Söyleşi

Doğubeyazıt’ta doğdu bir dünya markası oldu

Yeri geliyor DJ, yeri geliyor dünyaca ünlü satın alıcıları bir araya getiren fuarın baş kahramanı oluyor Hikmet Eraslan. Kültür sanat da var onda, inşaat da… Kısacası her konuda bilgisi ve emeği bulunan çok yönlü bir iş insanı o. Türkiye’nin en büyük moda şovu olan Fashion Show’u gerçekleştiren ve böylelikle Türk tekstil markalarını dünyaya pazarlayan Dosso Dossi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan’la tekstil sektörünün geleceğini ve ülkemizin markalaşması için atması gereken adımları konuştuk…

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası02.09.2023
Doğubeyazıt’ta doğdu bir dünya markası oldu

Hikmet Eraslan, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde doğdu. 12 yaşında okumak için İstanbul’a ardından da İngiltere’ye gitti ama memleketiyle arasındaki bağı hiç koparmadı… Yaptığı her projede hem Doğubeyazıt’ın hem de ülkemizin katma değer kazanması için var gücüyle çalıştı. Türk tekstil ürünlerini dünyaya pazarlayan en önemli organizasyonlardan birini, Dosso Dossi Fashion Show’u ülkemize kazandırdı. Bu projesi ile öyle bir ses getirdi ki dünyaca ünlü mankenleri de projenin bünyesine katarak ülkenin tanıtımı için büyük bir adım attı. Bu projesini şu sözlerle anlattı Eraslan, “Yılda iki kez düzenlediğimiz ‘Fashion Show’lara 30 farklı ülkeden insanlar katılıyor. Burada onları en iyi şekilde ağırlıyoruz. Tüm bunlar, Türkiye’nin tekstil ve turizm alanında tanınmasına büyük katkı oluşturuyor. Aynı zamanda, yurt içinde de dijital platform defileleri yaparak ve insanların imkânsız olarak gördüğü noktalarda Türkiye’nin en büyük müzik etkinliklerini gerçekleştirerek bölgenin turizm ekonomisine ve tanınmasına büyük katkı sağlıyoruz.”

 

Sanata da oldukça ilgisi olan Hikmet Eraslan, Dosso Dossi ismini de bu ilgi doğrultusunda seçti. Eraslan, “Rönesans döneminde yaşamış yenilikçi ve çağdaş olan, çok sevdiğim Giovanni di Niccolò de Luteri adındaki İtalyan ressamın lakabından yola çıkarak şirketimizin adını Dosso Dossi koymaya karar verdik. Bizler de hem yenilikçi hem de çağdaş bir şirket olma yolunda olduğumuz için aslında Dosso Dossi ruhu halen daha devam ediyor diyebiliriz. Ayrıca resimlere ayrı bir ilgim olduğundan kaynaklı birçok yerde sergiler yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Bu alanda resime ve sanata ilgim oldukça fazla. Türkiye'de en büyük İtalyan resim koleksiyonu bendedir diyebilirim. 70-100 arasında sadece İtalyan sanatçılara ait resimlerim mevcut. Ayrıca, Dosso Dossi'nin tüm dünyadaki patentine de sahibim” diye konuştu.

 

“GERÇEK MÜŞTERİYİ BULAN TEK FUAR BİZİM”

 

Fuarla ilgili detaylara değinen Hikmet Eraslan, yurt dışından gelen müşterilerin fuarda 15 bin Dolarlık alışveriş yapma zorunluluğu olduğunu söyleyerek, elde ettikleri gelir hakkında şunları söyledi; “Daha önce yurt dışındaki fuarlara da katılıyordum ama fuarlarda istediğim başarıyı yakalayamadığım için kendi fuarımı kurdum. Türkiye’de gerçek satış ve gerçek müşteriyi bulabilen tek fuar bizim fuarımız. En son yaptığımız Haziran ayı fuarımızda net cirom 35 milyon Dolardı. Ayrıca siparişi verilip daha sonra teslim alınacak ürünlerde olduğundan 15 milyon Dolar da o şekilde ciro yapmış oluyorum. Yani bir fuardan toplamda net ciromuz 50 milyon Doları buluyor. Bu paranın yüzde 20'sini biz alıyoruz yüzde 80'ini de firmalara veriyoruz. Türkiye'de de tekstil ihracatında bu proje ile 31'inci sıradayız. Projemin devamı niteliğinde mağazalarımızda da 12 ay boyunca aynı sistemi uygulamaktayız.” Pazar alanları hakkında bilgi veren Eraslan, “Eski Sovyet Birliği ve Orta Doğu’ya satış yapıyoruz. Ayrıca tüm alıcılara kredi olanağı sağlıyorum. Gelen müşterilerin yüzde 90'ına kredi veriyorum. Ürünlerini sattıktan sonra borçlarını da ödemiş oluyorlar. Fuara katılan firmalardan stant ücreti ve satışlardan yüzde 20'lik bir pay alıyorum. Müşteriler ve üreticiler ile arasındaki kontak ben oluyorum. “Yılda iki defa fuar düzenliyorum bu fuarlardan toplam net ciro 100 milyon Dolar civarında. Bu da ihracata oldukça büyük bir katkı sağlıyor” dedi.

 

KENDİ MARKASINI ÜRETMİYOR AMA…

 

Kendi markalarını üretmek yerine üretici firmaların kendi markalarını tanıtıp dünyaya duyurma fırsatı verdiklerini ifade eden Hikmet Eraslan, “Bu çalışma doğrultusunda bazı Türk markalarını yurt dışı pazarlarında bilinen bir marka haline getirdik. İnsanlar özellikle o marka ismini söyleyip alışveriş yapıyor, bu sayede de üretici firmalar yıllık ortalama 15-20 milyon Dolar ciro yapıyor. Burada mağazaları olmayan birçok markanın yurt dışı pazarlarında yer edinilmesini sağlıyoruz. Ayrıca ürünleri satın alan müşterileri madur etmemek adına siparişi alınan her ürün için 45 günlük bir süre tanımlıyoruz. O süre içerisinde tüm üretimi yapıp siparişi gönderiyoruz. Ayrıca maddi durumlardan kaynaklı yapamayan bir üreticiye de maddi konuda her türlü desteği sağlıyoruz. Ayrıca üreticilerimizin mağdur olmaması adına fuar haftasından hemen sonra ücretlerini veriyoruz” diyerek fuara katılan markalara her türlü imkânı sağladıklarının altını çiziyor. Markalaşmanın ülkemiz için oldukça önemli olduğunu belirten Eraslan, bu konuda İtalya gibi ülkeleri yakalamamız gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin şu anda bir marka olmadığını ve orta segmentte yer aldığını aktaran Hikmet Eraslan, “Futbolda Avrupa ve dünya şampiyonluğunu oynayarak, mutfakta gurme işinde çok popüler olarak, siyasi anlamda ve her alanda çok güçlü durarak, ülkemizdeki tarihi eserleri doğru kullanarak, yani tüm bunları başardığımızda Türkiye markalaşmanın temelini atmış olur. Topyekün olmadıkça hazır giyim markası ne yazık ki çıkmıyor” diye konuştu.

 

DÜNYACA ÜNLÜ MANKENLERİ TÜRKİYE’YE GETİRİYOR

 

Global çapta bilinir hale gelen “Fashion Show”larıyla dünyaca ünlü top modelleri podyuma çıkararak, ülkemizin tanınır olması için de adım atmış oluyor Hikmet Eraslan… Adriana Lima, Miranda Kerr, Kendall Jenner, Irina Shayk, gibi ünlü isimlerin Türkiye’de olmasının çok önemli olduğunu dile getiren Eraslan, şunları söyledi; “Dünya pazarlarında da duyulmayı hedeflediğim için dünyaca ünlü mankenleri ülkemize getirmeyi önemsiyorum. Bu hem yapmalısınız. Çünkü herkesin piyasada olduğu zamanlarda bir şey yaptığınızda piyasada fark edilmezsiniz. Herkesin para harcamalarına dikkat edip çekildiği alanlarda piyasaya giriş yaparsanız işte o zaman adınızı bir yerlerde duyurmuş olursunuz. Örneğin pandemi döneminde defile yaptım. İnsanlar o dönem çekildiğinden kaynaklı en çok tanıtımımı o dönem yaptım diyebilirim. Yani cesur olup bazı riskleri almak gerek diyebilirim.”

 

“TÜRKİYE BU SİSTEME BAYRAKTAR GİBİ BAKMALI”

 

Bu projenin ülkemizde daha da büyümesi ve gelişmesi gerektiğini söyleyen Hikmet Eraslan, “Türkiye'nin bu projeye destek vermesi lazım. Türkiye’de hem haziran ayında hem de aralık ayında yaptığım fuarlar dışında, Özbekistan'da ve Kazakistan'da da fuarlar yapıyorum. Ayrıca orada yaptığım moda fuarları o ülkenin en büyük moda fuarları konumundadır. Bizim fuarlarda sattığımız ürünleri alan satıcılar kendi mağazalarında üç katı fiyatına kadar satışını sağlamaktadır. Bu sayede bizden ürün alan satıcıların batma olasılığı yoktur ama olası bir durumda batıyor ise eğer bizden aldığı krediyi ödeme zorunluluğu koymuyoruz. Türkiye bu sisteme bayraktar gibi bakıp büyütmeli...” şeklinde konuştu. 20 yıllık bir bilgi birikimi ile bu yola devam ettiğini aktaran Eraslan, pandemi sürecinde izledikleri yoldan şu sözlerle bahsetti; “Pandemide de online satış yaptık. Online sistemde de en çok satış yapan siteyiz. Mr. Dosso Dossi diye dünyada kendime kimlik yarattım. Satışını yaptığım ülkelerin çoğu mağazalar bizim müşterilerimiz.” Yürüttükleri bu proje sayesinde yaklaşık 30 bin kişiye istihdam sağladıklarını dile getiren Eraslan, “Bu çok büyük bir proje hep birlikte daha da büyütebiliriz. Burada tek amaç şirket kazanıyor mantığı ile bakılmamalı bu ülkemizin projesi. Bu proje sayesinde fabrikalarda çalışan insanlara gelir kaynağı sağlamış oluyoruz. Emek yoğun bir sektör olduğu için birçok işçiye geçim kaynağı oluyor. Konseptimizin adı "Bussines Holiday" iş ile tatili birlikte yürüttüğümüz ve sadece dünyada bize ait olan bir modeldir. Garanti bir satış yapıldıktan sonra iş karşılığında tatili hediye ettiğimiz bir sistem uyguluyoruz. Çok özgün bir model olmakla birlikte fuarlardan bağımsız daha farklı bir yöntem ile projemizi yürütüyoruz” dedi.

 

“TÜRKİYE’NİN HER KARIŞI MEMLEKETİMDİR”

 

Doğu bölgesinde yaptıkları konserler sayesinde o bölgeye bakışın değiştiğini söyleyen ve yatırımların hız kazanması gerektiğini aktaran Eraslan şöyle konuştu; “Bizim o bölgelerde yaptığımız konserler bu anlamda çok iyi fayda sağladı. Bu konserler sayesinde insanların korkarak baktığı Doğu bölgesine farklı şehirlerden katılanlar oldu. Bu anlamda insanlar buralarda bu tarz etkinlikler oluyor ise çalışma için de güzel fırsatlar olabileceği düşüncelerini kazanmış oldu. Yani zaman içerisinde bu etkileşimler sayesinde fabrika konusunda da güzel şeyler olacaktır diye düşünüyorum. Yaptığımız bu konserlerin amacı şuydu; Kentin tanıtılmasına ve turizm açısından dikkat çekme - sine katkı sağladığımız herhangi bir kâr amacı gütmeyen sosyal sorumluluk projesi kapsamında bireysel yaptığımız etkinliklerdi. Doğuda birçok şehirde konser yaptım başka şehirlerde de yapacağım. Türkiye'nin her karışı benim memleketimdir. Ayrıca bu konserler sayesinde oraya giden binlerce insanlar var ve bu insanlar diğerler insanlarla da etkileşim içerisine girmiş oluyorlar.”

 

Son olarak Dosso Dossi olarak gelecek hedeflerinden bahseden Hikmet Eraslan, şunları söyledi; “Dünya'nın en büyük tekstil ve fuarcılık olarak tanınmasını hedefliyorum. Bunun yanında otelciliği geliştirip en kaliteli hizmeti vermeye çalışan Türkiye'nin markası ve Türkiye'yi en iyi şekilde tanıtabilen, özellikle de tekstil fabrikalarını yurt dışına açılmak isteyen firmaların pazar kapısı olarak görebiliriz. Biz, Türkiye'nin en az 10 markası olacak diyoruz. Dünya çapında şu anda tekstil organizasyonu konusunda biliniyoruz. Yani Türkiye’de gerek fuarcılık gerekse ürün pazarlayan segmentte bir numarayız diyebiliriz. Çünkü bizim dışımızda bu kadar Orta Doğu'ya, eski Rus Cumhuriyetlerine ve Balkanlar'a açılmış bir marka yok.”

Gündem Koridoru
Söyleşi
Türkiye'de Gündem
Yorum Yaz