Türkiye’de İş Dünyası’ndan 1. Uluslararası Teknoloji ve Yazılım Zirvesi’ne tam destek

Türkiye Yazılımcılar Federasyonu (TÜYAFED), hem Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü kuruluş yıldönümünü kutlamak hem de ülkemizi ilk 10 ekonomi arasında konumlandırmak adına gelecek vizyonunu şekillendirecek ortaklıklar oluşturma hedefiyle 1. Uluslararası Teknoloji ve Yazılım Zirvesi’ni gerçekleştirdi. Türkiye’de İş Dünyası dergisi ve TGRT Haber medya sponsorluğunda düzenlenen Zirve, Türkiye'nin önde gelen yazılım geliştiricileri, teknoloji profesyonelleri, yazılım ve bilgi teknolojileri ekosistemindeki paydaşlar, ihracat yapan veya yapmak isteyen sektör firmaları, alana özel gelişimi destekleyen sivil toplum kuruluşları ve kamuoyunu bir araya getirdi. Ayrıca Zirve, birbirinden önemli panellerle de sektörün geleceğine ışık tuttu.

HEDEF DAHA ÇOK YAZILIM VE TEKNOLOJİ İHRACATI

Zirvenin mimarı olan TÜYAFED Başkanı Mustafa Çalış, geleceğin teknolojisinin yapay zekâ üzerine şekilleneceğini dile getirdi.

Gençlerin ilgisinden dolayı memnun olduklarını ifade eden Çalış, 42 ülkeden 1.250’ye yakın katılımcıyı ağırladıklarını ve asıl hedeflerinin etkinliği daha da büyüterek uluslararası platformlara taşımak olduğunu söyledi.  

Rakamlara ilişkin bilgiler de paylaşan Çalış, ülkemizin teknoloji ve yazılım ihracatında çok daha önemli bir konuma gelmesi gerektiğini söyleyerek, şu noktalara değindi; Ülkemiz 2023 yılında 255 milyar Dolar ihracat gerçekleştirdi. Genel ihracatın 3,5 milyar Dolar’ı yazılım ve teknoloji ihracatı olarak kayıtlara geçti.       Ülkemizin ilk 10 ekonomi arasına girebilmesi için en önemli yol, teknoloji ve yazılımdan geçiyor. Türkiye’de 100 bine yakın teknoloji ve yazılım şirketimiz var ve bunların birçoğu üretici. Bunların yalnızca yüzde 5’i ya da 10’u ihracat gerçekleştirebiliyor. Biz de bugünkü Zirve’de bu rakamları artırmak adına start-up’larımızı ülkelerle bir araya getirdik.” 

İŞ DÜNYASI, YAPAY ZEKÂ VE START-UP BULUŞMASI ZİRVE’YE DAMGA VURDU

Küresel yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri masaya yatırmak adına 1. Uluslararası Teknoloji ve Yazılım Zirvesi’nde birbirinden farklı paneller izleyici ve yatırımcılarla buluştu.

“İş Dünyası, Yapay Zekâ ve Start-Up Buluşması” isimli panelde bir araya gelen sektör temsilcileri, yapay zekânın bugünü ve geleceğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.  Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşmacılar arasında Onicorn Teknoloji CTO’su Deniz Eraslan, Onicorn Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akar ve Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder gibi isimler yer aldı.

YAPAY ZEKÂ ETİK TARTIŞMALAR DOĞURUYOR

Yapay zekâ teknolojisinin bizlere yeni ulaşmadığını, bu teknolojinin yaklaşık 10 yıldır bizimle olduğunu aktaran Onicorn Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akar, “Yapay Zekâ makine öğrenmesiyle başladı. Ardından robotik süreç otomasyonları geldi. Büyük veri her zaman toplanıyordu ve bunların birleşimiyle karşımıza böyle bir dünya çıktı. Artık yapay zekâ bir devrim olarak önümüzde. Şu anda dünyada bazı tartışmalar var. Yapay zekâ etik tartışmalar doğuruyor. Örneğin San Francisco’da otonom arabalar var, bu araçlar yapay zekâ destekli çalışıyor. Şu anda bu araçlarda kullanılan algoritmaların bir tehlike anında nasıl bir karar verebileceğini bilemiyoruz. Bu algoritmayı hazırlayan insanların hangi etik değerlerle çalışmalar yaptığını da bilmiyoruz. Bazı yapay zekâ uygulamalarına sorular soruyorsunuz ve karşılığında konuyla alakalı cevaplar veriyor. O cevaplar sizlerin algısını yönetiyor olabilir. Sonuçta bu programların algoritmalarını hazırlayanlarda bizim gibi insan. Bu yapay zekâ programları makine öğrenmesiyle sürekli geliştikleri için bu sürecin hangi yöne doğru ilerleyeceğini bilemiyoruz. Çok faydalı etkiler de oluşturabilir, tam aksi bizlere sorunlar da getirebilir.”

DÜNYA YAPAY ZEKÂYA HAZIR MI?

Dijital dönüşüm dünyasının içerisinde yapay zekânın devrimsel araçlardan biri olduğunu vurgulayan Akar, “Yapay zekâ öncesinde bir dolu dönüşüm ve otomasyon araçları gelmişti. Yapay zekâ çipleri üreten Nvidia şirketinin CEO’su artık kodlama diye bir şeyin kalmayacağını, herkesin yazılımcı olabileceğini çünkü bir kodlama dünyasına ihtiyacımızın olmadığını açıkladı. O yüzden kod yazmayı bilmemiz bundan birkaç yıl sonra gerekmeyecek. Bu alanda çok büyük fırsatlar var ama dünyanın büyük bir bölümü içinde bir tehdit içerdiğini düşünüyorum. O sebeple bu yapının kontrol içinde büyümesi taraftarıyım. Aksi taktirde çok farklı sosyal sorunlar doğurabileceğini düşünüyorum. İnovasyonun, gelişimin önünde hiçbir şey duramaz. Yapay zekânında önünde durulamayacak ama dünya buna hazır mı çok emin değilim. O sebeple hızlıca adapte olmalıyız, işlerimizi bu dönüşüme adapte etmeliyiz. Bütün sektör üreticilerinin, bütün endüstrilerin bu dönüşüme mutlaka hızlıca adapte olması gerek. Çünkü katma değer dediğimiz şey bu alanda. Adapte olmak zorundayız, fakat çok hızlı gidiyoruz. Dolayısıyla bu tip panellere farkındalık oluşturmak açısından çok ihtiyacımız var.”

Türkiye’de yeni nesil teknoloji girişimciliğine daha fazla destek verilmesi gerektiğini aktaran Akar, girişimci gençlerimizin ülkemizde kalması ve bütün potansiyellerini buraya vermelerine çok ihtiyacımız olduğunu aktardı.

Teknolojinin yeni nesil girişimcilikle ve genç neslin potansiyeliyle ayağa kalkabileceğini de sözlerine ekleyen Gökhan Akar, “Onları finansla ve fikirle buluşturmak gerekiyor ki potansiyellerini açığa çıkarabilelim” dedi. 

TARIMDA YAPAY ZEKÂ

Yapay zeka konusuna ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Uyumsoft Genel Müdürü Mehmet Önder; “Hangi işi yaparsak yapalım, yaptığımız işin etik tarafını hiçbir zaman unutmayalım. Yapay zekânın çalışabilmesi için elinizde big data’nın olması gerekiyor. Eğer elinizde bir data yoksa o zaman yapay zekâ, yapay zekâ olmuyor, bir bilgiyi başka bir yere transfer ediyorsunuz ya da bir süreci iyileştirmeden bahsediyorsunuz. Yapay zeka, karmaşık sistemlerin algoritmalar vasıtasıyla pratiğe dönüştürülmesi. Uyumsoft olarak yapay zekâ konuları üzerinde çalışıyoruz. Yapay zekâyı uygulamaya çalıştığımız en önemli konu tarım. Uydu dataları artık anonim haline geldi. Türkiye’den ya da diğer ülkelerin bize hava, su datası açılabiliyor. Dolayısıyla biz Uyumsoft olarak bu konu üzerinde yoğun olarak çalışıyoruz ve bunu ülkeye kazandırmanın metotlarını arıyoruz. Şu anda geldiğimiz nokta itibariyle iyi bir yol kat ettiğimizi söyleyebilirim” dedi.  

Savunma sanayi alanında da yapay zekânın varlığına değinen Önder, ülkemizde çok başarılı işlere imza atıldığını ve deniz altı çalışmaları ile ilgili projelerin şu anda gündemde olduğunu dile getirdi.

Siber güvenlik alanına da dikkat çeken Mehmet Önder, bu alanın çok büyüdüğünü, dolayısıyla bu konuda da çok dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. 

SİBER GÜVENLİKTE YERLİ FİRMALAR DESTEKLENMELİ

Onicorn Teknoloji CTO’su Deniz Eraslan, siber güvenlik konusunda gelinen son noktaya değinerek şu ifadeleri kullandı; “Siber güvenlik hayatımızın her alanında vardı, fakat farkındalık bizlerde yeni yeni oluşmaya başladı. Aslında pandemiyle beraber siber saldırıların artması bu alana olan ilginin de artmasına sebep oldu. Dolayısıyla evde daha fazla vakit geçirebilen büyük bir kitle makine başında geçirebileceği bazen olumlu bazen olumsuz diye nitelendirebileceğimiz belli çalışmalarla hayatımızın içerisinde yer almaya başladı. Özellikle 2020 sonrası siber güvenlik alanında firmaların çok ciddi çalışma yapmaya ihtiyaçları oldu. Siber güvenlik dediğimizde aslında o kadar geniş bir alandan bahsediyoruz ki uçtan uca çözümlerin birlikte yapılması gereken bir alan. Bizler bu durumun ne kadar farkındayız tartışılır. Siber istihbarat tarafında yaptığımız kontrollerde darkweb noktasında ülkelerin içindeki insan topluluklarının verisi barınmakta. Bu verilerin içerisinde T.C. kimlik dışında birçok veriler mevcut.”

Peki kurumların bu konuda yapması gerekenler neler? Sorusunun yanıtını ise şu şekilde veriyor Eraslan; “Siber güvenlik tarafındaki zafiyete sebebiyet verebilecek olan unsur çalışan. Çalışanı bilinçlendirdiğiniz takdirde bu saldırı kısmını bertaraf edebiliyorsunuz. Çünkü bilinçsiz kullanıcının bilmeden yapmış olduğu hatalardan kaynaklı içeriye doğru sızmalar gerçekleşiyor. Dolayısıyla bu noktaya derinlemesine baktığımızda bilinçlendirme en öncelikli gündemlerimizden bir tanesi. Bir diğer husus ise alt yapı yatırımı. Türkiye’de sektör olarak baktığımızda siber güvenlik alanında hizmet vermeye çalışan birçok yerli ve milli kuruluş bulunmakta. Fakat bunların birçoğu ya belli bir dönem içerisinde çekilmek zorunda kalıyor ya da hayatını çok zor şartlarda devam ettirmeye çalışarak devam etmek adına birtakım aksiyonlar alıyor. Daha çok yabancı sermayeli firmaların ürünleri piyasada söz sahibi olabiliyor. Bundan kaynaklı yerli taraftaki firmaların biraz daha desteklenmesi gerekiyor.”

Son olarak yapay zekânın sınırlandırılmasıyla ilgili bir yasa tasarısı olmadığına değinen Deniz Eraslan, etik tarafını, kullanım alanlarını ve bu alanların nasıl sınırlandırılabileceğinin gündeme gelmesi gerektiğini söyledi.