Duman, işten çıkarmaların kısa vadede maliyetleri azaltabileceğini ancak uzun vadede inovasyon, üretim kalitesi ve müşteri memnuniyetini olumsuz etkilediğini belirtti. Volkswagen’in 2025’in ilk çeyreğinde net kârında yaşadığı yüzde 40,6’lık düşüşün, operasyonel maliyetleri düşürerek çözülemeyecek kadar geniş kapsamlı bir kriz olduğunu ifade etti.
İŞ GÜCÜ, İNOVASYON VE REKABET
Volkswagen’in mali krizi, Duman’a göre Türkiye’deki otomotiv üreticileri için de stratejik bir uyarı niteliği taşıyor. Duman, Türkiye’deki bazı büyük şirketlerin benzer şekilde işten çıkarmalarla maliyet yönetmeye çalıştığını ancak bunun sektördeki uzun vadeli rekabet gücünü ve verimliliği baltaladığını öne sürdü.
Türkiye’de elektrikli araç satışlarının Mart 2025’te 12.704 adede ulaşarak yıllık bazda %115 büyüdüğüne dikkat çekilirken, batarya değişim maliyetlerindeki artış (yüzde 30) ve döviz kuruna bağlı ithal parça fiyatlarındaki yükseliş de sektörün karşılaştığı zorluklar arasında sayılıyor. Duman, Türkiye’nin küresel elektrikli araç pazarındaki yükselişi avantaja çevirebileceğini, bunun için yerli üreticilerin kaliteli ve sürdürülebilir üretim modellerine yönelmesi gerektiğini belirtti.
Duman, Türkiye’nin bölgesel bir üretim üssü haline gelmek için doğru hamleleri yapması gerektiğini belirterek, Çinli üreticilerin Türkiye’ye yatırım yapmasının pazardaki fırsatları gösterdiğini ancak yerli üreticilerin de bu süreci doğru yönetmesinin kritik önem taşıdığını ifade etti.
Volkswagen’in finansal sıkıntıları sadece Avrupa ile sınırlı değil. Şirket, ABD’de ithal araçlara uygulanan ek vergiler (yüzde 25’e varan) nedeniyle pazar rekabet gücünü yitirirken, Çin’deki satışları da 4,5 milyondan 3 milyonun altına düştü. Bu daralma, şirketin küresel büyüme stratejilerini olumsuz etkiledi. Duman, Çinli üreticilerin Avrupa ve Türkiye pazarlarına açılmasının küresel rekabeti yeniden şekillendirdiğini ve Türkiye’deki üreticilerin bu değişimi iyi analiz etmesi gerektiğini ekledi.
TÜRKİYE İÇİN YOL HARİTASI
Volkswagen’in yaşadığı mali krizin, iş gücü kaybının otomotiv sektörüne verebileceği zararı gösterdiği belirtiliyor. Canan Duman, Türkiye’deki üreticilerin sadece maliyet azaltmak yerine, kalifiye iş gücünü koruyarak ve verimlilik artırıcı stratejiler geliştirerek büyüme sağlaması gerektiğini vurguladı. Duman, Türkiye’deki otomobil üreticileri ve yan sanayi firmalarının Volkswagen’in durumundan ders çıkararak inovasyon odaklı büyümeye yönelmesi ve rekabet gücünü artıracak stratejik adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Küresel otomotiv sektöründeki bu dönüşüm sürecinde Türkiye’nin üretim ve inovasyon gücünü artırarak durumu avantaja çevirmesinin mümkün olduğu belirtiliyor. Duman, önümüzdeki yıllarda elektrikli araçların ve yeni üretim modellerinin Türkiye otomotiv sektörünü nasıl şekillendireceğinin kritik olacağını ve Türkiye’nin bu süreci doğru yönetmesi halinde küresel pazarda daha güçlü bir oyuncu olabileceğini sözlerine ekledi.
