Rolls-Royce, yüzüncü yılı onurlandırmak amacıyla, 1910’larda Charles Sykes’a verilen görevden esinlenerek, Phantom’un son yüzyılda dokunduğu farklı yaşamları ve dünyaları yansıtan sekiz özel sanat eseri oluşturduğunu duyurdu. Bu eserler, Phantom’un zengin mirasına ve eşlik ettiği etkileyici hikayelere vurgu yapıyor.
KRALİYET AİLESİ İÇİN ÖZEL BİR YERE SAHİP
Phantom’un tarihi, önemli politik ve askeri figürlerle kesişiyor. İkinci Dünya Savaşı’nın önde gelen komutanlarından Mareşal Bernard Law Montgomery, gösterişten uzak yaşam tarzına rağmen kişisel ulaşımında iki adet Phantom III kullanmayı tercih etti. “Spartalı General” olarak bilinen Montgomery, kalıcılık ve güvenilirlik sembolü olarak gördüğü Phantom’larıyla zor zamanlarda askerlerine güçlü bir mesaj verdi. Haziran 1944’teki D-Day hazırlıkları sırasında Winston Churchill, General Eisenhower ve Kral VI. George gibi liderleri taşıyan Montgomery’nin Phantom’u, savaş sonrası da Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda Başbakanlarını ağırladı.
Phantomlar, özellikle İngiliz Kraliyet Ailesi için de özel bir yere sahip oldu. 1948’de Edinburgh Dükü için özel olarak üretilen Phantom IV, “Maharajah of Nabha” kod adıyla tarihe geçti ve hala kullanılıyor. İngiliz Kraliyet Ailesi, ilerleyen yıllarda da Phantom IV, Phantom V ve Phantom VI modellerini filolarına ekledi. Kraliçe II. Elizabeth’e 1977’de hediye edilen Silver Jubilee Phantom VI, 2011’de Cambridge Dükü ve Düşesi’nin düğün töreninde de kullanıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin “Kurucu Lideri” Şeyh Zayed Bin Sultan Al Nahyan da 1966’da teslim edilen Phantom V ile Abu Dhabi hükümdarlığına başlama törenine katıldı ve bu araç daha sonra BAE’nin kuruluş ilan edildiği törende Birleşik Krallık Büyükelçisi’ni taşıdı. Dünya genelindeki İngiliz diplomatlar da Phantom’u bir güç ve prestij simgesi olarak benimsedi. Eski Paris Büyükelçisi Sir John Fretwell’in Élysée Sarayı ziyaretlerinde aracın etkisini vurgulaması, Phantom’un diplomatik sahnelerdeki yerini doğruluyor.
KÜLTÜR, SANAT VE EĞLENCE DÜNYASININ GÖZDESİ
Phantom sadece siyaset ve kraliyet çevrelerinde değil, kültür ve sanat dünyasında da iz bıraktı. The Beatles grubunun efsanevi üyesi John Lennon, 1964 yılında özel bir Phantom V sipariş etti. Başlangıçta tamamen siyah olan araç, 1967’de parlak sarıya boyanıp psikedelik desenlerle süslenerek “Aşk Yazı”nın sembollerinden biri haline geldi ve efsaneleşti.
Hollywood da Phantom’u beyazperdeye taşıdı. Warner Brothers stüdyolarının kurucularından Jack Warner gibi isimler Phantom sahibi olurken, araç “Goldfinger” gibi James Bond filmlerinde ve “The Yellow Rolls-Royce” gibi yapıtlarda kendine yer buldu. Son olarak, filmin 60. yıl dönümü anısına özel bir “Phantom Goldfinger” modeli üretildi.
Popüler kültürün ikonlarından “The King” Elvis Presley de 1963’te bir Phantom V satın aldı. Özel iç tasarıma sahip araç, sonrasında renginin değiştirilmesi ve bir hayır kurumuna bağışlanması gibi olaylarla “Elvis’s Rolls-Royce” şarkısına ilham kaynağı oldu.
2000’li yılların başında çıkan Phantom VII ile birlikte, başarılarını ve kişiliklerini ifade etmek isteyen yeni nesil girişimciler ve küresel ünlüler arasında popülerleşti. Ödül törenleri ve gala etkinliklerinin vazgeçilmezi olan Phantom, 2012 Londra Olimpiyatları kapanış töreninde özel üretim üç Phantom Drophead Coupe’nin sahneye çıkmasıyla yüz milyonlarca izleyiciye ulaştı.
Günümüzde sekizinci nesliyle yollarda olan Phantom, güçlü duruşunu ve kişisel ifadenin en üst düzeydeki sembolü olma özelliğini sürdürüyor. Rolls-Royce Motor Cars CEO’su Chris Brownridge, Phantom’un bir araçtan çok daha fazlası olduğunu belirterek, modelin bir kültürel fenomen olarak çevresindeki dünyayı yansıttığını ve etkilediğini vurguladı. Brownridge, Phantom’un tarih boyunca başarıya ulaşanların arzuladığı bir ödül ve küresel arenada güç ve prestijin simgesi olduğunu ifade etti. Her bir özel üretim (Bespoke) Phantom siparişinin, güç, kültür ve etki hikayesine yeni bir bölüm eklediğini sözlerine ekledi.
