Yazarlar

Dönüşümün itici gücü haline geldik

Otomotiv, kimya, tekstil, gıda ve enerji başta olmak üzere çeşitli endüstrilerde kullanılan kompresör tekniği; dönüşümün itici gücü haline geldi. Havanın türbinler yardımıyla yüksek hızlara getirilmesi ve hızının düşürülerek basınç elde edilmesi prensibiyle uyguladığı kompresör tekniğini yüzyılı aşkın süredir başarıyla hayata geçiren sektör liderlerinin başında yer alıyor Atlas Copco. Türkiye’de 1960’lı yılların başında faaliyete geçen 150 yıllık firmanın Kompresör Tekniği Türkiye Genel Müdürü Nuri Köse neredeyse tüm endüstrinin nabzını oluşturan bu tekniği tüm hatlarıyla sayfamıza anlatıyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası05.09.2023
Dönüşümün itici gücü haline geldik

Otomotiv, kimya, tekstil, gıda ve enerji başta olmak üzere çeşitli endüstrilerde kullanılan kompresör tekniği; dönüşümün itici gücü haline geldi. Havanın türbinler yardımıyla yüksek hızlara getirilmesi ve hızının düşürülerek basınç elde edilmesi prensibiyle uyguladığı kompresör tekniğini yüzyılı aşkın süredir başarıyla hayata geçiren sektör liderlerinin başında yer alıyor Atlas Copco. Türkiye’de 1960’lı yılların başında faaliyete geçen 150 yıllık firmanın Kompresör Tekniği Türkiye Genel Müdürü Nuri Köse neredeyse tüm endüstrinin nabzını oluşturan bu tekniği tüm hatlarıyla sayfamıza anlatıyor.

Sanayiye enerji tasarrufu sağlayan uygulamaların başında geliyor kompresör tekniği. Dünya genelinde 150 yıldır beraberinde ilgili dört farklı alanda yenilikçi ürün ve hizmetler sunuyor. Sanayimize enerji tasarrufu sağlayıcı çözümler sağlayan Atlas Copco’nun Kompresör Tekniği Türkiye Genel Müdürü Nuri Köse, 180 ülkede müşterisi olan bu tekniğe yüzyıllık başarıları nezdinde yanıt veriyor.

“Atlas Copco kompresör tekniği olarak 150 yıldır sektörlere sunduğumuz çözümlerle hem Türkiye’de hem dünyada kompresör sektöründeki dönüşümünün itici gücü haline geldik.”

YÜZDE 27 BÜYÜME İLE YAKLAŞIK 14 MİLYAR DOLAR CİRO

2021 yılından bu yana Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye Genel Müdürü olarak; bizlere ürünlerinizden, sunduğunuz çözümlerden ve pazardaki konumunuzdan bahseder misiniz?

İsveç’te 1873’te kurulan Atlas Copco; 180 ülkedeki müşterisi ve 49 bin çalışanı ile endüstriyel ekipmanlar alanında en önemli küresel oyunculardan biri konumunda. 150 yıllık köklü geçmişi ve bilgi birikimi ile sektörleri geleceğe taşıyan Atlas Copco; bugün Kompresör Tekniği, Endüstriyel Teknik, Vakum Tekniği ve Güç Tekniği olmak üzere dört farklı iş alanında yenilikçi ürün ve hizmetler sunuyor.

150 yıldır enerji verimli kompresörler üreterek sanayiye ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan sorumlu, kalıcı çözümler sunmaya odaklanan Atlas Copco Kompresör Tekniği ise; geniş ürün yelpazesi ile demir-çelik, otomotiv, tekstil, petrokimya, çimento, yiyecek & içecek, atık su arıtma, ilaç endüstrileri gibi birçok farklı sektöre hizmet veriyor. Ürünleri arasında yağ enjeksiyonlu vidalı, yağsız vidalı, santrifüj (turbo), yağsız hava blowerlar, pistonlu yüksek basınçlı kompresörler, azot ve oksijen jeneratörleri, merkezi kontrolörler, gaz ve kimyasal tip hava kurutucular, marin tipi kompresörler bulunuyor. Geniş ürün portföyü ve sunduğu entegre müşteri hizmetleri deneyimi ile pazarı domine eden Atlas Copco Kompresör Tekniği bunun neticesinde; 2022 yılında yüzde 27 büyüme ile yaklaşık 14 milyar Dolar ciro elde eden Atlas Copco Grup’un bu cirosunun yaklaşık yüzde 45’lik kısmını oluşturdu.

Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin Türkiye organizasyonu olarak biz de; 1950’den beri sanayimize enerji tasarrufu sağlayan çözümler sunuyoruz. İstanbul Tuzla'daki merkezimiz ve servis alanımızda, müşterilerimize verimliliklerini artırmak için yenilikçi yaklaşımlar sunarken üretkenlik, enerji verimliliği, güvenlik ve ergonomi odaklı ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. Sunduğumuz kompresörler ve basınçlı hava sistemleri ile ülkemizin sanayideki verimliliğini yükseltiyor, konusunda uzman deneyimli kadromuz ile kompresör pazarına liderlik ediyoruz. Ar-Ge ve teknolojik yeniliklere her zaman gereken önemi veren bir işletme olmamız bizi güçlü ve sürdürülebilir kılıyor. Sürdürülebilir enerji verimliliği sağlayan ürünlerimizin yanı sıra yaygın servis ağımız ve servis ekibimizle de sektörü domine ediyoruz. Kapsamını genişlettiğimiz teknik servis hizmetimizle bugün Türkiye’nin her yerindeki müşterilerimizin hızlı ve kaliteli hizmet alabilmelerine olanak sağlıyoruz. Türkiye genelinde 15 farklı noktada ekiplerimiz, çevre illerdeki en uzak noktaya bile en fazla sekiz saat içinde ulaşarak müşterilerimize hizmet verebiliyor.

EN İYİ HAVA KALİTESİNİ SAĞLAMAYI GARANTİ EDİYORUZ

Neredeyse her sektörde basınçlı havaya ihtiyaç duyuluyor. Sektörlere göre üretimi nasıl kategorize ediyorsunuz?

Ürün ve hizmetlerimizi geliştirirken odağımızda üretkenlik, enerji verimliliği, güvenlik ve ergonomi bulunuyor. Sunduğumuz tüm ekipman, uygulama ve servislerde sektörlerin dinamiklerini hesap ederek en iyi hava kalitesini sağlamayı garanti ediyoruz. Enerji tasarrufu için sürekli geliştirdiğimiz üstün teknolojilerimiz aracılığıyla, müşterilerimizin toplam enerji tüketimlerini ve maliyetlerini düşürüyoruz. Sektörlere özel geliştirdiğimiz, sürdürülebilir enerji verimliliği sağlayan kompresörlerimizle şirketlerle sadece ürün satmıyor, onlarla çözüm ortaklığı kuruyoruz.

Globalde 150 yıllık bir şirket olarak sektörü dünden bugüne değerlendirecek olsanız ne söylersiniz?

Endüstri 4.0 ve beraberinde gelişen teknolojiyle kompresörler de büyük bir değişim yaşadı. Bugün üretimin temel taşı olan kompresörleri daha akıllı, hızlı ve dijital hale geldi. Yaşanan hızlı değişim, kompresörlerde yeni nesil teknolojilerin kullanılması, ürün çeşitliliğinin artması ve sürdürülebilir olması yönündeki talepleri de artırdı.

Atlas Copco Kompresör Tekniği olarak 150 yıldır sektörlere sunduğumuz çözümlerle hem Türkiye’de hem dünyada kompresör sektöründeki dönüşümünün itici gücü haline geldik. Geliştirdiğimiz teknolojiler ve hizmet anlayışımız ile sektörleri öne taşıyan bu değişimin belirleyicilerinden biri olduğumuzu açıkça söyleyebiliriz. Türkiye’deki en büyük avantajımız da sanayimizdeki üretim potansiyelini 1950’lerde görerek, kendi organizasyonumuzu kurmamız ve Türkiye’nin yaptığı endüstri atılımlarının önemli bir parçası haline gelmemiz oldu. O zamanki bu öngörü Pazar liderliğimizin zeminini oluşturdu.

Azot tedariğinde kontrolü ele almak için başlattığınız “yerinde azot üretimi”ne dair yaptığınız çalışmalardan bahsederek faydalarını anlatır mısınız?

İşletmelerde büyük bir alan işgal eden azot tankları, yüksek basınçta sıvı gaz depolanan yüksek hacimli tanklar olmaları nedeniyle güvenlik riski oluşturuyor. Tank kirası ve nakliye hizmetinin masraflı olmasının oluşturduğu mali yükün yanı sıra tank değişimine neden olabilecek arızalar, üretim hattının durmasına ve ek işçilik maliyetlerinin ortaya çıkmasına da yol açabiliyor.

Yerinde azot üretimi; özellikle lastik şişirme, yangın söndürme, gıdaların paketlenmesi, lazer ile metal kesim, elektronik lehimleme, plastik ekstrüzyon gibi daha düşük saflıkta azotla başarılı sonuç elde edilebilecek uygulamalar için en ideal çözüm sunuyor. İşletme dahilinde üretilen bu çözüm, tüpler ve sıvı tankları için ödenen kiralama ücretlerini ortadan kaldırırken ekipmanların ilk yatırım maliyetini de çok hızlı bir şekilde amorti edebiliyor. Kiralama sisteminde çoğu atölyede biri kullanımda, biri kullanıma hazır ve diğeri de boş ve teslim alınmayı bekleyen olmak üzere genellikle üç adet kiralık tüp manifoldu kullanıldığından yerinde üretimle sağlanan tasarruf miktarı daha da artıyor.

Bir azot jeneratörü, sürekli kullanılabildiği ve depolama tankı her zaman doldurulabildiği için tüp değişimi gerektirmiyor. Bu da işletmelerdeki hattın duruş süresini azaltılmayı sağlıyor. Yerinde azot üretiminde tüp değiştirme ihtiyacı olmadığından, bu işlemdeki işçilik maliyeti de ortadan kalkıyor. Azot gazı tedarik zincirinde, 50 kilogramın üzerinde ağırlığa sahip ve çok yüksek basınçta gazla doldurulmuş tüpler kullanılıyor. Bu nedenle, tüp vanaları kırıldığında son derece tehlikeli bir şekilde fırlayabiliyor. Bunun yanı sıra azot sıvı olarak tedarik edildiğinden yanık riski de oluşabiliyor. Oysaki azot gaz olarak yerinde üretildiğinde fırlama ve yanık riskleri bertaraf ediliyor. Bunun yanı sıra ağır azot tüplerinin değiştirilmesine veya hareket ettirilmesine gerek kalmadığından, yaralanma riski büyük ölçüde azalıyor.

Tek bir depolama tankı sürekli ve otomatik olarak yeniden doldurulduğundan, tesiste başka bir tank bulundurmak gerekmiyor. Bu sayede başka amaçlar için kullanılabilecek alanlar elde ediliyor.

Yerinde azot üretimi ile tam olarak ihtiyaç duyulan basınç ve debide azot üretilebildiğinden, gazın istenen değerlere getirilmesi için gaz tahliye edilmiyor. Ayrıca, tüp kiralama hizmetinde, basınçlı tüpler işletme basıncının altında kullanılamadığından genellikle içinde bir miktar gaz kalmış şekilde iade ediliyor. Bu durum, özellikle yüksek miktarlarda azot kullanan işletmeler için zamanla ciddi bir israf anlamına gelebiliyor. Tankın içindeki gaz uzun süre kullanılmadığında da basıncı yükseliyor ve bu durumda tankın tahliye vanası açılarak gazın boşaltılması gerekiyor. Bu da maliyetli (ücreti ödenmiş) bir kaynağın boşa harcanması anlamına geliyor.

Yerinde üretim ile havadaki azotun sıvılaştırılmasında harcanacak enerji ve teslim edilen her tüp için ihtiyaç duyulan üretim/teslimat aşamaları ortadan kalktığı için dağıtım araçlarının neden olduğu karbondioksit emisyonları azalıyor. Bu sayede hem enerji verimliliği hem de çevresel faydalar elde ediliyor.

“ATLAS COPCO SERVİS PLANINI GELİŞTİRDİK”

Orijinal olmayan yedek parça kullanılan kompresörler iş güvenliği konusunda ciddi riskler oluşturabildiği gibi aynı zamanda çalışan verimliliğini de olumsuz etkiliyor. Geliştirdiğimiz “Atlas Copco Servis Planı” ile şirketlere ideal bakım programı sunuyoruz.

Sürdürülebilirliğin hayatımıza girmesinden sonra yeşil dönüşüm insan yaşamında başrolü aldı. Buna bağlı olarak basınçlı hava sistemlerinin üretiminde ve alıcı taleplerinde nasıl bir değişiklik söz konusu oldu?

İklim değişikliğine bağlı endişelerin her geçen gün arttığı günümüzde, sorumluluk bilinciyle hedeflerini belirleyen kurumların radarında elbette daha verimli ve yeşil üretim var. Dijitalleşen dünyada birçok sektör ve iş alanı, teknolojik gelişmelerle enerji kaynaklarını daha verimli kullanarak işletme maliyetlerini azaltıp karbon ayak izini en aza indirmeyi hedefleri arasına almış durumda.

İklim değişikliğini yavaşlatmak için bilime dayalı sürdürülebilirlik hedeflerini merkezine koyan Atlas Copco’nun en önemli iş alanlarından Kompresör Tekniği olarak biz de, geniş ürün portföyümüzle sanayide sürdürülebilir verimliliği desteklemeye devam ederken, yeşil üretim önerilerimizle de sektörlere çözüm ortaklığı sunuyoruz. Sanayiye sadece basınçlı havayı değil, aynı zamanda enerji tasarruflu basınçlı havayı sağlamak önceliklerimiz arasında yer alıyor.

Basınçlı hava kompresörleri sanayide enerji giderinin yüzde 15-20’sini oluşturuyor. Buradaki yaklaşık yüzde 10’luk tasarruf, üreticilerin toplam giderine de olumlu yansıyor. Bu bilinç, enerji maliyetlerinin her geçen gün artması ile katlanarak yükseliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği olarak bugün geldiğimiz noktada, farklı ürün gruplarımızla müşterilerimize yüzde 60’a varan verimlilik sağlayabiliyoruz. Bunu artırmak için Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Basınçlı hava sektöründe çıtayı biz belirliyoruz. En büyük önceliğimiz basınçlı hava ve gazların kullanıldığı her yerde müşterilerimize en yüksek enerji verimliliğini sağlamak.

Kaza riskinin fazla olduğu bir sektörde iş güvenliği ve denetiminde bu riski en aza indirmek için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? İş güvenliği ve sağlığının sürdürülebilir çözümlere sahip olması için neler yapıyorsunuz?

Atlas Copco Kompresör Tekniği olarak iş güvenliği ve sürdürülebilir iş sağlığı çözümlerine büyük bir önem veriyoruz. Özel olarak geliştirdiğimiz ‘Ramak Kala’ uygulamamız ile sahada görev yapan arkadaşlarımızın saha ziyaretlerinde risk oluşturabilecek faktörleri gözlemleyerek, uygulama üzerinden bildirim yapmalarını sağlıyoruz. Böylece ziyaret ettikleri üreticilerin üretim hattındaki olası risk faktörlerini hızlıca ortadan kaldırarak denetimin sürdürülebilirliğini sağlıyoruz.

Diğer yandan günümüzde yan sanayi bir kompresör malzemesi, ne yazık ki ciddi yangınlara, maddi ve manevi kayıplara yol açabiliyor. Orijinal olmayan yedek parça kullanılan kompresörler iş güvenliği konusunda ciddi riskler doğurabildiği gibi aynı zamanda çalışan verimliliğini de olumsuz etkiliyor. Geliştirdiğimiz “Atlas Copco Servis Planı” ile şirketlere ideal bakım programı sunuyoruz. Orijinal parçalar kullanma ve düzenli olarak bakım yaptırma konularında yetkin uzmanlarımız tarafından birinci sınıf servis hizmeti sağlıyor, bilgilendirmeler yapıyoruz. Bu sayede üreticiler, maksimum üretkenlikle iş süreçlerini daha yüksek güven ve odakla sürdürebiliyorlar.

TEKNİK ALANDA KADIN İŞ GÜCÜNÜ ARTIRMAK

Makine ve teknik alanda erkek istihdamının ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Siz bu konuya nasıl yaklaşıyorsunuz, kadın istihdam oranınızdan söz eder misiniz?

Özellikle sanayinin belli alanlarında erkek egemen bir istihdam olduğu bir gerçek. Ancak son yıllarda kadınların iş yaşamına daha fazla dahil olmasıyla makine ve teknik alandaki istihdamda da kadınların sesi yükseliyor. Türkiye’de 70 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren ve 600 kişilik istihdam sağlayan bir kurum olarak, kadın çalışan konusunda çok hassas bir tutum gösteriyoruz. Ofis ekibimizin yüzde 50’si kadın çalışanlarımızdan oluşuyor. Teknik kadromuzun ise yüzde 23’ü kadın. Bu oranı 2030 yılında yüzde 30’a ulaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıca genç mezunlar için de istihdam alanı oluşturuyoruz. Önceliği farklı departmanlarımızda staj yapan, kurumumuzla kariyer yapma konusunda kararlı ve gelecek vadeden arkadaşlarımıza veriyoruz. Atlas Copco olarak tüm çalışanlarımıza aynı konforu sunmayı önceliklerimiz arasında görüyor, kapsayıcılık ilkesi doğrultusunda hareket ediyoruz.

Yorum Yaz