Yatırım

Doğanın iyileştirici gücüyle sürdürülebilir geleceğe

Doğal yöntemlerle üretilen besinlerin bize, çiftçimize, toprağa ve gelecek nesillere aktarılan en önemli emanet olduğu su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Hâl böyle olunca da organik gıda pazarı her geçen gün büyümeye devam ediyor. Bu pazarın küresel olarak yaklaşık 187,48 milyar Dolar büyüklüğe ulaştığını ancak tarım ülkesi olmamıza rağmen olmak istediğimiz konumdan uzak olduğumuzu dile getiren Elite Naturel Yönetim Kurulu Başkan Vekili & İcra Kurulu Başkanı Çağrı Eşmekaya, bu kapsamda yerel üreticiyi organik tarım alanında bilinçlendirmemiz gerektiğinin altını çiziyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası13.11.2023
Doğanın iyileştirici gücüyle sürdürülebilir geleceğe

Elite Naturel'in kuruluş hikâyesi nedir? Şirketin misyonu ve değerleri nelerdir?

Elite Naturel’in hikayesi 1975 yılında babam Yaşar Eşmekaya’nın Ankara'da gıda ticaretine atılmasıyla başlıyor. Yaşar Bey, 1979 ile 1994 yılları arasında meşhur Ankara Gazozu'nun üretimini gerçekleştiriyor. Ailece yenilikçi bir yapımız var. Dünyadaki trendleri ve değişen tüketici ihtiyaçlarını her zaman yakından takip ediyoruz. Dünyada sağlık trendinin durdurulamaz yükselişi ve Amerika’da yaptığımız araştırmalar neticesinde organik pazarındaki potansiyeli fark ederek 1998 yılında Elite Naturel'i kurduk. İnsanların sağlıklı yaşam sürmelerine, doğanın iyileştirici gücüyle sürdürülebilir bir katkı sunma mottosuyla yola çıktık. Yıllar içinde, organik meyve suyu üreten bir markadan bütünsel iyilik markasına dönüştük.

TARLADAN ŞİŞEYE KADAR İZLENEBİLİRLİK

Elite Naturel, organik ve doğal ürünler sunan bir marka olarak öne çıkıyor. Bu ürünlerin sertifikasyon süreci ve neden organik ürünlere odaklandığınız hakkında bilgi verebilir misiniz? ABD’de araştırmalar yaptığımız dönemde fast food kültürüyle beraber obezite başlamış, kanser vakaları artmıştı. Bu yüzden sağlıklı, organik ürünlere yöneliş başlamıştı. Biz de buradan esinlenerek Türkiye’de organik üretim gerçekleştirmeyi amaçladık. Ülkemizde de tüketiciler artık, insan sağlığını bozan, genetiği değiştirilmiş ve katkı maddesinin yer aldığı ürünleri tüketmek istemiyor. Özellikle büyük şehirlerde organik tüketimin bir yaşam biçimi haline gelmesiyle birlikte kişi başına düşen tüketim miktarı yukarı yönlü bir grafik izliyor.

Elite Naturel olarak pazardaki organik ürünlere olan güven problemini çözmek için ulusal ve uluslararası denetleme kuruluşlarından organik tarım sertifikası alıyor ve tam kapsamlı olarak denetleniyoruz. Denetleme kuruluşumuzdan organik tarım logosunu alan Türkiye’deki ilk şirketiz. Daha da önemlisi, ABD, Avrupa Birliği, Kanada, Japonya, Çin ve Kore gibi organik üretim şartları çok daha sıkı olan ülkelerin organik sertifikalarına sahibiz. Aldığımız bu sertifikalar ile birlikte ürünlerimiz tarladan şişeye kadar izlenebilirlik özelliği taşıyor.

“KARBON AYAK İZİMİZİ SIFIRLAMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Elite Naturel, sürdürülebilirlik ve çevresel etki konularında neler yapıyor? Sürdürülebilir tarım ve üretim uygulamalarınız hakkında konuşabilir misiniz?

Bugün Türkiye'nin dört bir yanında yaklaşık 8 bin sözleşmeli çiftçimizin işlediği toplam 766 bin hektar organik tarım arazisi ile toprağımızın ve gezegenimizin korunmasına katkı sağlıyoruz. Ülkemizde organik tarım alanlarının büyümesi için yatırımlarımıza devam ediyoruz. Plantasyon yatırımlarımızla 4 bin dönümlük alanda 920 bin adet organik meyve ağacı yetiştirmeyi hedefliyoruz. İlk adımı Adana Yumurtalık’ta devrini gerçekleştirdiğimiz 609 bin 451,68 metrekarelik alan ile attık. Plantasyon alanımızda damlama sulama tekniği ile daha efektif bir sulama yapacağız. Hem suyun buharlaşmasının önüne geçeceğiz hem de ağaçların ihtiyacı kadar su tüketimi sağlayacağız. Böylelikle karbon emisyonu ve su tüketiminin azaltılması ile doğaya da katkı sağlayacağız.

Elite Naturel olarak çiftçi ailelerimizi tüm süreçlerde destekliyoruz. Atalarından gelen tecrübelerle tarım yapan ve bilgiye ulaşmakta sorun yaşayan çiftçilerimize ziraat mühendislerimiz tarafından ve yılda 110 saatin üzerinde organik tarımın önemi başta olmak üzere organik tarımdaki yenilikler, organik tarımı yapılan ürünlerin bakımı, işlenmesi ve hasadı, meyve ve sebzeye göre teknolojik ve geleneksel tarım aletlerinin kullanımı, bakımı, susuz ve topraksız tarım teknolojileri konularında eğitim veriyoruz.

Organik üretimin yanında, sürdürülebilirliği şirket kültürümüzün değişmez bir parçası olarak görüyoruz. Hem kurumsal yapıda hem de üretimde karbon ayak izimizi sıfırlamak için çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda hareket ediyor ve çok sayıda uygulamayı tek tek hayata geçiriyoruz. GES yatırımımız sayesinde tükettiğimiz enerjinin yaklaşık yüzde 50'sini kendi ürettiğimiz temiz enerjiden karşılıyoruz. Üretim atıklarını hem gübre olarak değerlendiriyor hem de inovatif ürünler geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarında kullanıyoruz. Ambalajlarımızın geri dönüşüm oranlarını hesaplayarak çevreye zarar vermeyen ambalajları üreten tedarikçilerle çalışıyoruz. Tüm bu çalışmalar ve plantasyon yatırımımız ile karbon nötr hedefimize birkaç adım daha yaklaştık.

Türkiye'de organik ve doğal ürün pazarı hakkındaki görüşlerinizi paylaşabilir misiniz? Bu pazardaki geleceğe yönelik beklentileriniz nelerdir?

Sağlıklı, doğal ve organik kavramlarına verilen önem her geçen gün artarken organik gıda pazarı da doğru orantılı olarak büyümesini sürdürüyor. Organik ürün tüketiminde kişi başına düşen miktarın yukarı yönlü bir grafik izlediğini gözlemliyoruz. Küresel olarak yaklaşık 187,48 milyar Dolar büyüklüğe ulaşan bu pazarın 2031 yılında 860,6 milyar Dolar seviyesine çıkması öngörülüyor.

Bununla birlikte FİBL ve İFOAM’ın “Organik Tarım Dünyası İstatistikler ve Gelişen Trendler” 2023 raporuna göre dünyada 1999’da 11 milyon hektar olan toplam organik tarım arazi alanı 2021 yılında 76 milyon hektarın üzerine çıktı. Organik tarımın dünyada tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını söyleyebiliriz. Ülkemizde ise organik tarım zaman içerisinde ilerleme gösterse de bir tarım ülkesi olmamıza rağmen olmak istediğimiz konumdan maalesef uzaktayız. Ülke olarak organik gıda pazarında çok daha aktif bir oyuncu olmamız için yerel üreticiyi daha çok sahiplenerek problemlerini minimum düzeye indirmemiz ve organik tarım alanında bilinçlendirmemiz gerekiyor. Yeni plantasyon yatırımlarımızla organik tarım arazilerinin sayısını her geçen gün daha da artırmak ve ülkemizi bu konuda ileriye taşımak için çalışmaya devam ediyoruz.

DÖRT KITADA 23 ÜLKEYE İHRACAT

Gelecekteki büyüme ve genişleme planlarınız nelerdir? Yeni pazarlara açılma veya ürün yelpazenizi genişletme gibi hedefleriniz var mı?

Türkiye’de ve dünyada organik tarımın ve buna bağlı olarak organik gıda pazarının büyümesi için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Sözünü etmiş olduğum plantasyon yatırımlarımızla çeşitli satın alma kanallarına ihtiyaç duymadan maliyetlerimizi en uygun seviyede tutup, müşterilerimize yüksek kaliteyi en uygun fiyatla sunabileceğiz. Başta Avrupa ve Ortadoğu olmak üzere yurt dışına taze meyve ve sebze ihracatı gerçekleştirerek bulunduğumuz pazarlardaki rekabet gücümüzü artıracağız.

Dört kıtada 23 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Toplam satışlarımız içinde ihracatın oranı yüzde 94 seviyelerinde. Kısa süre önce Almanya merkezli Elite Naturel GmbH şirketimizi faal hale getirdik. Almanya’da oluşturduğumuz ağ ile Avrupa Birliği ve İskandinav pazarında müşterinin kapısına kadar hizmet vermeyi planlıyoruz. 2023 yılında, özellikle AB ülkelerine yaptığımız satışların artmasıyla birlikte satışların miktar bazında yüzde 15-20 bandında yükselmesini öngörüyoruz. Yılı 1 milyar TL ciro ve 350 milyon TL FAVÖK ile kapatmayı hedefliyoruz.

Sürdürülebilirlik
Yorum Yaz