Gastronomi futbol gibidir, sahada kazanılır.

Gastronomi unsurlarının turizm hareketliliğinde bir cazibe unsuru olarak kullanımı için destinasyonların pazarlanması oldukça önemli bir yerde durur. Bu yapıldığı takdirde gastronominin turizm içerisindeki payı artar ve ekonomiye sağladığı katkı doğrudan büyür. Gastronomi bakımından ülke olarak çok şanslı olduğumuzu söyleyen Develi Restoranları 4’üncü kuşak temsilcisi Nuri Develi, “Bu topraklarda çok zengin bir mutfak kültürüne sahibiz. Fakat bu topraklardan çıkıp, zengin mutfak kültürümüzü global anlamda daha çok anlatmamız ve tanıtmamız gerekiyor. Son yıllarda gastronomi dünyasının paydaşları olarak bu gereksinimin farkına vardık ve daha çok gastronomi kelimesi telaffuz edilir olmaya başladı. Etkinlikler ve konferanslarla meşaleyi yaktık.

Nuri Develi, Develi Restoranları Dördüncü Kuşak Temsilcisi Türk markalarının yurt dışına gidip mutfağımızı temsil etmeleri çok değerli. Gençlerimize reçetelerin aktarılması ve onları gastronomiye yönlendirmemiz de çok kıymetli. Özellikle servis anlamında da eğitimlerin hızlanması gerekiyor. Gastronomi denildiği zaman ilk olarak akıllara mutfak geliyor ama o mutfaktan çıkan ürünler servis adabıyla taçlanacak” dedi.

“GENÇLER SAHADAN UZAK TUTULMAMALI”

Yeme içme sektörünün ülkemizdeki gelişim ve dönüşümü hakkında bilgi veren Develi, “Ülkemizde çok ciddi bir dönüşüm var. Özellikle büyük şirketlerin bu sektöre yatırım yapmaları ilgiyi çok artırdı. Aynı zamanda yenilikçi şeflerimizin geleneksel mutfağımıza dokunuşları da çok vizyoner sonuçlar verdi. Zengin mutfağımızı servis ve ambiyansla taçlandırdık. İyi yolda olduğumuzu düşünüyorum. Ancak kalifiye eleman bulmakta zorlanan sektör için üniversitelerin gastronomi bölümlerine büyük görev düşüyor” diyerek gençlerimizin bilgilerle donatılırken sahadan uzak tutulmaması gerektiğinin altını çizdi.

“DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÜRETİCİLERE SAHİP ÇIKILMALI”

6 Şubat’ta yaşadığımız iki büyük deprem bölgenin gastronomisini de büyük oranda etkiledi. Bölgenin gastronomide yeniden canlanması adına birtakım çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Develi, şunları söyledi;“Depremzedelerimiz için gastronomi sektörü olarak omuz omuza verdik. Ne yazık ki yıkılan binalar kaybolan hayatlarla birlikte çok önemli kültürel mirasımız da büyükyaralar aldı. Özellikle gastronomisi ile ön planda olan şehirlerimiz etkilendi. Öncelikle buradaki üreticilerimize sahip çıkmalı ve onların tekrar üretmesi için seferber olmalıyız. Bu çaba, insanlarımızın hayata tutunmasına destek olurken aynı zamanda onların gastronomi anlamında tekrar ayağa kalkmasını sağlayacak. Biz TÜRYİD olarak Uzun Çarşı'yı tekrar kuruyoruz. Burada amacımız esnaflarımızın tekrar işlerinin başına geçip ürünlerini tüketicilerle buluşturması. Bu, hem üretici hem esnaf hem de tüketici için önemli bir adım.” 1912 yılında Gaziantep’ten yola çıktıklarını söyleyen Nuri Develi, o topraklara olan sevdasının sonsuz olduğunu söylüyor ve ekliyor, “Bugün Antakyalıyız, Adıyamanlıyız, Maraşlıyız, Adanalıyız, Malatyalıyız ve hep birlikte Türkiye’yiz. Uzun bir süre üstüne çalıştığımız, babam Arif Develi’nin hayatını anlattığımız bir vefa belgeselini noktaladık. Mesut Gengeç tarafından çekildi, Okan Bayülgen tarafından seslendirildi. 6 Haziran’da Zorlu PSM Turkcell sahnesinde 2 bin 500 gönül dostumuzla bir gala yapacağız. Değerli sanatçımız Erol Evgin sahne alacak ve bu belgeselimizin tüm gelirini deprem bölgesindeki çocuklarımızın
eğitimine bağışlayacağız. Aynı zamanda bu gecemizde deprem bölgesinden insanlarımızı da ağırlayacağız.”