Tasarım yarışmaları tekstil sektörünü süper lige taşıyor

Türkiye’nin kalite ve üretim standartlarını daha da yükseltecek en değerli hamlelerden biri olan tasarım yarışmaları, bugüne kadar pek çok genç tasarımcıyı tekstil sektörüne kazandırırken bazı tasarımcılara da uluslararası arenada tanınırlık sağladı. Türkiye’de üretilen kumaş ve tasarımların hak ettiği değere ulaşması için önemli bir adım olan kumaş tasarım yarışmalarının tekstil sektörüne sınıf atlattıracağı da yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Yaşanan değişimler ve gelişmeler, içinde bulunduğumuz dönemi de değiştiriyor. Artık geleneksel yöntemler, tasarımlar, trendler kalmadı. Gençlerle birlikte çalışmalara yön vermek, genç bakış açısına önem verip fikir ve düşüncelerini dinlemek, sorumluluk sahibi olacakları şekilde söz sahibi olmalarını sağlamak ve en önemlisi başarabileceklerine öncü olacak bir platform yaratmak önemli bir başlık. Bunu yaparken gençleri desteklemek ve önlerini açarak gelişime kucak açmak gerekiyor. Keza gençler bir şeyi beğeniyorsa o gelişiyor. Tekstil de Türkiye’deki ihracatın can damarlarından biri. Onu en iyi geliştirebilecek şey ise genç yetenekleri desteklemek ve bu damara kan vermelerini sağlamak.

 Bu noktada Türkiye’de tasarım ve tasarımcı adaylarının önünü açmak için düzenlenen yarışmalar önemli bir görevi yerine getiriyor. Söz konusu yarışmalar tekstil sektörünün tasarıma ve tasarımcıya verdiği önemi ve değeri ortaya koyan bir kanıt esasında. Bu durum tekstil sektörünün gelecek vizyonu açısından teşvik edici bir unsur. Gelinen noktada, Türkiye’nin dört bir yanındaki ihracatçı birliklerinin düzenlediği yarışmalar vesilesiyle genç tasarımcıların tekstil sektörüne kazandırıldığı, birçok tasarımcının da uluslararası alanda ün kazandığı görülüyor. Tüm de bunların ötesinde tekstil sektörüne uluslararası arenada sınıf atlattıracak sırrın tasarım yarışmalarında olduğu belirtiliyor.

Yarışmalarının tekstil sektörüne neler kazandırdığını anlattığımız haberde kumaş tasarım yarışmalarının mimarı olan İhracatçı Birliklerinin Başkanlarıyla bir araya geldik.

UZUN ÖMÜRLÜ ÜRÜN TASARIMI

TİM Başkan Vekili & ATHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı & ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’a, “Dünyanın sayılı tekstil üreticilerinden biri olan Türkiye’nin kalite ve üretim standartlarını daha da yükseltecek hamleler neler?” diye sorduğumuzda bize şu yanıtı verdi;

“Dünyanın en bereketleri topraklarından biri olan Anadolu her türlü ürünü yetiştirme ve geliştirme fırsatını bize sunuyor. Günümüz şartlarını da baz alarak bu toprakları kullanmak ve daha kaliteli hammaddeler çıkarmak standartı yükseltmek için esastır. Bunun için yapılabilecek şeyler arasında organik pamuk üretimi, işçiye destek, hızlı üretim ve tüketim gibi kavramlarla birlikte uzun ömürlü ürün tasarımı, sürdürülebilirlik gibi kavramlar üstünde de durulmalı ve bu doğrultuda ham maddelerin kullanımı öncelikli olmalıdır. Ham madde kalitesi artarsa, üretimde de ihracatta da kalite doğru orantılı olarak artar.”

Tekstil alanında düzenlenen yarışmaların kesinlikle sektöre artı bir değer katacağına inanan Kıvanç, bu nedenle ATHİB tarafından düzenlenen yarışmanın sürdürülebilirliği için çalışmalar yürüttüklerini ifade ediyor.

Kumaş seçimi tasarımın başarısında önemli bir role sahip. Bu noktada daha inovatif ve çevreci tekstil ürünleri yaratarak bir marka değeri oluşturma noktasında tasarım yarışmaları önemli bir görev üstleniyor. Zeki Kıvanç bu konuyla ilgili görüşlerini şöyle aktarıyor, “Bu noktada yine gençler sektöre öncülük ettiği için kendi akranları da direkt olarak bu şekilde yol haritası çiziyor. Yani sistematik bir döngüyle yarışmaya katılanlar katılmayanlara örnek oluyor diyebiliriz. Çevreci ve sürdürülebilir tasarımların peşinden gidip tasarımlarını sergiliyorlar. Bu konuda hevesi ve yeteneği olan gençlerimiz her yıl gelişimle karşımıza çıkıp projelerini bu inovatif yol üzerinden ilerletiyorlar.”

AMAÇ, NİHAİ ÜRÜNE ODAKLANMAK

Türkiye'de teknik tekstil alanında kullanılan kumaşın yüzde 95'i Gaziantep'te üretilirken, bölge Türkiye toplam tekstil ihracatının yüzde 24'ünü karşılıyor. Gaziantep'in bu özelliğini daha da ön plana çıkarmak ve kenti kumaşta marka şehirlerden biri haline getirmek için harekete geçerek “Doku Kumaş Tasarım Yarışması”nın ilkini gerçekleştiren GAİB Koordinatör Başkanı Fikret Kileci bu yarışmanın sektörel öneminden şöyle bahsediyor;

“Gaziantep tekstil sektöründe ara mamul ve hammadde üretimine ağırlık veriyor. Bizim bu yarışmayı düzenlemekteki amacımız ara mamul ve hammaddeden ziyade nihai ürüne odaklanmak. Gaziantep başta olmak üzere bölgedeki üretimi nihai ürün üretimine kanalize etmeyi hedefliyoruz. Yerelde üretilen kumaşların bir marka değeriyle birlikte endüstriyel hale getirilmesini istiyoruz. Bu anlamda Doku Kumaş Tasarım Yarışması katma değerli ürünlerin sektöre kazandırılması açısından oldukça önemli.”

Yarışma süreci boyunca yarışmacılarla geliştirdikleri ortak çalışma kültürü ile bir fark ortaya koyduklarını belirten Kileci, “Tasarımdan üretime kadar projenin her aşamasında finalistler işin içinde fiilen bulundular. Kumaşlarının üretim aşamasında fabrikada bulundular ve tasarladıkları kumaşlara temas ettiler. Kumaşların kıyafete dönüştüğü noktada yarışma koçumuz Dilek Hanif ile yakın bir iletişim içerisinde oldular.”

Başta “Doku Kumaş Tasarım Yarışması” olmak üzere Türkiye’de tekstil alanında düzenlenen yarışmalar sizce tekstil sektörüne sınıf atlattıracak mı? Sektör bunun çıktılarını ne zaman görecek? Bu konudaki öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız?” sorumuza Kileci’nin cevabı şöyle;

“Bu gibi tasarım yarışmalarının sektörü çok farklı noktalara taşıyacağı şüphesiz. Meyvelerini hemen olmasa da bir zaman sonra muhakkak toplayacağız. Düşünen, tasarlayan ve üreten bir gençlik için yatırım yapıyoruz. Kısa, orta ve uzun vadeli planlarla bu işleri geliştirir ve onlara değer katarak ilerlersek, ‘moda ülkesi Türkiye’ sloganını dünya pazarında duyururuz. Türkiye’nin tekstil sektöründeki standartlarını yukarıya taşımak, aslında tam da bizim yaptığımız gibi tasarıma yatırım yapmak ve bu alanın önünü açmak ile olur. Çevreci, doğa dostu üretim modellerini yeni tasarımlarla buluşturmalıyız. Bunu yapmak için en önemlisi de sektörde çalışan paydaşları eğitmek, çevreci bilinci oturtmak gerekiyor. Üretimde aslolanın nicelik değil nitelik olduğunu anlatmak gerekiyor.”

Daha inovatif ve çevreci tekstil ürünleri yaratarak bir marka değeri oluşturma noktasında tasarım yarışmaları önemli bir görevi yerine getiriyor.

Tasarım yarışmalarının bu işin çekirdeği olduğunu dile getiren Kileci, “Biz bugün bu yarışmalarla ilk tohumları atıyoruz. Tasarım kültürünü oturtmaya çalışıyoruz. Yarın bu oturmuş kültürün çıktıları yepyeni markalar olacak. Gençlerimiz böyle işlerle cesaretleniyor ve içlerindeki yaratıcılık uyanıyor. Yaptıklarımızı, çok büyük pazarlara yelken açacak gençlerimize maddi ve manevi bir teşvik ve destek olarak düşünebilirsiniz. Attığımız her adımda gayemiz, katma değerli ihracatın artmasına katkı sunmak” diyor.

“ÇEVRE ODAKLI ANLAYIŞI TABANA YAYACAĞIZ”

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşması ile birlikte sürdürülebilirlik konusu tüm sektörlerin ana gündem maddeleri arasında yerini aldı. Hem üretim süreci hem de tüketim sonrası sürece önem veren tüketiciler için en büyük trend doğa dostu markalar ve ürünler haline geldi. Bu doğrultuda tekstil sektöründe sürdürülebilirlik vizyonu kapsamında çalışmalara başladıklarını söyleyen İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Sürdürülebilirlik ve tasarım, hammaddeden nihai ürüne kadar tüm üretim aşamalarında büyük önem arz ediyor. Bu nedenle tasarım yarışmalarında bu iki önemli konunun ana çerçevede yer alması anlamlı. Biz de bu sene İTHİB Uluslararası Kumaş Tasarım Yarışması’nda ‘Farkında Ol’ sloganını kullanarak, doğadan alınan ilhamla yeteneklerin buluşturulduğu tasarımların sergilenmesini hedefledik ve ortaya çok başarılı sonuçlar çıktı. Bir sonraki adımımız ise yarışmalarımızda ortaya çıkan inovatif ve çevreci fikirleri sektörümüzle buluşturarak sektörümüzde çevre odaklı anlayışı tabana yaymak” diyor.

“YENİ BAŞARI HİKAYELERİNE İHTİYACIMIZ VAR”

Dünyanın en büyük 5. tekstil ihracatçısı olan tekstil sektörünün, AB ülkelerinin de 2. tedarikçisi konumunda yer aldığını belirten Ahmet Öksüz sektörle ilgili şöyle değerlendirmede bulunuyor; “En büyük hedefimiz; küresel ligdeki konumumuzu koruyarak, önümüzdeki en büyük rakiplerimizin önüne geçmek ve uzun vadede dünyanın en büyük ilk 3 tekstil ihracatçı ülkesinden biri olmak. Alt yapımız, nitelikli istihdam gücümüz ve güçlü tekstil firmalarımız da bu hedeflere ulaşacak alt yapıya sahip. Küresel gücümüzü daha da artırabilmek için, yeni başarı hikayeleri yazmalıyız. Bu nedenle daha yüksek katma değer için tasarım, sürdürülebilirlik, Ar-Ge ve inovasyon konuları rekabette fark yaratacağımız en önemli maddeler arasında yerini alıyor. Ar-Ge, inovasyon ve tasarım sektörlerimiz için olmazsa olmaz. İhracatta fark yaratabilmemiz için gerçekleştirdiğimiz yarışmalar, trend - inovasyon etkinlikleri ve seminerleri ile sektörümüzün tasarım algısını bir üst basamağa taşımalıyız.”

Tekstil sektörümüzde katma değer yaratan en önemli unsurların başında tasarımın geldiğini ifade eden Öksüz, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği olarak 15 yıldır düzenledikleri Uluslararası Kumaş Tasarım Yarışması’nın önemini de şöyle anlatıyor: “Düzenlediğimiz yarışmayı sektörümüzün tasarıma ve tasarımcıya verdiği önemi ve değeri ortaya koyan bir kanıt olarak nitelendiriyoruz. Tasarım yarışmaları sayesinde yarışmacılar birçok farklı perspektif kazanabiliyor böylece dünyaya entegre olma ve küresel gelişmeleri yakından takip etme imkânı da yakalıyor. Bu durum sektörümüzün gelecek vizyonu açısından bizleri de daha fazla teşvik ediyor.”