Söyleşi

Türkiye sağlık sektörüne genel bakış

Dünya Sağlık Örgütü tarafından (DSÖ) “Yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik durumu’’ olarak tanımlanan sağlığın; pandemi nedeniyle bütün insanlar için ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu bütün dünya bir defa daha görmüş oldu.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası29.12.2021
Türkiye sağlık sektörüne genel bakış

Dünya Sağlık Örgütü tarafından (DSÖ) “Yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik durumu’’ olarak tanımlanan sağlığın; pandemi nedeniyle bütün insanlar için ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu bütün dünya bir defa daha görmüş oldu.

Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımından da anlaşılacağı üzere ruhsal ve zihinsel iyiliği de kapsayan “insan sağlığı” kavramının yanı sıra; bütün dünya devletlerinin sağlık sistemleri, sistem alt yapısı, erişilebilirlik, sürdürülebilirlik, finansman, kalite ve personel durumu sorgulanır bir duruma geldi. Bütün insanların sosyo ekonomik durumlarının gelişmesine paralel olarak artan nüfus, demografik değişimler, sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması, sağlık sektöründe yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler nedeniyle sağlık hizmetlerine olan talep tüm dünyada hızla artmaktadır. Özellikle Covid-19 salgınının etkisiyle de sağlık hizmetlerine artan bu talebin etkin, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde karşılanabilmesi son yıllarda bütün ülkelerin öncelikli gündemi haline gelmiştir. Aynı şekilde ülkemizde de tüm dünyaya paralel olarak yaşanan, hızlı ve sosyal ekonomik değişimler ve salgından dolayı sağlık sorunlarının boyutları önemli ölçüde değişmiş ve devletimizin en önemli ve öncelikli işlevi haline gelmiştir.

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI

Türk toplumunun sağlık durumu, son 20 yıla yakın bir süredir sağlık hizmetlerinin kapsam ve işleyişinde meydana gelen iyileşmelerle birlikte önemli ölçüde ilerleme göstermiştir. Özellikle 2003 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından ilan edilen ve “insan merkezlilik”, “sürdürülebilirlik”, “sürekli kalite gelişimi”, “katılımcılık” ve “uzlaşmacılık” gibi temel ilkeler doğrultusunda başlatılan (SDP) “Sağlıkta Dönüşüm Programı” Türk sağlık sistemini çok ileri bir seviyeye taşımıştır.

 Bu hedefler çerçevesinde sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında 2010 yılına kadar olan dönemde aşağıda özet olarak sıralanan ve büyük ölçüde uygulamaya sokulan adımlar atılmıştır:

• Üniversite hastaneleri hariç tüm kamu hastanelerinin Sağlık Bakanlığı çatısı altında toplanması

• Sağlık hizmetlerine eşit erişim için (GSS) Genel Sağlık Sigortası’nın oluşması

• SSK, Bağkur, Emekli Sandığı’nın birleşerek SGK çatısının oluşması

• SGK’lı hastaların özel hastanelere kabulü

• Provizyon sistemi oluşturulması ve MEDULA’nın uygulanmaya konulmasına yönelik reformlar

• Şehir hastaneleri projelerinin geliştirilmesi

Türkiye Hastanesi Genel Müdürü Hayati Odabaşı

GSS (Genel Sağlık Sigortası) ile birlikte 2003 yılından itibaren uygulanmaya başlanılan bütün temel sağlık politikalarını kökünden değiştirecek olan SDP (Sağlıkta Dönüşüm Programı) Türkiye’deki sağlık sistemine adeta Yapılan bu köklü reformlar sayesinde sağlığa erişimde ve kalitede dünya çapında örnek alınan bir seviyeye ulaşılmış olup tabloda görüldüğü gibi hedeflenen OECD ülkelerinin sağlık kriterlerine yaklaşılarak aradaki olumsuz fark hızla kapatılmaktadır. Uygulanan bu köklü reform süreci içinde sağlık sistemi alt yapısı, sağlık personel politikası, sağlık finansman kaynakları ve sağlıkta kalite ve akreditasyon çalışmaları ile özel sağlık kurumlarının sisteme dahil edilmesi sonucu gerek kamu gerekse özel sağlık sektörü büyümüş; hastaların sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaşmış; genelde halkın sağlık hizmetlerinde memnuniyet oranı yüzde 30’lardan yüzde 70’lere ulaşmıştır.

Özetlenen tabloda da görüldüğü gibi Türk sağlık sistemi; hastane sayısı, nitelikli yatak sayısı, yoğun bakım yatak sayısı, tıbbi cihaz sayısı ile sağlık personeli sayılarında gözle görünür bir büyüklüğe erişmiştir. Ülke çapında kamu-özel iştiraki yatırımı olan ve üstün kalitede hizmet vermek üzere konuşlandırılmış mega sağlık kompleksleri olan 30 bin yatak kapasiteli 18 Şehir Hastanesi projesi geliştirilmiş; bunların 13 adeti hizmete girmiş; özellikle pandemi döneminde bu hastaneler büyük fayda sağlamıştır. Ülkemizde 895 kamu, 68 üniversite, 575 özel olmak üzere toplam 1538’e ulaşan hastane sayısı “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” öncesine göre yüzde 33 artış göstermiştir. Özel Sağlık Sektörü’nde ise yabancı yatırımcılar sektöre girmiş ve bunun sonucu rekabet oluşmuştur. Ülkemiz son yıllarda, “Sağlıkta Dönüşüm Programı” sayesinde hem vatandaşlarımıza hak kaliteli hizmetini sunmakta hem de hızla gelişen Sağlık Turizmi potansiyeli ile dünyada en çok tercih edilen ülkeler arasında üst sıralara yükselmektedir. Ayrıca dört saatlik uçuş mesafesinde yaklaşık 1 milyar insana ve 57 ülkeye hitap eden önemli bir coğrafi konuma sahip olmasının yanında dünya standartlarındaki teknolojik donanım ve uzman kadroları ile avantajlı durumunu kullanmaktadır. Sağlık turizminde ülkemizin 2023 yılında 1,5 milyon sağlık turisti ve 10 milyar dolar sağlık turizmi gelirine ulaşmak hedefi vardır.

HAYATI KOLAYLAŞTIRAN ENTEGRASYONLAR

 Özellikle 2010 yılından sonra yine sağlık alanında bir devrim niteliğinde olan dijitalleşme çalışmalarına baş - lanmış ve sağlığın tüm süreçlerinde teknolojinin bütün imkanları kullanılmıştır. “Dijital Hastane” kavramı ve standartları oluşturularak tüm bilgi sistemlerinin tek - nolojilerle tam entegre çalıştığı bir yapı hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda bazı hastanelerimiz 2018 yılın - da “Dijital Hastane” olarak tescillenerek Avrupa’nın ilklerinden olmuştur. Pandemi döneminde hepimizin sıkça kullandığı bütün kişisel sağlık bilgilerinin bireysel olarak görüntüleyip yönetebileceği; kişisel sağlık kaydı sistemi olan E-Nabız uygulaması; merkezi hastane randevu sistemi (MHRS) Teletıp; E- Rapor, İlaç takip sistemi (İTS) Dijital görüntü arşiv sistemi (PACK) SGK provizyon sistemi (MEDULA) gibi hayatımızı kolaylaştıran entegrasyonlar başarıyla uygulanmaktadır. Dünyadaki bütün devletlerin sürdürülebilirlik ve finansman yönüyle zorlandığı sağlık; ülkemizde bazı eksiklikler ve düzeltilmesi gereken hususlar bulunmakla beraber son 20 yıla yakındır dünya çapında ortaya koyduğu başarılarla diğer birçok ülke tarafından yakından takip edilmekte ve rol model alınmaktadır.

Söyleşi
Yorum Yaz