Yazarlar

Mardin'den dünyaya davet var

Taşların tarih koktuğu, ibadethanelerin kendi dilinde özgürce konuştuğu binlerce yıllık geçmişe sahip, iki sınır kapısı olan bir Mezopotamya şehridir Mardin.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası08.05.2023
Mardin'den dünyaya davet var

Taşların tarih koktuğu, ibadethanelerin kendi dilinde özgürce konuştuğu binlerce yıllık geçmişe sahip, iki sınır kapısı olan bir Mezopotamya şehridir Mardin. Bulunduğu bölgenin en eski yerleşimleri arasında ilk sırada yer alan kadim şehir; köklü geçmişi, coğrafi konumu, gastronomi kültürü, eşsiz mimarisi ve ekonomik faaliyetleri ile Mezopotamya’da yüzyıllardan bu yana medeniyetlere bekçilik ediyor. Bölgedeki yüzyıllık dokuyu korumakla görevli medeniyet bekçileri arasında yer alan Başkanlar Veysi Şahin ile Abdurrahman Şahin bu yazımızda tüm dünyayı Mardin'e davet ediyor.

Hoşgörü içinde barındırdığı çok kültürlü yapısı ve binlerce yıllık dokusuyla dünyanın her yanından ziyaretçiyi içine çeken kadim bir şehirdir Mardin. Kentin tarihi yapısını en iyi yansıtan bölgelerin başında ise Midyat geliyor. Şehrin çok kültürlü atmosferini korumakla görevli isimlerin başında gelen Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin, bölgenin önemine vurgu yapmak için “Midyat bildiğiniz gibi diller ve dinler kenti, bizim görevimiz bölgenin tarihi kültürü canlı tutmak” ifadelerini kullanıyor. Şehrin kültür ve turizm sorumlusu Mardin Büyükşehir Belediyesi Kültür Turizm Daire Başkanı Abdurrahman Şahin ise kadim şehre yönelik “Mardin medeniyetlerin birleştiği, birbirine kavuştuğu, beraber filizlendiği bir şehirdir” yakıştırmasını yaparak “Herkesi Mardin’i bekliyoruz” diyor.

Süryani, Kürt, Ezidi, Türk ve Arap medeniyetlerinin bir arada hoşgörü içinde yaşadığı şehir, adeta kültürel bir hazine niteliği taşıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgede Hristiyanlık inancına göre üç farklı mezhep olan Katolik, Ortodoks ve Protestan kiliseleri yan yana bulunuyor. Türkçe, Arapça, Süryanice, Kürtçe, Ermenice, Aramice, Toranice olmak üzere yedi farklı dilin konuşulduğu Mardin, Dicle ve Fırat nehirlerinin kolları arasında koridor görevi görüyor. Farklı inançların ve dillerin hoşgörü içinde yaşadığı uygarlıklar şehri, aynı zamanda tarihi taş yapıları, ibadethaneleri ve jeopolitik konumuyla Türkiye’nin en önemli kentleri arasında yer alıyor. Anadolu Bölgesi'nin kuzeyinde Dicle Bölümü'nde yer alan şehir, Suriye ve Irak’a açılan iki kapının kilidi olma niteliği taşıyor. Aynı zamanda M.Ö. 3200’lü yıllarda yazıyı icat eden Sümer medeniyetinin hüküm sürdüğü uygarlıklar şehri; Akad, Hitit, Asur, İskit, Babil, Pers, Makedonya, Abgar, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı medeniyetine ev sahipliği yapıyordu. Adını üçüncü yüzyılda bölgede yaşayan savaşçı “Mardeler” kavminden alan kentin ismine yönelik diğer bir tahmin de “Kaleler” manasına gelen “Merdin” ifadesinden geldiği yönündedir.

Tarihi, lojistik değeri ve ekonomisinin yanı sıra gastronomi kültürüyle de iştah açan Mardin’e ait birçok eşsiz lezzete coğrafi işaret veriliyor. Mardin’de coğrafi işaret alan lezzetlerin bazılarının isimleri şöyledir; “İkbebet, kibe, sembusek, kaburga dolması ve imlebes.” Dünyanın birçok bölgesinden ziyaretçi istilasına uğrayan gastronomi kenti, aynı zamanda Türkiye’nin en kalabalık 26’ncı şehri sayılırken, Yukarı Mezopotamya’nın da en eski şehirlerinden biri olarak kayıtlara geçiyor. Ülkenin en kalabalık ilk 30 şehri arasında yer almasına rağmen misafir kültüründen ödün vermeyen Mardin’e herkesi davet eden iki Başkan Veysi Şahin ve Abdurrahman Şahin, kadim şehrin dokusuna yer verdiğimiz bu yazımızda bizlere değerlendirmeleriyle yön gösteriyor.

Bölgenin çok kültür atmosferine yönelik ilk değerlendirmeyi yapan Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin; “Yıllardan beri farklı etnik kökenlere mensup insanların huzur ve barış içerisinde yaşadığı bir bölgedir burası” diyor. İlçedeki olumlu gelişmelerden söz ederek sözlerini sürdüren Veysi Şahin; “Midyat’ta yönetime geçtiğimizden beri temel amacımız bölgenin kültürel ve tarihi dokusunu canlandırmak oldu. Bu görev için ilk günden başlattığımız çalışmalarımızı canla başla sürdürüyoruz. Özellikle bu süreçte Midyat halkı adına bizlere büyük destek sunan Kültür ve Turizm Bakanlığına çok teşekkür ediyorum“ ifadelerini kullanıyor.

MİDYAT “İKİNCİ KAPADOKYA” OLMA YOLUNDA

İlçeye “ikinci Kapodokya” yakıştırmasını yapan Şahin “Midyat'ın binlerce yıllık tarihine ışık tutan Estel kesimi Ulu Cami Mahallesinde gün yüzüne çıkarılan yeraltı şehrine yönelik şöyle konuşuyor; “Hummalı bir çalışma var. Şu anda Midyat'a ‘ikinci Kapadokya’ diyebiliriz. Bizdeki yeraltı şehirleri dikey değil yatay seviyede gelişen bir çalışmayla açılmış bulunuyor. Şu anda proje aşamasındayız, inşallah bir altı ay içerisinde bu çalışmayı hayata geçireceğiz.” Bölgedeki diğer çalışmalara yönelik açıklamalarda bulunmayı ihmal etmeyen Veysi Şahin; “Dünyanın en eski kiliselerinden biri olan Meryem Ana Kilisesi'ni LEGO Türkiye standına aldırdık. En kısa sürede yurt dışından gelecek bir heyet tarafından UNESCO süreci başlatılacak. Yakın zamanda Paris'teki UNESCO Ofisi'ne bu yapılarla ilgili belgeleri takdim edeceğiz. Bunun yanında Kültür Bakanlığı ortaklığında başlattığımız tarihi dokuları canlandırmak için sağlamlaştırma ve cephe iyileştirme çalışmaları devam etmektedir” diyor. Midyat gastronomi kültüründen bahsederek bölgede yaşayan Süryanilerin buna etkisine vurgu yapan Veysi Şahin şunları söylüyor; “Şimdilerde Midyat'ta kültür, inanç ve gastronomi turizmi açısından çok büyük bir coşku yaşanıyor. Yurt dışından gelen Süryani hemşerilerimizin açmış oldukları restoranlar büyük rağbet görüyor. Bunlardan en dikkat çekeni ise Süryani asıllı Moris Dal isimli bir hemşerimizin Midyat ile Nusaybin arasındaki Bagok Dağları'nın eteğinde açtığı pizza restoranıdır. Yöre halkını pizzayla buluşturan işletme sahibi, aynı zamanda turistlerin de ilgisini çekmeyi başarıyor. Bunun yanı sıra bölgede coğrafi işaret alan lezzetler arasında Midyat kavunu, acır turşusu, tandır ekmeği ve 14 çeşit üzüm bulunuyor.

TÜRKİYE’DE İNANÇ TURİZMİNİN BAŞKENTİ; MARDİN

Mardin’deki kozmopolit yapıyı korumakla görevli diğer isim Mardin Büyükşehir Belediyesi Kültür Turizm Daire Başkanı Abdurrahman Şahin, “Türkiye'de inanç turizmi denince akla ilk Mardin geliyor” diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürüyor; “Mardin hem turizm hem de inanç şehri. Dolayısıyla medeniyetlerin birleştiği, birbirine kavuştuğu, beraber filizlendiği sadece Türkiye'de değil dünyada da eşine az rastlanır şehirlerinden bir tanesi. İnanç turizminin yanı sıra güçlü ve kadim mutfak geleneğiyle de öne çıkan şehir, yalnızca ülkemizde değil dünya genelinde de tadına rastlanmayan coğrafi işaretli lezzetlere sahip” ifadelerini kullanıyor. Bölgedeki misafirperverlik geleneğini cümlelerine de yansıtan Abdurrahman Şahin sözlerini şu çağrıyla sonlandırıyor; “Herkesi Mardin'e bekliyoruz.”

Türkiye'de Gündem
Yorum Yaz