Lojistik ağını teknolojiyle buluşturdular

2019 yılında hizmete başlayan ve Türkiye’den çıkan paketlerin teknolojik ve lojistik altyapısının yüzde 80’inin dünyaya açılımını sağlayan ShipEntegra, yüzde 99 müşteri memnuniyetiyle çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’deki bir ürünün 1-3 gün içerisinde dünyanın bir ucuna gönderilmesi konusunda neredeyse hatasız ilerleyen firma, bugün Amazon’un, Etsy’nin ve e-Bay’in Türkiye’deki muhatabı konumunda. Kapalı Çarşı’da başlayan hikayenin bugün global bir dev haline gelme yolculuğunu ve sektöre dair bir çok detayı ShipEntegra CEO'su Ali Ceylan ve ShipEntegra Satış ve Operasyon Direktörü Alparslan Yıldız’dan dinledik…

Pandemiyle birlikte en çok konuştuğumuz konu online satışların patlaması olmuştu. Türkiye özelinde düşündüğümüzde neredeyse herkes bir şekilde internet üzerinden satışlar yapmaya çalışmış ya da en kötü kargo şirketi kurarak, zincirin farklı bir halkasında olmayı denemişti. Global bir köy olan dünyada da gelişen bu pazar, büyümeyi isteyen herkes için bir fırsat kapısı açmıştı. Yani evinde oturup el işçiliğiyle ürettiğiniz bir ürünü Kanada’daki bir köye göndermenizin önünde neredeyse hiçbir engel kalmamıştı. Yeter ki doğru yol haritasını takip edin. ShipEntegra da tam da bu bilinçle yola çıkmış, lojistik ağ süreçlerini yazılımla destekleyerek sektöre bambaşka bir pencere açmış. Hem ShipEntegra’nın sunduğu hizmetleri hem de globaldeki pazarın durumunu Ali Ceylan ve Alparslan Yıldız ile konuştuk.

E-ticaretin kolaylaştırıcı çözüm ortakları arasında yer alan ShipEntegra’nın faaliyet alanlarından ve yol hikâyesindeki kilometre taşlarından bahsedebilir misiniz?

Bizim hedef noktamız e-ihracat müşterisi. Yüzde 99 oranda e-ihracat müşterilerine hizmet veriyoruz. Shipentegra olarak bizler Amazon, eBay, Walmart gibi pazar yerleriyle beraber, global lojistik firmalarını UPS, fedex, tnt gibi kargo firmalarını tek bir ekranda toplayıp e-ticaret satıcılarının lojistik süreçlerini teknoloji ile süreçlerini kolaylaştıran bir yapıyız. Türkiye’de bu alanda hizmeti veren ilk firmayız. Hem teknoloji hem de lojistik anlamında. Aslında kilometre taşının ana faktörü teknolojiyle lojistiğin bir araya gelmesi. Türkiye’de rakiplerimiz var. Lojistik olarak düşündüğümüzde global kargo şirketleri var ama onlarla partner olarak çalışıyoruz. A’dan B’ye paket gönderen lojistik firmaları da var. Ancak biz kendimizi o kulvarda değerlendirmedik.

Bu işi teknolojiyle ve yazılımla nasıl kolaylaştırabiliriz diye düşündük hep. Müşterimizi de teknolojiyle nasıl bulabiliriz tarafında çalışmalar yürütüyoruz. Bizim sahada satış ekibimiz yoktur. Biz tüm müşterilerimizi online pazar yerlerinde buluyoruz. Kilometre taşı olarak da şunu söyleyebiliriz; Satış ve Operasyon Direktörümüz Alparslan Yıldız özel bir şirkette bölge satış müdürü olarak çalışıyordu. Benim kafamda da bu proje vardı, kendisine projeden bahsettim, o da sağ olsun gerekli iletişimleri kurup en üst düzeyde bir görüşme sağlattım. Bu görüşme neticesinde şirket, proje daha doğmadan satın almak istedi ShipEntegra’yı. Ancak biz kendimiz devam istedik serüvenimize. Bu serüvenin büyüme noktası da aslında Kapalıçarşı’dan geçmekte. Biz ilk müşteri görüşmemizi Kapalıçarşı’da bir abimizin dükkânında aldık aslında. Orada gerçekleştireceğimiz hizmeti anlatırken bir anda o ona seslendi, o ona seslendi derken 10 kişi etrafımızda bizi dinliyordu. Kapalıçarşı’dan çıkarken 10 müşterimiz vardı. Hatta dedik ki tamam biz burada anlaştık 10 kişiyle ancak ürünleri nasıl alacağız? O gün gidip motosiklet satın alıp ürünleri kendimiz topladık. Hikâyemizin dönüm noktalarından biridir bu hikâyemiz de.

 Etsy’de tanınan ilk Türk lojistik şirketi unvanına sahipsiniz. Bu unvana sahip olmak için gereken yetkinlikler neler?

2019 yılında hizmete başladığımızda, "bizim büyüyebilmemiz için müşterilerimizin de büyümesi lazım" diye düşündük. Müşterilerimizin büyümesi için de e-ticaretin önündeki bariyerlerin atlatılması lazımdı. Bu anlamda paketlerin taşınma ücretini düşürmek üzere çalışmalar yaptık ve 15 Dolara giden paketi 7-8 Dolara göndermeye başladık. İkinci olarak Türkiye’deki ödeme yöntemleriyle ilgili sıkıntılar vardı. Türkiye’de PayPal yok. Globaldeki alışverişin en fazla tercih edildiği ödeme yöntemi ise PayPal. Etsy, Ebay, kendi sitesinden satış yapanlar PayPal’den başka ödeme kabul etmiyorlar. Bunu aşmak için Türk firmaları, yakın coğrafyadaki ülkelerde şirket açmak zorunda kalıyordu. Biz bunu araştırdık.

PayPal ile görüştük ve tam entegrasyon yaptık. Pentegra diye bir proje yaptık Türkiye’ye pandemi gelmeden önce. Sonrasında da Türkiye’de yüzlerce kullanıcıya PayPal kullanabilmesi için fırsat ürettik. PayPal kullanmaya başlayan müşteriye önceden beş sipariş gelirken bir anda 50 sipariş gelmeye başladı. Böyle olunca da ödemeyi de otomatik olarak sorunsuz şekilde almaya başladılar. Böylece ödeme yöntemindeki sıkıntı aşılmış oldu. Biz beş aylık periyotta ciddi bir trafik yakaladık. Kendi PayPal hesabı olan müşterilerimiz dahi bizim sistemimizi kullanmak adına bizim panelden yönetti işlerini. Biz bu sistem üzerinden insanlara lojistik ödemelerini de yapabilme fırsatı sağladık. Yani, paranızı Türkiye’ye getirmenize gerek yok, kargo ödemesi olarak hesabınızdan kesinti sağlanıp hizmetinize kesintisiz devam edebiliyorsunuz. Bu hizmet de bize büyük satıcıları getirdi. Yani bizimle çalışan firmalar sadece iş geliştirme üzerine fikirler yürütüyor. Farklı bir iş yüküyle uğraşmıyor.

TÜRKİYE’DEN ÇIKAN PAKETLERİN YÜZDE 80’İ SHİPENTEGRA’DAN DÜNYAYA AÇILIYOR

 E-ihracat sürecinde lojistik ağı yönetmek çok kıymetli. Sizler bu süreci nasıl yönetiyorsunuz? Global pazar yerleriyle iletişiminiz nasıl?

Global kargo firmalarıyla çalışsak dahi bazı paketler 7-8 gün sonra alıcıya ulaşıyordu. Bu süre zarfında da paketin akıbetini dijitalden takip edemeyen alıcı tedirginlik yaşıyordu. Global noktalar Türkiye’den PTT hariç hiçbir şirketi kabul etmiyorlardı. Bizi de lojistik firması olarak görmüyorlardı. Bizler zaten pazar yerlerinde lojistik ve teknolojik firma olarak yer almayı hedefliyorduk. Bizler öyle bir hizmet sunalım ki, teknoloji ve lojistiği bir arada sunarak insanlara daha fazla servisi birlikte sağlayabilelim ve böylelikle global firmalar da bizi kabul etmek zorunda kalsın. Tabii bu süreçte global firmalarla temasa geçmek de çok zor. Bu süreçte kendimizi geliştirirken tüm şartların olgunlaşması 2022’yi buldu. Global e-ticaret ağında Türkiye 2019’da dünya sıralamasında 14’üncü iken şimdi bizimle beraber Türkiye birçok ülkeyi geçerek 7’nci sıraya yükseldi. Bu yükseliş haliyle global pazar yerlerinin de dikkatini çekiyordu. Bu süreçte Etsy ile görüşme talep ettik ve iletişime geçtik. Bizi hemen ABD’ye davet ettiler. Türkiye’den çıkan paketlerin teknolojik ve lojistik altyapısının yüzde 80’i bizden çıkıyor. Öyle olunca onlar bizi dinlemek istedi. Biz de gittik ve taleplerimizi ilettik. İşleri Türkiye’de daha hızlı büyütme anlamında bizi lojistik ve teknolojik firması olarak kabul etmeleri gerektiğinin altını çizdik. İlk önce bir proje sunduk sonra 2’nci aşamayı yaptık ve şu an 3’üncü aşamadayız. Süreç devam ederken Etsy Türkiye’de yatırım yapmak istediğinde ShipEntegra’yı kabul etti. Türk satıcıları için iyi bir kırılma noktası oldu bu da. Şimdi platforma giren herkes bizi görüyor. E-ihracatta lojistik çok önemli. Lojistik ağ belki satışa direkt etki etmiyor ancak dolaylı yoldan mağaza sağlıklarını, takip edilebilirliklerini artırıyor. Bu da satış olarak geri dönüyor aslında.

İade süreçleri online pazarların en büyük sıkıntılarından. Sizler bu süreci nasıl yönetiyorsunuz?

Global pazardaki iade taleplerini Amerika’daki depomuza çekiyoruz. Globaldeki geri iade ortalamaları zaten yüzde 2-3’lerde. Satış kitlemiz daha çok kişiselleştirilmiş ürünler satıyor. Bu sebeple aslında alıcı ne alacağını, ne için alacağını bilerek alıyor genelde. Bu sebeple oranlar çok düşük. Çok büyük bir sıkıntı yoksa üründe, iadeye başvurulmuyor. Ancak yine de iade olacaksa tabii ki kendi depomuza çekiyoruz ürünü. Eğer o ülkeden tekrar satış olursa ürün, direkt kendi depomuzdan çıkartıyoruz. E-ihracatta geri iade oranları binde 1 seviyelerinde. O sebeple bu işle ilgilenmek isteyenler için öncelikli düşünülmesi gereken şeylerden biri değil bizce.

"PAZARDA KATOLİZER GÖREVİ GÖRDÜK"

Peki, stoklu çalışmak isteyen firmalara nasıl hizmet sağlıyorsunuz? Türkiye’de stoksuz pazar (drop shipping) bir ara çok fazla meşhurdu. Bu sistem bir maliyet düşüşü sağlıyor mu gerçekten? Sizinle çalışmanın avantajları neler?

Türkiye’de satıcılar genelde Amazon üzerinden drop shipping yöntemiyle satış yapma fikriyle hareket ediyor. Amazon.com üzerinden aldığı ürünü, hiç eline almadan Amazon Kanada’da satıyorlar. Orada bir ara depo kullanıyorlar aslında. Biz kendimizi pazarda drop shippingcilere hizmet veren bir firma olarak konumlandırmıyoruz. Üretici ürettikten sonra paketlerin üzerine bizim barkodlarımızı vuruyor. Biz de aynı gün ürünü kapıdan alıyoruz. Bir nevi drop shipping. Depo tarafından konuşacak olursak da; kendi depolarımız var, ihtiyaç doğrultusunda bu depoları kısıtlı bir noktada kullandırabiliyoruz. Aynı zamanda bunu geliştirmek içinde ShopiVerse diye bir firmaya yüzde 30 iştirakçi olduk. Firmanın özelliği, dünyada birden fazla ülkede depoyu tek bir ekrana taşıyor olması. Bu anlamda global Türkiye’den çok ilerideydi aslında. Türkiye’de e-ihracat kavramı fazla yaygın değildi. Pazarı bizim hızlandırmamız lazım düşüncesiyle hareket ettik ve bir nevi bu pazarda katolizer görevi gördük.

Global pazarda posta ağını nasıl yönetiyorsunuz? Büyük şehir merkezleri yine daha kolaydır görece ancak, uzak noktalara nasıl hizmet sağlıyorsunuz?

Globalde ürünlerin teslimi için hıza ve her noktaya da ulaşmaya ihtiyacınız var. Stoklu çalışmalar yürütmediğimiz için bu konu daha büyük bir elzem kazanıyor. Biz şu an Türkiye’de hiç kimsenin yapmadığı posta ağını tüm satıcılara sağlamaya başladık. Amerika’daki satıcı Kanada’ya bir ürünü 15-18 Dolar arasına gönderirken biz 9 Dolara gönderebiliyoruz. Kendimizi bu sektörde market marker olarak konumlandırıyoruz. Ebay’in global partneriyiz ve buna sahip olan dünyada iki şirketten biriyiz. E-ihracatta dönen paketlerin 200 ila 500 arasındaki kırılımı yüzde 28. Yani daha çok 0 ile 500 gram arasında bir ürün zinciri var ve bu dönen ürünlerin yüzde 36’sı da posta networkleri ile kargolanıyor. Yani Türkiye’deki PTT yapısını düşünün, globalde her ülkede devletin kendi posta ağı var. Biz direkt bu firmalarla kontak halindeyiz. O sebeple hem her noktaya ulaşabiliyoruz hem de hızımızı artırıyoruz. Bunu dünyada gerçekleştirebilen firma sayısı dahi yok denecek kadar az. Bu işin başı inanmak. Biz 2019’da bir şeye inandık ve 2022 yılında bunu başardık. Bunların hepsi Türkiye’deki üretimi dünyaya açabilmenin altyapısı aslında. E-ihracatın yazılım ve lojistik tarafına ciddi yön veriyoruz. Ülkenin ekonomisine de ciddi katkı yapıyoruz. ShipEntegra Ebay’in iki global partnerinden biri. 2023 yılı itibariyle Türkiye’ye ciddi yatırım planları var e-Bay’in. Bu anlamda bizi İsrail’e davet ettiler. Amazon kendisi bizimle iletişime geçti. Ekstra satış yapan Türkleri handmade kategorisine aldırmaya teşvik edecek bir şey yapalım birlikte dediler. Bu konulardaki çalışmalarımızı da son sürat yönetiyoruz.

Türkiye’den çıkan ürünlerin Dolar bazında cazip bir noktada olması ve haliyle ucuz işçilikle üretiliyor olması Türkiye’ye olan talebin en büyük etkenlerinden diyebilir miyiz?

 O da var. Bir de şu var; geçmişe dönük olarak rakip analizleri yapıyorlar. Hangi ülkelerde büyüme sağlanmış, ivme ne yönde ilerliyor diye çok fazla araştırma yapıyorlar. Bu anlamda çok iyi üreticilerimiz var, çok iyi satıcılarımız da var ama bu satıcılar genel de sattıkları ürüne âşıklar. Bu ne demek, farklı bir kategoriye girmiyor bizim üreticilerimiz. Hâlbuki yıllar geçtikçe satış ivmesi rakipler arttığı için düşmeye başlıyor. Biz bunu yapıya dökelim, Türkiye’de üreticiyle satıcıyı bir araya getiren bir platform kuralım istedik. Çünkü günümüzde en önemli şeylerden biri; zaman. Zamanı insanların satışına odaklanacağı bir yapıya dönüştürelim ve böylece hem üretici kazansın hem satıcı istedik. Kişileri çapraz satış etkisine yönlendirelim ve böylece ivme daha hızlı büyüsün dedik. Bunu da başardık diyebiliriz. Anladığım kadarıyla gönderim günleri bazen 3-4 günü bulabiliyor. Bu gibi bir durumda gönderici Dolar endeksinden dolayı zarara uğruyor mu? Ödeme ne zaman yapılıyorsa Merkez Bankası'nın o günkü döviz kurundan alıyor satıcılarımız da paralarını. Sizin biraz platform bazında satış tarafıyla da alakalı olmanız gerekiyor tabii ki. Eğer Amazon’da Dolar olarak alırsanız Etsy’de kurdan kaybedebilirsiniz. Komisyon oranı Amerika’da yüzde 3’ken Türkiye’de yüzde 15. Biz firma olarak bu yüksek oranın düşürülmesi için de mücadele ediyoruz. 2020 ya da 2021’de New York’a gittik ve firmanın kapısının önünden ancak geçebildik. Kimseyle görüşemedik. Ancak süreç o kadar güzel ilerledi ve ivmemizin farkında oldular ki, sonra kendileri bizi aradı ve ulaştı.

ShipEntegra Mobile ile e-ihracat süreçlerini cepte yönetmeye olanak sağlıyorsunuz… Bu uygulamayı anlatır mısınız biraz?

Shipentegra olarak sektörün ilk mobil uygulamasını kullanıma sunduk. ShipEntegra Mobile yurt dışı mağaza yönetimi ve teslimat sürecini daha hızlı hale getiriyor. Türkiye’de global pazar yerleri tarafından tanınan ilk marka olarak, mobil uygulamamız sayesinde tüm e-ihracat süreçlerini cepten yönetme ve 220’den fazla ülkeye en uygun lojistik paketleri alıcılara ulaştırma kolaylığı sunuyoruz. E-ihracat süreçlerini hızlandıran ve e-ihracatçının tüm ihtiyaçlarına cevap veren uygulamamız, Türkiye'nin e-ihracat alanında dijital dönüşümünde önemli bir rol oynuyor. ShipEntegra Mobile, tüm lojistik alternatifler, en uygun fiyat ve tahmini teslim tarihi bilgileri saniyeler içinde hazır olurken kullanıcılar, kampanya ve duyurulardan da anında haberdar olabiliyor. Dünyanın önde gelen 20’den fazla pazar yerlerindeki tüm mağazaları, tek bir uygulamaya sığdıran uygulamamız aynı zamanda gönderilerin teslimat hazırlığı için ayrılacak zamanı minimuma indiriyor.