Un,tüm dünyada stratejik bir gıda

1996 yılından bu yana faaliyet gösteren Eksun Gıda, 200’ü aşkın un çeşidi ile Türkiye’nin un üretiminde öncü markalarından biri konumunda. Unun ülkeler için oldukça stratejik bir gıda olduğunu söyleyen Eksim Holding Gıda GrubuBaşkanı Ahmet Demir, “Ülkemiz, yıllık ortalama 3 milyon ton un ihracatı ile global un ticaretinde ilk sıralarda yer alıyor. Bu da ülkemize yapılan yaklaşık 1,5 milyar Dolarlık ihracat geliri katkısına karşılık geliyor” dedi.

Öncelikle bize biraz Eksun Gıda’dan bahseder misiniz? Ürün gamınızda neler bulunuyor?

1996 yılından bu yana Eksim Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eksun Gıda olarak ikisi Tekirdağ’da biri Konya’da olmak üzere yaklaşık 96 bin metrekare açık ve kapalı alana sahip üç ayrı üretim tesisinde un üretimi gerçekleştiriyoruz. 2021 yılında Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO ilk 500) listesinde üretim ve satışlara göre 324'üncü sırada yer alan Eksun Gıda’nın yıllık 600 bin ton buğday işleme kapasitesi bulunuyor. Eksun Gıda, ilk paketli un üretimini gerçekleştiren ana markası Sinangil’in yanı sıra Gluten Yok ve alt markalı ürünleri dâhil bünyesinde 200'ü aşkın un çeşidini barındırıyor. Türkiye’de un üretiminde öncü markaların başındayız ve buna ek olarak ilk paketli glütensiz un üretimi yapan firmayız. Sinangil çatısı altında; çok amaçlı unlar, fonksiyonel unlar, geleneksel unlar, hazır ekmek karışımları, irmik, kek unları, geleneksel ürünler, özel amaçlı unlar, glütensiz unlar, pastacılık malzemeleri, pişirme yardımcıları ile tatlı serisi kategorilerinde üretim ve satış gerçekleşiyoruz.

1.2 MİLYONDAN FAZLA YATIRIMCI

Yakın zamanda halka arz oldunuz… Nasıl bir halka arz süreci geçirdiniz ve sizce halka arz olmanın gıda sektörü açısından önemi nedir?
Kurulduğumuz günden itibaren hedeflerine ulaşan bir şirket olarak halka arz sürecimizi de başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Halka arzda Eksun Gıda’nın 49 milyon 957 bin 498 TL olan çıkarılmış sermayesi 70 milyon TL’ye artırıldı. Eksun Gıda’nın 48.90 TL fiyatla gerçekleşen halka arzına, yatırımcılardan 15 kat talep gelirken yaklaşık brüt 980 milyon TL gelir elde ettik. Gerçekleştiği dönemde Borsa İstanbul tarihinin rekorunu kırarak 1.2 milyondan fazla yatırımcıya ulaştık. Sürdürülebilir büyümemize ivme kazandıracak halka arzımızla, pazardaki rekabet gücümüzün de artacağına, bizim gibi sektörün öncü firmalarının halka açılarak şeffaf ve kurumsal bir yapıya kavuşmasının önemli olduğuna inanıyoruz. Bizim de öncelikli amacımız, hem bu yapıyı tam olarak sağlamak hem de büyüme planlarımızı hayata geçirmek.

Türkiye’nin toplam un üretim kapasitesi nedir? Eksun Gıda olarak bu oranın yüzde kaçını karşılıyorsunuz?

Ülkelerin toplam buğday tüketimi rakamları nüfuslarına paralel artış gösterebiliyor. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu kaynaklarına göre bazı ülkelerin yıllık kişi başına tüketim rakamları; ABD’de 94 kilogram, AB’de 119 kilogram, Hindistan’da 69 kilogram, Çin’de 76 kilogram olarak söyleyebiliriz. Ülkemizde kişi başına yıllık buğday tüketimi ortalama 250 kilogram civarında. Türkiye un sanayisinin ise yaklaşık yıllık 22 milyon tonluk un üretim kapasitesi bulunuyor. Fiili un üretim kapasitesi de 12 milyon ton civarında gerçekleşiyor. Ayrıca ülkemiz, yıllık ortalama 3 milyon ton un ihracatı ile global un ticaretinde ilk sıralarda yer alıyor. Bu da ülkemize yapılan yaklaşık 1,5 milyar Dolarlık ihracat
geliri katkısına karşılık geliyor. Dünyanın en büyük buğday kaynaklarından biri olan Karadeniz havzasına yakınlığı, Türkiye’yi dünya un ticaretinde bir adım öne geçirmekte.

“MODERN TARIM YÖNTEMLERİ SEKTÖRÜN ÖNCELİKLERİ ARASINDA”

Pandemi sonrası tarımın önemi bir kez daha anlaşılmış oldu… Türkiye’nin bu sektör özelinde yapması gerekenleri nasıl özetlersiniz?
Pandemi döneminde temel gıda ihtiyaçlarının üretim devamlılığının bir kez daha gözler önüne serildiği bir süreç geçirdik. Un hem Türkiye’de hem de dünyada stratejik öneme sahip temel gıda malzemelerinin başında geliyor. Pandemi süreci, bize bu gerçeği bir kez daha hatırlattı. Pandemi, doğal afet gibi olayların etkilerini hafifletebilmek, kriz yönetimini gerçekleştirebilmek ve oluşabilecek risklere karşı hazırlıklı olmak tarım sektörünün önceliği olmalı. Sürdürülebilir tarımsal faaliyetlerin önemi de bu dönemde kendini bir kez daha göstermiş oldu. Başta su kaynakları olmak üzere doğal kaynakların verimli kullanımı, enerji tüketimini azaltan yöntemlerin tercih edilmesi, bilinçli çiftçilerin modern tarım yöntemlerine adapte olması sektörün öncelikleri arasında yer alıyor.

Gıda sektöründe markalaşma ve kalitenin önünü açan faktörler nelerdir sizce?
Markalaşmada doğru ürün stratejisi, pazar araştırmalarında analitik verilerden yararlanma ve doğru ürünü geliştirmenin yanı sıra insanlarla kurulacak bağın da çok önemli olduğuna inanıyoruz. Özellikle gıda sektöründe tüketicinin markayla kuracağı duygusal bağa son derece değer veriyoruz. Eksim Gıda olarak hedef kitlemizin en çok değer verdiği duyguları önemsiyor ve bu kapsamda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Aynı zamanda iyi bir ArGe merkeziyle ürün kalitesini artırmanın ve sürdürülebilir stratejiler geliştirerek gelecekte aynı kalitenin üzerine ekleyerek gelişim göstermenin önemine inanıyoruz.

Ar-Ge çalışmalarınızı anlatır mısınız? Bütçenizin ne kadarlık bir bölümünü Ar-Ge’ye ayırıyorsunuz?
2020 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onay alınarak kurulan Ar-Ge merkezimizde glütensiz un, glütensiz ekmek, unlu mamuller, yeni un çeşitlendirmeleri ve buğday paçallarının en uygun karışımlarıyla yüksek kalitede unların elde edilmesi gibi projeler yürütülüyor. Böylece hızla değişen tüketici alışkanlıklarına da zaman geçirmeden ayak uyduruyoruz. Tekirdağ tesisimizde üç ayrı yüksek teknoloji ve endüstri 4.0 makina parkından oluşan, scada plc kontrollü full otomasyon üretim tesisimiz bulunuyor. Tüm üretim tesislerimiz iş emirlerinden sevkiyat yüklemelerine Canias ERP/Üretim entegrasyonu yapılmış ve üretim aşamaları da dijital dönüşüm kapsamında süreçlerini tamamlamış halde faaliyet gösteriyor.

Eksun Gıda’nın gelecek projeksiyonunda neler yer alıyor, önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte sizi nerelerde göreceğiz?
Eksun Gıda olarak önümüzdeki dönemlerde, Tekirdağ ve Konya’da kurulu un üretim tesislerimizde elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması için yapılacak 28 MW’lık yenilenebilir enerji santrali yatırımlarımızla sürdürülebilirliği desteklernitelikte, döngüsel ekonomiye önemli bir katkı sağlamış olacağız. Bunun yanı sıra un silosu tesisi, makine yatırımları ve modernizasyon konuları da gündemimizde olacak.