Dünyada kıtlık, kriz ve yetersiz beslenmeye 'Süper Gıda'lar ile çözüm

Ne yalan söyleyeyim yıllardır gıda sektörünün içinden biri olarak kendilerini sadece ismen biliyordum… “Armada Gıda, Mersin’de bakliyat üreten bir firma” bilgisinin ne kadar eksik olduğunu öğrendim geçtiğimiz günlerde… Borsa’ya açılma kararları ile kamuoyuyla da iletişimi genişlettiler ve Türkiye’nin hatta dünyanın en büyük bakliyat üretici ve ihracatçılarından biri olduğunu öğrenmiş olduk… Bakliyatın geleceğinden süper gıdalara, ürün fiyatlarından tüketici beklentilerine, uluslararası yardım kuruluşlarının en önemli tedarikçilerinden Armada Gıda’yı Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Kalıpçı Sönmez ile sizler için konuştuk.

6dk okuma
08.06.2024
Dünyada kıtlık, kriz ve yetersiz beslenmeye 'Süper Gıda'lar ile çözüm

Bize Armada Gıda’dan bahseder misiniz? Borsaya açılma kararı ve süreci nasıl oldu?

Türkiye’nin en büyük sanayi ve ihracatçı şirketleri arasında yer alan Armada Gıda olarak, 30 yılı aşkın köklü bir geçmişimiz ve deneyimimizle Mersin'de toplam 137 bin 123 metrekare alana sahip üç fabrikamızda 13 üretim hattı (yedi adet konvansiyonel hat ve altı adet organik hat) ile üretime devam ediyoruz. Bakliyat, hububat, bulgur, organik ürünler, süper gıda, bakliyat unu, pirinç, glutensiz ürünler ve diğer ürünler (susam, keten tohumu, baharat, kuruyemiş vb.) olmak üzere toplam dokuz ana ürün grubunda, işleme, satış, ithalat ve ihracat gerçekleştiriyoruz.

Kurulduğumuz günden bu yana gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla bugün Türkiye’nin en büyük konvansiyonel ve organik gıda üreticileri ve ihracatçılarından biri olmayı başardık. Merkez fabrikamız, toplam 2.199 ton/gün ürün işleme kapasitesine sahip. Aynı zamanda 38.995 metreküp hacimli, beş adet dikey silodan ve 5.084 metrekare yatay depodan oluşan gümrüklü antrepo alanımız bulunuyor.

Organik üretim fabrikamızda ise 579 ton/gün ürün işleme kapasitesiyle üretime devam ediyoruz. “Armada Foods”, “Organik Doyum”, “Anadolu” ve “Popipop” markası ile yurt içi pazarda, organik ürün markamız “Mediterranean Village” markası ile ise global pazarlarda ürünlerimizi ulu[1]sal ve uluslararası müşterilerimizle buluşturuyoruz. Armada Gıda olarak büyümesini sürdüren bir sektör[1]de, hem ciro hem de kârlılık yönüyle cazip bir büyüme hikâyesine sahip şirketiz. 30 yılı aşan tecrübemizle güçlü üretim kabiliyetine ve ihracat ağına sahibiz. Halka açılmayı; büyüme hedeflerimizi sürdürmek, kurumsal yapımızı güçlendirmek, şeffaflık ve hesap verebilirlik düzeyimizi yükseltmek yönünde stratejik bir adım olarak görüyoruz. Halka açılmamız, kurumsal yönetim anlayışının şirket faaliyetlerine yön vermesine imkân sağlayacak, potansiyel müşteriler ve iş ortaklarımız nezdinde mevcut güvenirliliğimizi ve saygınlığımızı artıracak. Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul’a halka arz çerçevesinde başvurularımızı gerçekleştirdik. İnceleme sürecimiz devam ediyor. Hepimiz için keyifli ve heyecan verici bir süreç.

“BÜYÜYEN SEKTÖRÜN BÜYÜYEN OYUNCUSUYUZ”

Hem yurt içi hem de yurt dışındaki pazara hâkim bir isim olarak bakliyat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Konjonktür nasıl ilerliyor?

Armada Gıda olarak büyüyen sektörün büyüyen oyuncusuyuz. 2030 yılına kadar küresel bakliyat üretiminin yüzde 5,8 Bileşik Büyüme (YBBO) ile artış gösterme bekleniyor. Ülkemizde ise yıllık ortalama 1,3 milyon ton seviyesinde bakliyat üretilirken, ihracatı yapılan bakliyat oranı yüzde 93 seviyelerinde. Küresel hububat üretimi de her geçen yıl büyümesini sürdürüyor. Türkiye, 2023 yılında bakliyat işleme ile beraber yaklaşık 12 milyar Dolar değerinde hububat ihracatı gerçekleştirdi. Armada Gıda olarak biz 31.12.2023 tarihinde sona eren finansal dönem itibarıyla seçili bakliyat ürünlerinde Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 7,2’sini, hububat ürünlerinde ise toplam ihracatın yüzde 7,4’ünü gerçekleştirdik.

Savaşlar, iklim krizi gibi nedenlerle tarımsal ürünlere ulaşmak her geçen gün zorlaşıyor. Özellikle bakliyat üretimini artırmaya yönelik ne gibi adımlar atılmalı?

Makroekonomik gelişmeler ve uluslararası siyasi krizler sektörümüzü doğrudan etkileyebiliyor. İhracat ve ithalat politikalarındaki belirsizlikler, tarife ve ticaret anlaşmalarındaki değişiklikler, ham madde tedarikinde zorluklar, politik istikrarsızlık, terör eylemleri ve döviz kurlarındaki dalgalanmaları da yine sektörümüzün riskleri arasında sayabiliriz. Ancak en önemli sorunun iç içe olduğumuz iklim krizi olduğunu düşünüyoruz. Bakliyat üretiminde gelecek planlarına kuraklığı dahil etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Hem üretimi hem de verimliliği artırmak için sürdürülebilir tarım, kuraklığa dayanıklı üretim metotları gibi yenilikçi uygulamaların tüm dünyanın gündeminde olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu noktada biz de kamu kurumları ve farklı paydaşlarla bu konuda know-how’ımızı paylaşıyoruz.

Dış pazarın koşulları her geçen gün zorlaşıyor. Dış pazar dinamik, ihracat ve pazar stratejilerinizden bahseder misiniz? Uluslararası yardım kuruluşlarının da önemli tedarikçilerinden biri olarak sizi dış pazarda öne çıkaran başlıklar neler?

Yaşanan global belirsizlikler ve giderek zorlaşan piyasa koşullarına rağmen ciromuzu ve ciromuzdaki ihracatın payını artırmayı başardık. 2022 yılında 5,7 milyar TL olan ciromuzu yurt dışı satışlarımızın da katkısıyla yüzde 5 artışla 2023 yılında 6 milyar TL'ye çıkardık. 2023 yılında ihracatımızı yüzde 15 oranında artırdık. 2022 yılında ciromuzun içinde yüzde 61,9 olan ihracat payını, 2023 yılında yüzde 67,6’ye yükselttik. Almanya, İtalya, Mısır, Kanada, Tunus ve Fransa başta olmak üzere 90’ın üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Modern üretim tesislerimiz, geniş ürün portföyümüz, güçlü tedarik zincirimiz ve geniş satış kanallarımız ile sektörümüzde fark oluşturuyoruz. Global pazarda da güçlü marka bilinirliğine, imajına ve müşteri portföyüne sahibiz. Değişen tüketici alışkanlıklarına hızla uyum sağlıyor, müşterilerimizin taleplerine en kısa sürede cevap veriyoruz. Bununla beraber Mersin Uluslararası Limanı’na sadece 10 kilometre mesafede yer alan fabrikalarımız sayesinde stratejik bir konuma sahibiz. Böylece ihracatta güçlü bir avantaj kazanıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz sektörde yer alan WFP, UNRWA, ICRC gibi uluslararası yardım kuruluşlarının kayıtlı tedarikçisi olmamız da bizi bir adım öne çıkarıyor.

“GIDA FİYATLARININ YÜKSELMESİ BEKLENMİYOR”

Enerji maliyetlerindeki artış, savaşlar, iklim değişikliği gibi nedenlerle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gıda fiyatları artıyor. Fiyatlar konusunda öngörülerinizi paylaşır mısınız?

Temel gıda olan bakliyat ve hububat büyümesini sürdürecek. Pazarda bir küçülme olmasını beklemiyoruz. Gıda enflasyonuna gelince toplam enflasyondan ayrı düşün[1]mememiz gerekiyor. 2021’de gıda enflasyonu yıllık yüzde 43,80, 2022’de yıllık yüzde 77,87, 2023’de ise yıllık 72,01 ola[1]rak gerçekleşti. TCMB’nin Ocak 2024’te yayımladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre 2024 yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 42,04, 2025 yıl sonu için yüzde 25,44 olarak tahmin ediliyor. Buna göre, Türkiye’de gıda fiyatlarındaki enflasyonist ortamın devam etmesi bekleniyor. Diğer yandan, Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization) Şubat 2024’te yayımladığı dünya gıda fiyatları endeksine göre Temmuz 2022 döneminden itibaren düşüşe geçti ve 2022 yıl sonunda 133,3 seviyesinde, 2023 yıl sonunda ise 119,1 seviyesinde gerçekleşti. Dünya Bankası’nın Ocak 2024’te yayımladığı Global Economic Prospects Raporu’na göre ise 2024 – 2025 yılında küresel enflasyonun düşmeye devam edeceği öngörülüyor. Bu doğrultuda dünyada gıda fiyatlarının yükselmesi beklenmiyor. Bakliyat özelinde bakacak olursak fiyatları maliyetten çok arz belirliyor.

MODERN ÇAĞIN EN ÖNEMLİ BESLENME TRENDİ HANGİSİ?

Organik ürün, süper gıdalar ve insan maması gibi fonksiyonel gıdalar içinde yeni yatırımlarınız var. Tüketici tercihlerinde gözlemlediğiniz değişiklikler nedeni ile mi böyle bir yatırım kararı aldınız? Biraz bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Armada Gıda olarak değişen tüketici ihtiyaçlarını yakından takip ediyor, yatırımlarımızı da buna göre şekillendiriyoruz. Pandemi döneminde yükselişe geçen sağlıklı beslenme, hazır gıda ve fonksiyonel gıdaya olan talep devam ediyor. Bitkisel bazlı beslenme modern çağın en önemli beslenme trendlerinden biri haline geldi. Bakliyat ürünleri de bitkisel bazlı beslenmenin önemli bir bileşeni. Gluten içermeyen bakliyat unlarının kullanımı da her geçen gün artıyor. Bu değişim sektörümüzün gelişimine de pozitif katkı sağlıyor. Armada Gıda olarak biz de organik bakliyat bölümümüzü hızla büyütüyor, Türkiye’den gerçekleştirilen organik bakliyat ihracatında önemli bir pay alıyoruz. Mayıs ayı itibarıyla toplam 40 ton/saat üretim kapasiteli fonksiyonel gıda tesisimizi de devreye alıyoruz.

Super Cereal ise özellikle acil durumlar ve gıda güvensizliği bağlamlarında, hamile ve emziren kadınlar, bebekler ve küçük çocuklar gibi savunmasız nüfuslar arasında temel besin öğeleri ve enerji sağlamak üzere tasarlanmış bir besin takviyesi ürünü. Super Cereal, malnütrisyonla (yetersiz beslenme) mücadele ve en risk altındaki kişiler arasında beslenme çeşitliliğini iyileştirmek için gıda yardımı ve beslenme programlarında kullanılan geniş bir gıda kategorisinin parçasıdır. 1995 yılından beri kayıtlı tedarikçisi olduğumuz WFP, Super Cereal'ı dünya genelinde çeşitli gıda yardımı programlarında kullanıyor. Ürünü dağıtımını ve kullanımını hedef nüfusların özel beslenme ihtiyaçları ve koşullarına göre uyarlıyor. Amaç, malnütrisyonu önlemek, malnütrisyondan kurtulmayı desteklemek ve kriz durumlarıyla karşı karşıya olan veya gıda güvensizliği yaşayan bireylerin ve toplulukların genel sağlığına ve refahına katkıda bulunmak. Armada Gıda olarak biz de bu ürünün üretimi ve BM için sevkiyatı kapsamında 144 bin ton/yıl kapasiteli üretim tesisi yatırımı gerçekleştirdik. Dünyada kıtlık baş gösteren bölgelere gönderilecek bu üründe BM’nin 10 tedarikçisin[1]den biri olacağız.

Yorum Yaz