Dijital dünyanın ortak sesi TÜBİSAD

Tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan dijital dünya, ülkelerin ekonomik büyümesi için de vazgeçilmez bir unsur olmaya başladı. Bu kapsamda çalışmalar yürüten Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), ülkemizi parlak geleceğe taşıyacak potansiyeli açığa çıkarmak adına sektör profesyonelleriyle var gücüyle çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde yeni yönetim kadrosu belirlenen ve başkanlık koltuğuna Mehmet Ali Tombalak’ın oturduğu TÜBİSAD’ın ana hedefi ise, dijitalleşmede Türkiye’yi dünyaya ve hatta geleceğe bağlamak…

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), ülkemizde bilgi teknolojileri, telekomünikasyon, yeni medya, internet ve tüketici elektroniği alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin güçlü ortak sesini temsil ediyor. Alanında önemli işlere imza atan 30 şirketin kurucuları, genel müdürleri ve yöneticilerinden oluşan profesyonel kadrosuyla ülkemizin teknoloji alanında temsil eden ve küresel değer zincirinde oyun kurucu olma hedefiyle çalışmalar sürdüren TÜBİSAD’ı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak’tan, dijital dönüşümün KOBİ’lere olan etkisini Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Kayalıoğlu’ndan ve ülkemizin teknoloji alanında söz sahibi olabilmesi için atması gereken adımları Yedek Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Dumlu’dan dinledik…

SEKTÖRÜ GELECEĞE TAŞIMANIN 3 TEMEL KURALI

Geçtiğimiz günlerde yeni yönetimi belirlenen TÜBİSAD’ın başkanlık koltuğuna Mehmet Ali Tombalak oturdu. TÜBİSAD olarak yeni dönemde önceliklerinin ülkemizi parlak geleceğe taşıyacak potansiyeli açığa çıkarmak adına çalışmalar yürüteceklerini söyleyen Tombalak, sektörü geleceğe taşımanın yolunu ise şu şekilde açıkladı; “Sektörümüzü geleceğe taşımanın yolunun “bütüncül yaklaşım” ve “ortak akıl” ile bir araya gelerek “katılımcı yönetişimle” mümkün olduğunu “eylem çağrımızda” belirtiğimiz şekilde uygulamaya koymak önceliğimiz olacaktır. Ayrıca önümüzdeki dönemde de teknoloji üretimi ve kullanımının ölçülebilir boyutta artırılması ve teknoloji ihracatıyla güçlenen dijital bir ekonomi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

“TÜBİSAD olarak dijitalleşmeyi, Türkiye’yi dünyaya ve hatta geleceğe bağlamak olarak görüyoruz” diyen Mehmet Ali Tombalak, dijitalleşmenin merkeze oturduğu yeni dünya düzeninde, farkındalığı artırmak için her zamankinden daha duyarlı olmamız gereken bir dönemde olduğumuzun altını çizdi.

SEKTÖRÜN 2022 YILI PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ 408,9 MİLYAR TL

Türkiye, bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe her geçen gün ivmelenen bir pazar payına sahip. Bu payı rakamlarla açıklayan Tombalak, “2021 yılında 266 milyar TL’ye ulaşan bilgi ve iletişim teknolojileri pazar büyüklüğü, 2022 yılında 408,9 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Türk Lirası cinsinden yıllık büyüme oranının geçmiş yıllara kıyasla yüksek seviyede gerçekleştiğini görüyoruz. Anket katılımcılarının 2023 yılı için TL bazında büyüme beklentisi ise geçtiğimiz yıla paralel olarak yüzde 10’un üzerinde seyretti. TL cinsinden yüzde 54’lük bir büyüme gerçekleştiren sektörün bu yıl artan dolar kurlarıyla beraber dolar bazında 29,9 milyar Dolardan 24,7 milyar Dolara gerilediği görüldü” diye konuştu.

Ülkemizin bu pazardaki payını artırmak için atılması gereken adımlara da değinen Tombalak, “TÜSİAD ile birlikte hazırladığımız, Türkiye’nin 2. yüzyılında Yüksek Teknoloji İçin Eylem Çağrısı raporunda belirttiğimiz gibi yedi temel kaldıraçla sektörümüzün aldığı payı artırmayı hedefliyoruz. Bu kaldıraç adımlarını kısaca tanımlamak gerekirse; Bütüncül ve Koordineli Yönetişim ve Dijital Vizyonda Tek Sahiplik, Etkili Teşvik Mekanizması ve Yüksek Teknoloji Alanında Değer Yaratan Fonlama, Dijital İş Yapış Şekilleriyle Uyumlu Hukuki Altyapı ve Çevik Düzenleme Mekanizmaları, Dijital Dönüşümü Hızlandıracak ve Uluslararasılaşmayı Mümkün Kılacak Ekosistem, Doğal Afete Dayanıklı Şehirler, Yaşam Alanları ve Teknolojik Altyapı, İnovasyonu Tetikleyen Çalışma Ortamı ve Yeni Teknolojileri Destekleyecek Altyapı, Yeni Nesil Teknolojiyi Üretecek İş Gücü ve Dijital Yetkinliği Yüksek Toplum hayata geçirmek” dedi.

“TEKNOKENTLERİN ÖNEMİ GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR”

Teknokentler, teknoloji girişimcileri için büyük bir pazar haline dönüşerek yeni istihdam kapılarını aralıyor. Ülkemizdeki teknokentleri değerlendiren Mehmet Ali Tombalak, bu kapsamda gerçekleştirdikleri projelerden şöyle bahsetti; “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayınlanan istatistikler baz alındığında 2021 – 2022 arasında teknokent sayısının 97’ye çıktığı ve şirket sayısının yüzde 16 oranında artarak 9 bin seviyelerine geldiği görülüyor. Teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan kişi sayısı yüzde 17’lik artışla yaklaşık 80 binden 93 bin seviyelerine geldi. Teknokentlerin toplam cirosu yüzde 46 büyüme oranıyla 51,8 milyar TL’den 75,6 milyar TL’ye ulaştı. Cirodaki artışla birlikte yüzde 50’lik artış oranıyla toplam ihracat 13,3 milyar TL’den 19,9’a yükseldi. Teknokentte yer alan üyelerimize ve sektörün tüm şirketlerine destek olmak, onların sesi olarak tüm mecralarda taleplerini duyurmak için iş birliklerimizi artırıyoruz. Türkiye’nin bütüncül bir teknoloji üretim merkezi haline gelmesi, kamu, özel sektör ve akademilerle birlikte uçtan uca adeta tek bir teknoparkmış gibi çalışılması, yenilikçilik, araştırma ve geliştirme kültürünün ülkenin DNA’sına işlenmesi için var gücümüzle her platformda teknokentleri de merkezimize alarak taleplerini ortaya koymaya
devam edeceğiz.”

GELECEĞİN MESLEKLERİ NELER OLACAK?

Teknoloji ve dijital dünyanın getirdiği yenilikler meslek seçimlerini de doğrudan etkiliyor. Bu kapsamda birçok gencin aklında ‘Geleceğin meslekleri neler olacak?’ sorusu var. Bu soruya yanıt veren Mehmet Ali Tombalak, aynı zamanda bilişim teknolojileri sektörüne yönelik meslek standartlarını şu şekilde anlattı; “Dijital dönüşüm hayatın her alanında olduğu gibi istihdam alanında ve meslekler üzerinde de etkisini gösteriyor. Mobil internet, bulut, insansız araçlar, nanoteknoloji, 3D yazıcılar, yapay zekâ, makine öğrenimi, büyük veri gibi yeni nesil teknolojilerin yaygınlaşmasıyla pek çok meslek yok olurken ya da dönüşürken ortaya yeni meslekler de çıkıyor. Mobil uygulama ve oyun geliştiricisi, endüstriyel veri bilimci, robot koordinasyon uzmanı, IoT uzmanı, veri dedektifi, veri güvenliği uzmanı, akıllı şehir uzmanı, yapay zekâ uzmanı, biyometrik yüz okuma uzmanı, blockchain uzmanı ve geliştiricisi, mekatronik mühendisi gelecekte popüler olması beklenen meslekler içerisinde gösteriliyor. Bu dönüşümü dikkate aldığımızda ise insan kaynağımızın yanı sıra iş dünyamızın da değişen çalışma hayatı koşullarına göre kendini stratejik olarak konumlandırması gerekiyor. Bu nedenle Ar-Ge ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde (TGB) uzaktan çalışma şartlarının iyileştirilmesi, Türkiye genelinin TGB olarak sayılması, bireylerin özellikle de nitelikli genç insan kaynağının sertifikalandırılması, teşviklerden faydalandırılması için çalışmaların hızlandırılması gerekiyor.”

Son olarak TÜBİSAD’ın gelecek projeksiyonunu aktaran Tombalak, şöyle konuştu; “Ülke olarak dijital dönüşüm performansımızı artırmak, dijitalleşmenin bireylerin ve toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlamak amacıyla teknoloji bazlı ürün, hizmet ve servislerin artması için çalışmalarımız devam edecek. TÜSİAD ve TÜBİSAD iş birliğiyle hazırladığımız Türkiye’nin İkinci Yüzyılında Yüksek Teknoloji İçin Eylem Çağrısı Raporumuzda ortaya koyduğumuz yüksek teknoloji atılımı çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu çalışmada belirlediğimiz adımları tüm farklı sektörlerin temsilcileriyle bir araya gelerek, sektörlerin teknoloji ve dijitalleşme ihtiyaçlarını ortak platformlarda birlikte konuşarak, karşılıklı farkındalıklarımızı artırarak yaymak için çalışacağız. Kamu, özel sektör temsilcileri ve bu konunun tüm paydaşlarıyla yapacağımız strateji toplantıları çerçevesinde oluşturacağımız net hedefler ve bunlara ulaşmamızı sağlayacak aksiyon planlarını ortaya koyarak her bir hedefi gerçekleştirme azmiyle ilerleyeceğiz.”

TÜBİSAD'IN YENİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ ŞU ŞEKİLDE SIRALANDI:

Mehmet Ali Tombalak – Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Ali Akarca – Yönetim Kurulu Üyesi
Işıl Hasdemir – Yönetim Kurulu Üyesi
Aslı Güreşcier – Yönetim Kurulu Üyesi
Murat Boyla – Yönetim Kurulu Üyesi
Aslan Doğan – Yönetim Kurulu Üyesi
Atilla Kayalıoğlu – Yönetim Kurulu Üyesi
Burak Aydın – Yönetim Kurulu Üyesi
Barış Özistek – Yönetim Kurulu Üyesi
Başak Kural Uslu – Yönetim Kurulu Üyesi
Burak Ertaş – Yönetim Kurulu Üyesi
Didem Duru – Yönetici Kurulu Üyesi
Emre Alaman - Yönetim Kurulu Üyesi
Emre Hantaloğlu – Yönetim Kurulu Üyesi
Levent Özbilgin – Yönetim Kurulu Üyesi
Uğur Candan - Yönetim Kurulu Üyesi
Volkan Sözmen – Yönetim Kurulu Üyesi
Yomi Kastro – Yönetim Kurulu Üyesi
Serdar Urçar - Yönetim Kurulu Üyesi
Ahmet Şüküroğlu – Yönetim Kurulu Üyesi
Doğuş Kuran – Yönetim Kurulu Üyesi
Burak Günsev – Yedek Yönetim Kurulu Üyesi
Barış Karakullukçu – Yedek Kurulu Üyesi
Arzu Akkaya – Yedek Yönetim Kurulu Üyesi
Sinan Dumlu – Yedek Yönetim Kurulu Üyesi
Sure Köse – Yedek Yönetim Kurulu Üyesi
Lale Maro - Yedek Yönetim Kurulu Üyesi
Soner Canko - Yedek Yönetim Kurulu Üyesi
Koray Bahar – Yedek Yönetim Kurulu Üyesi
Sezen Sungur Saral – Yedek Yönetim Kurulu Üyesi

YAZILIM STRATEJİK BİR ALAN

Her şirketin bir teknoloji şirketi gibi davranması gerektiği bir dönüşümden geçiyoruz. Böyle bir dönemde fark ortaya koymak için temel kriterleri anlatan TÜBİSAD Yedek Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Dumlu, globalde söz sahibi olmak için yapılması gereken temel hususları şu şekilde anlattı; “Yaşanan dönüşümün temelinde inovasyon ve yenilikçi iş modelleri bulunmakla birlikte, özünde yazılım tabanlı bir dönüşümdür. Bulut Bilişimin; yazılım, donanım ve bilişim altyapısını fiziki sınırlardan kurtararak, yazılımın ürünleşme sürecini daha da hızlandırdı. Bu da yerleşik küresel oyuncular karşısında, yenilikçi şirketlere rekabet avantajı sağladı. Kısaca, yazılım temelli inovasyon, günümüzde küresel rekabetin kızıştığı ve ülkelerin yarıştığı alan haline geldi. Dolayısıyla yazılımı stratejik bir alan olarak önceliklendirerek, ürünleştirilmesinin önü açılarak bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik ulusal vizyonumuzun güçlendirilmesini önemli buluyoruz. Dünya ile rekabet edebilmek için yüksek yatırım maliyeti, bilgi birikimi ve yetkinlik gerektiren yapay zekâ, Nesnelerin İnterneti gibi yıkıcı teknolojilere karşı ekosistem olarak bir güç birliği oluşturmalıyız. Bunun için yüksek teknoloji temelli ölçeklenebilecek kümelenmeler oluşturulmalı, farklı dikeylerdeki kurum ve kuruluşlar, yetkin teknoloji şirketleri ile daha fazla birlikte çalışmalı, özel sektör ve yatırımcı iş birliği için daha etkin platformalar yaratılmalıdır. Buna hızlı bir şekilde ilk olarak yapay zekâ teknolojileriyle başlayabiliriz.”

“KOBİ’LER İSTİHDAMIN YÜZDE 74’ÜNÜ OLUŞTURUYOR”

Pandemi süreci birçok sektörün iş yapış şekillerinde büyük değişimler doğurdu. Bu süreçten en çok etkilenenler ise şüphesiz KOBİ’ler oldu. İnternet kullanımının artması ve kısa teslim süresi talebi, KOBİ’lerin teknolojiyi ve dijital yaklaşımı benimsemelerini zorunlu hale getirdi. Dijital dönüşümün KOBİ’lerin hayatta kalması için bir ihtiyaç olduğunu söyleyen TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Kayalıoğlu, “Türkiye’de KOBİ’ler istihdamın yüzde 74’ünü, katma değerin yüzde 53’ünü oluşturan çok büyük bir güç. Ancak bu güç, dijitalleşmede istenen seviyede değil maalesef. Türkiye’de KOBİ’ler ile büyük ölçekli işletmeler arasında hangi ölçüden bakarsak bakalım çok ciddi fark var. ‘Web Sitesi sahiplik oranı’ gibi en temel gösterge; büyük ölçekli işletmelerde yüzde 91 iken orta ölçekli işletmede yüzde 68, küçük ölçekli işletmelerde ise yüzde 45'e çıkıyor. Bu tablo OECD ülkeleri arasında Türkiye’yi Avusturya, Çekya, Polonya ve Yunanistan gibi ülkelerin uzağında konumlandırıyor. ERP, CRM, Bulut gibi uygulamalarda da KOBİ ve büyük ölçekli işletme farkını çok net görüyoruz. Bu noktada KOBİ’lerin maalesef dijital dönüşüm ve ortaya çıkan yeni iş modellerinden nasibini alamadığı sonucu çıkıyor. Bilgi, finansman eksikliği, dijital çözümleri kolay uyarlama, güven ve benzeri zorluklar nedeniyle olsa da dijital dönüşüm KOBİ’lerde düşük çıkıyor” dedi.