Yazarlar

Türkiye'nin Milli teknoloji hamlesi

“Teknolojik yapısıyla iç ve dış pazar rekabetinde kendisini geliştiren, yeterli bulan sanayi sektörleri İstanbul çeperlerinde yer almalıdır

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası22.06.2023
Türkiye'nin Milli teknoloji hamlesi

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin haziran ayı olağan toplantısı, “Yeni Çağın Sanayisine Odaklı Bir Dönüşüm ve Üretimde Verimlilik Artışı İçin Önceliklerimiz” ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

YENİ ÇAĞIN SANAYİSİNE DÖNÜK DEĞİŞİM MODELİ

Üretim ve sanayide ‘Böyle gelmiş böyle gider’ anlayışının küresel gelişmeler doğrultusunda artık imkansız hale geldiğine dikkat çeken İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan “İSO ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız arasında samimi diyalog daha da pekiştirilip ileri boyutlara taşınarak, yeni çağın sanayisine dönük bir değişim için ‘birlikte başarmak’ modeline dönüşmeli” dedi.

Bahçıvan: “Teknolojik yapısıyla iç ve dış pazar rekabetinde kendisini geliştiren, yeterli bulan sanayi sektörleri İstanbul çeperlerinde yer almalıdır. Bu nedenle İstanbul’a yakın bölgelerde ‘Endüstriyel kent’ modeliyle tasarlanmış yeni nesil OSB’ler hayata geçirilmeli. Yine İstanbul’da kentsel dönüşüme benzer bir sanayi dönüşümü projesinin süratle hayata geçirilmesi artık çok kritik ve elzem.” 

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan

Bahçıvan, “Bu durum, birçok sektörde üretim modellerinin gözden geçirilmesini gerektiriyor. Nitekim son zamanların ünlü eseri “Girişimci Devlet” adlı kitapta da özlü bir şekilde ifade edildiği gibi; büyük çaplı yatırım ihtiyacı yaratan, dolayısıyla da etkin kaynak tahsisi ve stratejik planlamaya önem kazandıran bu eğilim, hükümetleri sanayi politikalarına daha fazla ağırlık vermeye ve bu konuda çok daha proaktif olmaya zorluyor. “Böyle gelmiş böyle gider” anlayışı belki başka alanlarda geçerliliğini koruyabilir. Ama üretim ve sanayi hayatımızda bu anlayışın kendisine varlık bulması başta teknoloji olmak üzere küresel gelişmeleri dikkate aldığımızda artık imkânsız hale gelmiştir.  Bu noktada, Türkiye’nin en köklü ve en güçlü odalarından biri olan İSO ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız arasında bugüne kadar oluşturulmuş olan samimi diyalogun daha da pekiştirilip ileri boyutlara taşınarak; önümüzdeki dönemde yeni çağın sanayisine dönük bir değişim için “birlikte yapmak”, “birlikte başarmak” modeline dönüşmesini çok önemsiyoruz. Sizin dinamizminiz ve Bakan Yardımcılığınız döneminde işbirliği içinde çalıştığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, desteklerinizi esirgemediğiniz Sağlık Endüstrisi Kümelenmesi ve Savunma Sanayi Buluşmalarındaki beraberliğimiz; önümüzdeki dönemde birlikte yapmak, birlikte başarabilmek konusunda bizlere güç, umut ve heyecan veriyor” dedi. 

SANAYİ DÖNÜŞÜMÜ PROJESİ HAREKETE GEÇMELİ

İstanbul’un sanayi sektöründe açık farkla çok gelişmiş lider şehir olduğunun altını çizen Bahçıvan, şunları söyledi: “Nitelikli iş gücü oranının yüksek olması, altyapı olanakları, global lojistik ve pazar imkânları İstanbul’u sanayi yatırımları açısından hâlâ önemli ve çekici kılmakta. Bununla birlikte, başta İstanbul olmak üzere, ülkemizde, yeni yatırımlar için özellikle batı bölgelerimizde çok ciddi bir arazi sıkıntısı yaşanmakta, yeni yatırımlar için oluşan maliyetlerde en büyük kalemlerden birisini de arazi maliyeti oluşturmaktadır. Çözüm olarak İSO’nun uygun devlet arazilerinin özel sektöre uzun süreli kiralama yöntemiyle tahsis edilmesini sağlayacak “Emlak Sanayi” modeli hayata geçirilmelidir. Yine teknolojik yapısıyla gerek iç gerekse dış pazar rekabeti açısından kendisini geliştiren, yeterli bulan sanayi sektörleri de İstanbul çeperlerinde yer almalıdır. Bu amaçla, İstanbul’a yakın bölgelerde “endüstriyel kent” modeliyle tasarlanmış yeni nesil organize sanayi bölgelerinin hayata geçirilmesi önemli. Ayrıca İstanbul’da sanayi tesislerinin depreme dayanıklılık durumunu ortaya çıkaracak bir çalışma yapılması ve kentsel dönüşüme benzer bir “sanayi dönüşümü” projesinin süratle hayata geçirilmesi artık çok kritik ve elzem.” 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır

"MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ İLE İLK 10 EKONOMİDEN OLACAĞIZ"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır şunları söyledi: “Sanayi sektörümüz, ülke kalkınmasının lokomotifi. İmalat sanayinin, ülkemizin ortalama büyümesinden daha hızlı büyümesini sağlamasını hedefliyoruz. Özellikle yüksek teknoloji üretimimiz, sanayinin genel ortalamasının da üzerinde büyüyor. Yüksek teknoloji ihracatımız geçen yıl 7,5 milyar Dolar idi. Bu yıl bu rakamın 10 milyar Dolar olmasını hedefliyoruz. Bunun için ülkemizde kendi teknoloji girişimlerimiz için 100’e yakın kuluçka programımız var. Teknolojide hedeflere ulaşmamız için paradigma değişimi şart. İHA’lar ile dünyada bir numara olduysak, bunu paradigma değişimine borçluyuz. Bu nedenle savunma sanayindeki başarımızı sivil alanlarda da yaygınlaştıracağız. Milli Teknoloji Hamlesi ile ülkemizin dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olmasını istiyoruz. Bunun için, akıllı ulaşımdan uzay alanına, enerjiden sağlığa pek çok alanda adımlarımız sıkılaşacak. Örneğin TOGG, ülkemizin yeni nesil sanayi politikasının somut örneği oldu. Uçtan uca kamu himayesinde gerçekleştirilen bir özel sektör girişimi oldu. Dolayısıyla gelecekte ülkemizi, Lider Milli Teknoloji Girişimleri olan 5G Haberleşme Teknolojileri, Batarya, Güneş Enerjisi Teknolojisi, Rüzgar Türbünleri, Yüksek Hızlı Tren, Uçan Akıllı Mobilite, Biyoteknolojik İlaçlar, Akıllı Tıbbi Cihazlar, Endüstriyel Robotlar, Yeni Nesil Uydu Girişimi, Teknolojik Gıda Girişimi ve Finansal Teknolojilerde, en az 12 TOGG ile tanıştırabiliriz.”

TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN 85 MİLYON EL ELE

Teknolojiye yapılacak yatırımlar hakkında bilgi veren Kacır, şöyle konuştu: Bugün Türkiye'nin dört bir tarafında, 81 şehrimizin tümünde 125 DENEYAP Teknoloji Atölyemiz geleceğin teknoloji yıldızlarını yetiştiriyor. Şimdi önümüzdeki dönemde TEKNOFEST atölyelerini benzer şekilde kuracağız. 81 ilimizin tamamında en az 100 TEKNOFEST atölyesi kuracağız. Önümüzdeki dönemde İstanbul'u, İstanbul ve Marmara sanayisini depreme hazır hale getirmeliyiz. Bu konuda birlikte çalışacağız. İstanbul'da mutlaka yüksek teknolojinin payını artırmalıyız. Önümüzdeki dönemin Türkiye Yüzyılı için 85 milyon el ele çalışacağımız, Türkiye'yi hak ettiği yere hep birlikte eriştireceğimiz bir dönem olmasını, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tam bağımsız Türkiye misyonunu tahkim edeceğimiz sanayi ve teknoloji alanında atacağımız adımlarla güçlendireceğimiz bir dönem olmasını temenni ediyorum.

Gündem Koridoru
Yorum Yaz