Mardin'den dünyaya ulaşan bir başarı öyküsü

Mardin’den İstanbul’a elinde bir çantayla gelen Abdulkadir Akkuş, bugün dünyaya açılan bir şirketin sahibi. İş yaşamına tekstil sektörüyle başlayan Akkuş, inşaat sektörünü de faaliyet alanlarına dahil ederek büyük bir ivme yakaladı. Bu başarısında Mardin’in büyük etkisi olduğunu söyleyen başarılı iş insanı, kültürlerin kesiştiği bir bölgenin çocuğu olmanın kendisine büyük tecrübeler kazandırdığının altını çizdi.

Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Kaç yıldır iş hayatındasınız, hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
İş hayatımız Mardinli Akkuş Kardeşler tarafından 1988 yılında İstanbul’da kurulan işletmemizle başladı diyebilirim. Üretim faaliyetlerimiz o yıllarda tekstil üzerineydi. 1992 yılında İstanbul Beyazıt’ta kendi tekstil dükkanımı açtım. Zamanla Rusya ve Arap ülkelerine tekstil ürünleri ihraç eder hale geldik. Lokomotifimiz tekstil. Ciromuzun yüzde 70’ini oluşturuyor. Üretimimizin tamamını AB’ye ihraç ediyoruz. Bir süre kimya ve akaryakıt sektörlerinde de faaliyet gösterdik. Mardin Organize Sanayi Bölgesi’nde, İstanbul Avcılar-Ambarlı’da ve Güneşli’de toplam üç fabrika ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 2013 yılına geldiğimizde inşaat sektörünü faaliyet alanlarımıza dahil ettik. 2017 yılında BOSS4 İnşaat’ı kurduk. Kentsel dönüşüm ağırlıklı olmak üzere güvenli yapılar inşa ediyoruz. Altı yılda Alya markasıyla toplam sekiz projeyi, 631 konutu ve 38 ticari gayrimenkulün inşaatını tamamlayarak zamanında teslim ettik. Ayrıca şu anda toplam altı projede bin 75 konut ve 35 ticari gayrimenkul alanın inşaatı sürecine devam ediyoruz. Öte yandan; DEİK Türkiye – Lübnan İş Konseyi Başkanlığı ve Mardinli İş Adamları Derneği (MARİŞ) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini de yürütüyorum. MÜSİAD Yurt Dışı Teşkilatlanması’nda görev almanın yanı sıra GYODER ve Türk- Arap İş Adamları Derneği gibi sivil toplum örgütlerinde de üyeliğim bulunuyor.

“ARTAN MAALİYETLER SÜRECİ UZATIYOR”

İş yaşamına genç yaşta atılarak büyük başarılara imza attınız… İşe ilk başladığınız yıllar ile şimdiyi kıyasladığınızda ne tür zorluklar ya da kolaylıklar görüyorsunuz?
Günümüzde kendimizi dünyadan soyutlamak mümkün değil. Geldiğimiz noktada dünyada pek çok sıkıntı yaşanıyor. Tabii ki her ülke ve sektörde olduğu gibi biz de bunlardan etkileniyoruz. Önceden maliyetler bu kadar yüksek değildi, kâr marjları çok daha doyurucuydu, iş yaparken daha rahat ve cesur adımlar atıyorduk.Şimdilerde özellikle artan maliyetlerden dolayı bir yatırımın başarılı olma süreci muhakkak daha sancılı oluyor. Örneğin 10 yıl önce yeni bir yatırıma başarılı olması için tanınan süre yaklaşık bir ila üç yıl aralığındaydı. Bu süre artık yedi yıla kadar çıkıyor. Aşırı rekabet, savaşlar, ham madde krizleri gibi tüm dünyayı etkileyen olaylar sebebiyle sürenin uzadığını görüyoruz. Fakat bu da sermaye gücü kuvvetli, doğru adımlarla ilerleyen, altyapısı ve finansal gücü sağlam olan firmalar açısından daha avantajlı şekilde ilerliyor.

Mardin’de doğarak globale açıldınız… Mardin’in bugünkü başarılarınız üzerindeki etkisi nedir?
Mardin, sınır ülkelere yakın olması sebebiyle İran, Suriye ve Irak gibi ticaretin geniş bir alana yayıldığı bir bölgede konumlanıyor. Dolayısıyla Mardin, hem tarım hem sanayide gelişmiş bir il konumundadır. Mardin’deki insanların çoğu müteşebbisdir. Mardinliler, daha çok kendi işini kuran girişimci insanlardır. Doğunun ticaretinin döndüğü bölge konumundaki Mardin’in benim geldiğim noktaya katkısı büyük. Çocuk yaşlarımdan beri ticaretin içindeyim. Büyüklerimden gördüklerim, o dönemde hayatın içindekirolüm ve aldığım sorumluluklar bugünkü beni şekillendirdi. Dolayısıyla ticaretin merkezi kabul edilen ve kültürlerin kesiştiği bir bölgenin çocuğu olmak bana ciddi anlamda tecrübeler kazandırdı demek hiç yanlış olmaz.

“İNŞAAT SEKTÖRÜ DÖNÜM NOKTALARIMDAN”

Hayatınızda ‘dönüm noktası’ diyebileceğiniz süreçleri anlatabilir misiniz?

Hayatımın en önemli dönüm noktalarından biri; okulu bitirdikten sonra İstanbul'a gelmemle başladı. O zamanlar İstanbul’da ticaretin beyni olarak kabul edilen Laleli, Beyazıt ve Sultanhamet gibi bölgelerde ticarete sıfırdan başlayarak çalışma hayatında yer almış olmam benim için çok önemli bir basamak oldu. Bir diğer dönüm noktam diyebileceğim konu ise; Arapça bilmenin verdiği avantajı da kullanarak Arap ülkelerinden gelen müşterilerle birebir çalışıyor olmamdır. Bu benim için büyük bir fırsat olmuştur. Buna ek olarak rehberlik, işportacılık gibi bir çok iş tecrübesinin ardından kendi mağazamı açarak iş hayatında varlık göstermeye başlamış olmam önemli kilometre taşlarımdandır. Son olarak dönüm noktam diyebileceğim iki durum söz konusu… Bunlardan biri 2013 yılında inşaat sektörüne giriş yaparak alanında prestijli konutlar üretip, Alya markasıyla piyasada tanınırlığımızı artırmış olmamızdır. Diğeri ise tekstil sektöründe bütün Avrupa ülkelerine çalışarak, toplam 40 bin metrekare kapalı alanda üç tesiste yüzlerce kişiye
istihdam sağlamaktır.

“FANUSTA GİRİŞİMCİ OLUNMAZ”

İş yaşamına atılmak isteyen gençlere neler önerirsiniz?
Aklında güçlü bir proje olan ancak sermayesi olmayan gençler bir start-up ile iş hayatına ilk adımı atmayı hedefliyor. Özellikle de gelecek vaat eden alanlar olan bilişim ve teknoloji konuları revaçta. Genç girişimci adaylarına en büyük tavsiyem; deneyim edinmeyi üniversite sonrasına bırakmamaları. Unutmasınlar ki; fanusta girişimci olunmaz. Sahada olmalılar. Gidebildikleri kadar çok etkinliğe giderek, diğer girişimci adaylarıyla tanışmanları ve fikir alışverişinde bulunmaları çok önemli. Her fırsatta staj yapmalarını ve
part time çalışmalarını öneriyorum. Unutulmamalı ki; girişimcilik öğrenilebilir. İlgilendikleri konuyla ilgili kitaplar okusunlar. Her alanda olduğu gibi bu alanda da kitaplara güvenmelerini öneriyorum. Doğunun ticaretinin döndüğü bölge konumundaki Mardin’in benim bugün geldiğim noktaya katkısı büyüktür. Çocuk yaşlarımdan beri ticaretin içindeyim. Büyüklerimden gördüklerim, o dönemde hayatın içindeki rolüm ve aldığım sorumluluklar bugünkü beni şekillendirdi. Dolayısıyla ticaretin merkezi kabul edilen ve kültürlerin kesiştiği bir bölgenin çocuğu olmak bana çok büyük tecrübeler kazandırdı demek hiç yanlış olmaz.