Yerli üretici ile el ele verdi, 44 milyon yumurta ürettirdi

Türkiye’nin en genç CEO’ları hep ilgimizi çekmiştir... Hele ki Migros gibi milyonlarca tüketicinin hayatına dokunan büyük bir kurumun genç CEO’su Özgür Tort’un anlattıkları dikkat çekici oldu bizim için… Türkiye ekonomisi ile başlayan sohbetimiz Migros çalışmaları, önderliğini yaptığı tarım projeleri ve deprem bölgesi destek projeleri ile sürdü… Hem tüketicinin en iyi ürüne ulaşması hem üreticinin sınıf atlaması adına sürekli fikir ve iş üreten Türkiye’nin en eski kurumlarından Migros’un başındaki isim Özgür Tort ile sizler için konuştuk.

Kurulduğu günden bu yana yerel üreticilerle omuz omuza çalışma prensibini benimseyen Migros, yerel üreticilerin ürünlerinin markalaşmasından, Migros kalitesine uygun standartlara ulaştırılmasına, üretim planlama desteğinden, ulusal pazara çıkmasına kadar her adımda yanlarında. Hatta bu pazarı sadece yurt içinde değil yurtdışında da sağlıyor. Migros’un geçtiğimiz yıl Kıbrıs, Kuzey Makedonya ve Azerbaycan’a 95 kategoride 31 markanın ürünlerini ihraç etmesi de bu desteğin en somut göstergelerinden…

EKONOMİNİN BÜYÜMESİNDE DOMİNO ETKİSİ

Migros, 60 bin çalışanı, 20 bin çiftçisi ve üreticisi, 3 bin tedarikçisi ile çok büyük bir ekosistem. Bu dev ekosistemle sadece sektörün değil, ekonominin büyümesinde de önemli katkıları olduğunu söyleyen Migros CEO’su Özgür Tort, “Ekosistemimiz, müşterilerimizin fiyat, ürün çeşitliliği ve seçme hakkını korumak ve gıda arzının sürekliliğini sağlamak için olanca gücüyle çalışıyor” diyor.

81 ilde bulunan 3 bini aşkın mağazasıyla, 52 bin çeşit ürünü Türkiye’nin dört bir yanındaki müşterilerine götürdüklerini söyleyen Tort; “2023 yılının ilk çeyreğinde, meyve-sebze, et ve hızlı tüketim ürünleri dahil bütün kategorilerde rekabetçi fiyatlama stratejimiz çerçevesinde çok daha geniş bir müşteri kitlesine erişerek pazar payımızı genişlettik. Hem online hem de fiziki mağazalarımız ile yaygınlığımızı artırdık. Yılın ilk üç ayında günde ortalama bir mağazanın üzerinde açılışa karşılık gelen 98 yeni mağaza açtık ve online hizmet verdiğimiz mağaza sayımız 1.000’e yaklaştı. Satışlarımız, geçtiğimiz yılı 74,5 milyar TL ile kapatırken, bu yılın ilk 3 ayında 27,2 milyar TL’ye ulaştı” diyerek sürdürülebilir büyüme stratejileri çerçevesinde, verimlilikten elde ettikleri kaynakların da katkısıyla, yatırımlara devam ettiklerini söylüyor.

Tort, 2023 yılında yaklaşık 365 mağaza açmayı ve sağladıkları doğrudan ve dolaylı istihdamla 60 bin kişiye 10 bin yeni istihdam eklemeyi planladıklarını ifade ediyor. Özgür Tort ile bir araya geldiğimiz buluşmada Migros ve çalışmalarına dair birçok soruya yanıt bulduk.

TASARLANAN ÇÖZÜMLER YENİ ŞİRKETLERE DÖNÜŞÜYOR

Ajandanızın en önemli gündem maddeleri nedir?

Yepyeni inovatif çözümlerle verimlilik yaratan dijital dönüşüm odağımızda. Bilgi birikimimiz ve güçlü altyapımız, yeni teknolojiler, yeni iş modelleri geliştirmemiz için imkan sağlıyor. Ödemeden veri analizine, yapay zekadan perakende finans sistemlerine kadar pek çok alanda tasarladığımız çözümler, içimizden doğan yeni şirketlere dönüşüyor. Müşterilerimizin ödeme, para transferi başta olmak üzere finansal işlemlerini hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde yapabilmeleri amacıyla, perakende sektöründe bir ilke imza atarak hayata geçirdiğimiz MoneyPay uygulamamız, elektronik para kuruluşu iznini aldı. Geçtiğimiz yıl ilk self servis otomat mağazamızı kurduk. Migros Deniz Market’te sektörde ilk ve tek olan insansız araçlarla sipariş teslimatını ve yine sektörde ilk olan deniz üstü bulut mutfak uygulamasını devreye aldık. Ayrıca, Migros Up aracılığıyla girişimcilik ekosistemine verdiğimiz destekleri sürdürerek ortak inovasyon projeleri geliştirmeye devam ediyoruz.

En yeni girişimimiz Migen Enerji ise hali hazırda 9 ilde 20 elektrikli araç şarj istasyonunda bulunuyor. Yıl sonuna kadar 50’nin üzerinde şarj istasyonunu 15’den fazla ilde devreye almayı amaçlıyoruz. Migros, fiziksel ve online çoklu kanal yönetiminde dünya çapındaki liderlerinden biri.

Müşterilerimize her kanaldan ulaşmak için birbirine entegre satış kanalları oluşturuyoruz. Bu kapsamda Migros Sanal Market, Migros Hemen, Migros Ekstra, Migros Yemek, Tazedirekt ve Macroonline platformlarımızı Migros One çatısı altında birleştirdik. Online yemek platformumuz “Migros Yemek” 22 ilde yer alıyor. Hizmet ağımızı 2023 yılının sonuna kadar 81 ili kapsayacak şekilde genişleteceğiz.

2021 yılında Türkiye’nin ilk perakende medya şirketi Mimeda’yı kurduk. Mimeda ile FMCG paydaşlarımız başta olmak üzere medya sektöründe yer alan tüm reklam verenleri doğru alanda, doğru hedef kitle ile buluşturuyoruz. Perakende medyanın ne anlama geldiğini ve reklam verenin Mimeda kanalları sayesinde elde edecekleri faydaları gösteriyoruz. Data entegreli iletişim kanallarına sahip tek pazarlama platformu Mimeda önemli iş birliklerine imza atıyor ve hızla büyüyor.

“ÇİFTÇİ VE ÜRETİCİLERİMİZİN EMEĞİNE KOL KANAT GERİYORUZ”

Yakın zamanda büyük bir felaket yaşadık. Deprem bölgesinde yaptığınız çalışmalar ve geleceğe yönelik bölgenin ekonomisinin geliştirilmesi için yoğun çalışmalar yürütüyorsunuz. Bunlardan biraz bahsedebilir misiniz?

Felaketin ilk anlarından itibaren tüm gücümüzle seferber olduk. Acil ihtiyaç malzemelerini taşıyan TIR’larımızı bölgeye hızla ulaştırdık. Türkiye’nin birçok ilinden bölgeye giden gönüllü destek çalışanlarımız ile bölge halkına aralıksız hizmet sunduk. Mağazalarımızdan, gıda ve hijyen ürünlerini bedelsiz dağıttık. Binlerce kişiye hazır yemek dağıtımı gerçekleştirdik. Dahil olduğumuz “Deprem Yardımlaşma Seferberliği” kapsamında halkımızın destekleri ile temel gıda malzemeleri talebini gün gün takip ederek deprem bölgesine ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz.

Deprem bölgesinde yaraların hızla sarılması, sosyal ve ticari hayatın eski canlı günlerine yeniden dönmesi için önceliklerimizden birisi, afetten etkilenen vatandaşlarımızın işgücüne katılarak yaşamlarını yeniden kurabilmesini sağlamak. Bu kapsamda attığımız adımlardan biri de istihdam seferberliği. Bu yılki 10 bin yeni personel alımımız çerçevesinde, Türkiye çapında yapacağımız alımlarda önceliğimizi depremzede vatandaşlarımıza verdik.

Depremden etkilenen bölge, tarımın doğduğu değerli topraklara sahip. Türkiye’nin toplam tarım arazilerinin yüzde 16’sına denk gelen tarım arazilerimiz, pek çok çiftçimiz ve üreticimiz bulunuyor. 81 ilimizin oluşturduğu büyük üretim zincirinin değerli bir parçası olan bu illerimizin üretime yeniden döndürülmesi kritik öneme sahip. Bölgeden alım seferberliğini ilk başlatan şirket olduk. Alımları hızlıca yerinde tespit etmek ve süreçleri yürütmek üzere ekiplerimizle bölgede üs kurduk, çiftçi ve üreticilerimizin emeğine kol kanat gerdik.

Hatay limonu ile başladığımız alımlar, farklı ürünlerle bugüne kadar 600 tona yaklaştı. Meyve, sebze ve bakliyat alımlarının yanı sıra deniz ve kültür balığında da bölgeye öncelik verdik. Deprem bölgesinden bugüne kadar 100 tona yakın balık alımı gerçekleştirdik.

Depremden etkilenen çocuklarımıza bir nebze de olsa katkıda bulunabilmek amacıyla birçok markanın iş birliğiyle başlattığımız “İyilik Kataloğu” kampanyamızı tamamladık. Katalog gelirinin belirtilen kısmı Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) aktarıldı. Aktarılan bu tutar ile hızla Ateşböceği eğitim TIR’ımızın yapımına başlandı. Çok kısa bir süre içerisinde gezici olan bu TIR’ımız bölgedeki çocuklarımıza psikososyal destek ve tematik eğitimler vermeye başlayacak.

TARIMDA DİJİTALLEŞMEYE DESTEK

Tarım konusundaki çalışmalarınız hakkında da bilgi verir misiniz?

Migros’un cirosunun yüzde 77’si tarıma dayalı; bu sebeple tarım her zaman önceliğimiz. Sattığımız meyve-sebzenin yaklaşık yüzde 10’unu kooperatiflerden ve direkt üreticilerden alıyoruz. Kooperatifler sayesinde küçük üretici ve çiftçilerin pazarda yer bulmasına imkan sağlıyoruz. Kooperatiflerle Türkiye’nin havza bazlı tarım haritasını birlikte çıkararak doğru zamanda, doğru ürünün, en iyi fiyatla tüketiciye ulaşmasını sağlıyoruz. Bunun yanında yerelden alınan ürünlerin aynı bölgede satışının önceliklendirilmesi modelini benimsiyoruz.

Genç jenerasyonun çiftçiliğe kazandırılması için eğitimler veriyor, üretimlerine alım garantisi sağlıyoruz.

Tarımsal üretimin devamlılığı ve çiftçilerimizin emeğinin karşılığını hızla ve güvenle alabilmeleri için bankalarla ‘Üretici Finansman Sistemi’ni geliştirdik.

Hayvancılıkta, MİGET Et Üretim Tesislerimiz gıda güvenliği uygulamalarında dünya standartlarında yüksek teknolojilere sahip. İzmir ve Kocaeli Gebze’de bulunan 32 bin metrekarelik tesislerimizde en hijyenik koşullarda işlenen etleri müşterilerimizle buluşturuyoruz.

Tarımda dijitalleşmeye destek veriyoruz. Çiftçilerimizin tarlasına dijital tarım istasyonları kuruyor, doğru ekim ve hasat zamanı ile iklimsel risklere karşı güvende olmalarını sağlıyoruz.

Hazırlıklarını tamamladığımız ve çok yakında aktif olacak Migros Tarım Platformumuz ile başvuran tedarikçilere ve siteye üye olan kullanıcılara mesleki eğitimler vereceğiz. Bugün üretime yeni başlayan bir çiftçi adayımız bu platformdan ürün yetiştiriciliğinin tüm detaylarını öğrenecek. Ürettikleri ürünleri de sistemimize girmeleri ile mağazalarımızda satışa sunma imkanı sağlayacağız.

Türkiye’de İyi Tarım Uygulamaları (İTU) standartlarında yapılan üretimi raflarına taşıyan ilk perakendeciyiz. İTU ile sürdürülebilir ve izlenebilir tarımı destekliyoruz. İyi Tarım Uygulamaları standartlarının yaygınlaşması ve gelişmesi için STK’lar ve resmi kurumlarla iş birlikleri yapıyoruz. Üreticilere eğitimler vererek kalite yönetim sistemleri kurmalarında ve İTU belge edinme süreçlerinde destek sağlıyoruz. Üretimin devamlılığı için pazar garantisi veriyoruz. Ülkemizde İyi Tarım Uygulamaları oldukça yaygınlaştı. İTU’lü ürün üretimi, ilk satışa sunduğumuz 2010 yılında Türkiye genelinde 781 bin dekar iken 2022 yılı sonunda 2 milyon dekarı aştı. Ayrıca yine sektörde bir ilki gerçekleştirerek İTU’lü piliç, hindi, yumurta ve çiğ süt ürünlerini müşterilerimize sunduk.

Tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinde kadın üreticilerin payının artmasını sağlayan, kadın girişimcilere cesaret ve umut veren pek çok projeyi de hayata geçiriyoruz. KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) iş birliğiyle her yıl gerçekleştirdiğimiz “Tarımda Kadın Girişimci Geliştirme ve Hızlandırma” Programımız sayesinde Türkiye’nin dört bir yanındaki kadın üreticilere ulaşıyor, mentorluk desteği sağlıyoruz. Bu programa katılan Mersinli bir kadın girişimcimizin projesi kapsamında geçtiğimiz yıl Kaz alımına başladık. Bölgedeki kadınlar projeyi büyütmek ve üretimi artırmak için kooperatif haline geldiler.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütü (UN-ILO) ortaklığıyla kurulan Meryem Kadın Kooperatifi’nden yaptığımız alımlar ise her geçen gün artıyor. Nevşehir, Korkuteli, Isparta ve Eskişehir’de de büyük alımlar yaptığımız Kadın Kooperatifleri mevcut. Ne mutlu ki kadın kooperatiflerimizin sayısı her geçen gün artıyor. Biz de buna yönelik Aile Kulüplerimiz ve Kadın Akademimiz ile Ticaret Bakanlığı iş birliğinde “Bölgesel Kadın Kooperatifleri Buluşmaları” düzenliyor ve verdiğimiz eğitimlerle onların bin bir emekle ürettikleri ürünlerini ekonomiye kazandırmalarına destek sağlıyoruz.

Yerel üreticilerin desteklenmesi kapsamında Ordu’da yürüttüğünüz yumurta projeniz var. Bu iş birliği nasıl gelişti?

Kurulduğumuz günden bu yana yerel üreticilerle omuz omuza çalışıyoruz. Yerel üreticilerimizin ürünlerinin markalaşmasından, Migros kalitesine uygun standartlara ulaştırılmasına, üretim planlama desteğinden, ulusal pazara çıkmasına kadar her adımda yanlarında oluyoruz. Hatta bu pazarı sadece yurt içinde değil yurtdışında da sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl Kıbrıs, Kuzey Makedonya ve Azerbaycan’a 95 kategoride 31 markamızın ürünlerini ihraç ettik.

Kurulduğumuz günden bu yana yerel üreticilerle omuz omuza çalışıyoruz. Yerel üreticilerimizin ürünlerinin markalaşmasından, Migros kalitesine uygun standartlara ulaştırılmasına, üretim planlama desteğinden, ulusal pazara çıkmasına kadar her adımda yanlarında oluyoruz. Hatta bu pazarı sadece yurt içinde değil yurtdışında da sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl Kıbrıs, Kuzey Makedonya ve Azerbaycan’a 95 kategoride 31 markamızın ürünlerini ihraç ettik.

“Beni Hafife Alma” Projesi (BHA) kapsamında Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Ordu Yumurta Üreticileri Birliği tarafından üretilen organik yumurtaları 81 ildeki mağazalarımızdan müşterilerimize ulaştırıyoruz. Bu iş birliği, yerelleşmeye verdiğimiz önemli katkılardan biri. Üretim kapasitesi ve verimlilik önemli ölçüde arttı. 2021 yılında 35 milyon adet olan yumurta üretimi, desteklerimizle birlikte 2022 yılı sonunda 44 milyon adete ulaştı. Bunun yanında üreticiler kurumsal bir yapıya dönüştü ve kadın üreticilerin sayısı artırıldı. Yemde dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla yem üretim tesisi kuruldu.

Şimdi de Beni Hafife Alma projesi kapsamında Tokat Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğinin destekleri ile sadece bölgeye has bir tür olan karayaka kuzularının alımına başlıyoruz.