Türkiye'de Gündem

Krediye erişim rahatlayacak

2023 yılında kemer sıkan Türkiye ekonomisi için 2024’de nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalınacağı merak konusuyken finans uzmanları pozitif yönlü bir gidişatla karşılaşacağımızı ifade ediyor. Ekonomi gündemine ilişkin görüşlerini paylaşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran “Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede başarılı olacağını ve bu yıl hedefini tutturacağını düşünüyorum” ifadelerini kullanarak, 2024 yılından umutlu olduğunu dile getiriyor.

6dk okuma
06.02.2024
Krediye erişim rahatlayacak

Bu yıla dair umutlu olduğunu dile getiren İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Sene sonuna kadar Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele konusunda başarılı olabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla enflasyon konusunda Merkez Bankası’nın hedefini tutturacağı bir yıl olacağına inanıyorum. Kredi konusunda ise şu anda banka kredi iştahı oldukça yüksek ama müşterilerimizin kredi alma konusundaki talebi o kadar güçlü değil. Bankalar olarak şu andaki faiz oranı seviyeleriyle kredi vermenin de kolay olmadığını söylemem gerekir. Yatırım kredileri konusunda en çok tercih edilen yabancı para kredilerinin de özellikle yılın ilk çeyreğinden sonra açılabileceğini düşünüyorum. 2024’ün ikinci yarısından itibaren 2025-2026 yıllarında artık faizlerin düşeceği bir katkı elde edebileceğimiz için maliyetlerinde hızla azalma görülecek. Krediye erişim konusu da rahatlayacaktır. Eskiden bankalar kredi vermekte nazlanıyorlardı, şimdi bankaların iştahı yerinde kredi vermek istiyor ama bu sefer de müşteriler haklı olarak kredi almakta tereddüt ediyor. Bizim çok sıkı bir şekilde o güveni telkin etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

“FAİZ ARTIRILIRKEN İSTİHDAMA DİKKAT EDİLMELİ”

Faiz seviyesinin çok hassas bir noktaya ulaştığını söyleyen Aran, bu artışın istihdamda bir sorun teşkil etmemesi için dikkatli artırılması gerektiğini belirtti. Hakan Aran, “Son politika metni farklı bir şekilde kaleme alınsaydı ve 42.5 seviyesi korunsaydı hem enflasyon hedefine ulaşmak için hem yabancı yatırımcı için hem de istihdamda bozulmayı engellemek için yeterli bir seviye olabilirdi. Merkez Bankası şu anda 2,5 puanlık bir artışın sinyalini veriyor. 45’li seviyeler bazı sektörlerde istihdam kaybına neden olabilir. Yüzde 50’lik asgari ücret artışıyla finansman maliyeti yan yana geldiğinde tekstil başta olmak üzere farklı sektörlerde istihdamdaki bozulmanın sinyallerini almaya başladık. Ocak ayındaki politika metni artık faiz artışlarının son bulduğunu söylerse bu hem enflasyonla mücadele için hem de istihdam için önemli bir adım olur” dedi.

“TÜRKİYE’DE POZİTİF FAİZE GEÇİLDİ”

Bir bankacı olarak bu yıl devalüasyon beklentisi bulunmadığını aktaran Aran, şunları söyledi; “Devalüasyon beklentim bulunmuyor. Aksine kurun aşırı değerlenmesinden dolayı ihracatı zorlaştıracak, ithalatı artıracak risklerin daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Bu nedenle ithalatı bu kadar kolaylaştırmamak, ihracatı ise zorlaştırmamak adına Merkez Bankası’nın bu dengeyi gözetecek şekilde kurları yönetmesi gerekecek. Seçim ekonomisinin olmayacağını düşünüyorum. Enflasyonla mücadele, fiyat istikrarı konusu ve bu konuda sonuca ulaşmanın ana motivasyon kaynağı olacağı görüşündeyim. Türkiye’de pozitif faize geçildi. Dolayısıyla eksi faiz ortamı yok.”

Türkiye'de Gündem
Yorum Yaz