Ahmet Bolat havacılık sektörünün gidişatını anlattı

Türk Hava Yolları’nda (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat, geçtiğimiz gün bir grup ekonomi gazetecisiyle özel bir toplantıya katıldı. Havacılık sektörüyle ve THY ile ilgili önemli bilgiler aktaran Bolat, 2022 senesinin pandemi etkisinden sıyrıldığını ve şu an için sürecin güzel ilerlediğini söyledi. İşlerin açılmasıyla pilot ihtiyacının doğduğunu dile getiren Bolat, göreve geldiği andan itibaren yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı.

Göreve geldikten sonra THY kanadındaki isimlere kendisinden ne beklediklerini sorarak kollarını sıvayan ve çalışmalarına başlayan Bolat, süreci şöyle anlattı, “2022’nin biraz zor bir yıl olacağı baştan belliydi zaten. O açıdan da arkadaşlara geçen yılki performansın aynısını göstermek için ne istiyorsunuz diye sordum. Öncelikle pazarlama satışın bazı istekleri vardı, kurumsal iletişim daha önce icra kuruluna bağlıydı onu direk pazarlama satışa bağladık. Bunun gibi birkaç şey olunca bir de bazı başkanlıklar vardı onların da bazı maliyetleri vardı ben ihtiyaç duymayınca onları kapattım. Bazı zamanında kurulmuş sonra işlevini yitirmiş müdürlükler vardı onları kapattım. Zaten kurumu bildiğim için bunları anlamam için bir süre geçmesi gerekmedi. Hemen aksiyon aldım. Böyle olunca da sağdan soldan böyle haberler yapıldı. Bu yılın bütçesi hazırdı. Bizim bütçelerde en önemle girdi uçak sayısıdır. O sene girecek uçak sayısı yolcu sayısını her şeyi etkiliyor. Biz 2022’de pandeminin biteceğini hem hemen tahmin ediyorduk o açıdan 11-15 uçak alımı planlanıyordu. 2022 bütçesi zaten iyi yapılmış bir bütçeydi. Şimdi yavaş yavaş 2019’un rakamlarını yakalamaya başladık. Aslında bu yıl 2019’un yüzde 10 gerisinde rakamlar bekleniyordu ama bu sene hamdolsun iyi gidiyor. O açıdan da pilot ihtiyacı çıktı tekrardan pilot alımlarına başladık.”

YAZILIMDA 4 YILDA 14 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFLENİYOR

Katma değeri en yüksek sektörün yazılım olduğunu söyleyen Bolat, 2.4 milyar dolar olan ihracat rakamının 4 yılda 14 milyar dolara çıkabileceğinin mümkün olduğunu söyledi. Bolat ayrıca, “Başladığımın hemen 2-3 hafta sonrasında hizmet ihracatçıları birliğinin seçimleri gündeme geldi. Önceleri ben bürokratik bir görev gibi düşünüyordum. Ama sonrasından işin içine girince çok büyük iş olanakları olduğunu gördüm. Şimdi yavaş yavaş bakınca bir eğitim sektörü var, sağlık sektörü var THY açısından önemli fırsatlar var burada. Dün akşam iftarımız vardı yeni yönetimle. Önümüzdeki dönemde ilk olarak Brezilya ve Arjantin’e bir çıkarma yapacağız. Fatih Aksoy var birkaç artist de getireceğim. Yüzde 41 Türk dizileri seyrediliyor. Bizim oralardan öğrencilerimiz yok. Hastaneler katılacak ve bir Türk haftası yapacağız. Biz de hizmet ihracatçıları olarak çok çabuk büyüyeceğimiz cari açığı hızlıca kapatabileceğimiz sektörler bunlar. Dışarıdan hemen hemen hiç mal almadan dolar girdisi sağladığımız önemli sektörler. En katma değerli ihracat. 2.4 milyar dolar yazılım sektörünün ihracatı ve bunu 4 yılda 14 milyar dolara çıkarmak mümkün. Öyle olunca hakikaten THY’nin amiral gemi olarak burada yapabileceği çok şey var. 1 milyon dolarlık bir ihaleye giriyorsan orda senin lojistiğini sağlayacak olan benim müdürlüğüm” dedi.

SAĞLIK TURİZMİNDE TÜRKİYE BÜYÜK POTANSİYELE SAHİP

Türkiye’nin sağlık turizmi noktasında da çok önemli yol kat ettiğini söyleyen Bolat, “Geçende beni bir batı başkentinin konsolosu beni ziyaret etti ve sohbet esnasında ülkesinin bir şirketinin bizim bir ihalemize katıldığı söyledi. Konsolos ihale takip ediyor. 1 milyon dolar nedir demeyeceğiz çünkü bunlar çok çabuk katlanan sektörler. Güney Amerika Ortadoğu’yu bağladığımız en önemli yerler. O yüzden çabuk büyüdüğümüz yerler. Panamaya direk uçuyoruz şimdi. Öğrenci ve hasta az geliyor şimdi onları büyütmemiz lazım. Bizde sağlık turizminde yanlış bilinen bir şey var, çoğunluk saç ekmek için geliniyor zannediyor. Saç ekme çok az esas büyük ameliyatlar, kanser tedavileri için geliyorlar. Adamın ameliyatı 25 bin dolar. Aileni de getir 10 bin dolar daha koy ailen de yanında olsun. Öğrencilere ailen seni ziyarete gelsin 1000 dolara hem yol hem otel ücreti veriyoruz. Öğrencilerle sağlık turizmcilere yönelik turizm paketleri hazırlıyoruz. İstanbul aktarmalı yolculara da cazip paketler sunuyoruz. Daha önce yapılıyordu bunlar ama sınırlı kalmış biz şimdi burada daha proaktif olacağız. 2016 öncesinde tamamen bir İstanbul kültür turizm başkentiydi. Sonra da pandemi işler kesintiye uğradı. Biz bütün bu otelleri kullanacağız. Mezopotamya vadisini kuzey Avrupa ülkelerine tanıtacağız. Diyarbakır, Urfa, Gaziantep, Mardin. Buralarda savaş var zannediyor kuzey Avrupalılar PKK’nın propagandası yüzünden. Onlara bunun böyle olmadığını duyuracağız” diye konuştu.

Dünyada hem büyüyen hem de kar eden havayolu şirketi sayısının çok az olduğunu söyleyen Bolat, şöyle konuştu, “O zamanlar yıllık 57 bin rakamlarına gelmiş oma şimdi satış kanalında devreye girecek bu öneriler ve 50 Euro7Ya oda kahvaltı vereceğiz. İstanbul’u görmüş olacaklar ve sonra da tabi tekrar geleceği için THY de yarayacak.  THY 2003 yılından beri her sene kar etmiş. Bir tek 2016 ve pandeminin ilk yılında kar açıklamamışız. Onun dışında her yıl kar açıklamışız. Ve her sene çift haneli büyümüş. İşleri küçük tutup kar etmemiş karlı büyümüş. Ama hem büyüyeceksin hem kar edeceksin bunu dünyada başaran havayolları çok az. O yüzden geçmiş yönetimleri kutluyorum. Yönetim kurulları değişiyor ama altındaki kadrolar çok sağlım yıllardır burada çalışıyorlar THY’ni stratejisi belli o yüzden gelip bunu değiştireceğim demenize gerek yok. Oturmuş bir stratejisi var zaten bunu değiştirmeye gerek yok ama ne yoktu mesela Anadolu jetin büyümesi, Avrupa uçması. Bunu teşvik edeceğiz. Kargonun daha da büyümesi.”

Kargo taşımacılığı noktası hakkında da açıklamalar yapan Bolat, “Kargoda bizim 30’a yakın 777 iar uçağımız var. Bunlar biliyorsunuz 14-15 saat uçabilen 350 koltuklu uçaklar ama şimdi yeni nesil uçaklar A350 Boeing 787 uçakları biraz daha hafif ve motorları daha gelişmiş o açıdan da 777 ile rekabet ettiğinde kargo taşımıyorsa biraz ağır kalan uçaklar oldular. Bunların bir grubunu bir kısmının yoğunluğunu artırarak yakın mesafelerde 6-7 saatlik mesafelerde 10 koltuk artırarak rekabet gücünü artıracağız. Bunlardan 10 tanesini de kargo uçağına döndüreceğiz. Böylece yeni kargo uçağı almak yerine 10 tane kendi malımız kargo uçağımız olacak. O açıdan da bu yıl kapasitenin daraldığı bir sene oldu. Bu yıl bir yüzde 7-8 kapasite azalması var o yüzden ihracatçılardan talep vardır. Kargo sektörü biraz sıkıntılı bir sektör. Biz eskiden bir dolara getiriyorduk Çin’den bir kiloyu şimdi 7 dolara çıktı kargo biraz da öylece karlandı. Bir de burada yine THY’nin uzun soluklu stratejisinin faydasını görüyoruz sadece bir yere değil kargoya da yatırım yapmış dolayısıyla bu yılın karı da böyle geldi kargo kar etti yolcu onu destekledi ve 1.4 milyar dolarlık kar açıkladık” dedi.

AMBARGOYU DELMEDEN TURİSTLERİ TÜRKİYE’YE GETİRMEK PLANLANIYOR

Rusya kanadı tarafındaki çalışmalara da değinen ve açıklamalar yapan Bolat, şunları söyledi, “Biz Rusya’daki tarifeli seferlerimizi artırmıyoruz. Bize Rusya’dan her sene charter uçuşlarla gelen turistler vardı. Ve onları da biz taşımıyorduk onları Rus operatörler taşıyordu bunların da bir kısmı Rus bir kısmı Türk zaten. Rusya Rus operatörler taşıyacak şartıyla geliyordu turistler. Şimdi onlar uçamayınca acaba bunları biz getirebilir miyiz diye bir takım formüller çalışılıyor. Bu arada tabi ABD dış işleri ve ticaret bakanlığı ile de sürekli görüşüyoruz. Birkaç bakanlık birlikte çalışarak ambargoyu delmeden bu turistleri biz getirebilir miyiz konusu üzerinde çalışıyoruz. ABD ile OFAC ile sürekli kontrol ediyoruz. Biz turizm bakanı ile konuştuğumuzda bakan bey bunu Türk mülkiyetindeki uçaklarla yapabileceğimiz ortaya çıktı. Bizim 70 tane kendi mülkiyetimizde uçağımız var. Bu uçaklarla taşıyabileceğiz. Bu yolla turizm bakanlığı bu yıl 6.5-7 milyon olan Rus turist beklentisinin hiç değilse yarısını taşımayı yani 3 milyon Rus turist taşımayı planlıyor. Özellikle iştiraklerimize yoğunlaştık. Bunları da THY gibi global bir markaya dönüştürmeyi planlıyoruz. THY Technic’in Lutfansa Technic gibi bir dünya markası olmasını hedefliyoruz. Yeni bir hangar ihtiyacı var eni havalimanına yeni bir hangar açılması söz konusu. Turkish Cargo’da ya satış ya da yeni bir yabancı ortak düşüncesi var. Zaten İlker beyin de kafasındaki proje onu yabancılarla büyütmekti. Alibaba gibi büyük bir lojistik şirketi gelip benimle beraber birkaç kat büyütecekse bir anlamı var ve sadece Türkiye marketine değil benimle beraber dünya marketine gidecekse bir anlamı var. Şu anda bir görüşme yok büyüt eskiden yapılmış birkaç görüşme var ZTO ile World Express ile yapılmış ortaklık var ama büyümemiş onlar. Dediğim gibi çok o kadar da Star Alliance alırken bizim feeder olmamızdı. Turkish cargoyu dünyaya açacak dünyada birkaç kat büyütecek ortaklıklara sıcak bakıyoruz. Anadolu jeti büyüteceğiz.”

Türkiye’nin konum olarak çok iyi bir noktada olduğunu söyleyen Bolat, başak büyük krizlerin gelmemesi adına temennide bulundu ve şunları söyledi, “Bizim çok önemli bir avantajımız var, Türkiye’nin konumu. Mesela körfez ülkeleri hub’ına baktığınızda onlar Doğuya, Asya ülkelerine daha yakındırlar. Amerika’ya daha uzaktırlar. Bu açıdan Amerika uçuşları onların 777X gibi yeni uçaklar ancak uçuyor onlar biraz daha ekonomik olarak zorludur. Bizim yerimiz ise çok avantajlı biz doğuyu ada 12-13 saat batıya da 12-13 saat uçuyoruz. En uzun uçuş noktamız Los Angeles 14 saat doğuda da Japonya’yı 13 saat biz bu avantajımızı çok iyi kullanıyoruz. Diğer havayollarında olmayan bir filo yapımız var. Körfezin A380’leri var çok pahalı işletmesi olan bir uçak. Biz onlara nazaran çok daha ekonomiyiz verim açısından çok daha iyi bir filo yapımız var. Mesela Lutfansa Uzak Doğudan çekildiler uzak olduğu ve Emiratse ile rekabet edemediği için. Buna baktığımızda network bütünlüğü olarak THY hepsinden çok daha iyi durumda. 800 yolcuyu biz burada 2 saat 2.5 saatte doldururuz. Bir 777’nin bir buçuk katı daha uzun sürede dolduracaksın. Yukarda süre aynı. Bir de o uçağı doldurmak için fiyat düşüreceksin. Biz bunlara çok çalıştık hiçbir zaman A380’e Boeing 747-8’i verimli olarak görmedik biz kendi hatlarımızda. Baktığımızda neo’ları max’ları tam zamanında almışız. Çok dengeli gitmişiz. Bakıyorsun bazı havayolları sırf airbusçı bazıları sırf Boeing 7’ci. Biz öyle yapmamışız. Çok dengeli gitmişiz. 100 günlük bir programa ihtiyaç duymadım zaten 2003’ten beri yürütülen çok başarılı stratejilerin sonuçlarını görüyoruz. Beklenmedik farklı bir durum olmazsa biz diğer havayollarına göre gayet iyi gidiyoruz. Umarım başka büyük krizler gelmez.”