DOLAR 38,0125 0.24%
GBP 48,7894 0.63%
EURO 42,0088 0.99%
ALTIN 3.724,782,43
BIST 9.404,66-0,76%
BITCOIN 2941872-2.07473%
ETH 56115-5.97707%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

Hiçbir su atık değildir

Hiçbir su atık değildir

Bu yıl “Buzulların Korunması” temasıyla gerçekleşen 22 Mart Dünya Su Günü’ne ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, buzullardaki erimenin tatlı su kaynaklarını azalttığını, tarım arazileri ve yerleşim yerleri için de risk oluşturduğunu belirtti. Türkiye’nin de su stresi yaşayan ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Küçükoğlu, inşaat sektöründe verimli su kullanımı için döngüsel ekonominin 'azalt, tekrar kullan ve geri dönüştür' ilkelerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.

21/03/2025 10:29

Birleşmiş Milletler’in (BM) 1993 yılında ilan ettiği ve her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü, bu yıl “Buzulların Korunması” temasıyla kutlanıyor. Tema çerçevesinde, gezegenimizin iklim değişikliği nedeniyle ısındıkça, donmuş dünyamızın küçüldüğüne ve su döngüsünün daha da öngörülemez hale geldiğine dikkat çekiliyor. Öte yandan, eriyen buzulların, sellere, kuraklıklara, heyelanlara ve deniz seviyesinin yükselmesine neden olduğu ve ekosistemlere zarar verdiği de vurgulanıyor. Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu da Dünya Su Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

“BUZULLAR ERİDİKÇE TATLI SU KAYNAKLARI AZALIYOR”

Buzullardaki hızlı erimeye dikkat çeken Küçükoğlu, “Küresel tatlı su kaynağımızın yaklaşık yüzde 70’i buzullarda yer alıyor. Fakat, özellikle bu yüzyılda buzullarda aşırı seviyelerde kütle kaybı yaşandı. Bu durumun akabinde de doğal afetler ve kuraklık artıyor, gezegenimizin tatlı su kaynaklarında ciddi oranlarda azalma meydana geliyor. Öte yandan, bu erime birçok tarım arazisi ve yerleşim yeri için de risk oluşturuyor. Bir diğer noktada ise gelişen su kriziyle birlikte, 25 yıl içinde dünya genelinde GSYH’da ortalama yüzde 8’lik bir azalmanın yaşanacağı tahmin ediliyor” diye konuştu.

“TÜRKİYE SU STRESİ YAŞAYAN BİR ÜLKE”

Türkiye’nin de gelecekte su kriziyle karşılaşma ihtimalinin olduğunu belirten Küçükoğlu, “Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1312 metreküp. Dolayısıyla Türkiye su stresi yaşayan bir ülke konumunda yer alıyor. Ayrıca, göçler ve nüfus artışıyla birlikte önümüzdeki yıllarda mevcut miktarın daha da düşeceği öngörülüyor. Küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek coğrafyalar arasında yer aldığımız gerçeğini de hesaba katarsak, su krizi ülkemizin geleceğini ciddi anlamda tehdit ediyor. Bu sebeple, acilen su kaynaklarımızı koruyacak ve israfı azaltacak uygulamaları devreye almamız gerekiyor. Evrenimizin sınırlı kaynaklarını sınırsız ihtiyaçlarımız için bonkörce kullandık, israf ettik, süreç bu konudaki hassasiyetlerimizin en üst seviyeye çıkması gerektiğini gösteriyor. Suyun sonsuz bir kaynak olmadığı farkındalığını yaratmalıyız” ifadelerini kullandı.

“SANAYİ VE KONUTLARDAKİ SU TÜKETİMİNİ KONTROL ALTINA ALABİLİRİZ”

İnşaat sektöründe suyun verimli kullanılması için yapılması gerekenlere de değinen Küçükoğlu, “Diğer taraftan ülkemizin su kaynaklarının yüzde 15‘ini yapı sektörü kullanıyor. Sanayi ve konutlardaki su tüketimini, akıllı fabrika, akıllı bina, akıllı şehir uygulamaları ile kontrol altına alabiliriz. Hiçbir su, atık değildir; tüm suları geri kazanabiliriz. Su ile ilgili; atık su, gri su ve yağmur suyu kullanımı dahil birçok alanda bilinçli ve verimli kaynak yönetimine ihtiyaç var. Yağmur sularının sarnıçlar vasıtasıyla toplanıp basit bir arıtma işlemi sonrası değerlendirilmesi de çok önemli bir kazanç. Bu ve benzeri uygulamaların giderek artan kuraklık sorununun azalmasına katkısı yadsınamaz bir gerçek. Bu noktada reçete döngüsel ekonomi modeli olacaktır. Çünkü, döngüsel ekonominin ana eylemleri’; ‘azalt, tekrar kullan ve geri dönüştür’ ilkeleri tarafından yönetiliyor. Bu sayede de kaynak kullanımı en aza indiriliyor, ürünlerin ve parçaların yeniden kullanımı sağlanıyor. Sonuç olarak su tüketiminden tasarruf ediliyor’’ dedi.


En az 10 karakter gerekli