Şirket Haberleri

VitrA, dünyanın mimarlık ve tasarım merkezi Londra'da

Üretilen tasarımların yüzde 75’ini ihraç eden İngiltere’de 30'uncu yılını kutlayan VitrA, Londra’da tasarımın merkezi olarak bilinen Clerkenwell’de showroom açtı. Dünyada metrekareye en çok tasarımcı ve mimarın düştüğü yer olan tarihi bölgedeki showroomda, İngiliz tasarım ikonu Tom Dixon’ın Liquid serisinin de aralarında bulunduğu koleksiyonlar büyük ilgi görüyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası21.11.2022
VitrA, dünyanın mimarlık ve tasarım merkezi Londra'da

Üretilen tasarımların yüzde 75’ini ihraç eden İngiltere’de 30'uncu yılını kutlayan VitrA, Londra’da tasarımın merkezi olarak bilinen Clerkenwell’de showroom açtı. Dünyada metrekareye en çok tasarımcı ve mimarın düştüğü yer olan tarihi bölgedeki showroomda, İngiliz tasarım ikonu Tom Dixon’ın Liquid serisinin de aralarında bulunduğu koleksiyonlar büyük ilgi görüyor.

Global pazarlardaki 40. yılına hazırlanan, yurt dışındaki ilk pazarlama şirketini kurduğu Londra'da ise 30. yılını kutlayan VitrA, mimarlık ve tasarım dünyasının kalbi olarak bilinen Clerkenwell'de açtığı showroom ile uluslararası alandaki güçlü adımlarına bir yenisini daha ekledi. Dünyada metrekareye en çok tasarımcı ve mimarın düştüğü tarihi bölgedeki showroom, Londra Tasarım Ödülleri kapsamında, iç mekan tasarımı kategorisinde perakende alanında aldığı altın ödül ve The Designer Award kapsamında banyolar için yılın en iyi sergileme alanı ödülüyle de VitrA'nın dünya pazarlarındaki büyümesinde itici bir güç olacağını kanıtladı.

Showroomun tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıya, Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Atalay Gümrah, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO'su Özgen Özkan, VitrA Karo CEO'su Hasan Pehlivan ve Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Üyesi Nejat Emre Eczacıbaşı katıldı.

Bülent Eczacıbaşı, burada yaptığı konuşmada, Topluluk olarak bu yıl 80'inci yıl dönümlerini kutladıklarını, bugün itibarıyla 3 kıtada üretim ve 120 ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi.

Yapı ürünleri iş kolunun geldiği noktayı, dünya çapında bir başarı öyküsü olarak gördüğünü belirten Eczacıbaşı, "Bu başarıda da VitrA'nın çok özel ve önemli bir rolü var. London VitrA showroomu, tasarım alanında standartlarımızın ne kadar yüksekte olduğunu temsil etmesi yönünden gurur duyduğumuz bir yatırım. VitrA, İngiltere'de 30. yılını kutluyor. Keşke daha önce gelseydik, bugün çok farklı noktalarda olurmuşuz" diye konuştu.

Eczacıbaşı, iyi tasarımın, katma değer ve rekabet gücü getirdiğini vurgulayarak, şunları aktardı: "Dünya pazarlarında satılan ürünlerin artık nerede üretildiği değil, nerede tasarlandığı soruluyor. Birçok alanda katma değerden aslan payını alanlar, tasarımını yapanlar oluyor. Biz tasarım yetkinliklerimizi geliştirmeye çok zaman ayırıyor ve gayret ediyoruz. Bu anlamda dünyada tasarımda öne çıkan kişilerle iş birlikleri de geliştiriyoruz. Bunun en son örneği Tom Dixon ile yaptığımız iş birliği sonucu ortaya çıkan Liquid serisi. Yapı ürünleri alanındaki kuruluşlarımızın ulaştığı 850 milyon avroluk ciromuzu, Londra'daki showroomun katkısıyla daha ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz. Emin adımlarla 1 milyar avro ciroyu aşmak için ilerliyoruz. Bu da çok yakın."

TÜRK SERMAYELİ ÜRETİM TESİSİ YATIRIMI

Bülent Eczacıbaşı, odaklandıkları her alanda Türkiye'de lider olmayı, uluslararası çapta ise yerel oyuncular arasında liderliğe yükselmeyi hedeflediklerini ifade etti.

Bu amaçla son 5 yılda rekabet güçlerinin yüksek olduğu alanlara odaklanmak için kararlar aldıklarını anlatan Eczacıbaşı, "Yatırımlarımızı yapı, sağlık ve tüketim ürünleri ile doğal kaynaklar olmak üzere ana faaliyet alanlarımızda yoğunlaştırdık. Bu stratejimizin de ciddi anlamda geri dönüşünü alıyoruz." diye konuştu.

Eczacıbaşı, stratejilerini daha ileriye taşımak için yatırımlar yaptıklarından bahsederek, şöyle devam etti:

"Organik ve inorganik yeni yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Bu yılın içerisinde sadece ana faaliyetlerimizin büyümesini sağlayacak yatırımlar için 200 milyon avro ayırdık. Alanında Türkiye'nin ihracat şampiyonu VitrA Karo’da önemli bir yatırım yaptık. Bu alandaki yetkinliğimizi artırmak için Bozüyük'te büyük ebatlı porselen karoların üretimini başlatan önemli bir yatırım gerçekleştirdik.

Tüketim ürünleri alanında da Fas'ta tamamı Türk sermayeli üretim tesisi yatırımı yaptık. Özetle bu yılı 500 milyon avro yatırım harcamasıyla kapatacağız. 2023'te yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz. Ana iş kollarımızda idame, yeni kapasite yaratma, teknoloji, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme yatırımları olarak çeşitli alanlarda gelecek 3 yılda 800 milyon avro yatırım planlıyoruz."

"YERELLEŞME ATILIMIMIZI HIZLANDIRACAĞIZ"

Bülent Ezcacıbaşı, daha önce satış ve pazarlama odaklı olan faaliyetlerini, artık yerelleşme yönündeki atılımlara kaydırdıklarını vurguladı. Villeroy & Boch'un son depo ve lojistik yatırımının bunun bir örneği olduğuna işaret eden Eczacıbaşı, "Bu rekabet gücü açısından avantajlar sağlayacak ve yerel oyuncu olma imkanı verecek bir yatırım. Nükleer tıp alanında Almanya'da planladığımız yatırım da yerelleşme atılımımızın başka bir örneği. Artık sadece pazarlama ve dağıtım yapan bir kuruluş olmaktan çıkıp, bu pazarlarda üretim de yapan bir kuruluş olma arzusundayız. Bu stratejimiz bize duyulan güveni de artıracak. ‘Biz burada sadece fırsatları değerlendirmek için yokuz, burada sürekli var olmayı planlayan yerleşik, önemli bir oyuncuyuz’ mesajını pekiştirecek olan yatırımlar... Dolayısıyla yeni yatırımlarımızla yerelleşme atılımımızı hızlandıracağız." ifadelerini kullandı.

Eczacıbaşı, çeşitli küresel krizlerin üst üste geldiği son yıllarda, salgın ve savaşın etkilerinin devam ettiğini, bütün dünyada demokrasinin gelişmesine ilişkin sorunlar bulunduğunu söyledi.

Bunların hepsinden önemli bir iklim değişikliği sorununun da olduğunu belirten Eczacıbaşı, bütün bunlarla baş etmek için mali açıdan güçlü olmak ve riskleri iyi hesaplamak gerektiğini söyledi.

HEDEF YÜZDE 50 KADIN ÇALIŞAN

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO'su Özgen Özkan, VitrA London'ın, markanın uluslararası gücünü göstermek için ana mihenk taşlarından biri olduğunu belirterek, "VitrA London, ulusal ve uluslararası müşterilerimizle yoğun ve etkili bir iletişim kurmamızı sağladı. Dünya çapında daha fazla büyümemizin itici gücü olacak." dedi.

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri'nin cirosunun yüzde 75'inden fazlasını yurt dışındaki satışlarından elde ettiğini vurgulayan Özkan, şunları kaydetti:

"Bugün VitrA, sağlık gereçleri pazarında toplam Türkiye ihracatının tek başına yüzde 40'ını gerçekleştiriyor. İkinci sırada gelen marka ile aramızda 4 katlık bir fark var. Yapı ürünlerinde 4 ülkede 12 fabrikamız var. 10 ülkede 5 bin 250'den fazla çalışanımız var. Giderek daha fazla uluslararası bir şirket oluyoruz ve organizasyonumuzu da bu konuda tecrübeli, uluslararası deneyime sahip profesyonellerle buluşturuyoruz. Biz Eczacıbaşı Yapı Gereçleri olarak 2025 sonuna kadar 190 milyon avroluk bir yatırım planlıyoruz. Bu yatırım sonucunda da 1.500 kişiye yeni iş imkanı sağlayacağız.

Güneş enerjisine yaptığımız yatırımla, enerji ihtiyacımızın %35’e kadarını kendi çatılarımızdan sağlayacağız. Gerisini de yeşil enerji satın alarak temin edeceğiz.

İnşaatı devam eden 5. seramik sağlık gereçleri fabrikasında hedefimiz %50 kadın! Ülkemizde hayatımızın her kesiminde fırsat eşitliğine inan bir grubun parçası ve bu grubun fırsat eşitliği komitesi eş başkanı olarak bu konuda ayrı bir hassasiyetimiz var. Bu sebeple Bozüyük’te valilik ve ilçe milli eğitim müdürlüğüyle koordineli okuma yazma seferberliği başlattık, Bozüyüklü kadınları çalışma hayatına daha fazla dahil edeceğiz.

Yatırımlarımızın önemli bir bacağını da teknoloji ve dijital dönüşüm yatırımları oluşturuyor. Pandeminin ilk yılında çalışmaya başlayıp, 2021’de canlıya alınan o yılın en kapsamlı SAP projesini 13 ayda hayata geçirdik. İş süreçlerimizi uçtan uca entegre eden bu proje, Türkiye’de ve uluslararası platformlarda önemli ödüller aldı. 2022'de aynı projeyi Almanya'nın en büyük banyo mobilyası markası olan Burgbad şirketimizde de başlattık."

2023'TE YÜZDE 15 BÜYÜME HEDEFİ

Özgen Özkan, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri olarak 2022'yi 500 milyon avroyu aşkın bir ciroyla kapatmayı hedeflediklerini vurgulayarak, 2020'den bu yana yüzde 55'lik bir büyüme yakaladıklarını, bunu da tamamen mevcut kapasite ile gerçekleştirdiklerini söyledi.

Ulaştıkları cironun kendileri için önemli olduğunu, dünya seramik sağlık gereçleri üreticileri arasında bir üst lige çıkmasını sağlayacağını ifade eden Özkan, "2023’te de en az yüzde 15 büyüme hedefliyoruz. İkinci büyük sıçramanın ise 2025'te olacağını tahmin ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Özkan, her firmanın içinde yer alması gereken bir satış kanalı olan e-ticaret için Almanya'da bir merkez depo çalışmaları olduğu bilgisini de vererek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir diğer ana amacımız; VitrA markamızı Avrupa'daki strateji pazarlarımızda, e-ticaret üzerinden önemli bir oyuncu haline getirmek. Belirsizlik hayatımızın bir parçası ama geniş ve yaygın pazarda çalışmak size riskleri dengeleme imkanı veriyor. Alternatifleri kullanmaya çalışıyoruz. Bunun yanında en önemli problemlerden biri enerji. Bu nedenle enerjiye yakın yerlerde olmaya çalışıyoruz."

"SEKTÖRÜMÜZÜN İHRACAT ŞAMPİYONUYUZ"

VitrA Karo CEO'su Hasan Pehlivan ise uluslararası satışların cirodaki payının yüzde 80’i aştığını belirterek, "2022 yılını 350 milyon avro seviyesinde bir ciroyla kapatmaya hazırlanıyoruz. VitrA, Villeroy & Boch ve Engers markalı karolarımızla Türkiye'de üst segmentte lideriz ve sektörümüzün ihracat şampiyonuyuz. Yalnızca 2021'de ülkemizden Avrupa’ya gerçekleştirilen karo ihracatının metrekare bazında yüzde 25'ini VitrA Karo olarak biz gerçekleştirdik. Türkiye’den sonra ana stratejik pazarımız olan Almanya'nın en büyük ikinci karo tedarikçisi konumundayız." dedi.

Sürdürülebilirliğe önem verdiklerini, bu anlamda enerjilerini 2015-2021 döneminde yüzde 19 daha efektif kullandıklarını vurgulayan Pehlivan, “Hedefimiz enerjimizi 2025 sonunda yüzde 8 daha efektif kullanmak. Halihazırda yüzde 30 geri dönüştürülmüş malzeme içeren ürün üretiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Pehlivan, son iki yılda yaptıkları yeni tesis ve modernizasyon yatırımları sonucunda, yurt dışı ile birlikte toplam 28 milyon metrekare yıllık üretim kapasitesine ulaştıklarını kaydetti.

İhracat odaklı yeni tesisleriyle özellikle Avrupa pazarındaki sürdürülebilir büyümelerini hızlandırmayı planladıklarını aktaran Pehlivan, yıllık ilave 30 milyon avro ihracat yapmayı ve Türkiye'de üst segmentteki pazar paylarını artırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

MODASI GEÇMEYEN TASARIMLAR

VitrA’nın son Liquid serisini tasarlayan Tom Dixon da, geleceğe hitap eden evladiyelik tasarımlar yaptıklarını belirterek, "Değiştirilmek istenmeyen, modası geçmeyen tasarımları öncelikledik. Kullanımı kolay ve yalınlığı önemseyen tasarımlar yaptık. Bunu yaparken de başka tasarımlarda olmayan detaylara yer verdik." dedi.

Tasarımlarında yuvarlaklığın önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Dixon, " 'Su engelleri sevmez' anlayışından hareketle yuvarlaklığı öne çıkardığımız tasarımımızla banyoları modern ve çağdaş ürünlerle buluşturduk." şeklinde konuştu.

"PAZARDA İLK 4 MARKADAN BİRİYİZ"

Konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özgen Özkan, tasarımın bir ürünü üst segmente çıkardığını, bunun da fiyatları en az ikiye katlayarak yüzde 100'lük bir katma değer yarattığını söyledi.

İnovasyona net satışlarının yüzde 1,5'ini ayırdıklarını aktaran Özkan, "VitrA'nın İngiltere'deki pazar payı yüzde 8 civarında. Pazardaki ilk 4 markadan biriyiz. En büyüğün payı yüzde 21 düzeyinde. Hedefimiz, pazardan daha fazla pay almak için maliyet açısından güçlü olmak ve satın alma fırsatlarını değerlendirmek." dedi.

Özkan, lojistik avantajlarını kullanmak için Avrupa'da depo projelerini hızlandırdıklarına değinerek, savaş ve kısıtlamalara karşın Rusya'daki operasyonlarına yönelik de herhangi bir sorun olmadığını, gelişmeler doğrultusunda işlerini çok hızlı adapte ettiklerini anlattı.

Eczacıbaşı Topluluğu’nda fırsat eşitliği yaklaşımı:

•          Eczacıbaşı Topluluğu olarak, sürdürülebilir bir geleceğin, kadınların başta iş dünyası olmak üzere yaşamın her alanına etkin katılımı ile mümkün olacağına inanıyoruz. “birliktebiz” fırsat eşitliği platformumuzda işe alım süreçlerinden lider yetiştirme metotlarına kadar tüm iş süreçlerini bu alandaki gerekliliklere göre yeniden kurguluyoruz.

•          Topluluğumuzda üç perspektifte kadın oranını artırmaya odaklanıyoruz: işe alımda kadın, çalışan kadın ve yönetimde kadın. “İyiden en iyiye” yaklaşımıyla, somut hedeflerle çıktığımız yolculukta %50 olarak hedeflediğimiz işe alımda kadın oranımızı %49’a yükseltirken, %40 hedeflediğimiz çalışan kadın oranında %38, %35 olarak hedeflediğimiz yönetimde kadın oranında da %34,3’e ulaşmış durumdayız. Bu seviyeyi korumak ve eşit temsile doğru yol almak için Topluluğumuzda kadın istihdamının daha az olduğu alanlara odaklanıyor; Teknolojide Kadın, Satışta Kadın, Teknikte Kadın komitelerimizle özellikle bu alanlarda kadın çalışan sayısını artırmaya önem veriyoruz.

•          Yeni oluşturduğumuz iş alanlarının fiziksel özellikleri ve iş nitelikleri, bakımından kadın-erkek farketmeksizin yapılabilir şartlara sahip olmasını garanti ediyoruz. Bozüyük’teki yeni yatırımlarımızla büyüme sürecinde kadın istihdamını artırmak üzere kamu kurumlarıyla işbirlikleri yaptık, buradaki kadın oranımızı 2 yıl içinde %75 oranında artırmayı hedefliyoruz.

•          Birliktebiz platformunun etki alanını genişletmek için kadın yöneticilerimizin liderlik gelişimine yönelik olarak LiderizBiz programını yürütüyoruz. DesteklerizBiz mentorluk projesiyle, LiderizBiz’deki kadın çalışanlarımızla buluşan öğrencilere kariyerlerini şekillendirmede ve ihtiyaç duydukları konularda destek sağlıyoruz.

•          Kadın çalışanlarımızın anne olma dönemini özel olarak destekliyoruz. Mavi yakalı annelerimiz için üretim tesislerimizde başlattığımız kreş desteğini geçtiğimiz iki yılda tüm kadın çalışanlarımıza yaygınlaştırdık. Anne ve babanın çocuk gelişiminde eşit sorumluluğa sahip olduğuna inançla, babalık iznini Topluluğumuzda, doğumdan sonra üç hafta; devamındaki dönemde ise üç haftaya kadar haftada bir gün olarak uyguluyoruz.

•          Kendi sözümüzü değiştirmenin yeterli olmayacağını, toplumsal dönüşüm için iletişim alanını domine eden tüm aktörlere temas etmenin önemini bilerek, 2019’da reklamlardaki zararlı toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını dönüştürmeyi amaçlayan Unstereotype Alliance Türkiye platformunun kurucu üyelerinden biri olduk.

Şirket Haberleri
Yorum Yaz