DOLAR 38,5992 0.33%
GBP 51,3560 0.12%
EURO 43,6545 0.2%
ALTIN 4.017,760,36
BIST 9.167,580,98%
BITCOIN 3712213-0.55413%
ETH 705550.3677%
İstanbul
13°

AZ BULUTLU

Sağlıkta dünyaya merhem oluyoruz

Sağlıkta dünyaya merhem oluyoruz

Türkiye’de İş Dünyası olarak, ülkemizde ve dünya çapında sağlık turizminin öneminin farkındayız. Türkiye’nin bu sektörde büyük bir potansiyeli olduğunu ve yükselen bir ivmeyle büyüdüğünü görmemiz sebebiyle sağlık turizminin yıllar içindeki gelişimini merak ettik. Bu sebeple sağlık turizminin özelliklerini, kendi içerisinde birbirinden farklı hizmetleri içeren türlerini ve Türkiye’nin sağlık turizminde hangi noktada olduğunu araştırdık. Ülkemizin, sağlık turizmi açısından tercih edilme nedenlerine odaklandığımız haberimizde, birbirinden farklı uzmanlardan sağlık turizminde güçlü ve zayıf yanlarımızı, avantajlarımızı ve oluşabilecek sorunları dinledik.

09/04/2025 10:50

Ezgi Acer yazdı-  Sağlık turizmi, ekonomik boyutu açısından ülkeler için oldukça önemli bir gelir kaynağı. Elbette sağlık turizmi açısından ülkelerin tercih edilmesi için bazı çekici yönlerinin olması gerekiyor. Bu çekici yönler verilen hizmetin daha kaliteli olması, hizmete erişimin daha kolay olması ya da bekleme sürelerinin daha kısa olması olabilir. Gelişmiş tıbbi altyapıya sahip ülkeler, sağlık turizmi alanında lider konumda olup uluslararası hastalar için cazip destinasyonlar haline geliyor. Türkiye’de bu ülkeler arasında anılmaya başladı bile. Çünkü son yıllarda coğrafi konumu, uygun maliyetli tedavileri, yüksek kaliteli sağlık hizmeti sunumu gibi önemli etkenler sebebiyle tercih edilen destinasyonlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca Türkiye’nin sağlık turizmindeki küresel önemini ilerleyen dönemlerde de sürmesi bekleniyor. Ülkemiz sağlık sektöründe popüler bir oyuncu konumuna yükseliyor diyebiliriz. Uzmanlar, Türkiye’nin sağlık sektöründe Avrupa’da lider konumda olabileceğinin ve özellikle geçtiğimiz yıllarda pik noktayı gören saç ekimi işleminin yanı sıra diş operasyonları ve genel sağlık konusunda önemli bir potansiyel olduğu görüşünde birleşiyorlar. Rekabetçi fiyatları, avantajlı coğrafi konumu, nitelikli sağlık çalışanları ve ileri tıp teknolojisine sahip cihazları ile öne çıkan Türk sağlık turizmi sektörü 2024 yılında 3 milyondan fazla sağlık turistini misafir etti. Türkiye’de, dünya çapında sağlık kuruluşlarının yüksek standartlarını belgeleyen Joint Commission International (JCI) Akreditasyonu’na sahip 40 sağlık kuruluşu bulunuyor. Türkiye bu rakamla dünya sıralamasında yedinci sırada yer alıyor.

kap 1

Öte yandan hastaların seyahat öncesi iyi araştırma yapması ve güvenilir sağlık kuruluşlarıyla çalışması önemli. Çünkü bu sektör, teknolojik inovasyonları ve fırsatlarının yanı sıra büyük tehditleri de barındırıyor. Nitekim yurt dışında özellikle İngiltere’de, Türkiye’deki faaliyetleri karalamak üzere çalışmalar görüyoruz. Bu karalama kampanyalarının bir kısmı merdiven altı işlemler dolayısıyla doğru olabilir elbette. Fakat büyük bir bölümü Türkiye’deki sağlık turizmini baltalamaya yönelik propagandalardan oluşuyor. Bu sebeple sağlık turizmindeki bu yükselişin devam etmesi için uluslararası pazarlamada etkin bir stratejinin belirlenmesinin kritik önem taşıdığını vurgulayan Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti’nin bu tür propagandalara karşı atılması gereken adımlara ilişkin önerileri var. Türkiye’nin sağlık alanındaki güçlü yönlerini doğru bir stratejiyle dünyaya anlatmanın etkili olacağını düşünen İstiroti, “Öncelikle uluslararası akreditasyonlarımızı ve yüksek standartlarımızı daha görünür hale getirmeliyiz. Bu standartları koruyarak ve etkili bir iletişim stratejisi ile dünyaya anlatarak, ülkemizi hedef alan karalama kampanyalarına karşı en güçlü yanıtı verebiliriz” diyor. Bu sebeple avantajlarımızı öne çıkarmalı ve zayıf yönlerimizi gidererek stratejik planlar doğrultusunda pazarda önemli bir konuma gelmeliyiz. Elbette gelişen teknolojiler, hastaların bilinçlenmesi ve daha fazla uzmanlaşmış sağlık hizmetleri gelecekteki başarılarımızı şekillendirecek. Bu nedenle ülkemize, sürdürülebilir başarı için iyi bir strateji ve koordine edilmiş bir işleyiş oluşturma görevi düşüyor.

ROBOTİK VE ESTETİK CERRAHİ İÇİN 171 ÜLKEDEN HASTA AKINI

Sağlık turizminin geleceğine ilişkin öngörülerini paylaşan Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti, “Uygun fiyatlarla yüksek kaliteli sağlık hizmeti sunan ülkemiz, sağlık turizmi açısından cazip bir destinasyon olmaya devam edecek. Bu anlamda 2025 yılı için sağlık turizminde özellikle robotik cerrahi, estetik cerrahi, tüp bebek tedavileri ve kanser tedavilerinde büyük bir büyüme bekliyoruz” dedi. Liv Hospital’ın 2024 yılında sağlık turizmi alanındaki başarılı performansına da değinen İstiroti, 171 ülkeden gelen hasta talepleriyle, robotik cerrahi ve estetik cerrahi gibi alanlarda yüksek başarı oranları yakaladıklarına dikkat çekti. Türkiye’nin sağlık turizminde her geçen gün daha güçlü bir konum elde ettiğini ifade eden Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti, global arenada da önemli bir yere geldiğini belirtti. İstiroti, ülkemizin önceden fiyat avantajı ile dikkat çektiğini, günümüzde ise bunun yanı sıra yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, ileri teknolojisi ve başarılı tıbbi sonuçlarıyla tercih edilen bir destinasyon haline geldiğine değindi. Artık yalnızca tedavi başarısı değil, hasta deneyimi, hastane ortamlarının kalitesi, hekim-hasta iletişimi ve hasta merkezli hizmet anlayışının da büyük önem taşıdığına vurgu yapan İstiroti, “Türkiye’nin en büyük avantajlarından biri, deneyimli ve uzman hekim kadrosunu en güncel tıbbi teknolojilerle birleştirerek tanı ve tedavi hizmetlerini sunabilmesi. Özellikle robotik cerrahi, kanser tedavileri, ileri düzey beyin cerrahisi ve kök hücre uygulamaları gibi yüksek riskli alanlarda dünya çapında başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Ayrıca profesyonel hasta hizmetleri, konforlu hastaneler ve misafirperver otelcilik anlayışı da sağlık turizmi açısından önemli bir artı sağlıyor. Türkiye’nin turistik ve kültürel çeşitliliği de sağlık turizmiyle birleştiğinde, hastalar hem kaliteli sağlık hizmeti alabiliyor hem de ülkenin sunduğu zengin olanaklardan faydalanabiliyor” diye konuştu.

“ROBOTİK CERRAHİ TALEP GÖRECEK”

İstiroti, 2025 yılı için sağlık turizminde özellikle robotik cerrahi, estetik cerrahi, tüp bebek tedavileri ve kanser tedavilerinde büyük bir büyüme beklediklerini ifade etti ve ekledi: “Özellikle robotik cerrahi daha da yaygın hale gelecek. Minimal invaziv cerrahilerde sağladığı hassasiyet ve hızlı iyileşme süreçleri nedeniyle büyük bir talep görecek. Estetik ve plastik cerrahi alanında, yüz gençleştirme, liposuction ve burun estetiği gibi işlemler de globalde büyük ilgi görmeye devam edecek. Türkiye’nin bu alandaki fiyat avantajı ve uzmanlığı ülkemizi öne çıkaracak. Tüp bebek ve yardımcı üreme teknolojileri de önemli bir büyüme alanı olacak. Aile kurmak isteyen çiftlerin artan talepleriyle tüp bebek tedavilerine olan ilgi devam edecek. Türkiye yüksek başarı oranları ve kaliteli tedavi sunumuyla güçlü bir pazar payı kazanabilir. Kanser tedavileri de 2025 yılında büyüme beklenen bir diğer alan. Özellikle ileri kanser tedavilerinde son teknolojilere sahip hastaneler ve uzmanlık alanlarındaki gelişmelerle, Türkiye bu alanda önemli bir pazar oluşturacak. Uzaktan tedavi ve online muayene gibi dijital sağlık uygulamaları hızla yayılacak. Türkiye dijital sağlık altyapısı ile bu alanda da büyük bir büyüme potansiyeline sahip. Bu alanla 2025’te sağlık turizminin büyümesinde önemli bir rol oynayacak ve Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyelini artıracak.”

“DİJİTAL PAZARLAMA REKABETTE ETKİLİ OLACAK”

Sağlık turizminin geleceğine ilişkin öngörülerini ve önümüzdeki yıllarda nasıl bir dönüşüm beklediklerini anlatan İstiroti, “Uygun fiyatlarla yüksek kaliteli sağlık hizmeti sunarak, ülkemiz sağlık turizmi açısından cazip bir destinasyon olmaya devam edecek. Önümüzdeki yıllarda sağlık turizminin dijitalleşmesi ve teknolojinin entegrasyonu artacak. Uzaktan tedavi gibi yenilikçi çözümler, Türkiye’yi daha erişilebilir kılacak. Ayrıca robotik cerrahi ve yapay zekâ gibi teknolojiler Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak. Sağlık altyapısının güçlendirilmesi, uluslararası akreditasyonların artırılması ve etkili bir pazarlama stratejisi, Türkiye’nin liderliğini pekiştirecek. Türkiye bu dönüşümle birlikte sağlık turizminde dünya çapında lider konumuna gelecek” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin küresel rekabette nasıl bir yol izlemesi gerektiğini de değerlendiren İstiroti, “Öncelikle sağlık altyapısı güçlendirilerek uluslararası akreditasyonlara sahip hastanelerin sayısının artırılması gerekir. Ayrıca deneyimli ve çok dilli sağlık personeli yetiştirilmeli, bu yabancı hastaların memnuniyetini artırır. Rekabet avantajı olarak Türkiye’nin uygun fiyatları, kaliteyle birleşmeli dijital pazarlama ve teknoloji kullanımı artırılmalıdır. Türkiye özellikle diş tedavileri ve estetik cerrahi gibi alanlarda daha fazla hizmet sunarak bu rekabette güçlü bir konum elde edebilir. Uluslararası sağlık turizmi fuarlarına katılım artırılarak Türkiye’nin sağlık turizmi tanıtımı güçlendirilmeli” dedi.

“YÜKSEK BAŞARI ORANLARI YAKALADIK”

Liv Hospital’ın 2024 yılında sağlık turizmi alanındaki başarılı performansına değinen İstiroti, 171 ülkeden gelen hasta talepleriyle, robotik cerrahi ve estetik cerrahi gibi alanlarda yüksek başarı oranları yakaladıklarını belirtti. 2025 yılı için daha fazla hasta kabul etmeyi ve dijital sağlık hizmetlerini güçlendirerek global pazarda daha büyük bir pay elde etmeyi hedeflediklerini söyleyen İstiroti, “Liv Hospital’ın sunduğu Healthverse PanoramicWEB platformu sayesinde, hastaların dünyanın dört bir yanından hastaneyi sanal ortamda gezerek, doktorlarıyla “çevrimiçi” görüşebilecek ve tedavi hakkında bilgi alabilecekler” diyerek ileri teknoloji ile entegrasyonlarını anlatıyor.


En az 10 karakter gerekli