Yazarlar

Pelister'den "Birleşerek büyüme" çağrısı

Ülkemiz enflasyonist bir ortamla mücadele ederken bir yandan da ihracata hız vermek için çalışmalarına devam ediyor. Son beş yılda ihracatta yüzde 92 büyüme başarısı gösteren ve 2022 yılında gerçekleştirdiği 33,6 milyar Dolarlık rekor ihracat ile zirveye yerleşen kimya sektörü ise ihracatta kaldıraç görevini üstlenerek, ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası17.08.2023
Pelister'den "Birleşerek büyüme" çağrısı

Ülkemiz enflasyonist bir ortamla mücadele ederken bir yandan da ihracata hız vermek için çalışmalarına devam ediyor. Son beş yılda ihracatta yüzde 92 büyüme başarısı gösteren ve 2022 yılında gerçekleştirdiği 33,6 milyar Dolarlık rekor ihracat ile zirveye yerleşen kimya sektörü ise ihracatta kaldıraç görevini üstlenerek, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Şirketlere birleşerek büyüyün çağrısı yapan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Şirketlerin büyük çoğunluğunda insan kaynağı sorunu var. Büyüme için teşviklerin artması ve şirketlerde beraber çalışma kültürünün yaygınlaşması lazım” diyor.

Kimya sektörü, Türkiye ihracatının yükselen yıldızı olmaya devam ediyor. 2022 yılını ihracat şampiyonu olmayı başararak gözünü kalıcı birinciliğe çeviren sektör, kimyevi maddeler ve mamuller ihracında miktar bazında yüzde 4,2 büyürken, sektörün kilogram başı ihracat bedeli ise 1 Dolar sınırını aşarak yüzde 30’luk artış ile 1,16 Dolara yükseldi. 2022 yılı verilerine göre sektörler bazında da 232 ülke ve bölge ile en fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren sektör kimya olurken; kimya ihracatında ilk 10 sırayı Hollanda, ABD, İtalya, Romanya, Lübnan, Rusya, Almanya, İspanya, Irak ve Güney Afrika ülkeleri aldı. Sektörün toplam ihracatının yüzde 40’ı AB ülkelerine gerçekleşirken, Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan "Uzak Ülkeler Stratejisi" kapsamındaki Güney Afrika’ya yapılan ihracat oranı yüzde 270 oranında artarak rekor seviyeye ulaştı. Sektörü ve piyasadaki dalgalanmayı konuşmak için İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister ile bir araya geldik…

“İHRACAT OLMAZSA OLMAZIMIZ”

Şu anda ülkemizde enflasyonist bir havanın hakim olduğunu söyleyen Adil Pelister, piyasadaki bu sıkıntının ihracata da yansıdığını söyleyerek, “İhracatı olmazsa olmazımız olarak görmeliyiz. İhracatta güzel, katma değerli işler yapmamız gerekli. Ama ne yazık ki ham madde ve yarı mamullerde yurt dışına bağlıyız. Yatırım ortamının işleyebilir, öngörülebilir olması lazım. Bunun için biraz daha zamana ihtiyaç var. Şirketler finansa kolay ve uygun şekillerde ulaşabilmelidir” diye konuştu. Şirketlerin çoğunda kalifiye eleman sorunu yaşandığını dile getiren Pelister, “Firmalar kapasitelerini büyütüp yurt dışına mal satım ölçütlerini büyütmeli. Sermayelerin büyümesi için ise birleşim şart. Personel ve ekibi kaybetmemek lazım. Şirketlerin büyük çoğunluğunda insan kaynağı sorunu söz konusu. Bu alanda da kuvvetlenmeye ihtiyaç var. Bana göre ölçek büyütmenin bir yolu da finansal yapıyı kuvvetlendirmek ve teşvikleri artırmak.

Şirketlerde beraber çalışma kültürünün de yaygınlaşması lazım” dedi. “İhracatımız çok büyüdü. Ancak şu anda bir gerileme söz konusu” diyerek mevcut durum hakkında bilgi veren Adil Pelister, ihracattaki yavaşlamanın petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklanabileceğini ve geçen yılki rakamı yakalamakta zorluk çekeceklerini belirtti. Birliği oluşturan alt dallar hakkında da bilgi veren Pelister, şöyle konuştu; “Plastik mamullerimiz iyi. Kimyasalları ham madde olarak görmek lazım. Biz ham maddeyi ucuza satmalıyız ki başka sektörlere de ham madde girdisi olsun. Dolayısıyla fiyatlar düşük seyrediyor.

Örneğin ilaç tarafından kilogram fiyatı yüksek. Kozmetik tarafı da iyi durumda. Biraz daha tüketiciye dönük olan ürünler daha iyi oluyor.” Sektör sorunlarına değinen Adil Pelister, Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak Bakanlığımızın da ortak görüşleri ile çok çalışıyoruz. Farklı işler ortaya koymalıyız. Sektörlerin istekleri farklı. Sanayinin istekleriyse çok daha farklı. Enflasyon muhasebesi ile dövizde kur farklılıklarının giderleşmesi şirket yapılarının kuvvetlenmesi için çok önemli. En basitinden yurt içindeki vadelerin düşmesi gerekiyor. Avrupa’ya gittiğin zaman A firması B firmasına mal sattığı zaman maksimum vade iki ay. Bir ay bir buçuk ay içerisinde parasını öder genelde.” Firmaların ihracatlarını desteklemek adına akreditasyonu yapılmış laboratuvarlardan sertifikasyonların verileceği Kimya Teknoloji Merkezi’ni kurduklarını dile getiren Pelister, “İKMİB olarak pandeminin tüm zorluklarıyla topyekün mücadele ederken; ilk dijital satın alma heyeti, ilk dijital fuar organizasyonu ve ilk dijital kimya sanayi şurasını düzenledik. Küçülmeye sebep olan ekonomik dalgalanmaların yeniden yükseliş trendine girebilmesi için yüksek teknoloji, inovasyon ve bunlara bağlı olarak yüksek katma değer oluşturabilmek gerektiğini biliyoruz. İKMİB olarak bu motivasyonla Kimya Teknoloji Merkezi (KTM) projemizi geliştirdik. Büyük uğraşlar sonucu hayata geçireceğimiz, Kimya Teknoloji Merkezimizde ihracatçılarımızın analiz bedellerini yaklaşık yüzde 70 oranında azaltıp, çok ciddi miktarda para ve zaman tasarrufu sağlanacak” dedi.

“KİMYA SEKTÖRÜ GÜÇLENİNCE DİĞER SEKTÖRLER DE GÜÇLENECEK”

Pelister; "Kimyanın kuvvetli olduğu ülkelerde, diğer sektörler de kuvvetli oluyor. Biz ihracatta kalıcı birinciliğe doğru gidiyoruz. 2022 yılında ihracatta birinci olduk, 2030 yılından sonra da kimya sektörünün kalıcı olarak en çok ihracat yapan sektör olacağını tahmin ediyoruz. Başta yatırımlar olmak üzere iyileştirmelerle beraber kalıcı birinciliği yakalayacağız. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de bir “Kimya Ajansı” kurup, bu sektörün önemini anlatmak lazım. Kimya sektörü güçlenince diğer sektörler de güçlenecek" diyerek sözlerini tamamladı

Gündem Koridoru
Yorum Yaz