Yazarlar

E-ticaretin nabzı uygulamada atıyor

Rekabet Kurulu’nun E-Pazar Yeri Platformları Sektör İncelemesi üzerine en son açıkladığı ön raporuna göre; mevcut durumda ülkemizdeki 16-64 yaş arası internet kullanıcılarının yüzde 75’inin internetten alışverişi yaptığı ve yüzde 68,5’inin bu alışverişi e-ticaret sitesinin mobil uygulaması üzerinden yaptığı belirtildi. Yani e-ticaretin nabzı artık, değişimin hızı ve gücüyle beraber, uygulamada atıyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası11.04.2022
E-ticaretin nabzı uygulamada atıyor

Rekabet Kurulu’nun E-Pazar Yeri Platformları Sektör İncelemesi üzerine en son açıkladığı ön raporuna göre; mevcut durumda ülkemizdeki 16-64 yaş arası internet kullanıcılarının yüzde 75’inin internetten alışverişi yaptığı ve yüzde 68,5’inin bu alışverişi e-ticaret sitesinin mobil uygulaması üzerinden yaptığı belirtildi. Yani e-ticaretin nabzı artık, değişimin hızı ve gücüyle beraber, uygulamada atıyor.

Hayatımızdaki olmazsa olmazları düşündüğümüzde, aklımıza ilk gelen araçlardan biri olan telefonlarımız; iletişimin yanı sıra farklı ihtiyaçlarımızı da karşılar oldu. Bu ihtiyaçların en başta gelenleri ise sosyalleşmek, araştırmak, bilgi edinmek ve alışveriş yapmak! Her şeyi telefondan sağlar, kazanır ve satın alır olduk. Tatilimizi, kitabımızı, kıyafetimizi, çayımızı, yemeğimizi… Hatta bu alışveriş boyutu öyle bir hâle geldi ki; dünyaca ünlü markalar, satış mağazalarının bütçelerinin bir kısmını mobil uygulamalarına aktarmaya başladı. Reklam bütçeleri bile mobil uygulama kullanımı ile entegre olarak değişen pay dilimlerine ayrıldı.

HİKÂYE NASIL BAŞLADI?

80’li yıllarda hayatımıza giren cep telefonlarının işletim sistemleri ve donanımları, farklı işlevlerin eklenmesi için pek de yeterli değildi. O yüzden mesajlaşmak ve arama yapmak, hayatımıza giren ilk mobil uygulamalar oldu. Ardından telefon rehberi, çalar saat, takvim, hesap makinesi gibi uygulamalar tek tuşla parmaklarımızın ucuna indi…

Tabii o dönemde telefonlar da tuşlu idi, hatta telsizi vardı… Ayrıca ilk kullanılan telefonlardaki mobil uygulamaların hem sayıları azdı, hem de cihaz üreticileri tarafından kaynak kodları adeta sır gibi saklanıyordu.

SNAKE VE TETRİS OYUNUNU OYNAMAYAN VAR MIDIR?

90’lı yıllarda buna benzer basit oyunlar, artık telefonlarımızda yer almaya başladı. Uygulamaların cazibesi arttıkça, telefonlara olan talep ve arz da her geçen gün aynı oranda arttı. Böylece, iletişimin yanı sıra, insan hayatında telefonlar, 90’lardan itibaren farklı ihtiyaçlara da cevap vermiş oldu.

Ardından telefon dünyasının evrimlerinden biri olan Java tabanlı işletim sistemleri ortaya çıktı… Bu işletim sistemiyle beraber, birçok yeniliğin kapısı sonuna kadar açıldı ve mobil dünyanın temel değişimleri devreye girdi. Artık insanlar hem telefona alışmış hem de tüm bu uygulamaları benimsemişti. Bunu fark eden şirketler, bu alanda çalışmalarını hızlandırdı ve mobil dünya da aynı hızla büyümeye başladı. Cihazların depolama alanları arttı, hafıza kartları eklendi ve böylece telefonlara daha fazla uygulama yüklenebildi.

Medya oynatıcıların mobil versiyonları ile artık her telefon, müzik çalar oldu. İnternet tarayıcıları, mesajlaşma / chat uygulamalarının mobil versiyonlarıysa artık sosyalleşmeyi küçücük telefonlarımıza sığdırabildi…

Cihazların yoğun talep görmesi ve çeşitlenmesi sebebiyle artık telefon üreticileri uygulama üretimine yetişemez hâle geldi… Böylece Mobil Uygulama Mağazaları ortaya çıktı! Bu olay; mobil uygulamaların sayısını daha yüksek ve hızlı bir ivmeyle artırdı. 2007 yılı itibari ile artık tek değil, birçok işletim sisteminin devreye girmesiyle; milyonlarca mobil uygulama milyarlarca insan tarafından kullanılır hâle geldi. Çünkü bu alandaki üretim, tüketime dayalı değildi. Artık “kullanım” söz konusuydu ve istatistikler de dijitalden mobile dönen bu gelir modelinin avantajlarıyla kullanım oranını gözler önüne serdikçe; mobil uygulamalar adeta bir devrime neden oldu.

Temelde talep karşılamak için çıkan mobil uygulamalar, aslında ihtiyaçtan doğar; ancak günümüzde farklı bir boyut kazandı. Yeri geldiğinde bir reklam amacıyla bile tasarlanabilir oldu... Öte yandan, sadece para kazanmak için yazılan ve kullanılan uygulamalar da bugün artık normal sayılıyor. Fakat neden?

2022’DE YİNE TREND!

Pandemi koşulları nedeniyle dünya genelinde artan e-ticaret hacminin yeni trendi mobil uygulamalar gibi görünüyor. Cep telefonlarının hemen her yerde insanların yanında taşıdığı bir araç olması, e-ticarette mobil uygulamalara büyük bir güç veriyor. Mobil uygulamaların hizmet sağlayıcılar içinse e-ticaretteki avantajı; müşterilerin tercihlerini daha iyi analiz etmesi oldu. Yani belirli demografik sınıflardan tüketici gruplarını spesifik olarak hedefleme becerisi elde ediliyor ve mümkün olan en etkin kitle hedefleniyor.

Telefonlardan hızlı alışveriş yapmak ve dijital cüzdan entegreleri sayesinde fazla ödeme seçeneği sunulması, ulaşılabilir olması, fiyat karşılaştırma kolaylığı gibi birçok neden, kullanıcıların alışveriş yapmalarındaki tercih sebebi.

Ayrıca bir yandan uygulamalar; alışveriş yapan kullanıcı bilgilerini ve alışverişteki tercihlerini ayrıntılı rapor olarak sunmakta. Bu da daha etkili stratejiler geliştirmeye yardımcı oluyor. Uygulamayı kullanan kişilere ilgilendikleri ürün kategorileri üzerinden fırsat ürünleri, özel indirimler, ödüller veya çekilişler hakkında bilgi verilebiliyor ve böylece müşteri sadakatinin artması hedefleniyor. Hatta bir firma bu gibi verilerle reklam stratejisini bile değiştirebiliyor! Maliyet avantajını söylemeye dahi gerek yok… Bir web sitesinden daha hızlı kullanılması, mobil bildirimler, akılda kalıcılık gibi birçok avantaj her geçen gün uygulama sayısını arttırmaya devam ediyor. Yani bugün, akıllı telefonlar ve uygulamalar yüzyıllardır, süregelen ticari dengeleri tamamen değiştiriyor.

KARANTİNA BİTTİ, M-TİCARET DEVAM ETTİ

Ticarette artık yeni dev; M-Ticaret! Mobil uygulama kurulum oranları ve kullanıcıların oturumda kalma süreleri artmaya devam ediyor. Karantina koşullarının azalmasına ve mağaza hizmet açılışlarına rağmen; internet alışveriş oranlarında azalma değil, kullanıcı oranlarında her geçen gün artış görülmekte... Bu da mobil e-ticaretin, yani m-ticaretin gitgide büyümeye devam edeceğini gösteriyor. Mobil uygulamalar; yapay zekanın da uygulamalara yerleştirilerek kullanılmasıyla beraber, kullanıcılara da alışılmışın dışında cazibe dolu bir deneyim yaşatıyor.

Sert rekabetlerin yaşandığı bu dünyada ise var olmak o kadar kolay değil. Sürdürülebilirlik sağlamak, cihazlar arası sorunsuz deneyim sunmak, kullanıcı bağlılığını artırmak, katılım ve etkileşimi sağlamak, kullanıcıya farklı ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak ve teşvik etmek gerekiyor.

Gerçek zamanlı, uyum sağlayabilen, iletişimi kolayca izlenebilen ve sonuçları kaydedebilen bir sistem sunmak için iyi bir analiz, donanım ve yazılım üzerine hedef odaklı bir araştırma ve yeniliklerle, reklamlarla, stratejik hamlelerle daha parlak hâle getirebileceğiniz bir altyapı ise şart. Son olarak, yazılım ve donanımla ilgili sağlanan yeni bir istihdam modeli ise mutlaka gerekli... Bu durum, mobil uygulamalarla ilgili üretilebilir, gözlemlenebilir ve yenilenebilir bir alan açmak için, yakın gelecekte her firmanın gerekli departmanlarından biri olmasına sebep olacak.

2M’E DİKKAT!

Biz mobil uygulamaların devrimine uyum sağlamaya çalışırken, ikinci “M” olan Metaverse hızla ilerlemekte… Standart uygulama içi satın almaların var olduğu Metaverse dünyasında, online satışları hayal etmek çok da zor değil. Zaman kaybetmeden, Metaverse’ü mercek altına alalım.

Yazarlar
Yorum Yaz