Yazarlar

Sağlıkta bitmeyen sorun; Acil

112 Acil Çağrı hattının en büyük sorunu gereksiz aramalardır. İçişleri Bakanlığının paylaşmış olduğu bilgiye göre 112 Acil Çağrı Merkezlerine, 2021 yılında toplam 104 milyon çağrı alınırken, bu çağrıların 71 milyonu, yani yüzde 68’ini asılsız çağrılar oluşturuyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası11.04.2022
Sağlıkta bitmeyen sorun; Acil

112 Acil Çağrı hattının en büyük sorunu gereksiz aramalardır. İçişleri Bakanlığının paylaşmış olduğu bilgiye göre 112 Acil Çağrı Merkezlerine, 2021 yılında toplam 104 milyon çağrı alınırken, bu çağrıların 71 milyonu, yani yüzde 68’ini asılsız çağrılar oluşturuyor.

İlk yardım herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin tıbbi yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalar olarak tanımlanır. Maalesef ülkemizde çok az sayıda kişi, acil müdahale gerektiren durumlarda neler yapılabileceğini bilmekte olup, kalıcı yaralanmaların ve ölümlerin büyük bir kısmı panik ve kargaşanın hâkim olduğu ilk dakikalarda ve yanlış taşıma sırasında gerçekleşiyor. Bu da genellikle ilk yardım eğitimi almamış kişilerin yanlış ve bilinçsizce yaptığı ilk yardım uygulamalarından kaynaklanıyor.

112 acil çağrı hattının en büyük sorunu gereksiz aramalardır. İçişleri Bakanlığı'nın paylaşmış olduğu bilgiye göre 112 acil çağrı merkezlerine, 2021 yılında toplam 104 milyon çağrı alınırken, bu çağrıların 71 milyonu yani yüzde 68’ini asılsız çağrılar oluşturmaktadır.

Covid-19 pandemisinde Türkiye’nin bazı illerinde 112 acil çağrı hattına gelen ihbar sayıları arttığı gibi asılsız çağrılar da artış gösterdi. Böylesine hem fiziksel hem de psikolojik olarak zor bir süreçten geçen 112 ekiplerini asılsız çağrılarla meşgul etmek gerçek vakalara ulaşma sürelerini uzattığı gibi çalışanların fizyolojik yapılarını da olumsuz yönde etkiliyor.

Vatandaşların yaşadıkları panik ile acil çağrı numaralarını karıştırmasını önlemek, yardım çağrısında bulunanlara daha hızlı ve etkin şekilde cevap verilmesini sağlamak amacıyla “Polis İmdat, Jandarma, ve Yangın İhbar gibi yedi kurum için acil hattı tek numara altında toplandı.

Türkiye Hastanesi Genel Müdürü OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hayati Odabaşı

KRİTİK GÖSTERGE; MÜDAHALE SÜRESİ

Türkiye’de hastane öncesi acil sağlık hizmetleri kara, hava ve deniz ambulansları ile sağlanmaktadır. Kara ambulanslarının nakledilecek hastaların gereksinimlerine göre tasarlanmış, farklı kullanım amaçlarına hizmet edebilecek türleri bulunmaktadır. Türkiye’de tüm ambulans ekipmanları ambulansların içinde bulunmakta ve acil durumlarda olay yerinde gerekli olan ekipmana ambulans içerisinden ulaşılmaktadır.

Ambulans hizmetleri için en önemli etkinlik göstergesi “müdahale süresi” olarak adlandırılan zamandır. Bu zaman acil yardım çağrısının alınması ile ambulansların olay yerine ulaşarak gerekli acil müdahalenin başlatılmasına kadar geçen süre olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’de istasyon ağının yaygınlaştırılmasıyla kırsal bölgelerden gelen acil çağrılara ilk 10, şehir içinden yapılan çağrılara ise ilk 30 dakika içinde ulaşma oranları yüzde 95’e ulaşmıştır. Böylece gelişmiş ülkelerdeki müdahale süreleri yakalanmıştır.

ACİL SERVİSLERDEKİ YOĞUNLUK

Sağlık Bakanlığı tarafından acillerdeki yoğunluğun tespiti için yapılan araştırmada, acile başvuran hastaların yüzde 43’ünün kendilerini gerçekte acil görmedikleri, gündüz çalışıldığında gece hastaneye gitmeyi uygun buldukları ve acile başvuruda katılım payı alınmamasını gerekçe gösterdikleri belirlenmiştir. Acil başvuruların sadece yüzde 20’si gerçek anlamda acil hasta, yüzde 80’lik kısmı yeşil alan hastaları olarak gözlenmiştir.

Semptomların ne kadar ciddi olduğunun algısı hastadan hastaya göre değişmektedir. Bu açıdan hastaların acil olup olmadıklarının ve tedavi süreçlerinin belirlenmesi çok önem kazanmaktadır. Bu amaçla acil servislerde tıbbi müdahale öncelliklerini belirleme sistemi (Triaj) uygulanmakta ve renk kodlaması yapılmaktadır. Hastalar triaj koduna göre uygun alanlara alınıp tıbbi durumlarına göre sıraya konulmaktadırlar. Hastaların acil servislere yönelmelerinin kişisel, kültürel, finansal ve sosyal vs. gibi pek çok nedeni vardır. Acil servislerin yoğun olmasının sebepleri olarak;

  • Acil servislerin ücretsiz olması,
  • Poliklinik randevusu alamayan hastaların anında sağlık hizmeti alabilme isteği,
  • Hastaların tetkik ve tedavi işlemlerinin daha hızlı yapılacağını düşünmeleri,
  • Hastalarda alınan tıbbi tedavinin kaliteli olarak düşünülmesi,
  • Hastaların uzun kalış süreleri,
  • Gecikmiş laboratuvar testleri ve görüntüleme, Konsültasyonların gecikmesi,
  • Yeterli hasta yatağının olmayışı vb.

PANDEMİ DÖNEMİ ACİL HİZMETLERİ

COVID-19 pandemisi sürecinde acil servislerde hasta yönetimi ve işleyişlerde önemli değişiklikler ve yenilikler ortaya çıkmıştır. Bu değişikliklerin başlıca amacı artan COVID-19 hastalarının yönetimi için kapasite artışı, yeni tedavi algoritmalarının geliştirilmesi, hasta ve personel için güvenli bir acil servis oluşturmaktır. Acil servisler COVID-19 ve diğer hastaların yönetimi için yeniden düzenlenmiş, acil servise hasta kabul, triyaj ve tedavi algoritmaları geliştirilmiş, personelin ve hastaların korunması için yeni önlemler oluşturulmuştur.

Sağlık çalışanlarının bulaşıcı salgınlar sırasında önemli stres yaşadıkları iyi bilinmektedir. Pandeminin başlamasıyla birlikte 112 ekiplerinde görev alan sağlık personellerimiz gibi psikolojik olarak en çok etkilenen bölümlerden biriside acil servislerdir. Acil serviste görev alan sağlık personellerimiz bu dönemde hem ağır bir virüs yükü ile karşılaşmakta, hem de yüksek çalışma saatleri ile birlikte yeterince dinlenmeden kendilerinin güvensiz bir ortamda çalışmak zorunda kalmaları ciddi bir ruhsal sıkıntı yaşamalarına yol açmaktadır.

Bütün bu çerçeve dahilinde ülkemizdeki sağlık sistemi; sağlık kurumlarına erişilebilirlik, sürdürülebilir finansal ve tıbbi alt yapının yanında vefakar sağlık personeli sayesinde dünyadaki en başarılı örneklerden birisi durumundadır.

KAYNAKÇA:

  • Hastane Öncesi dergisi - İlkyardım Bilgilerinin Doğruluğu ve İlkyardım Uygulamalarına Etkisinin Değerlendirilmesi (M. Kızıl, N.Üstünkarlı, Ş. Yıldız, K. Kurtel, İ. Şemin, Y.H. Abacıoğlu)
  • Türkiye Klinikleri Makale – Acil Tıp ve COVID-19 (Mehmet Ali Karaca)
  • Sağlık İstatistiği Yıllığı-2020
  • Dergipark - Triaj Sistemlerine Genel Bakış ve Türkiye’de Acil Servis Başvurularını Etkileyen Faktörlerin Lojistik Regresyon ile Belirlenmesi ( D. Öner Şimşek)
Yazarlar
Yorum Yaz