Üretmek sosyal bir sorumluluktur

“Ben çiftçiyim” diyor Cemal bey…” En çok bu sıfatımdan Onur duyuyorum”… Bir çiftçi düşünün; hem kendi üreten hem de Türkiye’nin dört bir yanında sözleşmeli üretim yaptırarak en kaliteli ürünü ürettiren, taşıyan ve 160 farklı noktadan tüketicinin poşetine ulaştıran…Bir çiftçi düşünün kırsaldaki bereketli topraktan kazandığını kırsala ve yerel üreticiye yatırım yaparak geri ödeyen…Şimdi bir de büyük bir perakende zinciri düşünün bu çiftçi tarafından yönetilen… toplumsal kalkınma bu örnekler çoğaldıkça sağlanacak inanıyoruz. Tarımı, kooperatifleşmeyi, perakende sektörünü Türkiye’nin en büyük çiftçisi Onur Market Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özen ile sizin için konuştuk..

6dk okuma
11.09.2024
Üretmek sosyal bir sorumluluktur

Biz sizi Türkiye’nin en büyük çiftçisi olarak tanıyoruz ve kendinizi bu şekilde lanse etmekten memnuniyet duyduğunuzu biliyoruz. Türkiye’de çiftçi olmayı güzellikleri, zorlukları ile nasıl değerlendirirsiniz?

Çiftçi olarak tanınmak benim için büyük bir onur ve sorumluluk. Pandemi tüm dünyada gıda milliyetçiliğinin konuşulduğu bir dönem başlattı ve gıdanın insanlık için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu da tarım ve gıdanın ülkelerin en önemli stratejik konusu haline gelmesini sağladı. Türkiye’de çiftçi olmanın birçok güzelliği ve zorluğu var. Toprağımızın bereketi ve çeşitliliği bize çok farklı ürünler yetiştirme imkânı sunuyor. Her bölgenin kendine has iklimi ve toprak yapısı sayesinde, tarımsal üretim açısından zengin bir potansiyele sahibiz. Çiftçilik yapmak, topraktan gelen ürünleri insanlara sunmanın mutluluğunu yaşamak gibi güzellikler barındırıyor. Tarımın stratejik önemi sebebiyle insanlara gıda sunmayı bir sosyal sorumluluk olarak görüyorum. Ancak, bu işin zorlukları da yok değil. İklim değişiklikleri, kuraklık, ani hava olayları gibi doğal etkenler çiftçiliği zorlaştırabiliyor. Ayrıca, tarım sektöründe yaşanan ekonomik dalgalanmalar, girdilerin maliyetlerindeki artış ve pazar koşullarının belirsizliği de önemli zorluklar arasında yer alıyor. Buna rağmen, modern tarım tekniklerini ve teknolojilerini kullanarak verimliliği artırmaya çalışıyoruz. Tarımda sürdürülebilirlik ve yenilikçilik benim için çok önemli, bu nedenle sürekli olarak kendimizi geliştirmek, güncel kalmak ve ülke tarımının gelişmesi için çaba sarf ediyoruz.

“ÇİFTÇİ BİRLİKLERİ YAPMAK ZORUNDAYIZ”

 Ülkemizde tarımı, kooperatifleşmeyi nasıl görüyorsunuz? Dünyadaki örneklerinden yola çıkarak değerlendirir misiniz?

Bu kadar önemli bir konuyu sorduğunuz için teşekkür ederim. Kooperatifler demek istemiyorum aslında çünkü maalesef yıpratılmış siyasete alet edilmiş durumdalar. Asıl sormak istediğiniz çiftçi birlikleri diye düşünüyorum. Sadece amacı çiftçiyi iyileştirmek, ülkemizde tarımın gelişmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretimin sağlanması olan çiftçi birlikleri yapmak zorundayız. Bu yapılar, çiftçilerin pazarlık gücünü artırır, maliyetleri düşürür ve ürünlerin piyasaya daha etkin bir şekilde ulaşmasını sağlar. Dünyadaki örneklere baktığımızda, özellikle Avrupa’da ve Amerika’da çiftçi birliklerinin çok başarılı olduğunu görüyoruz. Bu ülkelerde çiftçi birlikleri, tarımsal üretimin planlanması, ürünlerin pazarlanması ve tarım teknolojilerinin yaygınlaştırılması konularında büyük rol oynuyor. Örneğin, Hollanda’daki çiftçi birlikleri, süt ve süt ürünleri sektöründe dünya lideri konumundalar ve çiftçilerin gelirlerini artırmada büyük katkı sağlıyorlar. Benzer şekilde, Amerika’daki birlikler de tarımsal ürünlerin ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilir hale gelmesini destekliyor. Türkiye’de de benzer bir yapının kurulması ve yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyorum. Bu birlikler, küçük ölçekli çiftçilerin büyük pazarlara erişimini kolaylaştırır ve tarımsal üretimde verimliliği artırır. Ayrıca, bu sayede çiftçiler, modern tarım tekniklerine ve bilgiye daha kolay ulaşabilirler. Bu da tarım sektörünün genel anlamda gelişmesine ve ülkemizin tarımsal potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olur. Bizler ülke olarak birlikte çalışmayı, birlikte üretmeyi ve birlikte kazanmayı öğrenirsek tarımı ve ekonomiyi iyi bir yere taşımış oluruz.

ÇİFTÇİ BİRLİKLERİ CAN SUYU OLACAK

“Sadece amacı çiftçiyi iyileştirmek, ülkemizde tarımın gelişmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretimin sağlanması olan çiftçi birlikleri yapmak zorundayız. Bu yapılar, çiftçilerin pazarlık gücünü artırır, maliyetleri düşürür ve ürünlerin pazara daha etkin bir şekilde ulaşmasını sağlar. Dünyadaki örneklere baktığımızda, özellikle Avrupa’da ve Amerika’da çiftçi birliklerinin çok başarılı olduğunu görüyoruz. Bu ülkelerde çiftçi birlikleri, tarımsal üretimin planlanması, ürünlerin pazarlanması ve tarım teknolojilerinin yaygınlaştırılması konularında büyük rol oynuyor.”

MÜSİAD’ın tarım komitesinin başkanlığını yürütüyorsunuz. Neler yapar bu komite? Güncel çalışmalara ilişkin bilgi verir misiniz?

Komitemiz, tarım sektörünün gelişimine katkıda bulunmak, çiftçilerin sorunlarına çözüm üretmek, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak ve ekilebilir her karış toprağımızın kullanılmasını sağlamak amacıyla çalışmaktadır. Bu hedef doğrultusunda çeşitli projeler ve etkinlikler düzenliyoruz. Ülkemizde çiftçi nüfusunun gençleştirilmesinin çok önemli olduğuna inanıyoruz ve bu konuda çalışmalara öncelik veriyoruz. Ülkemizde tarım liselerini destekliyor ve hamilik yapmaya çalışıyoruz. Üniversitelere gidip gençlerle bir araya geliyor, onlara tarımın önemini ve geleceğimiz için ne kadar stratejik bir konu olduğunu anlatıyoruz. Gençlerimizin tarıma yönelmesi için onları teşvik ediyoruz. Komitemizin temel görevleri arasında, tarım sektöründe faaliyet gösteren iş insanları ve çiftçiler arasında iş birliğini artırmak, bilgi paylaşımını sağlamak ve modern tarım tekniklerini yaygınlaştırmak yer alıyor. Ayrıca, tarımsal üretimde verimliliği artırmak ve çiftçilerin gelir seviyelerini yükseltmek için projeler geliştiriyoruz. Güncel çalışmalarımız arasında, tarımda dijitalleşme ve akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması önemli bir yer tutuyor. Bu kapsamda, çiftçilere yönelik eğitim programları ve seminerler düzenleyerek, modern tarım teknolojileri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyoruz. Ayrıca, kooperatifleşme ve birliktelik kültürünü teşvik ederek, çiftçilerin güçlerini birleştirmelerine ve daha etkin bir şekilde pazarlara ulaşmalarına yardımcı oluyoruz. Bunun yanı sıra, sürdürülebilir tarım uygulamalarını desteklemek için çeşitli projeler yürütüyoruz. Organik tarım, su tasarrufu ve toprak verimliliğinin artırılması gibi konularda farkındalık oluşturmak ve çiftçilerin bu alanlarda bilgi sahibi olmalarını sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca, tarım sektöründeki yenilikleri ve gelişmeleri takip ederek, üyelerimizi bu konularda bilgilendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde, yerli ve milli tohum üretimini desteklemek, tarımsal ihracatı artırmak ve kırsal kalkınmayı teşvik etmek amacıyla çeşitli projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu projelerle, Türkiye’nin tarım sektöründe daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını hedefliyoruz.

Perakende sektörünün en önemli yerli markalarından biri olarak sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz neler? Perakende sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Onur Market olarak bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliklerimiz arasında; aldığımız tüm kararlarda, yürüttüğümüz tüm projelerde, yaptığımız tüm çalışmalarda tüketicilerin lehine işler yapmak gibi bir prensibimiz var. Müşteri odaklı hizmet anlayışımız, kaliteli ve taze ürünler sunma konusundaki kararlılığımız ve yerel üreticilere verdiğimiz destekler de bizim için çok kıymetli değerlerimizden. Müşteri odaklı hizmet anlayışımız, müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak ve onlara en iyi alışveriş deneyimini sunmak üzerine kurulu. Müşterilerimizle güçlü bir bağ kurarak, onların beklentilerini karşılamak ve memnuniyetlerini artırmak için sürekli olarak geri bildirimlerini değerlendiriyoruz. Ayrıca, müşteri hizmetlerimizde güler yüzlü ve yardımcı personelimizle öne çıkıyoruz. Kaliteli ve taze ürünler sunma konusundaki kararlılığımız da bizi farklı kılıyor. Marketlerimizde yer alan ürünlerin tazeliği ve kalitesi bizim için çok önemli. Bu nedenle, yerel üreticilerle doğrudan iş birliği yaparak, ürünlerin en taze ve en kaliteli haliyle raflarımıza ulaşmasını sağlıyoruz. Yerli üreticileri destekleyerek, hem yerel ekonomiye katkıda bulunuyor hem de müşterilerimize güvenilir ve sağlıklı ürünler sunuyoruz. Bunun yanı sıra, Onur Market olarak teknolojiyi yakından takip ediyor ve dijitalleşme sürecine büyük önem veriyoruz. Online alışveriş platformumuz ve mobil uygulamalarımız sayesinde, müşterilerimizin market alışverişlerini kolaylıkla yapmalarını sağlıyoruz. Teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak, müşterilerimize daha hızlı ve pratik çözümler sunuyoruz. Perakende sektörünün geleceğine baktığımızda, dijitalleşmenin ve e-ticaretin giderek daha önemli hale geleceğini öngörüyoruz. Online alışveriş trendinin artması, perakende sektöründe büyük bir dönüşüme yol açıyor. Bu dönüşümde yer almak ve müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak için dijital altyapımızı sürekli olarak geliştiriyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamaların da gelecekte perakende sektöründe daha fazla önem kazanacağını düşünüyoruz. Bu nedenle, çevreye duyarlı projelere yatırım yaparak, sürdürülebilir bir işletme modeli oluşturma yolunda adımlar atıyoruz. Sonuç olarak, müşteri memnuniyetine verdiğimiz önem, kaliteli ve taze ürünler sunma konusundaki kararlılığımız ve teknolojiyi etkin kullanmamız bizi rakiplerimizden ayıran başlıca özelliklerimizdir. Perakende sektörünün geleceğinde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik önemli rol oynayacak, biz de bu alanlarda öncü olmayı hedefliyoruz.

Yorum Yaz