Yazarlar

Anadolu kültüründen ilham alan sistem: TASARRUF FİNANSMANI

Günümüz yaşam koşullarını ele aldığımızda her alanda tasarruf ve birikime kıymet vermek gerektiğini hepimiz biliyoruz. Üstelik bu tasarruf ve birikimi kuracağımız yuva için ya da ayağımızı yerden kesecek bir araba almak adına kullanacaksak çok daha önemli hale geliyor. İş te tam da bu noktada “Tasarruf Finansmanı” sistemi devreye girerek, bu düşünceye hakim olan herkese cazip fiyatlı imkanlar sunuyor. Peki, nedir bu tasarruf finansmanı? Kimler faydalanabiliyor? Devletin güvencesine dahil bir süreç mi? Ortaya çıkan yasalar nasıl bir koruma sağlıyor? Konu ile ilgili merak edilenleri FuzulEv Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal ile konuştuk.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası25.11.2021
Anadolu kültüründen ilham alan sistem: TASARRUF FİNANSMANI

Günümüz yaşam koşullarını ele aldığımızda her alanda tasarruf ve birikime kıymet vermek gerektiğini hepimiz biliyoruz. Üstelik bu tasarruf ve birikimi kuracağımız yuva için ya da ayağımızı yerden kesecek bir araba almak adına kullanacaksak çok daha önemli hale geliyor. İş te tam da bu noktada “Tasarruf Finansmanı” sistemi devreye girerek, bu düşünceye hakim olan herkese cazip fiyatlı imkanlar sunuyor. Peki, nedir bu tasarruf finansmanı? Kimler faydalanabiliyor? Devletin güvencesine dahil bir süreç mi? Ortaya çıkan yasalar nasıl bir koruma sağlıyor? Konu ile ilgili merak edilenleri FuzulEv Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal ile konuştuk.

Tasarruf finansmanı kavramı ile tanımlanan faaliyet, ‘Faizsiz, Peşinatsız, Kredisiz’ olarak ifade edilen veya elbirliği olarak da bilinen sistemin kanunen düzenlenmiş yeni adı. Söz konusu faaliyet bu yılın Mart ayında çıkan kanunla da
resmiyet kazandı. Sistem, konut ve araç sahibi olmak için gerekli ve yeterli mali güce sahip olmayan ve krediye ulaşamayan ihtiyaç sahiplerine, faizsiz finansman sağlayan tamamlayıcı bir faaliyet. Konuyla ilgili olarak bilgi aktaran FuzulEv Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, “Bu sistemin de kendine özgü bir işleyişi var. Bu modelle finansmana erişimin temel koşulu; belirli bir dönem tasarruf yapılması, yani kısacası ‘biriktirmek’ diyebiliriz” dedi.

İSTER SIFIR AL, İSTER İKİNCİ EL

Bu finansman modeliyle konut, çatılı işyeri veya araç alımı opsiyonlarının olabileceğini dile getiren Akbal, satın
almalarda ise illa sıfır ürün alma şartının bulunmadığını söyledi. Türkiye sınırları içerisindeki her yerden satın alma
yapılabileceğini ve özellikle satın alım yapılan şehirde bulunulmasına gerek kalmadığını belirten Akbal, “Hal böyle
olunca insanların satın alma eğilimi de artış gösteriyor. Borçlanmadan bir şeylere sahip olmanın güçlüğü aşikarken,
finansmanı faizsiz olarak yatırım yapacak kişiyle buluşturan sistem, farklı seçenek alt yapısıyla insanları mal-mülk
sahibi yapıyor. Çıkarılan yasayla resmi bir kimliğe bürünen sistemde birçok farklı kavram da resmiyet kazanmış oldu.
Bunlardan bir tanesi de ‘organizasyon ücreti.’ Bu ücret şirketin tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında gerçekleştirdiği tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun yönetimi karşılığında müşterilerin şirketlere ödeyecekleri tutarı ifade ediyor. Bu miktar, talep edilen alınacak ürünle, faaliyete verilebilecek peşinatla, teslim süresi beklentisine göre de değişiklik gösterebiliyor” açıklamasında bulundu.

14 GÜNDE CAYMA HAKKI

Resmiyet kazanan sistemde kişiler 6361 sayılı Kanun ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanan yönetmelik hükümleriyle güvence altına alınmış durumda. Yani yasal süreçlerde mevzuatta finansmana dahil olan vatandaşı gözeten kararlar söz konusu. Sisteme dahil olduğunuz firmanın bu kurallara uymaması durumunda
da çeşitli cezai yaptırımlar var. Bunun yanı sıra ortaya konulan kurallar arasında sisteme dahil olanların cayma hakkı da söz konusu. Sisteme dahil olurken kararsız kalan, cayma hakkını kullanmak isteyen katılımcılar, 14 gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeden sistemden ayrılabiliyor. Bu süreçte verilen organizasyon ücreti dahil tüm birikim geri veriliyor.

Bu anlamda sistemin kullanıcı dostu olduğunu dile getiren Akbal, cayma hakkı süresi haricinde de kullanıcının sistemden
ayrılabileceğini söyledi ve şunları ekledi; "Bu süreyi aştıktan sonra cayma hakkını kullanmak isteyenler için de kanun özel
şartlarla kişilere yardımcı olabiliyor. Eğer uzun dönem bir tasarruf ödemesi yaptıysanız onun da arkasında bir kanun
var. Burada kanun aslında iki taraflı koruma sağlıyor. Yükümlülüklere uyulduğu sürece tasarruf ederek ürün sahibi
olmak isteyen herkese, dahil olduğu finansman sürecinin bitimine kadar vazgeçme hakkı tanınıyor. Kurallar gereği
vazgeçen kişiye taahhüt edilen sürede para iadesi yapılmazsa, bu kez finansman şirketine maddi ceza da kesiliyor. Ayrıca
bu sürece dahil olup, sözleşmeyle belirttiği şartlarda ödeme zorluğu çekenler için de koruyucu maddeler yer alıyor. Ödeme zorluğu çekenler, belli bir dönem sonra ödemesine devam edebileceğine kanaat getirir ve kurumla bu anlamda iletişim kurarsa, ödeme dondurma ya da erteleme hakkından da faydalanabiliyor."

ASGARİ SERMAYE TUTARI 100 MİLYON LİRA OLARAK DÜZENLENDİ

Geçmiş dönemlerde yaşanılan bazı olumsuzlukları bertaraf etmek adına yasal düzenlemelerin gündeme geldiği
sistemde yaptırımlar ve bazı zorunluluklar da işler hale getirildi. Bu konuda yasal mevzuatları yerine getirmeden
tasarruf finansmanı işini yürütmeye çalışanların tespit edilmesi durumunda, gerekli izinleri almadan faaliyet yürüten kişilere iki yıldan beş yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası kesilebilecek. Tasarruf finansmanı işine dahil olmak için özel şartların da getirildiğini ifade eden Eyüp Akbal, şube açmak için 1 milyon lira ödenmiş sermaye zorunluluğu olduğunu söyleyerek; “Ayrıca, tasarruf finansman şirketlerinin kuruluş izni ise BDDK’nın en az beş
üyesinin aynı yönde oyuyla mümkün hale geldi. Bunların yanı sıra, ortaya çıkarılan yasa ve sonrasında yayınlanan yönetmelikle tasarruf finansman şirketlerinin asgari sermaye tutarı 100 milyon lira olarak düzenlendi. Şube açmanın da
izne tabi olduğu yönetmelikte, her şube için de 1 milyon lira ödenmiş sermaye zorunluluğu yer alıyor. Kurulum aşamasından sonra ise şirketlerin faaliyetlerinin denetlenmesi için de maddeler ortaya konuldu. Kurulan şirketler mali yıl raporlarının denetimini BDDK’ya belirtilen tarihler aralığında sunmakla mükellef tutuldu. Bu gibi yasal dayanaklar ve
maddeler de finansmana dahil olacak yahut olmak isteyen kişiler için aslında güvence niteliğinde” şeklinde konuştu.

21 ŞİRKET TASFİYE EDİLDİ

Ortaya çıkarılan intibak yasasıyla vatandaş için artık riskin kalmayacağını söyleyen Akbal, konuyla ilgili olarak, “FuzulEv olarak iki seneden bu yana yasanın çıkması için hükümet nezdinde görüşmeler yapıyorduk. Çünkü yeterli sermaye gücü ve şeffaflığı olmayan birçok şirket sisteme girmişti. Şimdi BDDK’nın titiz çalışması ile birlikte yedi güçlü ve şeffaf şirket intibaka hak kazanacak ve vatandaş için de risk kalmayacak. BDDK’ya Nisan ayında, tasarruf finansman şirketlerinden 23’ü tek başına, 12’si ise beş şirket çatısı altında birleşmek üzere toplam 35 şirket intibak başvurusunda bulunmuştu. Kurum, Resmi Gazete’de başvuru yapan 35 şirketten 21 faizsiz tasfiyesine karar verdi. Tasarruf finansman modeli Türkiye için çok değerli. Bu nedenle de devlet, BDDK intibak sürecinde çok titiz ve dikkatli davrandı. Devlet yetkilileri şirketlerin her türlü alanda sürdürülebilirliğine baktılar ve 21 şirketin devam edemeyeceğine karar verdi. Bankalar gibi sınırlı sayıda güçlü firma ile yola devam etmek gerekti. Bunu sağlayamayan arkadaşlarımız tasfiye sürecine girecek. Kalan yedi firma ile de süreç devam edecek. Yola devam eden firmalarla tasarruf finansman modeli uluslararası standartlara kavuşacak” diye konuştu.

KATILIMCILARIN YÜZDE 90’I BİLİNÇLİ

Tasfiye edilen şirketlerle çalışanların oranının yüzde 10’larda olmasının işin sevindirici tarafı olduğunu dile getiren Akbal, “Tasarruf Finansman modeline dahil olan 350 bin katılımcının yüzde 90’ı FuzulEv gibi sistemde şartları yerine getirebilecek büyüklükteki şirketlerle çalışıyor aslında. Bu sebeple vatandaşımız biraz bilinçli diyebiliriz.
Tasfiye edilen firmalardaki müşteri sayısı sadece yüzde 10 civarında” dedi.

Vatandaşların tasfiye edilen şirketlere de çok fazla ödeme yapmadığını düşündüklerini söyleyen Akbal, şunları söyledi; “Bu sebeple büyük bir mağduriyetin yaşanmamış olmasına da seviniyoruz. Daha sonra, BDDK’nın bu tasfiye
edilen şirketlerdeki müşterileri, FuzulEv gibi intibaktan geçmesi kesin görülen yedi şirkete yönlendirmesi söz konusu olabilir. İlerleyen günlerde detaylar netlik kazanacaktır.”

SEKTÖR 10 KAT BÜYÜYEBİLİR

Sektörün banka kredisiyle ev alanlarla farklı bir yolda ilerlediğini belirten Akbal, küçük birikimlerle insanların ev
ve araç sahibi olduğunu vurguladı. Türkiye’nin potansiyelinin çok yüksek olduğunu da dile getiren Akbal, sözlerini
şöyle noktaladı; “İçinde bulunduğumuz alanı bankalara ya da gayrimenkule rakip olarak görmemek gerekiyor. Bu
tamamen minimum maliyetlerle, zaman içerisinde toplanan tasarrufların araç ya da eve dönüştürülmesi ilgili bir sistem.
İlerleyen süreçlerde farklı alanlara girilebilir fakat şu anda ev ve araç üzerinde yoğunlaşan bir sistem söz konusu.
Küçük tasarruf sahipleri için bu sistem son derece verimli. Dolayısıyla daha büyük rakamlardaki ev ve araçlara sahip
olmak isteyenler farklı kurumlar üzerinden ilerliyor. Tasarruf finansman modelimiz daha küçük yatırımcılar için
ideal bir yöntem oluşturuyor. Türkiye’nin gelir düzeyini göz önüne aldığımızda bu ciddi bir potansiyel anlamına
geliyor. BDDK’nın yaptığı düzenleme ile daha fazla satış olacağını ve kısa vadede sektörün 10 kat büyüyeceğini ön
görüyoruz.”

Şirket Haberleri
Yorum Yaz