Söyleşi

Karadeniz'de doğdu Türkiye'yi 'ev'lendiriyor

Hikayeleri Karadeniz’in zorlu ama bir o kadar da güzel coğrafyasında başlayan, 1986 yılında ilk büyük girişimleri olan çay fabrikasını (Orçay) kurarak Türkiye’de çay endüstrisinin gelişmesine katkı sağlayan bir firma Pasifik İnşaat. Elde ettiği yerli sermaye ile 2008 yılında Ankara’da Pasifik İnşaat’ın temellerini atan firma, kendi alanında ilk olan projelerin de mimarı. Öyle ki Pasifik Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, ”Rize’de doğduk, Ankara’da büyüdük; Ankara’dan Türkiye’ye ve dünyaya açılıyoruz” diyor. Firma şimdilerde ise Türkiye’nin gayrimenkul piyasasına büyük değer katacağına inandığı İstanbul Projesi’ne hazırlanıyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası08.02.2022
Karadeniz'de doğdu Türkiye'yi 'ev'lendiriyor

Hikayeleri Karadeniz’in zorlu ama bir o kadar da güzel coğrafyasında başlayan, 1986 yılında ilk büyük girişimleri olan çay fabrikasını (Orçay) kurarak Türkiye’de çay endüstrisinin gelişmesine katkı sağlayan bir firma Pasifik İnşaat. Elde ettiği yerli sermaye ile 2008 yılında Ankara’da Pasifik İnşaat’ın temellerini atan firma, kendi alanında ilk olan projelerin de mimarı. Öyle ki Pasifik Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, ”Rize’de doğduk, Ankara’da büyüdük; Ankara’dan Türkiye’ye ve dünyaya açılıyoruz” diyor. Firma şimdilerde ise Türkiye’nin gayrimenkul piyasasına büyük değer katacağına inandığı İstanbul Projesi’ne hazırlanıyor.

Yıllara meydan okuyan bir geçmişe sahipsiniz. Bize hikayenizden biraz bahseder misiniz?

Hızır Dedemiz, Cumhuriyet’in ilk döneminin denizcilerindendi. Yurt dışında onlarca ülkeyi ve kültürü görmüş, sonrasında Babamız Ahmet Erdoğan ile birlikte Rize’de, İstanbul’da ve Ankara’da birçok inşaat işleriyle uğraşmış. Bu iki kuşak birlikte 1986 yılında ilk büyük girişimimiz olan çay fabrikamızı açmış ve aile şirketimiz olan Orçay A.Ş.’yi kurmuştur. Bir taraftan bu toprakların değerini, çay toplayan ellerin emeğini sofralara ulaştırırken; bir taraftan da Türkiye’de çay endüstrisinin gelişmesi, çay çiftçisinin emeğinin karşılık bulması için gerek yerel gerek ulusal çapta mücadeleler vermiştir. 2008 yılında, bu ülkenin bereketli topraklarından elde ettiğimiz yerli sermaye ve 50 yıla yakın inşaat tecrübemiz ile Ankara’da Pasifik İnşaat’ı kurduk. Next Level Ankara, Next Level Loft, Next Level Çayyolu gibi alanında ilk olan projeleri tamamladık ve teslim ettik.

"GAYRİMENKUL PİYASASININ ÇOK GÜÇLÜ OLACAĞI BİR DÖNEME GİRDİK. BUNUN BİRÇOK SEBEBİ VAR. BU SEBEPLERDEN İLKİ ÜLKEMİZİN HER ZAMAN KONUT İHTİYACI HİSSEDEN BİR ÜLKE OLMASI. BUANLAMDA TOPLUMUMUZ YENİLİKÇİ, ÇEVRECİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR PROJELERİ HAK EDİYOR."

Türkiye’nin en büyük gayrimenkul kuruluşlarından birinin başındasınız. Ankara’da çok önemli projeler geliştirdiniz. Bu anlamda büyüyerek İstanbul’a açıldınız. İstanbul’da neler yapacaksınız?

İstanbul’da ilk ve en büyük hedefimiz Ankara’da da yaptığımız gibi şehrin mimari dokusuna önemli katkılar yapan projeler geliştirmek olacak. Sektöre iyi bir lokasyon, iyi bir proje ile girmek istiyorduk. Bu sebeple uzun bir süre İstanbul’a giriş için bekledik. Son 3-4 yıldır birçok fırsat, birçok proje değerlendirdik. Son olarak İstanbul’un kalbi diyebileceğimiz Levent-Etiler lokasyonunda bulunan meşhur eski jandarma lojmanları olarak bilinen yerde karar kıldık. İstanbul’la sürekli iç içeyiz zaten. Türkiye’de iş dünyasında olup da İstanbul’la ilişkileri kuvvetli tutmamak düşünülemez. Yakından da gayrimenkul piyasasını takip ediyorduk. Geldiğimiz aşamada artık İstanbul gayrimenkul piyasasına ilk projemizle giriş yaptık.

Pasifik Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan

“ŞEHİR GİBİ BİR PROJE”

Ankara’da beğeniliyor ve talep görüyorsunuz. Benzer bir etkiyi İstanbul’dan da bekliyor musunuz?

Bekliyoruz hatta fazlası ile karşılaşmaya başladık bile. İstanbul’un gayrimenkul piyasasına inanıyoruz. Aldığımız arazinin lokasyonu o kadar kıymetli ki bütün İstanbul’da çok ses getirdi. Bunda tabii ki Ankara’da yaptığımız projelerin başarısının çok büyük bir etkisi var. Biz şehrin mimari gidişatına yön veren projeler geliştirdik. Şuanda da Ankara’da çok büyük bir proje yapıyoruz. Türkiye’nin tek parselde en büyük karma kullanım projesi olan ‘Merkez Ankara’ projesi. Bu proje 125 bin metre kare ve tek bir parselden oluşuyor. 17 tane bina bodrum katlarında birleşiyor. Bunların içinde ofisler, konutlar, dükkanlar, okullar var. Birçok fonksiyona ayrılmış şehir gibi bir proje. Bu tarz modern mimarinin son trendi projeler olması bulunduğu şehre ayrı bir değer katıyor.

Gayrimenkul sektörünün önemli oyuncularından biri olarak 9-10 Aralık tarihinde halka arz işleminizi gerçekleştirdiniz. Bu konu ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Pasifik olarak bugüne kadar özellikle Ankara’da geliştirdiğimiz birbirinden özel projelerle şehrin mimarisine yön veren yatırımlar yaptık. 2021 yılı itibarıyla da İstanbul’un en değerli yerinde, Levent’in Etiler girişinde Next Level İstanbul projemiz ile dünyanın en değerli şehirlerin- den biri olan İstanbul’daki yatırımlarımıza başlamış olduk. KAP’a yaptığımız açıklamada da bildirdiğimiz gibi, Eyüp- sultan Belediyesi’nin düzenlediği Göktürk’te bulunan iki ayrı taksitli arsa satış ihalesinde 35 bin 966 metrekarelik arsaya 657 milyon lira ve 42 bin 597 metrekarelik arsaya toplam 1 milyon 117 milyon lira ile en yüksek teklifleri veren şirket olduk.

Halka arzda yurt içi bireysel yatırımcılara tahsis edilen payların 1,4 katı, yurt içi kurumsal yatırımcılara tahsis edilen payların 2,9 katı kadar talep geldi. Pasifik GYO halka arzının inşaat sektöründeki geliştirici şirketlere de örnek olmasını bekliyoruz. İnanıyoruz ki Pasifik GYO’nun başarısını gören geliştirici şirketler, gayrimenkul yatırım ortaklığı kurup halka açılarak öz kaynaklarını güçlendirme yoluna gideceklerdir. Pasifik GYO olarak yatırımcılarımızın önüne farklı bir gayrimenkul yatırım ortaklığı modeli koyduk. Sabit gayrimenkullerin kira getirisine değil de geliştirilen projelerin kazanç potansiyeline ortak olma modeliyle yatırımcıya hem gayrimenkule hem borsaya aynı anda yatırım yapma fırsatı sunduk. Halka arzımıza gelen yoğun ilgi de bizi gururlandırdı ve doğru yolda olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Bu nedenle inşaat sektöründe- ki geliştirici şirketlere de örnek olacağımızı düşünüyoruz.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR PROJELERİ HAK EDİYORUZ”

Aslında şuanda ne yapacağı konusunda endişeleri olan yatırımcıya da bir pencere açtınız. Buradan hareketle gayrimenkulü önümüzdeki süreçte neler bekliyor? Gayrimenkulün geleceği hakkında bilgiler verir misiniz?

Gayrimenkul piyasasının çok güçlü olacağı bir döneme girdik. Bunun birçok sebebi var. Bu sebeplerden ilki ülkemizin her zaman konut ihtiyacı hisseden bir ülke olması. Bu anlamda toplumumuz yenilikçi, çevreci ve sürdürülebilir projeleri hak ediyor. Gelişen büyüyen bir ülkenin yeni konut ve gayrimenkul ihtiyacının hep devam etmesi çok normal. Bununla birlikte 2018-2019 yılında gayrimenkul geliştirme sektöründeki aşırı daralma sebebiyle sektör durma seviyesine geldi. Yeni ruhsat sayısı çok azaldı. Kimse yeni proje geliştirmedi ve sektör de iki senelik bir kesinti yaşandı. O kesintinin şuanda ertelenmiş talebiyle karşı karşıyayız. Zaten talep potansiyeli çok yüksekti. Üstüne bir de dövizde artış meydana gelince gayrimenkulün TL’ye dönük bir yatırım aracı olması yönelimi değiştirdi. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda önümüzdeki dönemin gayrimenkul sektörü açısında çok hareketli olacağı aşikar.

Ankara’yla özdeşleşen Next Level yapılarınızın ardından İstanbul pazarında da söz sahibi olmaya başladınız. İstanbul’da yabancı yatırımcıların talepleri ne durumda?

İstanbul farkını tam olarak yabancı yatırımcıların yoğunluğu ile gösteriyor. İstanbul ülkemizin en büyük markası. Bütün dünyanın bildiği, tanıdığı, sevdiği, gidip görmek istediği hatta birçok bölgenin insanının da yaşamak istediği bir yer. Bu anlamda İstanbul çok başka bir fırsat sunuyor. Yabancı yatırımcılardan çok yoğun bir talep var. Buda bizim önümüzdeki dönemlerde İstanbul’a daha çok ağırlık vermek istememizin altında yatan sebeplerden biri. Bu sebeple İstanbul üzerinde yoğunlaşıyoruz.

Pandemi şartlarının öne çıkardığı sektörlerin başında lojistik geliyor. Sizin bu sektörle ilgili yatırımlarınızdan bahseder misiniz?

Sizin de söylediğiniz gibi pandeminin en önemli sektörü lojistik oldu. Bu sektöre yatırım yapmaya karar verdiğimizde pandemi ortada yoktu, ama geleceğin lojistikte olduğunu görüyorduk. Biz bu sektöre adım atana kadar uluslararası demiryolu taşımacılığımız gerçekten çok zayıftı. Demiryolu hatları vardı ama çalışmıyordu. Ülkemizin uluslararası demir yolu taşımacılığının çok farklı bir noktaya gelmesini sağladık. Otoritelerin birbirleriyle ilişkisini düzenleyerek arada katalizör görevi gördük. Ve bu anlamda yaptığımız çalışmalarla sadece Türkiye’de değil Rusya’dan Çin’e bütün bölge ülkelerinde anlaşmalar yaparak, bağlantılar kurarak demiryolu hatlarını birbirine bağladık. Şuanda ülkemiz uluslararası demiryolu taşımacılığı yapar hale geldi.

“KAYNAĞIMIZI GAYRİMENKULDE KULLANACAĞIZ”

Halka açılmayla elde ettiğiniz kaynağı farklı sektörlerde mi kullanacaksınız yoksa gayrimenkul üzerinden mi devam edeceksiniz?

Elde ettiğimiz kaynağı tamamen gayrimenkulde kullanacağız. Pasifik Gayrimenkul olarak yatırımcılara üçü bir arada yatırım enstrümanı sunuyoruz. Bu sayede onlar kazançlı hale geliyor, aynı zamanda onların yatırım yaptıkları gayrimenkul şirketi de kendi kaynaklarıyla proje yapabilir hale geliyor. Biz burada gayrimenkul yatırım ortaklığı sektörüne geliştirici bir boyut katmış olduk. Aslında biz insanlara, geliştirici şirketlerin gayrimenkul yatırım ortaklığı kurarak, hisse senetleri piyasalarından kaynak sağlayabileceklerini gösteriyoruz.

Söyleşi
Yorum Yaz