İstanbul Ticaret Odası (İTO), bu önemli fuarda Türkiye’nin milli iştirakini üstlenerek, Türk firmalarının en iyi şekilde temsil edilmesine öncülük etti. İTO’nun başarılı organizasyonu sayesinde Türkiye, Canton Fuarı’nın ikinci fazında en büyük katılımcı ülke konumuna yükseldi. Bu durum, Türk sanayisinin uluslararası fuarlara verdiği önemi ve ihracat potansiyelini açıkça ortaya koydu. Fuarın ilk fazına da İTO koordinasyonuyla 37 Türk firması katılmıştı, bu da Türkiye’nin fuara olan genel katılımının ne denli yüksek olduğunu gösteriyor.
TÜRKİYE MİLLİ STANTLARI ZİYARETÇİ AKININA UĞRADI
Fuar alanında iki ayrı ihtisas salonunda stratejik noktalarda konumlandırılan Türkiye milli stantları, ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Türk firmalarının sergilediği geniş ürün yelpazesi ve teknolojik yenilikler, farklı sektörlerden uluslararası alıcıların dikkatini çekti. Stantlarda yapılan iş görüşmeleri ve kurulan bağlantılar, Türk firmalarının ihracat hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.
İTO YÖNETİMİ VE KONSOLOSLUK TEMSİLCİLERİNE TAM DESTEK
Canton Fuarı’nı ziyaret eden İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu, Türkiye’nin Guanco Başkonsolosu Kaan Başkurt ve Ticaret Ataşesi Dilan Can, fuardaki Türk firmalarını yalnız bırakmadı. Heyet, firma stantlarını tek tek ziyaret ederek temsilcilerle yakından görüştü ve firmaların beklentileri, karşılaştıkları zorluklar ve işbirliği imkanları hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Bu destek, Türk firmalarının motivasyonunu artırırken, devletin ve ticaret odalarının ihracatçının yanında olduğunu bir kez daha gösterdi.
TÜRK KATILIMI DEVAM EDECEK
Canton Fuarı’nın ikinci fazındaki başarılı katılımın ardından, gözler 5 Mayıs’a kadar gerçekleştirilecek olan üçüncü faza çevrildi. Üçüncü fazda da Türk firmalarının katılımının beklenmesi, Türkiye’nin bu önemli ticaret platformuna verdiği önemi sürdürdüğünü gösteriyor. Canton Fuarı, Türk firmaları için uluslararası pazarlara açılma, yeni iş bağlantıları kurma ve ihracat hacimlerini artırma açısından kritik bir öneme sahip olmaya devam ediyor. Bu denli yoğun ve başarılı bir katılım, Türk sanayisinin küresel rekabetteki gücünü ve potansiyelini bir kez daha kanıtlamış oldu.
