Sağlıkta gelecek, sağlıklı gelecek

Türkiye’de İş Dünyası dergisinin bu sayısında sizler için yapay zeka destekli radyoloji görüntüleme analizlerinden, akıllı tartılar ve online diyet programları ile sağlıklı yaşam yönetimine, sanal gerçeklik gözlükleriyle yapılan korku terapilerine kadar geniş bir yelpazede yenilikleri ele aldık… Türkiye Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Doğru ile gerçekleştirdiğimiz bu sohbet, teknolojinin sağlıkta nasıl dönüştürücü bir rol oynadığını ve gelecekte bizleri nelerin beklediğini ortaya koyacak.

Radyolojide yapay zeka teknolojileri tam olarak neyi ifade ediyor ve bu teknolojiler hangi işlevleri yerine getiriyor?

Yapay zekâ (AI) birçok alanda olduğu gibi, sağlık sektöründe de çığır açan yenilikler arasında yerini şimdiden aldı bile. Bu teknoloji hastalıkların teşhisinde doktorlara yardımcı oluyor ve gözden kaçırılan ve görülmesi zor olan ayrıntıları belirleyerek hastalıkların teşhisinde önemli ilerlemeler sağlıyor. Bunun yanı sıra yapay zekâ tabanlı algoritmalar, hastaların güncel ve geçmiş sağlık verilerini analiz ederek kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturabiliyor.

YAPAY ZEKÂ İLE ÖNEMLİ GELİŞMELER KAYDEDİLDİ

Yine bu alanda yapay zeka kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle radyolojik incelemelerinde nasıl yenilikler bekleyebiliriz, bir örnek verir misiniz?

Sağlık sektöründe yapay zekânın yaygınlaşmasıyla birlikte, en belirgin faydayı radyolojik görüntüleme ve inceleme alanında kaydediyoruz. Yapay zekâ algoritmaları, mamografi ve akciğer taramaları başta olmak üzere radyoloji incelemelerinde yüz binlerce görüntüyü çok kısa sürede eş zamanlı analiz ederek belirli paternleri ve anormallikleri tanımlayabiliyor. Özellikle insan gözünün kaçırabileceği küçük lezyonları ve değişiklikleri kolayca tespit edebiliyor. Böylece, erken teşhis oranları artıyor ve tedaviye daha erken evrede başlanması mümkün hale geliyor.

Yapay zekâ bir taraftan da sürekli öğrenmeye devam ederek, doğruluk oranını zirveye taşıyor ve insan zekâsı ile yarışıyor. Bu da radyologların iş yükünü azaltarak, teşhis için kendilerine nitelikli teknolojik bir yardımcı kazandırıyor. Hastalar ise teşhis sürecinde tecrübeli sağlık profesyonellerinin birikim ve tecrübesinin yanında teknolojinin yeni yaklaşım katkısını hissediyorlar.

Akıllı sağlık cihazları uygulaması kapsamında; Türkiye Hastanesinde kullanılmaya başlayan “Akıllı Tartı uygulaması olan DigiTart” projesinden bahseder misiniz?

Türkiye Hastanesi olarak bizler sağlık hizmetlerimize teknoloji entegrasyonuna devam ederek, yenilikçi sağlık uygulamalarımıza bir başkasını daha ekledik. Ve akıllı dijital tartı uygulamamız hastanemizde sunduğumuz teknoloji destekli sağlık hizmetlerimizin önemli bir parçası haline geldi. Bu uygulamamızda, hastaların kilo ve vücut kompozisyonu takibini daha etkili ve pratik bir şekilde yapmalarını sağlıyoruz.

Hastanemizde kullanılmaya başlayan akıllı tartı, klasik tartılardan farklı olarak kullanıcının vücut ağırlığı, yağ oranı, kas kütlesi gibi birçok sağlık parametresini ve vücut kitle indeksi (BMI) ölçen, bu verileri analiz ederek kullanıcının sağlığını izleyen gelişmiş bir teknolojik cihazdır. Online diyet paketlerimizden alan kişilere hediye ettiğimiz bu akıllı tartı, sadece ağırlığı ölçmekle kalmıyor, elde ettiği diğer verilerle aynı zamanda vücudunuzun genel durumunu da değerlendiriyor. Böylelikle oluşan veriler uzman diyetisyenler tarafından rahatlıkla uzaktan değerlendirilebiliyor.

Bu uygulamanın avantajları ve kullanıcılara sağladığı kolaylıklar nelerdir?

Akıllı tartı uygulamasının en önemli özelliklerinden biri, topladığı verilerin hastane otomasyon programına entegre edilebilmesidir. Bu entegrasyon sayesinde, kullanıcıların tartı verileri (kullanıcının onayı sonrası) otomatik olarak hastane sistemine aktarılır ve diyetisyenlerle paylaşılır. Bu durum, sağlık profesyonellerinin kullanıcıların sağlık seyrini sürekli olarak izlemelerini ve gerektiğinde müdahale etmelerini sağlar. Diyetisyenler, hastane otomasyon programı üzerinden kullanıcıların tartı verilerini analiz ederek, daha doğru ve etkili diyet programları hazırlayabilir ve kullanıcıların sağlık hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilirler.

Diğer Avantajları ise;

  1. Detaylı Vücut Analizi: Akıllı tartı, kilo dışında bir[1]çok farklı parametreyi de ölçerek kullanıcının genel sağlık durumunu kapsamlı bir şekilde değerlendirir. Bu sayede kullanıcı, sadece kilo takibi değil, aynı zamanda vücut kom[1]pozisyonundaki değişiklikleri de izleyebilir.
  2. Gerçek Zamanlı Veriler: Tartı, verileri gerçek zamanlı olarak toplar ve merkezi sisteme geri bildirim yapar. Bu da sağlıklı yaşam hedeflerine daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmayı mümkün kılar.
  3. Mobil Uygulama Entegrasyonu: Akıllı tartı, mobil uygulama ile entegre çalışarak verileri kullanıcıya sunar. Kullanıcılar, tartı sonuçlarını cep telefonlarından takip edebilir, ilerlemelerini görebilir ve hedeflerine ulaşmak için gerekli ayarlamaları yapabilirler.
  4. Kişiselleştirilmiş Diyet Programları: Akıllı tartı tarafından sağlanan veriler, kişiselleştirilmiş diyet programlarının daha etkili bir şekilde hazırlanmasına olanak tanır. Diyetisyenler, bu verilere dayanarak kullanıcıya özel önerilerde bulunabilir.

SANAL GERÇEKLİK (VR) GÖZLÜK İLE ANKSİYETE TEDAVİSİ

Türkiye Hastanesinin sağlık hizmetlerinde bir alanda daha teknoloji entegrasyonu sağlandı. Sanal Gerçeklik (VR) Gözlüğü ile Anksiyete ve Fobi Tedavisi hakkında da bilgi verir misiniz?

Sanal Gerçeklik (VR) Gözlüğü ile Anksiyete ve Fobi Tedavisi uygulamasını da hayata geçirdik. Bu yenilikçi yöntem, geleneksel tedavi yöntemlerine kıyasla birçok avantaj sunuyor. Anksiyete bozuklukları ve fobilerin tedavisinde en hızlı, etkili ve kalıcı olan psikoterapi yöntemlerinden Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile birlikte sanal gözlükler terapide eş zamanlı kullanıldığında çok daha etkili sonuçlar alın[1]maktadır. Bu yöntem, hastaların korku ve kaygılarını kont[1]rollü bir ortamda deneyimlemelerini sağlar. VR gözlükleri, hastaları korkularıyla yüzleşmeleri için sanal bir dünyaya taşır. Bu süreçte, hasta gerçek dünyadaki gibi tehlikelerle karşı karşıya kalmadan, güvenli bir şekilde anksiyete ve fobilerini yönetmeyi öğrenir.

Bu tedavi yöntemi, özellikle uçak korkusu, kapalı alan, yükseklik korkusu, sosyal fobi, ayrıca toplantı, sunum, mülakat gibi iş hayatını da etkileyen durumlar ve hatta travma sonrası stres bozukluğu gibi durumların tedavisinde etkili olabilmektedir. Sanal gerçeklik gözlükleriyle desteklenen Bilişsel Davranışçı Terapi, hastaların korkularını adım adım aşmalarına ve bu süreçte ilerlemelerini görmelerine yardımcı olur. 'Sağlıkta gelecek, Sağlıklı gelecek' mottosuyla, teknolojinin sağlık alanındaki bu yenilikçi adımları, hepimizin daha sağlıklı bir geleceğe sahip olmasına fırsat tanıyacak. Teknolojinin sağladığı imkanlarla hepimiz için sağlıklı ve mutlu yarınlar dilerim.

Yorum Yaz