DOLAR 36,6852 0.19%
GBP 47,6264 0.32%
EURO 39,8996 0.1%
ALTIN 3.523,280,18
BIST 10.727,581,39%
BITCOIN 2956076-2.93739%
ETH 67730-2.72497%
İstanbul
18°

AÇIK

Türkiye’de İş Dünyası yılın ilk lansmanını gerçekleştirdi

Türkiye’de İş Dünyası yılın ilk lansmanını gerçekleştirdi

Türkiye’de İş Dünyası dergisi yılın ilk lansmanını İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Derginin kapak konusu olan güzelliğin ele alındığı toplantıda “Güzel bir dünya için neler yapılıyor?” sorusuna odaklanılırken, İDO’nun gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlere ilişkin de bilgiler verildi.

07/02/2025 14:40

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürü Dr. Murat Orhan’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantı 15 Ocak Çarşamba günü İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürlük binasında gerçekleşti. Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın moderatörlüğünü üstlendiği toplantıya aralarında Kayacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan, AGS Global Kurucusu Ahmet Güler, TÜYAFED Başkanı Mustafa Çalış, Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar gibi isimlerin bulunduğu farklı sektörlerden birçok yönetici katıldı. Daha güzel ve yaşanabilir bir dünya için neler yaptıklarını ve nasıl projeler geliştirdiklerini anlatan katılımcılar, toplantı sonrasında düzenlenen networking etkinliği dahilinde tanışma ve farklı sektörlerden ilham alarak yeni iş birliği modelleri geliştirme imkânına sahip oldular.

“GÜZELLİK KONUSUNU İŞLEDİK”

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak, “Yeni yılın ilk sayısında güzellik konusunu ayrıntılı bir şekilde işledik. Güzellik sayısını sadece kozmetik olarak algılamayın. Ulaşımın güzelliklerini de detaylıca masaya yatırdık. Umarım 2025 yılı bizler için daha güzel bir yıl olur. Bir önceki sayımızda da İDO ile çok güzel bir röportaj gerçekleştirmiştik. Murat Bey dergimiz için çok değerli bilgiler paylaştı. Bu lansmanımızın iki konusu var: Birincisi İDO, ikincisi dünyanın güzelleşmesi… Biz İDO’yu bir özel sektör kuruluşu olarak değil, bir bayrak taşıyıcısı olarak görüyoruz. Bu anlamda sizleri İDO’ya davet ettik ve lansmanımızı burada gerçekleştirmek istedik” diye konuştu.

Adsiz tasarim 46

Celal Toprak – Dr. Murat Orhan

“MARMARA DENİZİ’NİN ÖTESİNE GEÇTİK”

Celal Toprak’ın ardından konuşma yapan İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürü Dr. Murat Orhan, İDO’nun kuruluş hikâyesini ve faaliyetlerini anlattı. Faaliyetlerini artırarak uluslararası seferlere de başladıklarının bilgisini veren Orhan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “1987’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan şirketimiz, başlangıçtan itibaren İstanbul trafiğini rahatlatmak amacıyla deniz yoluyla yolcu ve araç taşımacılığı faaliyetlerine başladı. 2011 yılına kadar önemli bir büyüme kaydettik ve ülkemizin önemli bir değeri ve deniz ulaşımının öncüsü olan şirketimizin 30 yıllık kullanım hakkı, 861 milyon Dolarlık bir bedelle özel sektöre devredildi. Her ne kadar özel sektör bünyesinde faaliyetlerimizi büyüterek devam etsek de topluma konforlu, hızlı ve emniyetli bir yolculuk sunma misyonumuz hiç değişmedi. Kara yolu yatırımlarının rekabeti artırmasına ve ülkemizin her sektörünü etkileyen ekonomik zorluklar, kontrol dışı gelişen dış faktörlere rağmen şirketimizin güçlenen misyonu ile büyüme hedefleri ve yenilikçi yaklaşımı artarak devam ediyor. Bu bağlamda, ülkemizi Marmara Denizi sularının dışında da temsil etmeye başladık. İlk adımlarımızı 2022 yılında Hatay’dan Kıbrıs’a olan seferler ile atmış olduk. 2024 yılı itibarıyla da Ege Bölgesinde Kuşadası, Seferihisar, Bodrum Turgutreis gibi limanlardan Samos, Leros, Kalimnos, Patmos gibi adalara tatil turizmini desteklemek amacıyla uluslararası alanda da ülkemizi deniz taşımacılığında temsil etmeye başladık. Filomuzda yer alan 45 geminin sekiz tanesi 2025 yılında Marmara Denizi’nin dışında deniz ulaşım faaliyetlerine devam edecek. Bu sayede, büyük filo yapısı, farklı segmentlere hitap eden geniş ürün yelpazesi ve 37 yıllık deneyim ve sektörel bilgi birikimimiz ile deniz taşımacılığında ülkemizi saran üç farklı denizde sürdürülebilir deniz taşımacılığı faaliyetlerimi ile önemli bir oyuncu haline geldik.”

Son dönemdeki ekonomik zorluklar ve pandemi sürecinde tedarik zincirinin önemini bir kez daha gördüklerini ifade eden Orhan, “Yeni iş modelleri geliştirerek, sıfır kilometre araç taşımacılığı gibi alanlarda da faaliyet göstermeye başladık. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olması, deniz taşımacılığına yatırım yapmamız gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor. Bu doğrultuda, filomuzu genişleterek ve yeni hatlarla faaliyet alanımızı genişlettik. Şu anda 45 gemi, 35 iskele ve 16 aktif hatla yılda 30 milyondan fazla yolcu ve 12 milyondan fazla araç taşıyoruz. Bu büyük operasyonu yönetmek, deniz taşımacılığının zorlu ve değişken dinamiklerine rağmen, 37 yıllık deneyimimiz ve işimize olan aşkımız ile sürdürülebilir farklı segmentelere hitap eden taşımacılık modellerimiz ile sürdürülebilir başarılar elde etmeye devam ediyoruz. 2024 yılında ilk kez girdiğimiz Ege Adaları pazarında sadece üç gemi ve dört adaya yaptığımız seferlerde Nisan- Ekim döneminde yaklaşık 155 bin yolcu taşıdık. 2025 yılında ise Ege Adaları için gemi sayımızı artırarak ve yeni adalara seferler düzenleyerek 300 binin üzerine yolcu taşımayı hedefliyoruz” dedi.

TÜRKİYE’NİN İLK YEŞİL İSKELESİ YOLDA

İDO olarak, eski dönemde belediye şirketi olmalarıyla ilgili eleştiriler aldıklarını ifade eden Orhan, “Dolayısıyla böyle arada bir yerde duruyoruz ve bundan şikayetçi değiliz. Biz, Bilkent Holding’e bağlı Tepe grubu ile Akfen Holding ortaklığında bir özel şirket olarak kamu hizmeti yapıyoruz. Dolayısıyla sermayenin nasıl olduğundan ziyade hizmetin ne olduğu ve topluma ne kadar değer kattığı bizim için daha kıymetli. Kurumumuzda birçok farklı alanda fark oluşturan çalışmalara imza atıyor ve bunları yaparken çevreye duyarlı bir duruş sergilemeye özen gösteriyoruz. Sıfır atık, temiz deniz, temiz doğa, karbon ayak izi konularını kapsayan birçok çevreci çalışmalarımızın yanı sıra; Türkiye’de ilk defa yeşil iskele sertifikası alacak kurumlar içinde şu anda en öndeyiz. Çevreye duyarlı ekip arkadaşlarım ilgili tüm süreçleri takip ediyorlar, süreçler tamamlandığından bu güzel haberi yine kamuoyuna duyuruyor olmaktan mutluluk duyuyor olacağız” diyerek sözlerini noktaladı.

Adsiz tasarim 47

Salih Çıta

GÜZELLİK, İÇTEN GELİR

Türkiye’de İş Dünyası dergisinin Şubat sayısında güzellik kavramının incelendiği dosya haberinde yer alan Sora Grup CEO’su Salih Çıta ise toplantıda güzellik tanımını kavramsal bağlamda ele aldı. Çıta, “Güzellik, oldukça subjektif bir kavram. Bizim için güzellik öncelikle içsel bir durum; kişinin ruh hali, motivasyonu ve özgüveniyle yakından ilişkili. Elbette dış görünüşü desteklemek için kozmetik ürünleri kullanabiliriz, ancak gerçek güzellik içten gelir ve bir ruh halidir” dedi.

“İNOVASYON KOZMETİĞİN YAPI TAŞI”

Kozmetik alanında kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Çıta, “Dünyadaki tüm gelişmeleri takip ederek, Türkiye’ye ve dünyaya hizmet veren güçlü bir marka haline geldik. Kozmetik sektöründe ihtiyaç duyulan tüm ürünleri üretebilecek teknolojimiz ve altyapımız mevcut. Kökleri Ar-Ge’ye dayanıyor. Yıllarca bu alanda çalıştım ve inovasyonun, kozmetiğin temel taşı olduğuna inanıyorum. İnsanlık var olduğu sürece kozmetik sektörü de var olmaya devam edecek. Bu sektörde yatırımlar ve teknolojiler hızla gelişiyor. Biz de kendi teknolojimizle makine üreterek bu gelişmelere ayak uyduruyoruz. Özellikle gazlı ürünler konusunda dünyanın en iyi firmaları arasında yer alıyoruz. İç pazarda da çok ciddi bir güce sahibiz ve tüketiciler tarafında da ilgi görüyoruz” diye konuştu.

Adsiz tasarim 48

Ertuğrul Şen

Toplantıda söz alan Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, Türkiye’nin binalarda özellikle rahat, konforlu, güvenli yapılarının oluşmasını sağlayan yalıtım uygulamalarının her çeşidini temsil ettiklerine dikkat çekerek, “Türkiye’nin enerji ve çevre politikalarına ve inşaat sanayine hizmet vermeye çalışıyoruz. Yüzde 70 dışa bağımlı olduğumuz bir enerjide, bu kadar yüksek bir tasarruf potansiyeline biz sektör olarak tarafız. Sektöre başladığım dönemde Türkiye’de sektörün üretimden gelen büyüklüğü 600 milyon Dolar civarındaydı. Şu anda 18 milyar Dolar civarında bir sektörden söz ediyoruz. 80 bin kişilik bir istihdam sağlamaktayız. Dolayısıyla sadece bu boyutuyla değil, küresel ısınma, iklim değişikliği politikalarına da etkimiz var” dedi.

“SPOR YETERİNCE DEĞER BULAMIYOR”

45 yıldır Türk Ytong’ta görev yaptığını ifade eden Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar ise şöyle konuştu: “Ytong hem ısı yalıtımı hem deprem güvenliği açısından dünyada önemli bir yapı malzemesi. Asıl gayemiz Türkiye’de gerçekten her şeyden önce inanılmaz boyuttaki enerji israfının önlenmesi için çalışma yapmaktır. Şu anda Türkiye’de bir ısı yalıtım standardı var. Enerji tasarrufu için birtakım çalışmalar yapılıyor ama bugün bir gerçek var hala Türkiye’deki bir konutun ısınma için harcadığı enerji, Almanya’dakinin iki katı. Hatta Avrupa’daki birçok ülkenin iki katı. Avrupa 2030 yılından sonra sıfıra yakın enerjiyle konutların ve tüm yapıların ısıtılmasını yasalaştırmış durumda. Biz maalesef bu konudan hala çok uzağız. İZODER’in bu konuda çok değerli çalışmaları var, biz de bu çalışmaların içindeyiz. Basın tarafından bu konunun daha fazla desteklenmesi lazım. Gereksiz ve yanlış ısıtma dolayısıyla yılda 15-20 milyar Dolar havaya atılıyor.”

Beşiktaş JK Divan Kurulu İkinci Başkanı da olan Hinginar, konuşmasında Türk sporunun geldiği yerle ilgili bilgi verdi: “Türk sporunda şu anda Türkiye’deki spor seviyesinin mali açıdan değerine baktığımız zaman maalesef Avrupa’dan çok gerideyiz. Oysa 85 milyonluk bir ülkenin spor faaliyetinin çok daha etkin ve çok daha gelir getirici kaynakları ve imkânları var. Ama maalesef yanlış yönetimler dolayısıyla Türkiye’de spor uluslararası alanda yeterince değer bulamıyor. Bunun da temeli gereksiz diyeceğimiz suçlamalar, çatışmalar, iç çekişmeler. Bunların giderilmesi için bence toplum olarak daha fazla çalışmamız lazım. Ben Beşiktaş Divan Kurulu İkinci Başkanıyım. Bu konudaki bir çalışmayı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz Divan kurulları olarak Türkiye’deki özellikle üç büyük kulüp tabii ki (Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe) artı Türkiye’de şampiyon olan kulüplerin Divan kurullarına, göreve başladığımız 7 yıl oldu ve söz konusu bu dönemde başlattığımız bir süreç var. Divan kurullarının bir araya gelerek Türk sporunda hem dostluğu hem doğru rekabeti yani sportif rekabeti en iyi şekilde sağlamak, kavgayla suçlamayla değil, barış içerisinde gerçek bir sportif rekabetle Türk sporunun değerini yükseltmek için çalışma yapıyoruz.

“DOĞRU ANLATIRSANIZ DOĞRU SONUÇLAR ÇIKIYOR”

Sigorta sektörünün deneyimli isimlerinde ÖzserNEO Sigorta Brokerlik CEO’su Ramazan Ülger’in de yer aldığı toplantıda Ülger, sigorta sektörüne dair bilgiler paylaştı.

Ülger, sigorta teminatlarına ilişkin görüşlerini paylaşarak; “Türkiye’de bireysel risklerin (özellikle konut ağırlıklı olarak düşündüğünüzde) yeterli sigorta teminatı olmadığı kesinlikle açık. Sanayide bu kadar büyük bir sorun yok. 99 depreminden sonra çıkarılan zorunlu deprem sigortası var. O dönemde de ısrarla eksik yapıldığını söylememize rağmen söylemlerimiz çok fazla karşılık bulmadı. Türkiye’de politikacılara doğru şeyi anlatırsanız doğru kararlar çıkıyor. Hiçbir doğa olayı devlet desteği olmadan çözülemez. Dask için zorunlu sigortanın yaptırılması için bir takip var mı? Türkiye’nin dijital altyapısına baktığımızda -uluslararası şirketlerde çalıştığım için biliyorum- çoğu Avrupa ülkesinden çok çok ileride olduğumuzu söyleyebilirim. Kayıt sistemimiz, dijital sistemimiz, bankacılık sistemimiz, aklınıza ne geliyorsa birçok alanda son derece iyiyiz” şeklinde konuştu.

En az 10 karakter gerekli