DOLAR 38,0166 0.09%
GBP 48,6230 0.14%
EURO 41,7540 0.55%
ALTIN 3.652,290,31
BIST 9.407,170,29%
BITCOIN 30039200.29067%
ETH 58843-2.24853%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

Yapay zekanın piyasa değerinin 2033’te 4,8 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor

Yapay zekanın piyasa değerinin 2033’te 4,8 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor

UNCTAD Teknoloji ve İnovasyon 2025 raporuna göre, yapay zekanın piyasa değeri 2033’te 4,8 trilyon dolara ulaşacak ve dijital dönüşümde lider teknoloji haline gelecek ancak eşitsizlik riskleri artıyor. Gelişmekte olan ülkelerin yapay zeka fırsatlarından mahrum kalabileceği uyarısı yapıldı.

03/04/2025 16:01

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) Teknoloji ve İnovasyon 2025 raporu, yapay zekanın ekonomileri dönüştürerek 2033 itibarıyla piyasa değerini 4,8 trilyon dolara taşıyacağını öngörüyor ve bu büyümenin nesnelerin interneti ile elektrikli araçlar gibi teknolojileri geride bırakacağı belirtiliyor. Ancak rapor, yapay zekanın eşitsizlikleri artırma riski taşıdığını ve özellikle Küresel Güney’deki 118 ülkenin bu gelişmelerden dışlanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor.

YAPAY ZEKANIN EKONOMİK DÖNÜŞÜMÜ VE PİYASA DEĞERİ

UNCTAD’ın Teknoloji ve İnovasyon 2025 raporu, yapay zekanın dijital dönüşümde baskın bir güç haline geleceğini ve 2033’te piyasa değerinin 4,8 trilyon dolara ulaşarak diğer frontier teknolojileri geride bırakacağını ortaya koyuyor. Nesnelerin interneti, blokzincir ve elektrikli araçlar gibi alanların toplam piyasa değerini aşması beklenen yapay zeka, dünya genelinde mesleklerin %40’ını etkileyecek ve üretkenlik kazanımları sağlayacak.

Bu büyümenin özellikle ABD ve Çin gibi teknoloji devlerinin liderliğinde gerçekleşeceği ve Apple, Nvidia gibi şirketlerin 3 trilyon dolarlık piyasa değerleriyle Afrika’nın GSYİH’sini gölgede bıraktığı paylaşıldı. Rapor, yapay zekanın bu hızlı yükselişinin ekonomik fırsatlar yaratırken eşitsizlikleri derinleştirme potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor.

Yapay zeka altyapısı ve uzmanlığına erişim, birkaç ekonomide yoğunlaşırken, küresel kurumsal AR-GE harcamalarının %40’ını gerçekleştiren 100 şirket bu alanda domine ediyor. ABD ve Çin merkezli teknoloji devleri, yapay zekanın gelişiminde başı çekerken, bu durum teknolojik bölünmeleri artırıyor ve gelişmekte olan ülkelerin geride kalma riskini yükseltiyor.

Yapay zekanın piyasa değerinin 2033’te 4,8 trilyon dolara ulaşmasının, Nvidia gibi şirketlerin hisse değerlerini artırabileceği ve Wall Street’in bu tahmini desteklediği konuşuldu. Ancak bu büyüme, kapsayıcı bir ilerleme sunmuyor ve Küresel Güney’deki ülkeler için erişim zorlukları devam ediyor.

EŞİTSİZLİK RİSKLERİ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER

Rapor, yapay zekanın “doğası gereği kapsayıcı” olmadığını ve altyapı ile uzmanlık eksikliği nedeniyle çoğu Küresel Güney’de yer alan 118 ülkenin bu teknolojinin faydalarından mahrum kalabileceğini vurguluyor. Yapay zekaya dayalı otomasyon, iş gücünde üretkenlik artışı sağlarken, düşük maliyetli emeğe dayalı rekabet avantajını tehdit ediyor ve bu durum gelişmekte olan ülkelerde iş kayıplarına yol açabilir.

Gelişmiş ülkeler, yapay zeka yatırımlarında lider konumdayken, Afrika, Latin Amerika ve Asya’daki birçok ülke bu teknolojinin altyapısına erişimde zorluk çekiyor ve bu durum küresel ekonomik uçurumu genişletebilir. Rapor, teknolojik bölünmelerin pazar hakimiyetiyle daha da artabileceğini ve büyük teknoloji şirketlerinin bu alandaki gücünün, gelişmekte olan ülkeleri dışlayabileceğini ifade ediyor.


En az 10 karakter gerekli