadayken lojistik sektörünün geleneksel yöntemlerle ilerlediğini ve bu nedenle yaşanan aksaklıkları fark ettim. Operasyondaki verimsizlikler başta olmak üzere, manuel işlemlerden kaynaklı zaman ve iş gücü kaybı, tutarsız fiyatlandırmalar, yük veren ile taşıyıcı arasındaki iletişim kopuklukları gibi sıkıntılara ve şeffaf olmayan süreçlere nasıl çözüm üretebileceğine odaklandım. Bunun üzerine de dijitalleşmeyi lojistik dünyasına kazandıracak bir model üzerinde çalışmaya karar verdim.

7 ÜLKEDE 15 ROTA

Yurt içi ve yurt dışı yapılanmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Hangi ülke ve kıtalara taşımacılık yapıyorsunuz?

Hubtic’i 2021 yılında Almanya’nın Düsseldorf şehrinde kurduk. Aynı yıl İstanbul’da açtığımız operasyon ofisimizle birlikte faaliyetlerimize başladık. Uluslararası taşımacılık alanında 4 bin araçlık geniş tedarikçi ağımız ile hizmet veriyoruz. Bugüne kadar 60’tan fazla ülkede 100’e yakın rotaya taşıma gerçekleştirdik. 170’i aşkın müşteri portföyü ile 10 binin üzerinde başarılı taşımaya imza attık. Bu yıl atacağımız en önemli adımlardan birini uluslararası alanda faaliyet gösteren müşterilerimize çeşitli avantajlar sağlayacak Avrupa içi yeni rotalarımızı devreye almak olarak belirledik. 2022 yılında başladığımız Avrupa içi karayolu taşımalarımızda şu ana kadar Almanya, Fransa, İsviçre, İtalya, Çekya, Macaristan ve Romanya olmak üzere 7 ülkede 15 rotayı devreye aldık, bu sayıyı artırmaya devam edeceğiz. Diğer bir hedefimiz ise Türkiye’de kurduğumuz operasyon ekibimiz ile tüm dünyaya hizmet vermek.

Lojistik sektörüne kazandırdığınız dijital çözümler ve hedeflediğiniz yeni teknolojileriniz nelerdir? Hubtic olarak hem komple taşımalarda (FTL, FCL) hem de bir konteyner ya da TIR’ı doldurmayacak parça yük (LTL, LCL) taşımacılığında aynı hizmeti sunuyoruz. Bu kapsamda geliştirdiğimiz takip sisteminden de yükün miktarından bağımsız olarak büyük işletmelerden KOBİ’lere kadar her ölçekten işletme ücretsiz olarak yararlanabiliyor. HubticTrack sistemimiz üzerinden yükün konumunu anlık olarak görüntüleyebilen firmalar, bunu kendi müşterileriyle paylaşıp, raporlara erişebiliyor. Ayrıca süreç boyunca uluslararası taşımacılıkta deneyimli ekibimiz ile anında iletişim desteği sunuyoruz. Üstelik ihracatçı firmalar Hubtic üzerinden taşıma numarası, yükleme-boşaltma tarihleri, lokasyon, yük tipi ve ebat gibi tüm taşıma bilgilerine de ulaşabiliyor. Yükleme noktasından boşaltma noktasına kadar taşımanın durumuyla ilgili tüm güncellemeleri görebilmelerini, sürekli güncellenen harita üzerinden yükün konumunu kontrol edip paylaşabilmelerini sağlıyoruz.

“Biz bir nakliye ya da kendi filosu olan bir lojistik şirketi değiliz. Bu işi yapan taşıyıcılar ile ihracat ithalat yapan firmalar arasında doğru eşleştirmenin yapılmasını sağlayan dijital bir lojistik şirketi olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.”

Bulut sisteme yüklenen çeki listesi, ihbarnameler, CMR dokümanları ve diğer belgeleri diledikleri an görüntüleyip indirebilen firmalar, alınan taşıma hizmeti için anlaşılan navluna ve taşıma faturalarına da sistemimiz üzerinden anında ulaşabiliyor. Bu hizmetlerimizle birlikte yük taşıma süreciyle ilgili bir raporlama hizmeti de sunuyoruz. Müşterilerimiz bu raporda kilometre başına denk düşen harcama gibi detayları inceleyebiliyor ve bu da ihracat süreçlerini daha verimli hale getirmelerini sağlıyor.

ÖZELLEŞTİRİLMİŞ LOJİSTİK HİZMETLER

 Pandemiyle birlikte e-ticaret büyük bir patlama yaşadı. Lojistik sektörü en çok etkilenen alan olurken, bu süreçte operasyonel zorluklar ve yüksek maliyetler de ortaya çıktı. Siz bunlara ne tür çözümler sundunuz/sunuyorsunuz?

Son yıllarda dijital dönüşümün etkisiyle bu değişim kaçınılmazdı, pandemi de bu sürece hız kazandırdı. Buna hazırlıklı olan sektör ve firmalar öne çıkarken, ayak uyduramayanlar ise geri planda kaldı. Biz de pandeminin tüm dünyayı etkisi altına aldığı dönemde faaliyetlerine başlayan bir şirket olarak sunduğumuz tüm çözümlerde bu operasyonel zorlukların ve yüksek maliyetlerin önüne geçebilmeyi amaçladık. HubticTrack ile sunduğumuz avantajlarımızın yanı sıra kısa transit süreleri ve uygun maliyetlerle sunduğumuz ekspres minivan hizmetimizle müşterilerimizin Avrupa çapında lojistik ihtiyaçlarını hızlı ve verimli bir şekilde karşılıyoruz. Deniz yolunda da armatörler ile görüşmeler yaparak aralarında ABD, İsrail, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki limanların da olduğu pek çok limandan özel fiyatlar alıyoruz. Bu sayede ithalat ve ihracatçı şirketlerimizin lojistik maliyetlerini düşürerek kârlılıklarını artırmalarını sağlıyoruz.

Savunmadan otomotive, inşaattan perakendeye kadar birçok sektöre kişiselleştirilmiş lojistik hizmetler sunuyorsunuz… Sizi diğer nakliye şirketlerinden ayıran özellikleriniz nelerdir?

Her sektörün taşımacılık ihtiyaçları farklı olabiliyor. Taşınan yüke, rotaya, taşımacılık modeline göre bu ihtiyaçlar değişebiliyor. Biz de bu kapsamda sektörlere göre özelleştirilmiş lojistik hizmetleri sunuyoruz. Örneğin geçtiğimiz Haziran ayında Milano’da düzenlenen, dünyanın en büyük uluslararası tekstil ve hazır giyim teknolojileri fuarı olan ITMA’ya katılan beş Türk firmasının fuar malzemelerinin taşımacılığını gerçekleştirdik. Bu operasyonda 22 TIR’lık bir filoyla çalıştık.

Fuar taşımacılığı başlı başına kendi dinamikleri olan bir alan. Hassas, değerli ürünlerin taşındığı bu operasyonunun tamamının titizlikle yürütülmesi gerekiyor. Biz de ilk kez gerçekleştirdiğimiz fuar taşımacılığını tam zamanında ve başarıyla tamamladık. Fuara katılan firmalar, yüklerin tüm taşınma sürecini de takip sistemimiz üzerinden takip etti.

DOĞAYA SAYGILI TAŞIMA YOLLARI

Lojistik sektörünün bugününü ve geleceğini üç konunun belirleyeceğine inanıyorum. Bunlar dijitalleşme, maliyet yönetimi ve sürdürülebilirlik. Lojistik sektörü, dijitalleşmenin getirdiği hıza ayak uydurmak zorunda, aksi halde rekabette geri kalacak. Maliyet yönetimi alanında şeffaf ve anlık cevap verebilen lojistik hizmetlerine talep artacak. Sürdürülebilirlik kapsamında da karbon ayak izini azaltan, doğaya saygılı taşıma yolları ve uygulamalar daha fazla tercih edilecek.

“GELİRİMİZİN YÜZDE 30’U YURT DIŞINDAN”

Genç bir girişimci olarak hangi motivasyonla çalıştınız, iş yaşamına yeni atılacak girişimcilere neler önerirsiniz?

Bir girişimcinin aklında sürekli yeni projeler vardır fakat bir projenin başarısının o projeye olan fokus ile doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Ben de birden farklı konu yerine Hubtic’i geliştirip, büyütmeye odaklandım. Bunun neticesinde 2022 yılında gelirimizi Euro bazında bir önceki seneye göre 6 kat artırmayı başardık. Bu sene de benzer bir büyüme hedefliyoruz. Şu anda gelirimizin yüzde 30'u yurt dışından geliyor. Yıl sonuna kadar bu oranı yüzde 50'nin üzerine çıkarmayı amaçlıyoruz. Hiç kuşkusuz her girişimcinin kafasında belirlediği bir yol haritası vardır, bu işte tek bir doğru olduğuna inanmıyorum. İş yaşamına yeni atılacak girişimciler de kendi yollarını muhakkak bulacaktır. Ancak hangi sektörde olurlarsa olsunlar insan kaynağına ve teknolojiye yatırım yapmalarını öneririm.

Gelecek projeksiyonunuzda neler yer alıyor?

Geçtiğimiz Mart ayında Kloepfel Consulting’in kurucularının aile ofisi, Bilişim Vadisi GSYF, APY Ventures ve melek yatırımcılardan 1,3 milyon Dolar yatırım aldık. Bu yatırımı öncelikle yurt dışı hedeflerimiz için değerlendiriyoruz. Öte yandan bizim lojistik sektöründe Türk bir unicorn çıkarmak ve uluslararası ticarete sürdürülebilir katkıda bulunmak gibi güçlü hedeflerimiz var. Yatırımcıların da oluşturduğumuz sürdürülebilir değeri gördüğünün farkındayız. Dolayısıyla yeni yatırım turlarına çıkmaya devam edeceğiz. Öte yandan önümüzdeki beş yıl içerisinde ise ilk 10 lojistik şirketi arasına girme hedefimiz bulunuyor. Yine aynı süreçte ‘one-stop shop’ olarak tanımlanan, müşterilerimizin tüm lojistik ihtiyaçlarını tek bir noktadan karşılayacak bir platform olmak için çalışıyoruz.

Gündem Koridoru
Yorum Yaz