Türkiye'de Gündem

TÜSİAD yeni bir anlayışla geleceği inşa ediyor

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Cumhuriyetin 100’üncü yılına vurgu yapan “Su Gibi” temalı 32'nci Kalite Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulundu. TÜSİAD olarak yeni yüzyıl ana temalı bir çalıştay serisi düzenlediklerini söyleyen Turan, bu çalıştayda esas aldıkları raporla yeni yüzyıla adım attı.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası22.11.2023
TÜSİAD yeni bir anlayışla geleceği inşa ediyor

Türkiye Kalite Derneği, geleneksel olarak düzenlediği Kalite Kongresi’nin bu yıl 32’ncisini gerçekleştirdi. 21-22 Kasım tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilmekte olan kongrede, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar uzanan tarihi; ekonomiden toplumsal gelişime, spordan sanata, bilimden kültüre ve çağdaş eğitime kadar farklı boyutlarla ele alındı.

Toplantı gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD olarak “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa” adlı raporu hazırlayarak yeni yüzyıldaki sorunlara çözüm önerileri sunduklarını belirtti.

Cumhuriyet tarihinden itibaren başlayan gelişimi anlatarak söze başlayan Turan şunları söyledi; “Rakamlarla sizleri yormak istemiyorum ancak cumhuriyetimizin ilan edildiği dönemde ülke genelinde okuryazar oranı yüzde 10’un altındayken, 1940 yılına gelindiğinde bu oran büyük gayretlerin sonunda yüzde 43’e çıktı. Köylerdeki okullaşmayı artırmak ve nitelikli eğitimi sağlamak üzere Türkiye’ye has bir model olarak Köy Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri açıldı. Bilimsel temellere dayalı, laik, özgür, eleştirel ve inovatif düşünceyi temel alan nitelikli bir karma eğitim sisteminin temelleri oluşturuldu. Buradaki başarının temeli, hiç kuşkusuz tüm ülkeyi kapsayacak bir seferberlik başlatmakta yatıyordu. İşte bugün Cumhuriyetin ikinci yüzyılında da, 21. yüzyılın dünyasına gençlerimizi hazırlayacak şekilde yeni bir eğitim seferberliğine ihtiyacımız var.”

GELİŞİM İÇİN EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ ŞART

Gelişim için eğitimde fırsat eşitliğine işaret eden Orhan Turan, “Herkes için erişilebilir, nitelikli ve kapsayıcı eğitimi sağlamalıyız. Müfredatımızı çağın gerektirdiği yetenek ve yetkinlikleri kazandıracak şekilde güncellemeliyiz. Bunu yaparken eğitimi bir yapboz tahtası gibi değil bir satranç oyunu gibi düşünmeliyiz. Atacağımız her adımın sonrasındaki sonuçları dikkatle değerlendirmeli, bilimsel veriye dayalı reformlarla ve bütüncül politikalarla ilerlemeliyiz. Bu amaçla okul-işletme, sivil toplum ve akademideki iş birliklerini güçlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı.


Cumhuriyet tarihi boyunca süren gelişimden söz eden Turan, “Nice bilim insanımız, girişimcimiz, mühendisimiz, doktorumuz uluslararası başarılara imza attılar ve dünyanın dört bir yanında başarılı çalışmalarına devam ediyorlar. 100’üncü yılımızı kutlarken, ülkemizde ve dünyada pek çok sanatçı ve sporcumuzun başarısıyla gururlandık. Ancak son zamanlarda, bir yandan, nitelikli çalışan bulma ihtiyacı artarken, diğer yandan üniversiteli işsizlerden bahsediyoruz. Yetişmiş nitelikli insanlarımızın her zamankinden yüksek bir hızda yurtdışına gidişine şahit oluyoruz. Ülkemizin hazinesi olan insanlarımıza fiziksel, ruhsal ve entelektüel anlamda kendilerini değerli ve faydalı hissedebilecekleri özgür ve bir ortam sunmalıyız. Onlara, ülkesine hizmet etme ve kendi topraklarında mutlu yaşama umudunu tekrar aşılayabilmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet’in temel özelliklerinden olan fırsat eşitliğinin kadın haklarında da en önemli kazanımlardan biri olduğunu söyleyen Orhan Turan, “Bu konuda pek çok gelişmiş ülkeden önce atılan adımlar, toplumda kadın-erkek eşitliğine inanan yeni kuşakların yetişmesine de vesile oldu. Bugün geldiğimiz noktada, toplumsal kalkınma ve demokrasinin temel taşlarından biri olan toplumsal cinsiyet eşitliği için hala önemli bir mesafe kat etmemiz gerektiğinin farkındayız” diye konuştu.

“CİNSİYET EŞİTLİĞİ KONUSUNDA KARNEMİZ ZAYIF”

Cinsiyet eşitliği konusunda günümüzde karnemizin zayıf olduğunu kaydeden Turan, iyileştirilmesi gereken alanları hazırladıkları rapor doğrultusunda şöyle sıraladı;

  • Kız çocuklarının eğitime kesintisiz erişimi,
  • Çocuk yaşta ve zorla evliliklerin önlenmesi, 
  • Çalışma hayatında daha nitelikli işlerde daha çok kadının olması, 
  • Bakım sorumluklarının hem aile içinde eşit paylaşımı hem de kurumsal olarak desteklenmesi, 
  • Kadınların siyasette, kamu ve özel sektörde karar alıcı pozisyonlarda eşit temsil edilmesi, 
  • Kadına yönelik şiddet

“ÖNCELİKLERİMİZ; İNSAN, BİLİM, KURUM VE KURALLAR”

Cumhuriyetin yeni yüzyılına girerken halihazırda uğraştığımız sorunlardan kurtulmak amacıyla TÜSİAD olarak hazırladıklarını raporun detaylarını paylaşan Orhan Turan şunları söyledi: “Geçmişimizi iyi anlamak ve neden-sonuç ilişkisini doğru kurabilmek önümüzdeki yüz yılın iktisat politikalarını konuşmanın ilk adımlarından bir tanesi olmalı. Kalkınma politikalarını tasarlarken, birey ve toplum refahının, bu çabanın temel motivasyonu olduğunu unutmamalıyız. TÜSİAD’ın hazırladığı “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa” raporunda da vurguladığımız üzere, önceliklerimiz; Nitelikli beşerî sermayenin yetiştirilmesi, bilim ve teknolojinin esas alınması, siyasi, ekonomik ve toplumsal alanda kurumlar ve kuralların güvenilir ve kapsayıcı hale getirilmesi olmalı. ‘İnsan, bilim, kurum ve kurallar’ olarak özetlediğimiz bu önceliklerde başarılı olduğumuz takdirde gelişmiş ülkeler seviyesinde bir kalkınmaya ulaşabiliriz.”

Ekonomik kalkınmanın toplumun bütün bireylerine yayılması ve kalıcı olması için kurallara bağlı, işleyen bir piyasa ekonomisi ve kapsayıcı sosyal politikalar inşa etmek zorunda olduğumuzu söyleyen Turan şöyle konuştu;
“Bilim temelli iktisadi politikalar ile gerileyen risk primi ve artan öngörülebilirlik koşullarının kalıcılığını sağlamamız ve enflasyonla mücadelede sabır ve kararlılık göstermemiz de büyük önem taşıyor. Kapsayıcı ve istikrarlı bir ekonomik kalkınma için hiç şüphesiz yeşil-dijital dönüşümün getirdiği fırsatları ve buna bağlı olarak dönüşüm sürecine uyumun gerekliliklerini göz ardı edemeyiz. “

Gündemlerinde yer alan diğer elzem meselelere de değinen Turan şunları söyledi; “Yeşil ve dijital dönüşüm, net-sıfır sanayi dönüşümü, enerji ve gıda güvenliği, küresel ticaret gündemi ve değer zincirlerinde yapılanma konuları Avrupa Birliği’nin de öncelikli gündeminde. Geçen hafta Yönetim Kurulu olarak Brüksel’de AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’ndan üst düzey yetkililer ve kanaat önderleriyle; Berlin’de de parlamenterlerin yanı sıra ekonomi ve dış işleri bakanlıkları yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirdik. AB-Türkiye arasında 1996’da hayata geçen Gümrük Birliği’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı ve dijital tek pazar entegrasyonunu içerecek şekilde güncellenmesi gerektiğini vurguladık. AB ile entegrasyon iş birliğini geliştirmek için ortak hedefler ve zaman çizelgesi içeren somut bir yol haritasının belirlenmesi de ileriye yönelik en etkili ve kapsamlı yol olacaktır. Türkiye’nin AB üyelik perspektifini koruyarak temel alanlarda ilerleme sağlamak küresel rekabet ortamında Türkiye ve AB’nin ekonomik, siyasi ve sosyal direncine katkıda bulunacaktır. Bu aynı zamanda ikiz dönüşüm politikalarının başarısında da çarpan etkisi oluşturacaktır.”

KURUMSAL ALANLARDAKİ DEĞİŞİMİN ROLÜ ÖNEMLİ

Dönüşümün bir diğer ayağını ise kurumsal yapılardaki değişimin oluşturduğunu belirten Turan şunları söyledi; “Kurumlarımızın politika yapma kapasitesini geliştirmek, her alanda güvenilir ve kapsayıcı kurumları ve kuralları hayata geçirmek, aynı zamanda ekonomimizi yeşil ve dijital dönüşüme hazırlayacak adımları atabileceğimiz bir zemini de oluşturacaktır. İkinci yüzyılımızda gelişmiş̧, saygın, adil ve çevreci bir Türkiye hepimizin ortak umudu. Cumhuriyetimizin temellerinin güçlenerek nice yüzyıllar göreceğine inancımız tam. Bu hedefte zaman zaman hızımızı yavaşlatan, toplumsal ve ekonomik alanlarda çözülmesi gereken sorunlarımıza yapısal çözümler üretebilmenin bir yolu da, farklı kesimleri bir araya getiren diyalog mekanizmalarının oluşturulabilmesinden geçiyor. Bu amaçla TÜSİAD olarak yıl içerisinde ‘Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Girerken’ ana temalı bir çalıştay serisi düzenledik.  Bu çalıştayda şu başlıkları farklı kesimlerin katılımıyla şu maddeler halinde tartıştık;
-    “Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi birlikte nasıl güçlendireceğimizi,
-    Küresel dönüşümlere karşı ulusal stratejimizi nasıl konumlandıracağımızı,
-    Çevreyi koruyarak kalkınmayı nasıl başaracağımızı,
-    Refahın adil bölüşümünü nasıl sağlayacağımızı,”

Çalıştayların çıktılarını da birkaç hafta içinde kamuoyu ile paylaşmayı planladıklarını söyleyen Turan “Şüphesiz; Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, geçmişimizi anlamak ve geleceği daha iyi planlamak için bu diyalog ortamlarına ihtiyacımız var” dedi.

 

Türkiye'de Gündem
Yorum Yaz