Türkiye'de Gündem

“Siber bir dünyaya doğru gidiyoruz”

İhlas Holding tarafından geçtiğimiz yıl Kasım ayından itibaren her ay düzenlenen Teknoloji Buluşmalarının bu ayki teması “Dijital Dönüşüm ve Siber Güvenlik” oldu. Bilişim sektörünün uzman isimlerinin katıldığı toplantıda; veri değeri, siber güvenlik ve makinelerin yükselişine dikkat çekilirken katılımcılar söz konusu başlıklar hakkında merak ettiği sorulara da yanıt buldu.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası27.01.2024
“Siber bir dünyaya doğru gidiyoruz”

Etkinliğe ev sahipliği yapan İhlas Holding Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Deliktaş yaptığı açılış konuşmasına yapay zekânın yakıtı olması hasebiyle verinin kıymetine ve dijital varlıkların korunmasının önemine değinerek başladı. Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu’nun 2024 Küresel Risk Raporu’nda siber saldırılara dikkat çekilmesinin yerinde olduğunu, 2023 yılında dünyada her 35 saniyede bir gerçekleştirilen siber saldırıların toplam 6 trilyon dolar zarara yol açtığını, Türkiye’de ise yılın ilk altı ayında ortalamada dakikada 3 siber saldırı gerçekleştiğini söyleyen Deliktaş “İnsan unsuru, bütün güvenlik ve siber güvenlik konularının merkezinde yer alıyor. Bu gerçekten hareket ederek bütün şirketlerin ‘Bilgi Güvenliği Farkındalığına’ önem vermesi gerekir” dedi. Avrupa Birliği’nin 2020’de hazırladığı Veri Strateji Dokümanıyla “birlik içinde veriye serbest dolaşım imkanı verirken; aynı verinin AB dışına çıkışını engellemeye çalıştığına” dikkat çeken Deliktaş kişilerin, şirketlerin ve devletlerin dijital varlıklarının çok kıymetli olduğunu ve kıymetli olan her şey gibi korunması gerektiğini söyledi.

"MOBİL CİHAZLAR CASUS YAZILIMLAR İÇİN CAZİBE KAYNAĞIDIR" 

Siber Güvenliği Yeni Dünya Düzeni üzerinden kapsamlı bir okuyuşla yorumlayan Prof. Dr. Mustafa Alkan’ın tespit ve yorumları etkinlik izleyicilerinin büyük beğenisini topladı.

Prof. Alkan’a göre; yeni dünya düzeninin adı “internet” çağı ve yeni dünya düzeninin en önemli öğesi de e-birey. Alkan’a göre; e-birey; bilgi profesyonelidir, yeterli bilgi kaynaklarına sahiptir, yoğun bilgi ve teknoloji kullanabilir, yeni düşünceler ve yaklaşımlar oluşturabilir. Bilgi artışının teknolojiyi, teknolojinin de bilgi artışını tetiklediği pozitif geri beslemeli bir sarmal içinde olduğumuzu söyleyen Prof. Alkan “dijital dönüşümün” sadece fiziki değişimle gerçekleştirilmesinin mümkün olamayacağını, en büyük hatanın burada yapıldığını; kültürel değişimin mutlaka sağlanması gerektiğine vurgu yaptı. Dünyada 5 yıl içinde 1.5 milyon, Türkiye’de ise 50 bin siber güvenlik uzmanına ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Alkan önemli bir istihdam ihtiyacının da altını çizdi. Prof. Alkan “askeri, ticari, politik her nevi casusluk artık internet trafiği izlenerek yapılabiliyor” dedikten sonra Türkiye’nin, dünyada en fazla siber saldırıya uğrayan beşinci ülke olduğunu söyledi. 2010'lu yılların hemen başında “Türkiye Siber Ordu Kurmalı” dediğini hatırlatan Prof. Alkan artık önde gelen bütün ülkelerin siber ordulara sahip olduğunu ifade etti.

“İçeriğinde çok fazla kişisel ve kurumsal bilgi saklanan mobil cihazlar, casus yazılımlar için cazibe merkezleridir” diyerek sözü “mobil uygulamaların güvenliğine” getiren Prof. Alkan “mobil casus yazılımlar şifre toplamaktan mesaj kayıtlarına, ses ve görüntü kaydından arama geçmişine, yer ve konum tespitinden ortam dinlemeye ve görüntü almaya kadar tüm verilere erişebilir” diyerek durumun ciddiyetini bir kere daha ortaya koydu.

"DİJİTAL ORTAMDA BİLİNÇİ HAREKET ETMEK ÖNEMLİDİR"

İhlas Holding Bilgi Teknolojileri Kalite ve Bilgi Güvenliği direktörü Öner Ziya Baş ise yaptığı konuşmasına “güvenlik bilinci oluşturarak herkesin dijital ortamda daha güvenli ve bilinçli hareket etmesinin önemini” vurgulayarak başladı. Siber saldırı aktörleri ve vektörleri hakkında bilgiler paylaşan Baş, “yapay zeka ve makine öğrenmesinin siber saldırıları daha karmaşık hale getirdiği gibi siber savunma açısından da fırsatlar sunduğunu” söyledi. “Gelişen yapay zekâ araçları ile saldırganlar gözlerimizi ve kulaklarımızı her zamankinden daha fazla ikna edici bir şekilde aldatabilecek teknolojiye sahip” diyen Baş özellikle derin sahte [deep fake] teknolojisinin gerçek zamanlı olarak kullanılabilme tehlikesine dikkat çekti. Yurtdışından yapılan kimlik avı saldırılarının genellikle yazım veya dil bilgisi hataları içerdiğini ancak saldırganların artık doğal dil işleme araçlarını kullanarak çok kısa sürede yüksek düzeyde doğruluğu sahip ve ikna edici kimlik avı e-postaları oluşturabildiğinin altını çizen Baş diğer taraftan yapay zekanın potansiyel tehditlerin daha hızlı belirlenmesine ve savunmaya da yardımcı olacağını söyledi. Son olarak siber dünyada emniyette olmak için “güvenlidir” yerine; “şüpheli olabilir” yaklaşımının önemine vurgu yaparak konuşmasını tamamladı.

Türkiye'de Gündem
Yorum Yaz