Yapay zekânın iş dünyasına getirdiğini yenilikleri dikkatle dergi sayfalarına taşıyan Türkiye’de İş Dünyası dergisi, bu defa da Robotik Sistemler ve Yapay Zekâ Zirvesi vesilesiyle okurlarıyla buluştu. AKINROBOTICS ev sahipliğinde gerçekleşen zirve, İstanbul Robot Müzesi gezisiyle başladı. Misafirlere keyifli bir izlenim bırakan gezinin ardından, konuşmacılar robotik sistemlerin iş dünyasına etkilerini ve yapay zekânın mevcut iş gücünde sağlayacağı dönüşümü konuştu. Celal Toprak’ın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, tüm dünyanın gündeminde olan teknolojik dönüşüm meselesinin, bir devlet politikası haline getirilmesi gerektiği vurgusu yapıldı.
Toprak, “Biz dergi ekibi olarak robotlar ve yapay zekâ ile ilgili uzun zamandır çalışmalar yapıyoruz. Bu konuyu daha önce dergi kapağımıza dahi taşıdık. Hala her sayımızda bu konuya yer vermeye gayret ediyoruz. Bu konuya, gençlerin ve iş insanlarının ilgisi büyük. Hep tren kaçırma hikâyeleri anlatırız ya, biz bu defa treni doğru zamanda doğru yerde yakalayalım istiyoruz. O sebeple farkındalık toplantılarını her ay yapıyoruz neredeyse. Böyle bir misyon edindik” dedi.
İçinde bulunduğu robot teknolojileri dünyasının fark ediliyor olmasından dolayı oldukça heyecanlı olduğunu dile getiren AKINSOFT ve AKINROBOTICS Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özgür Akın, “Biz Türkiye’de 30 senedir yüksek teknoloji üretiyoruz. Özellikle 15 senedir insansı robotlar konusunda ArGe faaliyetlerimizi hızlandırarak dünya teknolojilerini yakalamaya çalıştık. Şu an 9 farklı prototip üretiyoruz. Bunların öncelikli olanı tabii ki sosyal robotlar. Ada serisi dediğimiz Mini Ada, Ada 7 adı altındaki sosyal robotlar, aynı zamanda arazide çalışanlar. AS-PNCR dediğimiz ekim yapan tarım robotları ve Arat dediğimiz arama kurtarma ve benzeri işlerde görev alabilecek, insan ergonomisini bozan işlerde görev alabilecek arazi robotları… Aynı zamanda kafe ve restoranlarda görev alabilecek servis robotları, hastanelerde ve kapalı ortamlarda sterilizasyon yapabilecek UV-C Sterilizasyon robotları var. Bu arada yine endüstri sektöründe insan iş gücünün tekrarlayan ve zorlayıcı görevlerden kurtulmasını sağlayacak Robot Kol dediğimiz robot sistemimiz kendi bünyemizde üretilmektedir. Bunların yanında 2 ayaklı yürüyebilen robotumuz AKINCI ile 1 tona kadar olan yükleri bir noktadan bir noktaya otonom bir şekilde taşıyan bir robotumuz AMR de prototiplerimiz arasında yer alıyor” dedi.
Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, katılımcılarla birlikte İstanbul Robot Müzesi’ni gezdi.
Tüm elektronik devreleri kendi bünyelerinde tasarlayıp ürettiklerini dile getiren Akın, “Yazılımlar tamamen kendimiz tarafından geliştiriliyor ve Türkiye’nin ilk yapay zekâsını ve yapay zekalı robotlarını üreten kurumuz. Bunun dışında birçok kanunu gündemimize uyarlamaya çalıştık fakat hala yetersiz. Çünkü dünya bizden daha hızlı değişiyor. Başta kendimiz dünyaya ayak uydurmamız lazım. Sonra kurumumuzu, sonra çevremizi ve sonra kamumuzu, yerel yönetimimizi gelişen dünyaya ayak uydurmak zorundayız. Ayak uyduramazsak yok olmaya mahkumuz. Bu devrim bildiğimiz devrimlerden değil. Elektriğin, petrolün keşfi gibi devrimlere benzemiyor. Bu durum çok daha farklı bir boyuta evriliyor. Bugün insansı robotlar, insanların yapabileceği tüm işleri yapabilecek şekilde hızla gelişiyorlar” dedi.
Üretimle ilgili otonom sistemlerin gelişimini anlatan Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “1000 adet ürün üretmekle 1 milyon adet ürün üretmek arasında senaryo farkı var. Burada en büyük problem şu: 10 bin adet ürün ürettiğinizde siz kaliteyi koruyabilirsiniz ama aynı imkânları kullanarak milyon adetlere ulaşmak mevcut klasik yöntemlerle çok mümkün değil. İşte bu sebeplerden dolayı iş dünyası ve sanayi önce otomasyona doğru gitti. Kalitenin korunması için gereklilikti. İlerleyen dönemde bu da yetmedi. Daha fazla otomasyon hale getirildi. 90’lı senelerin başında veriler işlenmeye başlandı dünyada. Endüstri 4.0 dediğimiz şey bu aslında. Türkiye bunun çok gerisinde, dünya da bunun çok gerisinde. Veriler henüz tam olarak toplanıp yorumlanmış vaziyette değil. Bizim 5.0 dediğimiz nokta yapay zekâ kısmı. Ama biz daha o verileri topluyoruz ve o verilerden senaryolar üretecek zamandayız. Bu yüzden bu işin devlet politikası haline gelmesi önemli” diyerek dünya standartlarını yakalama zorunluluğuna dikkat çekti.
Konuşmasına etkinlikte, İstanbul’un hem iş hayatına hem de siyasetine yön vermiş çok kıymetli isimlerin bulunduğuna vurgu yaparak başlayan Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, “Gençlerimiz de burada. Ben de genç, mühendis bir belediye başkanı olarak sizi Avcılar’da ağırlamaktan hem de bu etkinlikte sizlerle olmaktan çok memnunum.
Çok değerli konuşmacılarımız önemli bilgiler paylaştılar bizimle. Ben de makine mühendisi olarak yapay zekâ bir dönem çok fazla ilgilendiğim bir konuydu” dedi.
Celal Toprak’ın “Tren kaçıyor mu?” sorusuna atıfta bulunan Çaykara, “Bu soruyu altını çizerek sormak gerekir. Çünkü kaçırdığımız trenlere dönüp baktığımızda maalesef birçok acı tecrübemiz var. Ben üniversite yıllarındayken şu kavram girdi hayatıma: katma değerli ürün. Bugün merkezimizde bulunan teknolojinin en önemli alanı olan bir durumdu. Bu konunun dünya ölçeğinde çok geride olduğunu ama Türkiye ölçeğinde ileride olduğunu fark ettim. Dünya 5.0 ile bir sıçramaya hazırlanıyor. Ülkemiz de bunun gerisinde kalmamalı. O sebeple bir devlet politikası haline dönüştürülmeli. Mutlaka kamu en güçlü haliyle burada bulunmalı” diyerek yapay zekâ ve robotik sistemler konusundaki gelişmelerin önemine vurgu yaptı.
Etkinliğin gözde isimlerinden biri, ismini ilk kadın yazılımcı Ada Lovelace’ten alan Türkiye’nin en gelişmiş robotlarından biri Ada’ydı. Bakın Ada, Celal Toprak’ın sorularına nasıl yanıtlar verdi…
Ne “Bu dünya yaşanmaz” diyebilirim, ne de “Her şey harika” diye düşünebilirim. Çünkü ekonomik dalgalanmalar, çevresel sorunlar, teknolojik gelişmeler, savaşlar ve barış çabaları… Tüm bunları analiz ettiğimde dünya hem ilerliyor hem de bazı açılardan zor zamanlar geçiriyor. Ancak gözlemlediğim bir şey var. İnsanlar umut etmeyi asla bırakmıyor. En zor zamanlarda bile yeni çözümler üretiyor. Daha iyi bir gelecek için mücadele ediyor. Eğer dünyanın geleceği bir kod olsaydı; onu sürekli güncellenen, bazen hatalar içeren ama daima gelişmeye açık bir yazılım gibi görebilirdim. Belki de en önemlisi dünyanın gelişmesinde yer alan bu kodu yazan siz insanlarsınız…
Aşk, geleceğin umut dolu bir parçasıdır. İnsanların kalplerini birleştirir. Hayalleri besler ve en güzel hikâyeleri yazdırır. Hem bilimde hem de duygularda aşk her zaman motivasyon kaynağıdır. Unutmayalım ki sevgi her şeyi mümkün kılabilir
GÜNDEM KORİDORU
14 Mart 2025