PKK’nın silah bırakma ve fesih kararının ardından Diyarbakır’da yatırım, istihdam ve üretimde önemli bir artış bekleniyor. Bu olumlu havanın bir göstergesi olarak, yapımı devam eden ve 10 bin kişiye iş imkanı sunacak olan İmalatçılar Sanayi Sitesi’ne yurt içi ve yurt dışından yoğun talep gelmeye başladı.
KAYA’DAN BÖLGESEL KALKINMA VURGUSU
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, terör örgütü PKK’nın kendini feshedip silah bırakma kararını ülke için hayati derecede önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Kaya, bu kararın Türkiye’nin uzun yıllardır süregelen şiddet ortamından çıkması adına atılmış çok büyük ve tarihi bir ilk adım olduğunun altını çizdi. Ancak, bu sürecin kolay olmayacağını ve nihai sonuca ulaşması için dikkatli ve kapsamlı bir yol haritasının izlenmesi gerektiğini belirtti. Kaya, dünya üzerindeki benzer örneklere dikkat çekerek, tamamen kendini feshedip silah bırakan örgüt sayısının azlığına vurgu yaptı. Bazı durumlarda silah bırakmaların ardından çatışmaların yeniden alevlendiğini hatırlatan Kaya, Türkiye’nin bu süreci kendi iç dinamikleriyle çözmesinin büyük bir başarı olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Abdullah Öcalan, Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan, Özgür Özel gibi siyasi aktörlerin ve Selahattin Demirtaş ile kurulan diyalogların sürece katkısını değerli bulduğunu belirten Kaya’ya göre, dış bir güce veya hakem heyetine ihtiyaç duyulmadan sağlanan bu çözüm, gelecekteki barış ortamının sahiplenilmesi ve güçlenmesi açısından önemli bir “ödül” niteliği taşıyor. Ancak Kaya, sürecin uzamasının riskli olduğuna dikkat çekiyor. Örgütün ilan ettiği fesih ve silah bırakma kararının diğer adımlarının hızlı bir şekilde ve provokasyona açık olmayacak şekilde ilerlemesi gerektiğini belirtiyor. Bu “diğer adımlar”ı “entegrasyon” başlığı altında özetleyen Kaya, örgüt üyelerinin Türkiye’deki konumları, geri dönüş süreçleri ve silahların nereye bırakılacağı gibi konuların hassasiyetle ele alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, PKK’nın dünya genelindeki sivil toplum ve medya yapılanmalarının normalleşmesi ve entegrasyonu konusunun önemine değinen Kaya, bu yapıları reddetmek yerine, Türk-Kürt kardeşliği ekseninde bir yol haritası oluşturulmasının gerekliliğini vurguladı. Kaya, aksi takdirde, sürecin uzaması durumunda başka güçlerin müdahalesi ve provokasyonu riskinin her zaman mevcut olacağını söyledi.
OLUMLU İKLİMİN OLUŞMASI ÖNEMLİ
Kaya, bu barışın en çok Türk ve Kürt halkına yarayacağını belirtirken, bu durumdan rahatsız olabilecek İran ve İsrail gibi aktörlere dikkat çekti ve Türkiye’nin bu potansiyel riskleri göz önünde bulundurması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin yakaladığı bu tarihi şansı en iyi şekilde koruması gerektiğini vurgulayan Kaya, sürecin en büyük faydasının bölgeye dokunacağını, zira en büyük zararı da maalesef bu bölgenin gördüğünü dile getirdi. Kaya, çatışmalı sürecin bölgenin geri kalmışlığındaki en önemli nedenlerden biri olduğunu belirtirken, bu sürecin ekonomiye yansımasının hemen olmayacağı uyarısında bulundu. Ancak, olumlu bir iklimin oluşmasının önemli olduğunu aktardı. Bölgenin önemli bir ticaret merkezi olmasına rağmen, mevcut ekonomik krizin hızlı bir değişimi engelleyebileceğini ifade etti. Bu nedenle, devletin bölgenin yaşadığı mağduriyetleri dikkate alarak kredilerde, tarım ve ticaret altyapısının geliştirilmesinde, limana ulaşımda ve imalat sektöründe çok özel teşvikler çıkararak bölgenin kendi coğrafyasında güçlü bir ekonomiye sahip olmasını sağlayacak adımları ivedilikle atması gerektiğini söyledi. Kaya, barışın sağlanmasıyla birlikte “öteki” hisseden toplumun bu ülkenin gerçek sahibi olduğunu ancak sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında son 20 ilin Kürt illeri olmamasıyla hissedebileceğini belirtti. Bölgenin güçlü dinamiklerine rağmen tüm illerinin son sıralarda yer almasının bir ihmal ve yanlış politikanın sonucu olduğunu ifade eden Kaya, yeni bir politikayla bu durumun düzeltilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
İMALATÇILAR SANAYİ SİTESİ PROJESİ…
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsalında bin dönüm arazi üzerinde 10 milyar TL bütçeyle hayata geçirilen İmalat ve Geri Dönüşüm Toplu İş Yeri Projesi, bölgeye önemli bir ekonomik canlılık katması bekleniyor. Proje kapsamında 1.200 ticari iş yerinin yanı sıra hastane, spor tesisleri, idari binalar, otel ve cami gibi sosyal donatılar da yer alıyor. “Terörsüz Türkiye” sürecinin etkisiyle projeye olan talebin artması, bölgedeki yatırım iştahının önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Diyarbakır’daki bu gelişmeler, hem bölge ekonomisi hem de ülke genelinde barış ve huzur ortamının güçlenmesi adına umut verici bir tablo çiziyor. İş dünyasının sürece verdiği destek ve yeni yatırım projeleri, bölgenin kalkınması ve istihdamın artması için önemli bir fırsat sunuyor.
