Erdem İnan'ın Hedefi 45 milyon Ürün satışı

Sunmuş olduğu yeni nesil e-ticaret deneyimi ile Türk üreticileri ve ürünlerini 100’ün üzerinde ülkeye ulaştıran Trendyol; Ukrayna’yı da yurt dışı açılım stratejisine dahil etti. Ukrayna’da hızla gelişen e-ticaret pazarını ve Ukraynalı tüketicilerin Türk ürünlerine olan ilgisini önemli bir potansiyel olarak gören firma, dünya standartlarındaki dijital altyapısını ve büyüyen uluslararası operasyon alanını Ukrayna’da en etkili şekilde kullanmayı hedefliyor.

“60 BİN SATICIMIZ YURT DIŞINA ÜRÜN SATTI”

Ukrayna pazarı ile ilgili gelişmeleri aktaran Trendyol Grup CEO’su Erdem İnan, “Yaptığımız iş modeli aslında dünyanın herhangi bir ülkesine ürün satmamızı sağlıyor. Yaklaşık 300 bin satıcımız var. 125 milyon farklı ürün satıyor. Bu satıcılar ve bizim geçtiğimiz sene altyapı çalışmamız şunun üzerineydi; tek bir tuşla dünyanın herhangi bir yerine ürün satabilsinler. Bunu geçtiğimiz Kasım ayı itibarıyla bütün satıcılarımıza açtık. Yaklaşık 60 bin satıcı da işte o günden bugüne yurt dışına ürün sattı ve bunun 81 ilde de karşılığı var. O yüzden de konu artık “bizim ürünlerimiz hangi pazarlarda karşılık bulabilir”e döndü. Ürünlerimiz, markalarımız hangi pazarlarda karşılık görecekse biz o pazara hızlı bir şekilde geçiş yapabilmek istiyoruz.

Ukrayna da bu örneklerden bir tanesi. Daha önceki çalışmalarımızda Ukrayna pazarında Türk ürünlerimizin iyi sattığını ve fiyat kalite oranı olarak da iyi bir yerde konumlandığını görmüştük. Tabii ki şu anki politik durum bunu geciktirdi. Bir taraftan burada dil hazırlığı önemli, lojistik olarak da bir hazırlık gerekiyor. Polonya depomuzdan çok hızlı bir şekilde Ukrayna'nın büyük çoğunluğunun satışını gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz” dedi.

“TÜRK MARKALARI BİLİNİYOR”

Ukrayna pazarı için yaptıkları altyapı yatımlarıyla ilgili de konuşan İnan, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Ukrayna özelinde şu anda bir ön araştırma yaptık ve ihtiyaçları anlamaya çalışıyoruz. Girdiğimiz bütün pazarlarda nerenin eksik kaldığına göre biraz kendimizi pozisyonluyoruz. Hatta Azerbaycan pazarında son müşteriye ulaştırılan kargo çok sıkışmaya neden olacaktı. Biz oraya ekstra yatırım yapmayı tercih ettik. Suudi Arabistan’da depo yatırımımız olması gerekiyordu çünkü ürünlerin hızlı bir şekilde müşteriye ulaşması gerek. Ukrayna'da gördüğümüz kadarıyla bu kadar büyük sorunlar yok. Güvenlik sorununun da azalacağını tahmin ediyorum. Dolayısıyla çok büyük bir ön yatırım yapmamıza gerek olacak bir pazar olduğunu düşünmüyorum. Çünkü orada Türk markaları zaten biliniyor ve satılıyor. Bizde Türk markalarını ve ürünlerini oraya sağlıklı bir şekilde götürmek ve lojistik anlamda ekstra işler yapmayı düşünüyoruz.”

“AZERBAYCAN’A 90 MİLYON FARKLI ÜRÜN SUNUYORUZ”

Azerbaycan pazarına da değinen Erdem İnan, “Şu anda yaklaşık 1.5 milyon aktif müşteriye ulaştık. 10 milyon nüfusu olan bir ülke düşünün, en çok indirilen uygulama Trendyol. Azerbaycan'a 90 milyon farklı ürün sunuyoruz. Şu an Türkiye'den satılan bir ürünü yaklaşık bir hafta içerisinde Azerbaycan'daki müşterimize taşıyabiliyoruz. Biz oranın daha da ileri gideceğini düşünüyoruz. Çünkü banka sektörü orada çok hızlı büyüyor, gelişiyor. Finans sektörü geliştikçe ticarete de faydası oluyor. Dolayısıyla oradaki potansiyelin birkaç katına çıkacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

E-İHRACATTA YÜZDE 10 HEDEFİ

Trendyol’un e-ihracata sunduğu katkıya da değinen İnan, “Türkiye'nin bütün ihracatının içerisinde e-ihracat payı yalnızca yüzde 1. Bakanlığımız bize yüzde 10 gibi bir hedef koydu. Bizim amacımız bütün ihracatın belli bir yüzdesini yapmaktan ziyade belli bir hacmi getirebilmek. Önümüzdeki sene yurt dışında 10 milyon müşteriye yaklaşık 45 milyon ürün satış hedefimiz var. Bunu başarabilecek altyapı, lojistik ve teknolojik yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Bunun toplam e-ihracat içindeki payında diğer şirketlerin de performansı belirleyici olacak” dedi.

“TÜM EKİBİMİZLE SAHADAYDIK”

Son olarak 6 Şubat depremlerinin ardından Trendyol’un da sahada olduğunu belirten İnan, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Ümit ediyoruz bir daha bu ölçekte, bu kadar üzücü bir felaketi, dünyanın hiçbir ülkesi yaşamaz. Biz ilk günden itibaren 'o bölge ayağa kalkana kadar oturmayacağız' dedik. Bütün ekiple bunun sözünü vermiştik. Bölge ayağa kalkana kadar biz oturmayacağız, hala da oturmadık. Gördüğümüz kadarıyla ihracatçıların önemli bir kısmı o bölgelerde, bu çok önemli ve gurur veriyor. Bütün ekibimizle bizde sahadaydık. Hatta bütün satıcılarımızı ziyaret ettik. Oradaki sivil toplum kuruluşlarıyla yakın çalışmaya devam ediyoruz. Her zaman anlatmıyoruz bunları ama o bölgenin hala her açıdan eli, kolu olmaya gayret ediyoruz.”