Gündem Koridoru

135 yıldır değişmeyen lezzetler

“GASTRONOMİYE HAK ETTİĞİ DEĞER VERİLMELİ”

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası16.05.2023
135 yıldır değişmeyen lezzetler

1915 yılından günümüze gastronomi alanındaki lezzet değişimlerini değerlendiren Hacı Abdullah Lokantası Ortağı Hacı Abdullah Korun,“Eskiden yemek yiyen misafirlerimizde inanılmaz bir damak tadı ve lezzet aşinalığı vardı. Ne yediğinin farkındaydı ve yemeğin içeriğini dahi iyi bilirdi. Yemekte hangi yağın kullanıldığını, tuzunun ayarını, malzemelerinin eksik olduğunu hemen anlardı. Yani lokanta olarak o dönem müdavimlerimize kolay kolay yanlış yapamazdık. Sonraları kültürel yozlaşma diyebileceğimiz fast-food yiyeceklerdeki artışla hiçbir şeyin eski lezzetinin aynı kalmadığını düşünüyorum. Gerek et gerekse sebzelerde geçmiş dönemlerdeki doğallık bulunmadığından aynı lezzetleri sunmak artık neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak Hacı Abdullah Lokantası olarak 135 yıldır aynı lezzetleri korumaya çalışıyoruz. Tüm yemeklerimizde sadece kaliteli tereyağı, Şanlıurfa’dan getirttiğimiz sade yağ ve zeytinyağı kullanıyoruz.O günkü yemeklerimizden hala devam eden hünkârbeğendi, keşkek, kuzu tandır ve kuzu incik buğulama gibi yiyeceklerimiz 100 yıldır neredeyse aynı lezzette devam ediyor” diye konuştu. Bu konuya ilişkin bir anısını paylaşan Korun, adeta o yıllara geri dönerek şunları söyledi; “Bir gün Londra’da yaşayan Osmanlı Hanedanına mensup Fethi Efendi geldi. Yemeğini yerken bana ‘Hacı Bey, 1915 yılında 16, 17 yaşlarındayken ve yurt dışına çıkmadan evvel hastalandım, Ağa caminin karşısında bir klinik vardı orada yatıyordum ve bana yemekler hep sizden gelirdi. Çok uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen burada bugün hala aynı lezzeti alıyorum. Teşekkür ederim size’ dedi. Bende ona ‘Sayın Şehzadem asıl teşekkürü bize değil de bu
lokantanın kurulmasına onay veren Sultan Abdülhamid Han'a yapmak gerekir. Çünkü onun hayır ve bereketi hala devam ediyor’ dedim. İşte bunun gibi çok örnek anlatabilirim size. Biz bir asrı geçkin zamandan beridir hala Türk mutfağına aynı lezzetleri
sunmaya devam ediyoruz.”

“GASTRONOMİYE HAK ETTİĞİ DEĞER VERİLMELİ”

Deprem ve pandemi gibi ekonomik sebeplerin gastronomiyi kötü etkilediğini ve enflasyon düşmedikçe sektörün kan kaybetmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Hacı Abdullah Korun, basın ve medya kuruluşlarının gastronomiyi mümkün mertebe desteklemesinin şart olduğunu söyleyerek şunlara değindi; “Sektörün önemli bir problemi de eğitimli ve kalifiye eleman konusunda yaşanıyor. Sektöre İŞKUR gibi kamu destekli eğitimlerle personel yetiştirilmeli. Sektörde çalışan herkesin yaptığı işin hakkını vererek gayret etmesi gerekiyor. Son olarak gastronomide 'ben yaptım oldu' mantığı geçerli değil. Böyle yapanların çoğu kez kaybettiğine de şahit oldum.”


“GASTRONOMİ TURİZMİ YAPIYORUZ”

Gelecek planları arasında Türk mutfağını dünyaya tanıtma gibi bir misyonları olduğunu aktaran Korun, son olarak şu noktaların altını çizdi; “Uzun yıllardır bu mekânımızda ülkemize gelen turistlere yemek kültürümüzü tanıtıyoruz. Yani biz bir anlamda gastronomi turizmi yapıyoruz. Belki yeni jenerasyon ile yurt dışına da açılabiliriz. Dubai gibi bazı Arap ülkelerinden ciddi teklifler var, görüşüyoruz. Hatta Avrupa ülkelerinde de neden olmasın diye kendi aramızda istişare ediyoruz. Çok yakın bir zamanda müjdelerimizi duyabilirsiniz.”

Türkiye'de Gündem
Dünyada Gündem
Yorum Yaz