Ozon tedavisi ile sağlığınıza canlılık katın

Dr. İMRAN ÖZDEMİR-Göğüs Hastalıkları ve Alerji Uzmanı

Günümüzde sağlık konularında önemli bir yer tutan Ozon tedavisi, kronik hastalıkların artışıyla birlikte giderek daha da fazla ilgi çekiyor. Ancak, bu tedavi yönteminin etkileri kişiden kişiye değişebilir ve doktor gözetiminde yapılması gerekmektedir. Ozon tedavisinin potansiyel faydaları ve riskleri hakkında daha fazla bilgi edinmek ve tedaviye karar verirken dikkatli olmak son derece önemli bir tutmaktadır. Bu noktadan hareketle bu sayıda sizin için Türkiye Hastanesi’nde de uyguladığımız bir yöntem olan “Ozon Tedavisi” hakkında merak edilenleri Göğüs Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Dr. İmran Özdemir ile birlikte konuştuk.

Öncelikle Ozon’un ne olduğunu açıklayarak başlarsak…

Oksijen (O), renksiz, tatsız ve kokusuz bir gazdır ancak Ozon (O3) farklı bir özelliğe sahiptir; renksiz olmasına rağmen kendine has bir kokusu vardır ve üç oksijen molekülünden oluşur. İsmini, Yunanca'da "koklamak" anlamına gelen "ozein" kelimesinden alır.

Ozon tedavisinin tarihçesi nereye dayanmaktadır?

 Ozonun (O3) tıbbi amaçlarla kullanımı 1. Dünya Savaşı'na kadar dayanır. Dr. Erwin Payr, 1935 yılında "Cerrahide Ozon Uygulamaları" konulu ilk bilimsel sunumu gerçekleştirmiş ve bu alandaki ilk adımları atmıştır. E.A. Fisch, 1950 yılında laboratuvar ekipmanları ve diş hekimliği alanında ozonun kullanımını başlatmıştır. 1972 yılında, "Tıbbi Ozon Derneği" adı altında bir dernek kurulmuş ve 1993 yılında adı "Hastalıkların Önlenmesi ve Tedavisinde Ozon Uygulamaları Tıp Derneği" olarak değiştirilmiştir. Türkiye’de bu alandaki ilk dernek 2000 yılında kurulan “Medikal Ozon Derneği"dir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından 2014 senesinde “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” yayınlanmış ve Ozon (O3) tedavisi ilk kez bu yönetmelikte ele alınmıştır. Yönetmelikte Üniversite ve Eğitim Araştırma Hastanelerine “Uygulama Merkezi”, Kamu ve Özel Sağlık Kuruluşlarına ise “Uygulama Üniteleri” denilmiştir. Ozon (O3) uygulama eğitimlerinin Sağlık Bakanlığı’nın onayı ile sadece uygulama merkezlerinde ve sadece tıp doktorlarına verilmesi kararlaştırılmıştır.

Ozon tedavisinin temel uygulama teknikleri nelerdir?

Aşağıda belirttiğim uygulama teknikleri, hastanın ihtiyacına ve tedavi amaçlarına bağlı olarak tercih edilir ve tıbbi ozon tedavisi uygulayan deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yönlendirilir.

Major Otohemoterapi: Bu, ozon tedavisinin en yaygın kullanılan yöntemlerinden biridir. Hastadan alınan bir miktar kan, ozon ile karıştırıldıktan sonra aynı damardan geri verilir. Genellikle tedavi protokollerinin bir parçası olarak seanslar halinde uygulanır ve genellikle 10 seans yeterli olabilir.

Minor Otohemoterapi: Bu yöntemde, hastadan alınan küçük bir miktar kan, ozon ile karıştırıldıktan sonra kas içine enjekte edilir. Bu yöntem, kanser, alerji, akne tedavisi ve grip aşısı gibi özel endikasyonlar için kullanılabilir.

Rektal İnsuflasyon: Rektal insuflasyon, uygun ozon/ oksijen karışımının anüs yoluyla bağırsağa verilmesi esasına dayanır. Bu yöntem, bazı durumlarda damar yolunun açılmasının zor olduğu vakalarda tercih edilir ve ülseratif kolit, proktit, anal fistül ve anal fissür tedavisinde kullanılır.

Vajinal İnsuflasyon: Bu yöntemde, uygun ozon/oksijen karışımı vajina içine verilir. Tecrübeli hekimler tarafından uygulanması kolay ve etkilidir. Ayrıca, benzer bir uygulama ozonlu serum fizyolojik kullanılarak da yapılabilir.

Lokal Uygulamalar: Ozon/oksijen karışımı, kas, eklem, disk, tetik noktalar, tendonlar, deri içi veya vücut boşluklarına uygulanabilir.

Topikal Uygulamalar: Ozon/oksijen karışımı veya ozonlu sıvılar (su, yağ), doğrudan cilt üzerine uygulanabilir. Ozonlu serum fizyolojik güçlü bir antiseptik olarak kullanılabilir.

Torbalama: Bu yöntem, özellikle kol ve bacaklardaki enfeksiyonlar, ülserler ve lokal deri lezyonlarının tedavisinde etkilidir. Lezyon çevresine özel tasarlanmış bir torba ile gaz verilir.

Diğer Uygulamalar: Sinüzit, kulak enfeksiyonları gibi bazı durumlarda lokal uygulamalar kullanılabilir. Ozon sauna ise kozmetik amaçlar için kullanılır ve özel bir cihaz gerektirir.

Ozon tedavisinin sağlık üzerindeki etkileri nelerdir?

 Ozon, bir dizi önemli sağlık avantajına sahiptir ve etkileri genellikle şu ana başlıklar altında incelenir. Antiseptik Etki, Bağışıklık Düzenleyici (İmmünomodülatör) Etki, Ağrı Giderici (Analjezik Etki) ve Yangı – İnflamasyon Giderici (Anti-inflamatuvar) Etki.

Peki ozon tedavisi hangi alanlarda başarı ile uygulanır?

 Ozon tedavisi, hastalara verilen ilaçların kesilmesini veya tedavinin değiştirilmesini gerektirmez. Ozon tedavisi, vücudun antioksidan ve anti-inflamatuvar savunma sistemlerini destekleyen ve dokulara daha fazla oksijen sağlayan bir tür fizyolojik destek tedavisidir.

Ozon tedavisini aşağıdaki durumlar için önerebiliyoruz;

Ülserlerin Tedavisi:

• Diyabetik ayak ülserleri

• Dekubitus ülserleri (bası yaraları)

• İltihabi bağırsak hastalıkları (Crohn, ülseratif kolit, proktit)

 • Yanıklar

• Bakteri ve mantar enfeksiyonları

• Damar tıkanıklığına bağlı bacak ülserleri

Virüslere Bağlı Hastalıklar:

• Viral hepatitler (hepatit B ve C)

• Herpes, zona ve papillomavirus enfeksiyonları

 • Sık sık grip enfeksiyonları

Geriatrik Şikayetler:

• Kronik yorgunluk, halsizlik, genel vücut ağrısı

• Egzersiz sırasında ortaya çıkan yorgunluk ve bacaklarda dolaşım bozukluğuna bağlı ağrı ve ödem

• Eklem hasarının azaltılmasına yardımcı olma

 • Yaşa bağlı maküler (göz) dejenerasyonunun tedavisi

Cinsel Fonksiyonların Desteklenmesi:

 • Diyabetin erken evrelerindeki ereksiyon kaybının tedavisi

• Depresyon ve duygu durum bozukluklarına bağlı cinsel isteksizliklerin ve ereksiyon sorunlarının giderilmesi

Otoimmün Hastalıklar:

• Romatoid artrit, multipl skleroz, SLE, Behçet hastalığı gibi hastalıklarda yardımcı tedavi olarak

Vasküler Bozukluklar ve Damar Duvarı Hasarı:

• Diyabet hastalarında damarların hasarlanması sonucu ortaya çıkan dolaşım bozuklukları ve doku hasarının azaltılması

• Fibromiyaljide bölgesel dolaşım bozukluğunun giderilmesi

• Sigara içimine bağlı dolaşım bozukluklarının giderilmesi

Solunum Sistemi Hastalıkları:

• Astım

• Kronik obstruktif akciğer hastalığı

Kronik Yorgunluk Sendromu ve Duygu Durum Bozuklukları: Vücudun savunma sistemlerinin desteklenmesi amacıyla

 Kanser Tedavisi: Kemoterapi ve radyoterapinin etkinliğini artırmak ve savunma sistemini desteklemek amacıyla

 Yaşa Bağlı Hastalıkların Tedavisi: Alzheimer, Parkinsonizm, migren ve senil demans gibi yaşa bağlı hastalıkların tedavisine yardımcı olma ve şikayetlerin azaltılması

 Oral Mukoza Hastalıkları: Gingivit, periodontit, aftöz stomatit, erozif liken planus, oral kandidoz, herpetik gingivostomatit, diş çürükleri, kanal tedavileri ve kavite dezenfeksiyonunda kullanılabilir.

Birçok derde deva olan Ozon tedavisinin yan etkileri var mıdır?

Uygun dozlarda uygulanan ozon tedavisinin yan etkisi neredeyse yok denilebilecek kadar azdır. Şu ana kadar bildirilen yan etkilerin çoğu uygulama hatalarına bağlı gelişen lokal komplikasyonlar veya uygulanan ozon dozunun tedavi aralığından daha yüksek olması kaynaklıdır. Ozonun toksik bir gaz olduğu ve direkt olarak solunmaması gerektiği asla unutulmamalıdır. Ozon, uygun tedavi doz aralığında kullanılsa dahi oluşabilecek nadir yan etkiler; mide bulantısı, dudaklarda ve dilde karıncalanma hissi, ağızda metalik tat, yorgunluk, kaşıntı, kızarık deri döküntüleri ve hafif tansiyon düşüklüğüdür.

Ozon tedavisi kimlere uygulanmaz?

 Özellikle major otohemoterapi uygulaması için bazı özel durumlarda dikkatli olunması veya bu tedavi yönteminin kullanılmaması gerekebilir. Bu durumlara örnek olarak G6PDH eksikliği (favizm), kontrolsüz hipertiroidizm (tiroidin hızlı çalışması), hamilelik, kanama bozuklukları, ağır kalp-damar hastalıkları ve ozona reaksiyon gösteren astım hastaları verilebilir.